Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vadesiz bonolarda zamanaşımı sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-03-2007, 17:12   #1
madlock

 
Varsayılan vadesiz bonolarda zamanaşımı sorunu

Ticaret Kanunu' nun 661. madde hükmü bonolarda keşideciye müracat hakkının vade tarihinden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını düzenlemektedir. Bununla birlikte uygulamada yaygın olan vadesiz bonolarda zamanaşımını tanzim tarihinden itibaren düşünebilir miyiz? Her nekadar madde hükmü açık olarak zamanaşımının vadeden itibaren başlayacağını ifade etmekte ise de keşidecinin vadesiz bir bonodan dolayı sorumluluğunun zamanaşımı yönünden sınırı nedir. Bu konuda geçmiş forumlarda yeterli bilgi bulamadım. Belki de gözümden kaçmıştır. Konu ile ilgili Yargıtay kararı veya başka kaynak var ise ve benimle paylaşabirseniz sevinirim.
Old 13-03-2007, 18:12   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1985/2995
K. 1985/2865
T. 10.5.1985
• ALACAK DAVASI ( Bonoya Dayalı Alacağın Tahsili İstemi )
• BONODA ÖDEME TARİHİNİN BULUNMAMASI ( Görüldüğünde Ödenmesi Gereken Bir Bono Olması )
• GÖRÜLDÜĞÜNDE ÖDENMESİ GEREKEN BİR BONO ( Bonoda Ödeme Tarihinin Bulunmaması )
• KEŞİDE GÜNÜNDEN İTİBAREN BİR YIL İÇİNDE ÖDENMESİ İÇİN GÖSTERME ( Bonoda Ödeme Tarihinin Bulunmaması Nedeniyle )
6762/m.616,661,689
ÖZET : Bonoda ödeme tarihi bulunmuyorsa, görüldüğünde ödenmesi gereken bir bono sayılır. Bu bononun keşide gününden başlayarak bir yıl içinde ödenmesi için gösterilmesi gerekir. Poliçeyi kabul edene ve bonoyu düzenleyene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

DAVA : ...Kerestecilik Koll. Şti. ile Mustafa arasında çıkan davadan dolayı, ( İzmir İkinci Asliye Hukuk Hakimliği )'nce verilen 20.9.1984 gün ve 831-578 sayılı hükmü onayan dairenin 11.3.1985 gün ve 1267-1283 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalının davacı şirkette gece bekçiliği görevini yaptıktan sonra emekli olduğunu, çalıştığı 10 yıla yakın sürede şirketten borç para ve mal aldığını ve borcunu kıdem tazminatından ödemeyi kabul ettiğini, emekli olunca borcu olan ( 138.327 ) liranın kesilmek istendiğini ancak davalının kabul etmeyerek dava açtığını, iş mahkemesinden şirketin de mukabil dava açtığını, iş mahkemesinin mukabil davayı kabul etmeyip ayrıca asliye mahkemesinde dava açma hakkına işaret ettiğini ileri sürerek bonoya dayalı ( 115.000 ) liranın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili iddianın doğru olmadığını, senet alacağının zamanaşımına uğradığını, işçilerin baskı altında tutulması için böyle senetler alındığını savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine dairemizce karar onanmıştır. Davalı taraf karar düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.

Davaya dayanak yapılan 13.8.1977 tanzim tarihli ve ( 115.000 ) liralık bonoda vade tarihi bulunmamaktadır. Bu bono TTK.nun 689/2. maddesine göre görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.

TTK.nn 616. maddesi hükmüne göre görüldüğünde ödenmek üzere keşide olunan senedin keşide gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı lazımdır. TTK.nun 661. madde hükmüne göre poliçeyi kabul edene veya bonoyu keşide edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bu üç yıllık süre görüldüğünde ödenecek senetlerde, ödenmesi için ibrazı gereken bir yıllık sürenin bitimi tarihinden itibaren işlemeye başlar. Senedin keşide tarihi 133.8.1977 olup ödenmesi için 13.8.1978 tarihine kadar ibrazı gerekmiştir. Bu tarihe göre üç yılın ilavesi ile ( 13.8.1981 ) tarihinde senet zamnaşımına uğramış olmaktadır.

