Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tehir-i icradan önce konulmuş araç yakalamasının müdürlükçe kaldırılmaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-07-2012, 09:49   #1
vla

 
Varsayılan Tehir-i icradan önce konulmuş araç yakalamasının müdürlükçe kaldırılmaması

Sayın Meslektaşlar merhaba.

Her zamanki gibi bir konuda yardımlarınıza ihtiyacım var.
Öncelikle tehir-i icra kararından önce konulmuş yakalamalı araç ve taşınmaz hacizleri var.
Dosyaya tehiri icra kararı konulduktan sonra icra müdürlüğü araç haczi için emniyete yazı yazmayı reddediyor. Bu yüzden tehiri icra kararı olmasına rağmen aracın yakalanma ihtimali yüksek. Diğer icra daireleri ile konustuğumda dairenin kesinlikle işlem yapması gerekir denildi. Ama bizimki "ben reddederim, git şikayet et" diyor. Bu sebeple, tehiri icra kararından sonra yakalamalı araç için işlem yapılmasını gerektirir Yargıtay kararı ya da kanun maddesi aradım, bulamadım.

Yardımlarınızı büyük umutlarla bekliyorum
Old 31-07-2012, 10:44   #2
üye7160

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=63150

tehiri icra kararı ile birlikte takip işlemlerine artık devam edilemeyeceği gibi varolan hacizlerde kaldırılır.Zira tehiri icra kararı alırken dosyaya ya para borcunun tamamını,yada borcu karşılayacak teminat mektubunuı sunuyorsunuz.Dolayısı ile borcun ödenmesi durumu ortaya çıkmakta olduğundan ayrıca hacizlerin varlığı hükümsüz kalmaktadır.Bu nedenle taleple bulunarak reddedilen talebiniz sebebi ile MMŞ yoluna başvurmanızda fayda var.
Old 31-07-2012, 11:04   #3
av.buğra

 
İnceleme

Yargıtayca “icranın durdurulmasına” karar verilmişse, bozma üzerine, borçlu “haczin kaldırılmasının gerekip gerekmeyeceği” konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilecek midir? Hükmün bozulmuş olması, h a c z i n d e k a l d ı r ı l m a s ı sonucunu doğurmaz.
Bu durumda olaya, İİK. mad. 36 değil 40 hükmü uygulanır ve hükmün bozulması nedeniyle “icra işlemleri” olduğu yerde durdurulur. A l a c a k l ı “satış” isteyemeyeceği gibi, b o r ç l u da “haczin kaldırılmasını” isteyemez. Haczin kaldırılması için, İİK. mad. 40’daki koşulların gerçekleşmesi yani “borçlu lehine davanın kısmen veya tamamen sonuçlanması” ve “bu hükmün kesinleşmesi” gerekir.POSTACIOĞLU, İ. age. s:638 – AKYAZAN, S. İnceleme ve Açıklamalar, 1965, s:25 – KURU, B. age. C:3, s:2205...kolay gelsin..iyi çalışmalar...
Old 31-07-2012, 11:24   #4
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.buğra
Yargıtayca “icranın durdurulmasına” karar verilmişse, bozma üzerine, borçlu “haczin kaldırılmasının gerekip gerekmeyeceği” konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilecek midir? Hükmün bozulmuş olması, h a c z i n d e k a l d ı r ı l m a s ı sonucunu doğurmaz.
Bu durumda olaya, İİK. mad. 36 değil 40 hükmü uygulanır ve hükmün bozulması nedeniyle “icra işlemleri” olduğu yerde durdurulur. A l a c a k l ı “satış” isteyemeyeceği gibi, b o r ç l u da “haczin kaldırılmasını” isteyemez. Haczin kaldırılması için, İİK. mad. 40’daki koşulların gerçekleşmesi yani “borçlu lehine davanın kısmen veya tamamen sonuçlanması” ve “bu hükmün kesinleşmesi” gerekir.POSTACIOĞLU, İ. age. s:638 – AKYAZAN, S. İnceleme ve Açıklamalar, 1965, s:25 – KURU, B. age. C:3, s:2205...kolay gelsin..iyi çalışmalar...

bugüne kadar bu mantıkla yaptığımız hiç bir talebimiz reddedilmedi.Tüm hacizleri tehiri icra kararı ile birlikte kaldırdık..
Old 30-12-2014, 15:40   #5
iozkasikci

 
Varsayılan 2014 tarihli Yargitay karari_hacizlerin kaldırılması gerekmez

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/1283

K. 2014/3936

T. 13.2.2014

* TEHİRİ İCRA KARARI (Alınmış Olsa Bile Bu Kararın Takibi Olduğu Yerde Durdurduğu/Karardan Önce Uygulanan Haciz İşlemlerini Ortadan Kaldırmadığı - Borçlunun Mehil Vesikasını Almadan Önce Alacaklının Alacağını Temin İçin Banka Hesaplarındaki Parayı Haczettirmesinde Yasaya Uymayan Bir Yön Olmadığı)

