Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tedbir kararı bulunan icra dosyasında işlem yapılabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-01-2010, 15:53   #1
avukat ışık

 
Varsayılan Tedbir kararı bulunan icra dosyasında işlem yapılabilir mi?

Herkese kolay gelsin öncelikle...
Muvazaalı işlem nedeniyle zarar görmüş üçüncü kişi olarak Hukuk Mahkemesinde açmış olduğumuz Muvazaalı Alacağın iptali davasında Mahkeme teminatsız tedbir kararı vererek icra takibinin durdurulmasına karar vermiştir. karşı taraf buna rağmen icra dosyasında alacağın temliki, hacizlerin kaldırılması vs. işlemler yapmıştır. mahkemece durdurulan bir takipte bu tip işlemler yapılabilir mi?
Şimdiden teşekkürler...
Old 11-01-2010, 16:16   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Ceza Dairesi

Esas: 2000/6764
Karar: 2000/9220
Karar Tarihi: 23.11.2000

TAZMİNAT DAVASI - İCRA MEMURUNUN TEDBİR VE İHTİLAFLI PARADAN ÖDEME YAPMASI - İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN TAKİP EDİLMEKTE OLAN BİR PARA ALACAĞINA MAHSUBEN ÜÇÜNCÜ ŞAHIS TARAFINDAN YAPILAN ÖDEMELERİ KABUL İLE MECBUR OLDUĞU - BAKANLIK HAKKINDAKİ DAVANIN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Takip edilmekte olan bir para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından yapılan ödemeleri kabul ile mecbur olan İcra Müdürlüğü'nün yaptığı işlemlerde usul ve yasaya aykırılık olmayıp, bu nedenle davalı Bakanlık hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekir.



(2004 S. K. m. 12, 89, 99, 100)

Dava: Taraflar arasındaki davanın Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 20.4.2000 tarih ve 1999/638-2000/257 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalılar vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 21.11.2000 günde davacı avukatı Serdar Özersin ile davalılar avukatları Bülent Ensar ve Ümit Pamukçu gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı FOB. Ltd. lehine davalı bankaya gelen akreditif bedellerine ihtiyati tedbir koydurduğunu, bilahare işin esası hakkında açılan davanın da müvekkili lehine sonuçlanarak FOB. Ltd. den olan alacağın kesinleştiğini, bu arada davayı kaybedeceğini anlayan FOB. Ltd. Şti.nin ihtiyati tedbirli ihracat bedelinden 525.000 USD.lık kısmını organik bağı olduğu Fazlıoğlu Ltd. Şti.ne devir ve temlik ettiğini, FOB. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 200 milyar lira meblağlı çekin ciro silsilesi ile Cemil Türk'e verildiğini, girişilen icra takibinde borcun kabul edildiğini, davalı Bakanlığın istihdam ettiği icra memurunun usulsüz tebligat işlemleri ile takibin durdurulduğunu ve davalı bankaya İİK. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalı bankanın tedbire rağmen FOB. Ltd. Şti. hesabındaki parayı icra dosyasına gönderdiğini, icra memurunun gelen para üzeninde tedbir ve ihtilaf olduğunu bildiği halde hiçbir araştırma ve sıra cetveli yapmadan takip alacaklısına ödediğini, (395.984.40) USD. zarardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, bu meblağın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili cevabında, tedbir kararının sadece aleyhine tedbir istenen için hüküm ifade etmek üzere verildiğini, bu itibarla paranın icra memurunun talebi üzerine gönderilmesinde usulsüzlük bulunmadığını, kaldı ki, tüm takyidatların açıklandığını, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı Adalet Bakanlığı vekili de cevabında, icra memurunun işlemlerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, diğer davalı ödemesinin üçüncü kişi ödemesi niteliğinde olup, İİK. nun 100. maddesi gereğince derece kararı alınmasını gerektirir bir durum olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere nazaran, davalı bankanın ihtiyati tedbir kararına rağmen FOB. Ltd. Şti. hesabındaki parayı icra müdürlüğüne göndermekle kusurlu ve sorumlu olduğu, diğer davalının istihdam ettiği icra memurunun da, gelen para üzerinde tedbir olduğunu bilmesine rağmen takip alacaklısına ödemekle kusurlu ve sorumlu olduğu, kaldı ki, takip konusu çekin keşidecisi ile lehtar şirketin ortaklarının aynı olup, bu hususun icra dosyasından belli olduğu, icra memurluğunun bankanın yazısına rağmen ödeme yapmayıp parayı bekletebileceği, ihtiyati tedbire muhalefet sonuç itibariyle haksız fiil olup, tazminata Türk Lirası cinsinden hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne, (170.839.945.676) liranın 5.8.1999 tarihinden yürütülecek %80 ve değişen oranlardaki reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı bankanın icra memurluğuna ödemeyi Türk Lirası olarak yaptığına göre, davalı Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu davalı yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.

2- Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, ihtiyari tedbir kararına aykırı davranış ve icra iflas dairesi görevlilerinin kusurlarına dayalı tazminata ilişkindir.

Her ne kadar, davalı Bakanlığın istihdam ettiği icra müdürünün, üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunan parayı üstelik takip alacaklısı ve borçlusu şirket ortaklarının aynı olduğunu bildiği halde takip alacaklısına ödemekle kusurlu olduğu sonucuna varılmış ise de, dosya kapsamına göre bu gerekçeye katılmak mümkün değildir. Evvelemirde belirtmek gerekir ki, icra Müdürü'nün icra takip alacaklısı ve borçlusu şirketlerin ortaklık yapılarını, ortaklarının aynı olup olmadığını araştırma zorunluluğu olmadığı gibi, her tüzel kişiliğin bağımsızlığı ilkesi nazara alındığında ortakları aynı olan şirketlerin birbirleri aleyhine icra takibi başlatmalarında bir hukuki engel yoktur.

Çek hamili dava dışı Cemil Türk tarafından borçlular FOB. Kimya Ltd. Şti., Fazlı İthalat Ltd. Şti. ve Selay Ltd. Şti. aleyhine girişilen icra takibi nedeniyle, icra dosyasına göre üçüncü şahsın (davalı) Türk Ekonomi Bankası A.Ş.ne İİK. 89/1 ihbarnamesi gönderilmesi talep edilmiş, Ankara İcra Müdürlüğü vasıtasıyla tebliğ edilen ihbarnameye karşı, 21.7.1999 tarihli yazısı ile davalı banka itirazda bulunmuştur. Bunun üzerine takip alacaklısı İİK. 99/I ihbarnamesi gönderilmesi talebi İcra Müdürlüğü'nce reddedilmiş ve alacaklının, itiraz ve şikayeti de İcra Hakimliğince reddedilmiştir.

Bu aşamadan sonra üçüncü kişi durumunda olan davalı banka avukatının pek müteamil de olmayan şekilde söz konusu parayı 5.8.1999 tarihinde icra dosyasına tevdi etmek üzere getirdiği anlaşılmakta olup, aynı tarihli İcra Müdürlüğü'ne hitaben yazdığı dilekçe de, bankadaki paraya verilen tedbir kararının sadece taraflarını bağladığı, bu nedenle itirazın geri alındığından bahsedilerek paranın ödenmek istendiği ve bazı diğer takyidatlardan söz edilerek paranın kime ait olacağına İcra Müdürlüğü'nce karar verileceği belirtilmiştir. İcra Müdürlüğü'nün dikkat ve tereddüdü üzerine, tekrar aynı dilekçeye, tedbirden önceki temlik nedeniyle dosyaya paranın yattığı şerh edilip imzalanmıştır. İcra Müdürü aynı gelişmeleri kendisinin düzenlediği 5.8.1999 tarihli icra tutanağına da yazdıktan sonra parayı kabul etmiş ve takip alacaklısına ödemiştir.

