Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-03-2020, 18:19   #1
Av. Anıl Türkoğlu

 
Varsayılan Anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık

Herkese selamlar, Anlaşmalı boşanma davasında edinilmiş mal olan taşınmaz için 3 ay içinde satılırsa 1/2 oranında bedelin pqylastirilması, satılamassa yine 1/2 oranında pay sahibi olacakları hususunda protokole yazılıyor. Mahkeme hükmünde aynen kabul edilerek"taşınmaz için 3 ay içinde satılırsa 1/2 oranında bedelin pqylastirilması, satılamassa yine 1/2 oranında pay sahibi olacaklarınin tespitine" deniliyor. Karar kesinleşmiş durumda. 3 ayın sonunda ev satılamıyor, karşı tarafta 1/2 oranında tescile yaklaşmıyör.

Bu durumda bu hükmü iik 38'é dayanarak ilamlı icraya koyabilirmiyim? Hükümde tespitine demesi tespit hükmünün icraya konulamamasi durumunu doğurur mü?

Mk716/3 "Bir taşınmazın mülkiyetinde eşler arasındaki mal rejimi dolayısıyla meydana gelen değişiklikler, eşlerden birinin istemiyle tapu kütüğüne doğrudan tescil olunur". Denilmekte bu yol denenebilir mi?

Son olarak yeniden mal paylaşımı davası mi açılmalı? İlk davadaki hüküm sebebiyle kesin hüküm itirazı ileri surulebilir mi?

Umarım anlaşılır olmuştur
Fikir veya deneyimlerinize ihtiyacim var. Şimdiden teşekkürler
Old 13-03-2020, 10:38   #2
Av.Barulay

 
Varsayılan

Benim düşüncem tespit hükmünün icraya konulamaması yönünde ki mahkeme ilamında bu şekilde bir eda hükmü konulmamış. Zaten anlaşmalı boşanmada mal rejimi hususuna girilmeden eşler arasında malvarlığının paylaşımı gündeme geliyor. Yani malvarlığı mülkiyetini ilgilendiren bir biçimde bölünmemiş.
TMK 716/3'te ise mal rejimi dolayısıyla meydana gelen değişiklikten bahsetmiş.
Bu sebeplerle ilamlı icraya konu edilemeyeceği kanısındayım.
Mal rejiminin tasfiyesi yahut katkı payı alacağı şeklinde yeni bir dava açmak daha doğru olacaktır.
Old 13-03-2020, 16:10   #3
Av. Anıl Türkoğlu

 
Varsayılan

Bir kaç hakimle görüstün, Yargıtay bu gibi durumlarda infaz kabiliyeti olan hüküm yani eda hükmü verin diyormuş ama hakimler arasında tam bir standart saglanamamiş.Danıştayın hakimlerun görüşü tapu İptali vé tescili davası açılması yönünde.
Old 14-03-2020, 11:16   #4
Av. Suat

 
Varsayılan

Sayın Türkoğlu, fikir vermesi bakımından.....

TAPU ve KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNDEN
Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-10-210/ / /2010
Konu : Mahkeme Kararının infazı hk.

TASARRUF İŞLEMLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
İlgi: 22/03/2010 tarihli ve 934 sayılı yazınız ve eki dosya.

I- GÖRÜŞ SORULAN KONU: İlgi sayılı yazınızda, davacı ….’in maliki olduğu davalı eş …..’in ikamet ettiği Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 adresindeki mesken vasıflı taşınmazın, İzmir 5. Aile Mahkemesi’nin 16/02/2004 tarihli ve 2003/1496 esas, 2004/131 karar sayılı boşanma kararında tarafların üzerinde anlaşmış oldukları 16/02/2004 tarihli protokole göre boşanmaya karar verildiği, kararın hüküm kısmının 5.maddesinde “davacı adına kayıtlı Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 Buca/İzmir adresindeki taşınmazın devrinin davalı adına yapılmasına”,
Protokolün “Tazminat” başlığı altında, “ Taraflar karşılıklı olarak birbirinden gerek bu davada ve gerekse bundan sonra nafaka ve tazminat talep etmeyecekler, buna karşılık Zafer Döner’in maliki olduğu halen davalı ……’in ikamet ettiği Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 Buca/İzmir adresindeki mesken vasıflı taşınmaz …… adına tapuda devir yapılacaktır…” denildiği ve kararın hüküm kısmında “taraflar arasında düzenlenen 16/12/2004 tarihli protokolün aynen onanmasına…” ifadesinin yer aldığı, kesinleşmiş hüküm uyarınca …….’ın söz konusu taşınmazın tapuda devrinin yapılmasını talep ettiği, talebin İzmir Buca 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nce 09/09/2009 tarihli ve 8873 sayılı kararı ile red edildiği, anılan kararın Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü’nün 06/01/2010 tarihli ve 3 sayılı kararı ile onandığı bu karara karşı da talep sahibince Genel Müdürlüğümüze itirazda bulunulduğu belirtilerek red kararı hakkında Müşavirliğimiz görüşü istenmiştir.