* TAKİBİN DURMASI (Tehiri İcra Kararı Alınmışsa Bu Kararın Takibi Olduğu Yerde Durdururacağı/Karardan Önce Uygulanan Haciz İşlemlerini Ortadan Kaldırmayacağı - Borçlunun Mehil Vesikasını Almadan Önce Alacaklının Alacağını Temin İçin Banka Hesaplarındaki Parayı Haczettirmesinin Yasaya Uygun Olduğu)

* HESAPDAKİ PARANIN HACZİ (Haczin Kaldırılması İstemi/Takibin Durması - Borçlunun Mehil Vesikasını Almadan Önce Alacaklının Alacağını Temin İçin Banka Hesaplarındaki Parayı Haczettirmesinin Yasaya Uygun Olduğu/Şikayetin Reddi Gereği)

* HACİZLERİN FEKKİ (Haciz Tarihinin İtirazın İptaline Dair Verilen Karardan Sonra Ancak Mehil Vesikası Verilmesinden Önce Olduğu - Tehiri İcra Kararı Alınmış Olsa Bile Bu Kararın Takibi Olduğu Yerde Durdurduğu/Karardan Önce Uygulanan Haciz İşlemlerini Ortadan Kaldırmadığı)

2004/m.110

ÖZET : Olayda, alacaklının talebi ile haciz işlemi yapıldıktan sonra teminatın kabulüne dair kararın alınması üzerine 60 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekilince aynı tarihte hacizlerin de fekki talep edilmiştir. Bu durumda haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden öncedir. Her ne kadar şikayet tarihinde borçlu Yargıtay'ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de, tehiri icra kararı alınmış olsa bile bu karar takibi olduğu yerde durdurur, karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmaz. O halde borçlunun mehil vesikasını almadan önce alacaklının alacağını temin için banka hesaplarındaki parayı haczettirmesinde yasaya uymayan bir yön olmayıp mahkemece şikayetin reddi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, takibe karşı yapılan itirazın kısmen iptaline dair mahkeme kararının tehiri icra istemli olarak temyiz edildiği, yeterli ve geçerli teminat verilmesine rağmen alacaklı tarafından haciz talebinde bulunularak banka hesaplarındaki paralara haciz konulduğu iddia edilerek teminat gösterilip mehil vesikası alınmış olması sebebiyle hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.

Mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durdurur, daha önce yapılmış olan hacizlerin kaldırılmasını sağlamaz.

Somut olayda, alacaklının talebi ile 27.2.2013 tarihinde haciz işlemi yapıldıktan sonra teminatın kabulüne dair kararın alınması üzerine 6.3.2013 tarihinde 60 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekilince aynı tarihte hacizlerin de fekki talep edilmiştir. Bu durumda haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden öncedir. Her ne kadar şikayet tarihinde borçlu Yargıtay'ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de, yukarda izah edildiği üzere tehiri icra kararı alınmış olsa bile bu karar takibi olduğu yerde durdurur, karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmaz.

O halde borçlunun mehil vesikasını almadan önce alacaklının alacağını temin için banka hesaplarındaki parayı haczettirmesinde yasaya uymayan bir yön olmayıp mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


----------

Saygılarımla,

Av. İrem Özkaşıkçı
Old 20-01-2015, 13:54   #6
gdistemgibi

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, Ankara'da uygulama en azından 12. Hukuk Dairesi'nin üstteki kararına kadar tehir-i icra olsa da borçlunun talebi ile hacizlerin kaldırılması yönünde idi. İcra müdürlüğü tabiki red kararı veriyor ve bunun üzerine icra hukuk mahkemesi talepleri kabul ediyor. Elimde buna ilişkin örnek bulunmakta. Ancak bu Yargıtay kararından sonra ihtimaldir ki borçlunun bu başvuruları da reddedilecektir. Üstelik henüz dün bu yönde bir başvuru yaptım ve sonucu sizinle paylaşırım.

Ancak belirtmek isterim ki bence Yargıtay'ın mezkur kararı İİK madde 36 hükmü düşünüldüğünde yasaya aykırıdır. Zira yasa metni “İlama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk halinde uzatılabilir.”