Davalının iş mahkemesine açtığı dava 1983 yılında açılmış olduğundan, o davada şimdiki davacı şirketin savunması ve mukabil davası da zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra dermeyan edilmiş olmaktadır. Zamanaşımını kesen başkaca bir işlemin mevcudiyeti de ileri sürülmemiştir.

Davalı taraf zamanaşımı def'inde bulunduğundan bu savunmanın incelenmesi gerekirken, mahkeme kararında bu yöne değinilmemiştir.

Bu durumda bonoya dayanan davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olması kararın bozulmasını gerektirdiği halde, her nasılsa dairemizce onandığı anlaşıldığından davalı tarafın karar düzeltilmesi isteminin kabulü icap etmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltilmesi isteminin kabulü ile dairemizin 11.3.1985 tarih ve 1985/1267-1283 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 10.5.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-06-2007, 12:24   #3
selin ulu

 
Varsayılan vadesi yazılmayan senette zamanaşımı

vade tarihi yazılmayan 22.03.2002 tanzim tarihli bir senedi nasıl tahsil edebilirim?
Old 08-06-2007, 13:01   #4
niayka

 
Varsayılan

Vade tarihi yazılmadığı için kambiyo vasfını taşımıyor bu nedenle kombiyo senetlerine mahsus haciz yolu uygulanmayacak.Senet adi senet hükmündedir.İlamsız Takip yoluyla tahsil etme yoluna gidilebilir.
Old 08-06-2007, 14:23   #5
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan

vade zorunlu unsurlardan değildir.

vade yoksa görüldüğünde ödenir

dolayısıyla senet bono vasfını kaybetmemiştir.

taraf iradelerine uygun şekilde bonodaki eksiklikler(ihtiyari olanlar) giderilebilir.

kambiyo yoluyla takip yapılablir


vade yoksa , temerrüdün ne zaman oluştuğu konusunda bir sıkıntı oluşacaktır.
Old 08-06-2007, 14:25   #6
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan

ekleme

DİĞER UNSURLARI TAM İSE senette vade tarihinin olmaması senedin bono vasfını etkilemez.
Old 08-06-2007, 17:29   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan selin ulu
vade tarihi yazılmayan 22.03.2002 tanzim tarihli bir senedi nasıl tahsil edebilirim?

Sayın selin ulu,

Aynı konu burada tartışıldığı için mesajları buraya taşıdım. 2 no.lu mesajımdaki Yargıtay kararına göre elinizdeki bono zamanaşımına uğramış görünmektedir.

Saygılarımla
Old 08-06-2007, 18:58   #8
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

cevap veren meslektaslarıma katılmakla bırlıkte kücük bır hatırlatma zamanasımı resen gözetilmez bu konuda bir itirazın olması gerekir...iyi calısmlar...
Old 11-06-2007, 10:30   #9
selin ulu

 
Varsayılan

Suat bey peki şöyle bir yol uygun olurmu kambiyo sentelerine özgü değilde 49 a göre takip yapsam muhtemelen itiraz olunacaktır.itirazın iptali davası açsam zamanaşımına uğramış senedimi yazılı delil başlangıcı olarak sunsam aynı zamanda tanık da göstersem davayı kazanabilme olasılığım nedir?
Old 11-06-2007, 18:02   #10
nephilis

 
Varsayılan

Selin Hanım, Suat Bey'e sormuşsunuz ama bende cevap yazayım. Sorunuzun cevabı maalesef olumsuz.Sitemizde daha önce verilmiş aşağıdaki karara bi göz atın. Sizin olayınızda 1yıl+3yıl+1yıl=5 yıllık süre 22.03.2007 tarihi itibariyle dolduğu için maalesef tüm süreler geçmiş gözüküyor.
Alıntı:


T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/19-230
K. 2001/310
T. 28.3.2001
• BONONUN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI ( Hamilin hakları )
• HAMİLİN HAKLARI ( Bononun zamanaşımına uğraması )
• SEBEPSİZ İKTİSAP ( Bononun zamanaşımına uğraması )
• ZAMANAŞIMI ( Bono )
• ZAMANAŞIMI ( Sebepsiz iktisap )
6762/m.644, 661, 690
ÖZET :Kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalı keşideciden alacak talep edilebilir. Ancak bu da bir yıllık zamanaşımına tabidir.

