Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

MeslaktaŞlarimizin İhanetlerİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-05-2007, 10:42   #1
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan MeslaktaŞlarimizin İhanetlerİ

Meslektaşların soruları başlığı altında, teminat senedinin bir kısmının kesilerek kambiyo senedi haline getirilmesi başlığı ile bir konuyu tartışmaya açmıştım.Hatırlayanlar olacaktır.

Bu senette mağdur olan yani borçlu olan şahsım idi.

Dün alacaklı ile anlaşarak asıl borcumdan epeyce fazla ödeme yaparak elinden ibraname aldım. Alacaklı senette sahtekarlığı ismini de vererek bir meslektaşımla birlikte yaptığını; hatta kendisine bu aklı meslektaşımın verdiğini söyledi. İbranamenin metninin yazılması esnasında alacaklı avukatını arayarak ibranamenin metninin uygun olup olmadığını sordu. Meslektaşımızın tavsiyelerini dinlerken kendimi en adi borçludan daha adi hissettim. Bugün icra dairesine dosyayı kapatmak için gittiğimde icradaki personelin de avukatın yaptıklarını bildiklerini öğrendim.

Kin tutmam, ama unutma gibi bir kabiliyetim de yoktur. Bu duruma rağmen meslektaşıma karşı harekete geçmeyi etiğe aykırı buluyorum.

Saygılarımla.
Old 09-05-2007, 11:25   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu duruma rağmen meslektaşıma karşı harekete geçmeyi etiğe aykırı buluyorum.
Ben etiğe aykırı bulmuyorum. Böylesi hukukçuların mesleğe yararı olmayacağını düşünüyorum.

Uğradığınız haksızlık nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Saygılarımla
Old 09-05-2007, 11:45   #3
Av. Canan

 
Varsayılan

Geçmiş olsun bunun bir benzeri de benim başıma geldi.Önemli bir davada tehditler sonucu çekilmem gerekti ve bunu karşı tarafın avukatının ayarladığı bana söylendi. Çok üzüldüm. Bu konuda söyleyenlere inanmayıp meslektaşımla yüz yüze konuşmak istediğimde telefonunu kapalı tutup bu konuda benimle konuşmayacağını beyan etti. Avukatı hala suçlamak istemiyorum. Çünkü nerdeyse 60 yaşlarında en azından ben onun yaşına hürmet etmeliyim gibi geliyor bana. Ama bu doğruysa yazıklar olsun.....Ayrıca kendinizi kesinlikle adi hissetmeyin asıl adi hissedecek olan başkaları.. Belki adaletin kıskancından kurtulabilirler ama kendi vicdanları hep onlarla beraber olacak ..
Old 09-05-2007, 12:28   #4
av.sevdacan

 
Varsayılan

Kin tutmam, ama unutma gibi bir kabiliyetim de yoktur. Bu duruma rağmen meslektaşıma karşı harekete geçmeyi etiğe aykırı buluyorum.

Karşı harekete geçmek niye kin tutmak olsun ki? Ya başka kişilerin canını da yakarsa! Bence etik yoksunu meslektaşlara ayrıcalık tanımadan hukuk çerçevesinde bir ders vermek lazım.

Ayrıca siz meslektaşımız diye etik bulmuyorsunuz "kol kırılır yen içinde kalır" gibi güzel bir yaklaşımdasınız; ancak kişi gün gelir yen dışındaki bir şahsa baltayı vurursa hukukçu kimliğimize de manen zarar vermiş olacaktır.

Geçmiş olsun.

Old 09-05-2007, 12:36   #5
Av.Bektaş Salim Topbaş

 
Varsayılan

sayın meşlektaşım benim fikrim başkasının hakkını aramayı bildiğimiz kadar kendi hakkımızı aramayı da bilmeliyiz.böyle bir olayın üstünde durup gerekli hukuki işlemleri yapmazsak yapanın yanına kar kalacaktır.üstelik bu durumunda mağdurun yalnızca siz değil tüm avukatlar olduğununu dikkate almanızı isterim.geçmiş olsun dileklerimle.
Old 09-05-2007, 14:26   #6
çınar

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım osmaniye,
Karşınızdaki kim olursa olsun "haksızlık karşısında", hele de karşınızdaki hakkın hukukun temsilcisi sayılan bir meslek mensubu yani bu konularda çok daha hassas davranması gereken bir avukat sa, meslek ilke ve kurallarına aykırı davranması nedeniyle harekete geçmiyor olmanız bence asıl etiğe aykırıdır. Sessiz kalmamız ancak bu tip düzenbazların çoğalmasına sebebiyet verir.
Old 09-05-2007, 14:37   #7
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Osmaniye oldukça küçük bir yer.Bu tür olaylar saman alevi gibi çabuk yayılıyor.

