İş makinası Kullanma ehliyeti olmayan sürücü Trafik Kazası.

Arkadaşlar Merhaba,

Bilirkişi olarak atandığım bir davada, İşmakinası ( Kepçe) kullanma ehliyeti olmayan ve A firması adına bu işmakinasını kullanan sürücü, iş makinasını Şehir merkezine getirirken aracın hakimiyetini kaybederek yoldan çıkarıyor. Bu kazada yol kenarındaki bir elektrik direği ve 2 ağacı deviriyor. Bir kişi ağaç altında kalarak hayatını kaybediyor.

Aracı kullanan kişi ifadesinde frenlerin tutmadığı, bu yüzden yoldan çıktığını ifade ediyor. Ama araç, kaza yerinden frenleri çalışır vaziyette yediemin park alanına çekiliyor. Park alanında bir operatör marifeti ile aracı çalıştırtıyorum, frenlerini kontrol ettiriyorum frenler sağlam.

Mahkeme, kazanın oluşumunda; sürücü, firma yetkilisi ve araç açısından kusur tespiti istemektedir.

Benim değerlendirmem :
Araç fren tertibatında kazaya sebebiyet vericek bir arıza bulunmamakla birlikte;
Ehil olmadığı bir iş makinasını kullanmakla sürücü asli kusurlu
Ehil olamayan birine bu aracı kullandırtmakla Firma sahibi tali kusurlu

Değerlendirmeme katkıda bulunursanız sevinirim.

Teşekkürler...

Sıradan bir trafik kazsında sürücünün ehliyetsiz olması kusur açısından dikkate alınmıyor.Kazanın oluş şekline bakılıyor.Bu şekilde bir-kaç dosya geçti elimden.Fakat iş makinesi özellikli bir araç.İşverenin, kullanmaya ehil olmayan birine bu aracı kullandırması ve bundan kazanç sağlaması bence asli kusur olarak değerlendirilmelidir.

Sayın ahmet_B;

Makine mühendisi olarak hukuki anlamda bir kusur belirlemeniz de bekleniyor mu dosyada? Zira uzmanlık alanınız gereği iş makinesinin tertibatına yönelik bir incelemeye istinaden hazırlayacağınız raporun yeterli olacağı kanaatindeyim. Kaldı ki fren sisteminde bir sorun olmadığının tespitini de gerçekleştirmiş durumdasınız. Dolayısıyla mahkeme, hukuki anlamda kusur tespitini kendisi yapmak durumundadır.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Sayın ahmet_B; Makine mühendisi olarak hukuki anlamda bir kusur belirlemeniz de bekleniyor mu dosyada? Zira uzmanlık alanınız gereği iş makinesinin tertibatına yönelik bir incelemeye istinaden hazırlayacağınız raporun yeterli olacağı kanaatindeyim. Kaldı ki fren sisteminde bir sorun olmadığının tespitini de gerçekleştirmiş durumdasınız. Dolayısıyla mahkeme, hukuki anlamda kusur tespitini kendisi yapmak durumundadır. Saygılarımla..

Bilirkişi olarak benden isteneni aynen yazıyorum :

" Bu kazanın meydana gelmesinde araçtan kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olup olmadığı, sürücüden kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olup olmadığı, araç sahibinden kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olup olmadığı soruldu"

Yani Bilirkişi raporlarında her mahkeme; "kanun hükümlerini, bilirkişi de bilicek ve bu hükümlere göre kim kusurlu raporunda yazıcak " mantığı ile rapor istiyor. Bu aslında beni de rahatsız ediyor. Bu da her konuda Bilirkişi olarak kanun hükümleri de dikkate alarak rapor hazırlamak istiyorum.
İlginize teşekkürler...

Alıntı: Yazan ahmet_B Bilirkişi olarak benden isteneni aynen yazıyorum : " Bu kazanın meydana gelmesinde araçtan kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olup olmadığı, sürücüden kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olup olmadığı, araç sahibinden kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olup olmadığı soruldu" Yani Bilirkişi raporlarında her mahkeme; "kanun hükümlerini, bilirkişi de bilicek ve bu hükümlere göre kim kusurlu raporunda yazıcak " mantığı ile rapor istiyor. Bu aslında beni de rahatsız ediyor. Bu da her konuda Bilirkişi olarak kanun hükümleri de dikkate alarak rapor hazırlamak istiyorum. İlginize teşekkürler...

Tarafınızdan talep edilen söz konusu kusurların tespiti, mekanik ve aracın işleyişine dair tespit yapılmasını gerektiriyor ise sorun yok ama hukuki mütalaada bulunmanız da bir şekilde isteniyor ise kesinlikle mahkeme hatalı davranmaktadır. Ülkemizdeki bilirkişi uygulamalarında malumunuz zaten ciddi sorunlar mevcut.

Alıntı: Yazan Nil Şeker Sıradan bir trafik kazsında sürücünün ehliyetsiz olması kusur açısından dikkate alınmıyor.Kazanın oluş şekline bakılıyor.Bu şekilde bir-kaç dosya geçti elimden.Fakat iş makinesi özellikli bir araç.İşverenin, kullanmaya ehil olmayan birine bu aracı kullandırması ve bundan kazanç sağlaması bence asli kusur olarak değerlendirilmelidir.