Bu açıklanan durum ve olayların gelişimi karşısında, İİK. nun 12. maddesi gereğince, takip edilmekte olan bir para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından yapılan ödemeleri kabul ile mecbur olan İcra Müdürlüğü'nün yaptığı işlemlerde usul ve yasaya aykırılık olmayıp, bu nedenle davalı Bakanlık hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekirken, bu davalının da sorumlu tutulması doğru olmamıştır.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu davalı yönünden ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı Adalet Bakanlığı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekil ile temsil olunan davalı Adalet Bakanlığı yararına taktir olunan 100.000.000 lira vekillik ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 7.687.800.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 23.11.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 11-01-2010, 16:29   #3
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat ışık
Herkese kolay gelsin öncelikle...
Muvazaalı işlem nedeniyle zarar görmüş üçüncü kişi olarak Hukuk Mahkemesinde açmış olduğumuz Muvazaalı Alacağın iptali davasında Mahkeme teminatsız tedbir kararı vererek icra takibinin durdurulmasına karar vermiştir. karşı taraf buna rağmen icra dosyasında alacağın temliki, hacizlerin kaldırılması vs. işlemler yapmıştır. mahkemece durdurulan bir takipte bu tip işlemler yapılabilir mi?
Şimdiden teşekkürler...

Merhabalar;

Tedbir kararını icra dosyasına sunduğunuz, icra memuru tarafından "takibin tedbiren durdurulmasına" karar verildiği halde ve tedbir kararı herhangi bir istisna da içermiyorsa;

İcra memuru tarafından verilen durdurma kararının akabinde yapılan işlemler iptale tabidir. İcra Mahkemesine memur muamelesini şikayet yoluyla başvurabilirsiniz.

Saygılarımla...
Old 11-01-2010, 23:18   #4
wellan

 
Varsayılan

Soru da cevabı vermişsiniz sanırım.Bu tür bir durumda İİK.16 ya göre şikayette buluup ilgili işlemleri iptal ettirebilirsiniz.Genel olarak icra dosyasına sunulan tedbir kararının muhtevası icra takibinin durdurulması yönünde olduğu için;icra memuru yapılan talebi reddetmelidir.Aksinin tespiti İİK 16 ya göre şikayet sebebidir.SAYGILARIMLA.Umarım yardımcı olabilmişimdir.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Old 04-05-2011, 15:08   #5
zafkir

 
Varsayılan Tedbir kararına rağmen paranın ödenmesi!

Herkese merhabalar,

Ben de, günlerdir kafama takılan ve bu konu başlığı altında sorulması gerektiğine inandığım bir soruyu sormak istiyorum.

1- Müvekkil şirket tarafından nama yazılı bir çek ciro yolu ile önce A'ya sonra B'ye geçiyor ve B şahsı çeki çaldırıyor. Hemen vakit kaybetmeksizin Karakola ve Savcılığa başvurup aynı zamanda Ticaret Mahkemesi'nden anılı Çekin İptali'ne yönelik dava açıp çekin hesabının bulunduğu banka şubesine Ödemeden Men Taimatının ulaştırılmasını temin ediyor.

2- Bu meyanda çek, "E" kişi tarafından İcra Takibine koyulup, Müvekkil şirket'e, A şahsı'na, çeki çaldıran B şahsına ve "E" şahsına gelene kadar çekin arkasında yazılı cirantalara Ödeme Emirleri gönderiliyor. Nafile çaba ile müvekkil şirket tarafından İcra Takibine karşı Tetkik Mercii'nde dava açılıyor ve aleyhe sonuçlanıp takip kesinleşiyor. Alacaklı tarafından müvekkil şirket işyerinde gerçekleştirilen Talimat Haczi dosyasına müvekkil şirket dosya borcununun tamamını yaıtırp Haciz Tutanağına " Dosya konusu borcun dosyaya yatırılmasını ve Alacaklı tarafa ödenmesine muvafakatimiz yoktur" diye bir ibare koyuluyor.

3- Bu hadiseler devam ederken Çeki çaldıran B şahsı ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi'nde "E" kişisine karşı İstirdat davası açıp, icra dosyasına yatan paranın anılı mahkeme kararı kesinleşene kadar "Alacaklı görünen E" kişisine ödenmemesi amacıyla "Tedbir Kararı" alınmasını sağlayıp bu kararı İcra Dosyasına ibraz edilmesini temin ediyor.