Şu anda o bir meslektaşına zarar veren Avukat olarak anılıyor.Ben harekete geçtiğimde onun konumuna düşerek meslektaşına zarar vermeye çalışan Avukat görünümünde olacağım.Özellikle şikayetimdem bir sonuç alamazsam.

Başkanımız konudan haberdar. Bu olay o meslektaşımın itibar kaybetmesidir.Unutmamak, elime fırsat geçerse bu fırsatı kullanmaktır.Kullanmayacağımı da hiçkimse garanti edemez.

Ne zaman ki;Avukatlar kazanç kaygısı ile birbirlerini rakip olarak görmemeye başlarlar. Avukatlıkta kalite o zaman yükselecektir.

Ne zaman ki;Avukatlar işbirliği yapıp en azından Barolarının tarifelerini uygularlar, vekalet ücreti pazarlık konusu olmaz,o zaman Avukatın geçim sıkıntısı kalmayacaktır.

Geçmiş olsun dileklerine ayrıca çok çok teşekkürler.
Old 09-05-2007, 18:22   #8
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan KONYALI
Alıntı:
Böylesi hukukçuların mesleğe yararı olmayacağını düşünüyorum.
Temyizi kabil değil.
Old 10-05-2007, 11:51   #9
Av. BNK

 
Varsayılan

Karadeniz'de bir laf vardır. Bir yere kültürden önce para girerse o yer iflah olmaz. İnsanda böyledir. Sadece para kazanma hırsı ile yetişirse mesleğini de bu hırsla yapar. Mesleğin etik kuralları da ayakbağı gibi gelir. Hiç bir zaman bu kuralların konuluş amacı acaba nedir diye de sormaz. Ta ki başına aynı halt gelinceye kadar. Ondan sonra da akıllanmaz daha acımasızca aynı haltları yemeye devam eder.

Benim başıma hiç gelmedi ama yapanları çok gördüm. Kimse kusuruma bakmasın avukat camiası çok kültürsüz. Toplumsal değerlerden yoksun. Bu tür avukatların aile çevreleri ve arkadaş çevreleride benzer türlerden oluşuyor. Yani üniversite diploması ile avukatlığın her şeyi öğrenilmiyor.

Avukatlığın bir sınava bağlanmasını hiç bir zaman desteklemedim ama etik açıdan bir denetim sürecine tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum.

Bu arada taşra barolarından da şikâyetçiyim. İl genelinde duyulmayan bazı olayları örtbas ediyorlar. Sizin olayınızda en azından uyarı cezası verilmelidir. Çünkü avukatların işi kanun boşluklarını menfaat aracı olarak kullanmak değildir. Avukatın yaptığı açıkça görevi suistimaldir. Çünkü biz de kamu görevi ifa ediyoruz.
Old 10-05-2007, 13:27   #10
avyesimcarikci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan osmaniye
Bu duruma rağmen meslektaşıma karşı harekete geçmeyi etiğe aykırı buluyorum

Ben şahsen harekete geçilmemesini etik bulmadığım gibi böylelerinin mesleğimize verdiği zarardan en çok şikayetçi olanlardan biriyim. Yanına kar kalsın ... Sonra ...
Old 10-05-2007, 14:23   #11
Av. BNK

 
Varsayılan

Sn. avyesimtemur harekete geçmenin etiğe aykırı tarafı ne ?

Başkalarına da aynı haltı yemesine göz yummak daha mı etik ?

İsmet Paşa ne demiş ? "Namuslularda namussuzlar kadar cesur olmalı"
Old 10-05-2007, 17:26   #12
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Herşeyden önce birebir tanığım yok. Alacaklı olayı anlatırken yanımızda sadece kendi elemanları vardı. Alacaklının elemanları benim lehime tanıklık yapmaz. Bir de iftira atan konumuna düşmek istemiyorum. Yalana dolana şiddetle karşı olduğum burada bilinir. Tüm Osmaniye benim haklı olduğumu biliyor.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığım menfi tespit davasında teminatsız tedbir kararı çıkması bunun en açık kanıtı.