Nil Hanım sizin yaklaşımınız da ben de soru işaretleri oluşturdu. Sürücünün ehliyetinin olmaması kusur açısından dikkate alınmıyorsa; buradaki sürücünün ehliyetinin var olduğu düşünülürse yine işveren asli kusurlu olarak mı değerlendiriceğiz.

Sürücü ifadesinde kaza sebebini frenin tutmaması olarak belirtmiş. Ama aracın frenleri çalışır vaziyette idi. İşveren sorumluluğunda; aracın kazaya sebebiyet verecek bir arızasını yaptırmazsa anlarım, ama sürücünün ehliyetinin olmaması dikkate alınmıyorsa bence bunda bir yanlışlık var.
İlginize teşekkürler...

Alıntı: Yazan Nil Şeker Sıradan bir trafik kazsında sürücünün ehliyetsiz olması kusur açısından dikkate alınmıyor.Kazanın oluş şekline bakılıyor.Bu şekilde bir-kaç dosya geçti elimden.Fakat iş makinesi özellikli bir araç.İşverenin, kullanmaya ehil olmayan birine bu aracı kullandırması ve bundan kazanç sağlaması bence asli kusur olarak değerlendirilmelidir.

Alıntı: Yazan Nil Şeker Nil Hanım sizin yaklaşımınız da ben de soru işaretleri oluşturdu. Sürücünün ehliyetinin olmaması kusur açısından dikkate alınmıyorsa; buradaki sürücünün ehliyetinin var olduğu düşünülürse yine işveren asli kusurlu olarak mı değerlendiriceğiz. Sürücü ifadesinde kaza sebebini frenin tutmaması olarak belirtmiş. Ama aracın frenleri çalışır vaziyette idi. İşveren sorumluluğunda; aracın kazaya sebebiyet verecek bir arızasını yaptırmazsa anlarım, ama sürücünün ehliyetinin olmaması dikkate alınmıyorsa bence bunda bir yanlışlık var. İlginize teşekkürler...

Sayın Nil ŞEKER'in de işaret ettiği gibi Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesine göre asli kusurlu haller arasında ehliyetsiz ya da aracı kullanma yetkisi içermeyen ehliyetle araç kullanma hususu sayılmamıştır. Ancak işverenin, kullanmaya ehil olmayan birine bu aracı kullandırması da kusur oranı belirlenirken asli kusur sayılamaz. Kısacası kusurun tayin ve takdirinde ehliyetsiz araç kullanılmaması rol oynamamakta, ancak pek tabi ki ehliyetsiz araç kullanma, tazminat takdirinde dikkate alınmaktadır.

Alıntı: Yazan ahmet_B Nil Hanım sizin yaklaşımınız da ben de soru işaretleri oluşturdu. Sürücünün ehliyetinin olmaması kusur açısından dikkate alınmıyorsa; buradaki sürücünün ehliyetinin var olduğu düşünülürse yine işveren asli kusurlu olarak mı değerlendiriceğiz. Sürücü ifadesinde kaza sebebini frenin tutmaması olarak belirtmiş. Ama aracın frenleri çalışır vaziyette idi. İşveren sorumluluğunda; aracın kazaya sebebiyet verecek bir arızasını yaptırmazsa anlarım, ama sürücünün ehliyetinin olmaması dikkate alınmıyorsa bence bunda bir yanlışlık var. İlginize teşekkürler...

Yargıtay aşamasıda tamamlanmış 2 trafik kazsı sebeiyle tazminat davası dosyasında ehliyetsizlik kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadı.Bu savunduğum bir yaklaşım değil fakat tecrübe ettiğim net bir bilgi.Bundan sonrası benim yorumum.İş makinesini ehliyetsiz kullanmak doktor olmadan hasta tedavi etmek gibi bir durumdur.Bence hem sürücü hem işveren asli kusurludur.

Alıntı: Yazan Nil Şeker Yargıtay aşamasıda tamamlanmış 2 trafik kazsı sebeiyle tazminat davası dosyasında ehliyetsizlik kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadı.Bu savunduğum bir yaklaşım değil fakat tecrübe ettiğim net bir bilgi.Bundan sonrası benim yorumum.İş makinesini ehliyetsiz kullanmak doktor olmadan hasta tedavi etmek gibi bir durumdur.Bence hem sürücü hem işveren asli kusurludur.

Sayın Meslektaşım;

Önceki mesajımda da ifade ettiğim üzre, asli kusur konusu yoruma açık olmayıp, KTK 84. madde uyarınca asli kusur halleri sayıldığından, somut olayda iş makinesinin ehliyetsiz kullanımı kusur tayininde göz önünde bulundurulmayacaktır. Zaten bunun böyle olduğunu siz de tecrübe etmiş ve mesajınızda dile getirmişsiniz.. Dolayısıyla, ehliyetsiz kullanımdan dolayı sürücüyü de işveren firmayı da asli kusurlu olarak kabul etmek mümkün olmayacaktır.