Somut olayda; Davacının hamil olduğu senetlere dayanarak üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bir yıl içinde borçluya başvurması gerekirken, bu süreyi de geçirmesi ve davalının süresinde ileri sürülmüş zamanaşımı def'iyle karşılaşması gözetildiğinde, mahalli mahkemenin davanın reddine dair direnme kararı sonucu itibariyle doğrudur.

DAVA VE KARAR :Taraflar Arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 9. Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 17.2.2000 gün ve 1999/298 E. 2000/48 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 29.5.2000 gün ve 3546 - 4103 sayılı ilamiyle; ( ... Davacı vekili, davalıdan 460.800.300.- TL. alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında; takip dayanağı bonoların zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının hamili olduğu ve icra takibine konu bonoların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı Enver Hayri tarafından takip konusu bonolara yönelik olarak açılan Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesinin 1997/566 esas sayılı menfi tespit davasında mahkemece hamil aleyhine zamanaşımı def'ine dayanılarak menfi tespit davası açılamayacağı hükme bağlanmış ve karar derecattan geçerek kesinleşmiştir.

Hamil davacının kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalı keşideciden alacak talep edebileceği mahkemece gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, itirazın iptali isteğine ilişkindir.

Davacı, Davalı - borçlu aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 1997/779 sayılı dosyasında toplan 492.120.300.- TL. lık senetler için icra takibine giriştiğini, borçlunun adresi belli olmadığından takibin ilanen tebligat yoluyla kesinleştiğini, davalı - borçlunun mallarına haciz uygulandıktan sonra Ankara 3. İcra Hakimliğine senetlerin zamanaşımına uğradığı ve tebligatın usulsüz yapıldığı iddiasıyla yaptığı itirazın icra hakimliğince önce reddedildiğini, ancak bu kararın tebligatın usulsüz yapıldığı gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulduğunu, takibin durduğunu, davalının açtığı menfi tespit davasının da reddedildiğini, davalı - borçlunun itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %40 tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı - borçlu vekili yasal sürede verdiği cevap dilekçesinde; senetlerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme; borçlu gerek icra takibine yaptığı itirazda gerekse mahkemelere verdiği savunmalarında borcun varlığına ve bonolardaki imzaya itirazda bulunmadığı, takibe konulan bonoların TTK.nun 661. maddesine göre 3 yıllık zamanaşımına uğramakla yazılı delil başlangıcı haline dönüştüğü, davacı menfi tespit davasında kabul edilen 6.6.1991 tarihli senet dışındaki bonoların ciro yoluyla hamili olduğundan davalı ile arasında mevcut bir temel borç ilişkisinden de söz edilemeyeceği, gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Davacı - alacaklı vekilinin talebi üzerine Özel Daire; Hamil davacının kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalı keşideciden alacak talep edebileceği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.

Mahkeme; senedin lehdarı olmayan davacının kambiyo senedi vasfını yitirmiş bonolar ile keşideci davalıya karşı sebepsiz iktisap hükümlerine göre alacak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vererek önceki kararında direnmiştir.

T.Ticaret Kanununun, Üçüncü Kitabının "Dördüncü Faslı"nı oluşturan Kambiyo senetleri ile ilgili olarak "Birinci Kısım"da, poliçe hakkında geniş ve ayrıntılı düzenlemeye yer verilmiş, bono ( Emre muharrer senet ) ve çeklere dair hükümlerde ise genelde, poliçe ile ilgili düzenlemeye göndermede bulunulmakla yetinilmiştir. Bu nedenle TTK'nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın 661. maddesinde, poliçeyi kabul edene ( bonolarda keşideciye ) karşı açılacak davalıların vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı öngörülmüştür. Anılan yasanın 644. maddesinde, keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatabın, zamanaşımı sebebiyle poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisap etmiş oldukları meblağ nisbetinde ona karşı borçlu kalacağı hüküm altına alınmıştır.