II- GÖRÜŞ İSTEYEN BİRİMİN İNCELEMESİ VE NETİCESİ: 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı Genelge hükümlerine göre Başkanlıkça yapılan incelemede, karar tescil hükmünü içermediğinden malik eş kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmek sureti ile devir yapmaz ise boşanma davasının hükmüne göre tapu iptal ve tescil davasının açılması ve bu yönde hüküm içeren kesin yargı kararına göre işlem yapılması gerektiği belirtilerek red kararının onanması gerektiği belirtilmiştir.
III- KONUYLA İLGİLİ ANAYASA, KANUN, TÜZÜK, YÖNETMELİK VE DİĞER MEVZUAT HÜKÜMLERİ İLE YARGI KARARLARI:
Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrası “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
Türk Medeni Kanunu’nun “Tescil” başlıklı 705. maddesi:”Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.
Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” ,
Yine aynı Kanunu’nun “Boşanmada Yargılama Usulü” başlıklı 184. maddesi:”Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir:
Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
1. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re'sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
2. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
3. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.
4. Boşanma veya ayrılığın fer'i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
5. Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.” hükmündedir.
İcra İflas Kanunu’nun “İlam Mahiyetine Haiz Belgeler” başlıklı 38. maddesi Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” şeklindedir.
IV- DEĞERLENDİRME: Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, Başkanlık görüşünüze iştirak edilmiştir. Karar incelendiğinde, söz konusu taşınmazın mülkiyetinin devri konusunda malik davacıya yükümlülük getirilmiştir. Taraflar devir konusunda anlaşmış ve bu yönde karar verilmiştir. Ancak karar tescil hükmünü içermediğinden ve devre yönelik talep hakkını taraflara yüklediğinden malikin kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmek sureti ile devir teslim yapması bunun sağlanamaması durumunda boşanma davasının hükmüne göre tescil talebinde bulunanın tapu iptal ve tescil davası açması ve tescil hükmünü içeren kesin yargı kararına göre işlem yapılması gerekmektedir.
V- SONUÇ : Karar tescil hükmünü içermediğinden ve devre yönelik talep hakkını taraflara yüklediğinden bu hükme göre malik eş kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlemek sureti ile taşınmazı devretmeli, bu sağlanamaz ise tescil talebinde bulunanın tapu iptal ve tescil davası açması ve bu yönde hüküm içeren kesinleşmiş yargı kararına göre işlem yapılması gerekmektedir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Old 13-10-2020, 11:03   #6
Av.Burcu T

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat
Sayın Türkoğlu, fikir vermesi bakımından.....

TAPU ve KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNDEN
Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-10-210/ / /2010
Konu : Mahkeme Kararının infazı hk.

TASARRUF İŞLEMLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
İlgi: 22/03/2010 tarihli ve 934 sayılı yazınız ve eki dosya.