Görüldüğü gibi borçlunun hükmolunan alacak para veya eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise ilave olarak nakdi veya gayr-ı nakdi teminat mektubunu ibraz etmek zorunda olmadığı bir yasa hükmüdür. Buna karşı olarak ve anılan madde hükmüne alenen aykırı olarak borçlunun hem malvarlığındaki yüklü miktardaki hacizlerinin baki kalması ve hem de icra dosyasına gayr-ı nakdi teminat ibraz etmek durumunda olması açıkça alacaklı-borçlu arasındaki dengeyi fahiş bir şekilde alacaklı lehine bozmakla eş anlamlıdır. Borçlu tarafından dosyaya yatırılan teminat şahsi malvarlığının haciz v.s. gibi muhafaza işlemlerine muhatap olmaması içindir.
Old 03-02-2015, 23:36   #7
gdistemgibi

 
Varsayılan

Yukarıda bahsetmiş olduğum şikayet lehimize sonuçlandı yani İcra Hukuk Mahkemesi şikayetimizi kabul ederek tehir-i icra kararından önce konulan hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerimizi kabul etti.
Old 04-02-2015, 14:11   #8
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

Yargıtay tersi görüşte olsa da dosya borcu faiz vs. tüm eklentiler dahil yatırılırsa haczi kaldırmak gerekir. Menfi tespit davasında yatırılan teminata ilişkin haciz kaldırma kararının İ.İ.K.36. md. gereği yatırılan teminata ilişkin kararda da verilmesi gerekir.

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17912
KARAR NO: 2014/23611
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Turan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 29.06.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla toplam 171.284,38 TL alacağın tahsili için icra takibine başlandığı, borçlu tarafından yapılan başvuru üzerine, Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/51 Değişik iş sayılı dosyası ile dosya borcu olan 250.000 TL'nin yatırılması halinde paranın alacaklıya ödenmemesi ve satışın durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, ayrıca Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/97 esas sayılı dosyası ile de menfi tespit davası açıldığı, borçlu tarafından 250.000 TL'nin yatırıldığı ve daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
Öte yandan İİK. nun 85.maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir.
Somut olayda borçlu tarafından mahkemece belirlenen teminat yatırıldıktan sonra, 22.04.2014 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat edilerek dosya borcunun tamamının depo edildiği görülmüştür.
O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-04-2016, 12:20   #9
UNLUTURK

 
Varsayılan

Tehiri icra kararı dolayısıyla sunulan teminatın etkisi icrayı durdurmaktır. Yani satış istenemez ve fakat hacizleri de kaldırmaz demektedir Yargıtay. Menfi tespitte ise teminat yatırılması mevcut hacizleri (t)aşkın haciz haline dönüştüreceği için kaldırılması sonucunu doğurur demektedir.
Bu hususta Yargıtay 12 HD'nin birbirine yakın tarihli birçok kararı var. Bu kararlar aksi görüş olmasa gerek.
Old 16-04-2016, 19:08   #10
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

Yargıtay 12. H.D. tarafından içtihat değişikliğine gidilerek borcun tamamının icra dairesine tehir-i icra kararı getirmek üzere teminat amaçlı olarak depo edilmesi halinde takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılması ilkesi benimsenmiştir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/18632 Esas 2015/31555 Karar
(Karar Tarihi : 14/12/2015)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı takipte, borçlunun, itirazın iptaline ilişkin kararı tehir-i icra talepli olarak temyizi üzerine, dosya borcunun teminat olarak depo edildiğini, icra müdürlüğü tarafından %19 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmasının ve hacizlerin kaldırılması isteminin reddedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.
Somut olayda, alacaklı tarafından genel haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklının açtığı itirazın iptali davasında Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.02.2014 tarih ve 2011/131 E.-2014/83 K.sayılı kararı ile 44.000,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiği, alacaklının talebi ile 21.02.2014 tarihinde haciz işlemlerinin uygulandığı, daha sonra borçlu vekilinin alacak miktarını dosyaya depo ederek itirazın iptaline ilişkin kararı tehir-i icra talepli olarak temyiz ettiklerini bildirerek mehil vesikası verilmesini, ayrıca uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK'nun 36. maddesi gereğince teminat yatırılması sebebiyle icranın geri bırakılması yönünde karar getirmek üzere borçluya mühlet verilmesi, icra takibini olduğu yerde durdurur ise de, Dairemizce içtihat değişikliğine gidilerek borcun tamamı icra dairesine tehir-i icra kararı getirmek üzere teminat amaçlı olarak depo edilmesi halinde takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılması ilkesi benimsenmiştir.

O halde, mahkemece şikayetin hacizlerin kaldırılması talebi yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

KARAR : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
rehinli ticari araç plakasının başka bir araca devrinden önce rehini kaldırıp yeni araç için rehin sendeni yapma barış Meslektaşların Soruları 0 24-03-2011 19:51
karardan sonra - cebri icradan önce vefat eden müvekkil namutenahi Meslektaşların Soruları 2 17-04-2009 18:06
icradan araç satışın iptali av.h.şahin Meslektaşların Soruları 2 15-04-2009 14:45
icradan rehinli araç satışı Av. A. Çelik Meslektaşların Soruları 2 09-04-2008 10:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06212997 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.