4- Anılı İcra dosyası'ndan, Alacaklı tarafından müvekkil şirketin Banka hesaplarına da Haciz ihbarnameleri gönderilip bloke koyuluyor. İşte tam bu noktada dosya borcunun tamamı Talimat dosyasına yatmış olması dolayısıyla mükerrer hacizlerin fekkini talep eden bendenizin talebi (Talimat İcrasının Haciz Tutanağı ve Talimat İcrası tarafından Esas İcrasına paranın gönderildiğine ilişkin banka makbuzunu ibraz etmeme rağmen) İcra müdürü tarafından " Esas dosyasında dosya borcunun yattığına ilşkin bir kaydın olmadığı ayrıca haczin fekki için mahkeme kararı gerektiğinden bahisle" talebin reddine karar veriliyor. Bu kararı Şikayet yolu ile Tetkik Mercii'ne götürmeme rağmen tamamen aynı gerekçelerle İcra Müdürünün işleminin hukuka uygun olduğu sonucuna varılıyor.

5- Aradan 4 ay geçtikten sonra artık Talimat icrasından, paranın Esas dosyasına intikal etmiş olacağını düşündüğümden talebimi yineleyip müvekkil şirketin banka hesabındaki hacizlerin fekkini talep ettiğimde, İcra Dosyasında duran "Tedbir Kararı'"na rağmen, İcra Müdürü'nün parayı Alacaklı vekiline " Hernekadar Dosyada Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bu davanın kesinleşmesine kadar paranın ödenmemesine matuf Tedbir kararı var ise de açılan davanın davacısı "B" şahsı olup, "Parayı dosyaya yatıran müvekkil şirketin bu yönde bir itirazı bulunmadığından paranın alacaklıya verilmesine karar verilmiştir" yazıyordu.

a- Benim haciz fekki talebim için yorum yolunu kullanmayan İcra Müdürü, (Ki yoruma gerek yoktu Haciz Tutanağında paranın yattığı ve Talimat icrasından paranın Banka aracılığıyla Esas İcrasına gönderildiğine ilişkin Makbuzu ibraz etmiştim.) nasıl oluyordu da mahkeme tarafından dosyaya konulmuş bir Tedbir kararını yorumlayıp parayı Alacaklı tarafa verebiliyordu? İcra Hukuku'nda yorum olabiliyor muydu?

b- Müvekkil şirket tarafından Talimat dosyasına yatırılan paranın Haciz Tutanağında "Alacaklı tarafa ödenmesine muvafakatimiz yoktur" kaydı. Bir itiraz olarak nitelendirilebilinir mi? Sanki Baki Kuru'nun kitapları'nda okuduğum bir paragrafta Borcun ödenmesinin kayıtsız ve şartsız olması gerektiğinden bahsediliyordu. Yanılıyor da olabilirim.

c- Eğer "çeki çaldırdığını iddia eden B" şahıs açmış olduğu dava neticesinde "E" şahsına karşı davasını kazanırsa ve "E" şahsının meşru hamil olmadığına karar verilirse bu taktirde müvekkil şirket, "B" şahsı tarafından yapılacak bir İcra Takibi ile anılı borcu mükerrer ödeme tehtidi ile karşı karşıya kalabilir mi? Bana kalabilecek gibi göründüğünden İcra Müdürü'nün yapmış olduğu bu işlemin haksız olduğu neticesi ile TCK 257 gereğince Şikayet etmeyi düşünmekteyim.

Fazla uzatmışım herkesten özür dilerim. Beni görüşleri ile aydınlatacak meslekdaşlarıma peşinen teşekkürlerimi sunarım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tedbir nafakası karar verilmişse ilamlı icra konusu yapılabilir mi Yeşim Dağgeçen Meslektaşların Soruları 52 17-10-2013 16:54
icra dosyasında alacak temliki av.mansur Meslektaşların Soruları 13 17-03-2012 12:58
üzerinde tedbir kararı bulunan aracın satılamaması ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 2 19-12-2008 12:42
Karar için heyet önünde bulunan bir dosyada ıslah yapılabilir mi? bonnie Meslektaşların Soruları 2 24-11-2008 14:08
çek hakkında tedbir kararı-icra takibi av.mansur Meslektaşların Soruları 1 25-03-2008 13:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04412389 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.