I- GÖRÜŞ SORULAN KONU: İlgi sayılı yazınızda, davacı ….’in maliki olduğu davalı eş …..’in ikamet ettiği Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 adresindeki mesken vasıflı taşınmazın, İzmir 5. Aile Mahkemesi’nin 16/02/2004 tarihli ve 2003/1496 esas, 2004/131 karar sayılı boşanma kararında tarafların üzerinde anlaşmış oldukları 16/02/2004 tarihli protokole göre boşanmaya karar verildiği, kararın hüküm kısmının 5.maddesinde “davacı adına kayıtlı Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 Buca/İzmir adresindeki taşınmazın devrinin davalı adına yapılmasına”,
Protokolün “Tazminat” başlığı altında, “ Taraflar karşılıklı olarak birbirinden gerek bu davada ve gerekse bundan sonra nafaka ve tazminat talep etmeyecekler, buna karşılık Zafer Döner’in maliki olduğu halen davalı ……’in ikamet ettiği Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 Buca/İzmir adresindeki mesken vasıflı taşınmaz …… adına tapuda devir yapılacaktır…” denildiği ve kararın hüküm kısmında “taraflar arasında düzenlenen 16/12/2004 tarihli protokolün aynen onanmasına…” ifadesinin yer aldığı, kesinleşmiş hüküm uyarınca …….’ın söz konusu taşınmazın tapuda devrinin yapılmasını talep ettiği, talebin İzmir Buca 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nce 09/09/2009 tarihli ve 8873 sayılı kararı ile red edildiği, anılan kararın Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü’nün 06/01/2010 tarihli ve 3 sayılı kararı ile onandığı bu karara karşı da talep sahibince Genel Müdürlüğümüze itirazda bulunulduğu belirtilerek red kararı hakkında Müşavirliğimiz görüşü istenmiştir.

II- GÖRÜŞ İSTEYEN BİRİMİN İNCELEMESİ VE NETİCESİ: 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı Genelge hükümlerine göre Başkanlıkça yapılan incelemede, karar tescil hükmünü içermediğinden malik eş kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmek sureti ile devir yapmaz ise boşanma davasının hükmüne göre tapu iptal ve tescil davasının açılması ve bu yönde hüküm içeren kesin yargı kararına göre işlem yapılması gerektiği belirtilerek red kararının onanması gerektiği belirtilmiştir.
III- KONUYLA İLGİLİ ANAYASA, KANUN, TÜZÜK, YÖNETMELİK VE DİĞER MEVZUAT HÜKÜMLERİ İLE YARGI KARARLARI:
Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrası “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
Türk Medeni Kanunu’nun “Tescil” başlıklı 705. maddesi:”Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.
Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” ,
Yine aynı Kanunu’nun “Boşanmada Yargılama Usulü” başlıklı 184. maddesi:”Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir:
Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz.
1. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re'sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.
2. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
3. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.
4. Boşanma veya ayrılığın fer'i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
5. Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.” hükmündedir.
İcra İflas Kanunu’nun “İlam Mahiyetine Haiz Belgeler” başlıklı 38. maddesi Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” şeklindedir.
IV- DEĞERLENDİRME: Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, Başkanlık görüşünüze iştirak edilmiştir. Karar incelendiğinde, söz konusu taşınmazın mülkiyetinin devri konusunda malik davacıya yükümlülük getirilmiştir. Taraflar devir konusunda anlaşmış ve bu yönde karar verilmiştir. Ancak karar tescil hükmünü içermediğinden ve devre yönelik talep hakkını taraflara yüklediğinden malikin kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmek sureti ile devir teslim yapması bunun sağlanamaması durumunda boşanma davasının hükmüne göre tescil talebinde bulunanın tapu iptal ve tescil davası açması ve tescil hükmünü içeren kesin yargı kararına göre işlem yapılması gerekmektedir.
V- SONUÇ : Karar tescil hükmünü içermediğinden ve devre yönelik talep hakkını taraflara yüklediğinden bu hükme göre malik eş kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlemek sureti ile taşınmazı devretmeli, bu sağlanamaz ise tescil talebinde bulunanın tapu iptal ve tescil davası açması ve bu yönde hüküm içeren kesinleşmiş yargı kararına göre işlem yapılması gerekmektedir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

Açıkçası hala aynı görüş devam ediyor mu merak içindeyim. 2010 yılında verilmiş bir görüş ancak tapu iptal ve tescil kararı içermeyen sadece ''protokolün onaylanmasına'' ifadesini içeren bir boşanma kararı için hala tapu iptal tescil davası açarak hüküm alınabiliyor mu?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anlaşmalı boşanma protokolüne aykırılık pati Meslektaşların Soruları 1 23-11-2018 12:56
Anlaşmalı boşanma protokolüne çek yazılabilir mi? sailor1981 Meslektaşların Soruları 1 02-09-2009 11:36
boşanma protokolüne aykırılık Av.Eren Meslektaşların Soruları 3 07-10-2008 12:44
Boşanma Protokolüne Aykırılık Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 02-12-2007 14:05
Boşanma Protokolüne Aykırılık attorneytalay Meslektaşların Soruları 3 24-10-2007 18:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02800107 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.