Çeklerle ilgili 730. maddede sözü edilen 644. maddeye göndermede bulunulmuş olmasına karşın, bonolara dair 690. maddede böyle bir atıfta bulunulmamış ise de, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay'ın istikrarlı uygulamasında, bono hamilinin Borçlar Kanununun 61 ve devamı maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceği kabul edilmekte ve özellikle doktrinde 690. maddede, 644. maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılamayacağı vurgulanmaktadır. ( Prof. Dr. Fırat Öztan - Kıymetli Evrak Hukuku - 1997 basımı Sahife 1021 )

Yukarıda açıklandığı üzere, zamanaşımına uğramış olan bono adi senet sayılamayacağı gibi, aralarında temel ilişki bulunmayan hamil yönünden yazılı delil başlangıcı da teşkil etmez.

Mahkemece sözkonusu hususlar gerekçe yapılarak davanın reddedilmiş olmasında isabet görülmemiştir.

Ancak, Eylül 1991 vadeli senetlere ciro suretiyle hamil olan davacının; 1997 yılında giriştiği icra takibine ve açtığı itirazın iptali davasına karşı davalının zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davacının hamil olduğu senetlere dayanarak üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerekirken, bu süreyi geçirdiği ve davalının zamanaşımı def'iyle karşılaştığı gözetilip, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden ve davanın reddedilmesi bu nedenle yerinde olduğundan, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK'nun 438 nci maddesinin son fıkrası uyarınca yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
Old 11-06-2007, 23:04   #11
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

Arkadaşlar! Vade tarihi yazılmamış olan senetlerin keşide tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenmesi gerekmiyor mu? Vade tarihi sonradan yazılabilen bir eksiklik olduğu için Selin Hanım kambiyo yoluyla takibe başlayacağı günden geçmişe doğru 3 yılı geçmeyeck şekilde vade tarihi yazamaz mı!!!?
Old 09-07-2011, 13:47   #12
ayşekömürcü

 
Varsayılan

Bende Av. Canip Kazan'ın sorusunu tekrar sormak istiyorum,çünkü malesef cevap yazılmamış.
Örneğin keşide tarihi 1999 olan bir senette vade tarihi yoksa,biz bunu takipten önceki 3 seneyi aşmayacak şekilde kendimiz dolduramıyor muyuz?
Uygulama bunun yapıldığını gördüm ancak olayın hukuksal boyutu nedir acaba?
Old 09-07-2011, 16:13   #13
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eylülkömürcü
Bende Av. Canip Kazan'ın sorusunu tekrar sormak istiyorum,çünkü malesef cevap yazılmamış.
Örneğin keşide tarihi 1999 olan bir senette vade tarihi yoksa,biz bunu takipten önceki 3 seneyi aşmayacak şekilde kendimiz dolduramıyor muyuz?
Uygulama bunun yapıldığını gördüm ancak olayın hukuksal boyutu nedir acaba?

Anlaşmaya aykırı olmamak suretiyle açık senetin doldurulması mümkündür, anlaşmaya aykırılığın da yazılı bir başka delille ispatlanması gereklidir.Açık senete cevaz veren ve mezkur seneti keşide eden kişinin işbu riski aldığını farzeden hukuk sistemimiz anlaşmaya aykırılığın kesin delille ispatını borçluya yüklemiştir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ceza Zamanaşımı glossator Meslektaşların Soruları 9 03-03-2014 12:53
Mahkemeden bankaya: Vadesiz hesap için yıllık ücret alınamaz ahmetsacit Hukuk Haberleri 2 11-02-2007 20:55
Protesto Edilmemiş Bonolarda Cirantalara Takip Yapılablir Mi? ismail Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 20:37
Zamanaşımı selma Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 19:18
Zamanaşımı zamanaşımı Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,21495700 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.