Avukatın baroda, hatta Osmaniye'de itibarı bundan sonra sıfırın altında. Alacaklının da.

Kızım kreşte başından geçen bir olayı anlatmıştı. Yaramazlığı diğer çocuklara zarar verme boyutuna ulaşan bir çocuk, öğretmen sürekli ceza veriyor ama çocuk bir türlü uslanmıyor. En son yaramazlığında diğer çocuklara "Arkadaşınıza ne ceza vereyim?" diye soruyor. çocuklarda "oyunlara katılmama" cezası diyorlar. Ve çocuk uslanıyor.

Bazan şefaatimizden, kendimizden mahrum bırakmak en güzel cezadır. İkili ilişkilerde de aynı yöntem izlenirse bitişlerde daha az sancı çekilir.

Hiçkimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. İntikam soğuk yenen bir yemektir. Şimdi uyarı cezası ile kurtulacak. Ama kısa ya da uzun bir süre sonra daha fazla bedel ödemeye mecbur kalacak.

Saygılarımla.
Old 10-05-2007, 18:03   #13
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,

Öncelikle geçmiş olsun.

Anlamadığım bir şey var: Teminat senedinin bir kısmı kesilerek kambiyo evrakına nasıl dönüştürüldü?

Benim aklıma gelen, senedin dışında bir yerlerde teminata dair açıklamaların olduğu. Haklılığınız kamu oyunda da teslim ediliyorsa, neden hemen yılıp, ödediniz, onu da ayrıca anlamadım. Ödemenize ve suç duyurusunda bulunmamanıza rağmen, defter tutup hesabı kapatmamanızı da anlamadım. Bedel ödetmek için tetikte durmak, sizi şimdikinden daha da huzursuz ve üzgün kılar.

Geçmiş olsun diyor, biz hukukçuların, söz uçar yazı kalır sözünü kulağımızdan uzak tutmayarak, yaptığımız tüm hukuki işlemlerde karşılaşılabilecek tüm olumsuz adımları, "kötü niyetlinin biri çıkar da" babında, hatırda tutmamızın, gereksiz şüphecilik olmayacağına inanıyorum.

Saygılarımla...
Old 10-05-2007, 18:56   #14
ragıp

 
Varsayılan

Alıntı:
en adi borçludan daha adi hissettim.
Alıntı:
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığım menfi tespit davasında teminatsız tedbir kararı çıkması bunun en açık kanıtı.
Sayın meslektaşlarımız gerekli destek mesajlarını yazmışlar. Ben daha da fazlasını gördüm. Bir meslektaşımızın evindeki eşyaları boşaltmak için ne düzenbazlıklar yapıldığını, İİK 99 hükmüne göre muhafaza yapılmak istendiğini gördüm.
Ancak sayın Osmaniliye katılamıyorum. En adi borçlu ne demek? Eğer siz icra takiplerinde borçluları böyle görüyorsanız, diyecek bir şeyim yok.
Eğer teminatsız tedbir kararı almışsanız, borcu niçin ödediniz. En azından mahkeme sonucunu bekleyebilirdiniz.
Old 10-05-2007, 19:17   #15
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

senette zaten bir miktar borçluydum sadece aradaki sözlü anlaşma gereği vadesi gelmemişti. Borçlu olduğum rakamı ödedim. Vadesinden önce ödemek beni zarara soktu.

Senedin tahrifi konusuna gelince; Senedin arka yüzüne dikey gelecek şekilde teminat senedi olduğu ve neyin teminatı için alındığı yazılmıştı. Bu kısım kesilmiş. Ve kesilen kısma yazılar denk gelmiyor.

Elimde ödenmiş önceki senet var. Bu senette de aynı ibare var. Fulaj izi incelemesinden aynı anda imzalandığı gayet rahat anlaşılır. Bu hakkımı aramayacağım da garanti edilemez. Benim problemim Meslektaşımın yaptığı.

Alacaklıya gelince. Tahsilatlar şirket adına yapıldı. Bana fatura kesmediler. KDV ödemeleri lazım. Vergi dairesine bir şikayet yapılması halinde kaçırılan verginin 50 katı kadar ceza veriliyor. Rakam 45.000.-YTL
%18'inin 50 katını hesaplayın. Bu ceza şirkete geldiği zaman Avukatın durumunu düşünün. Tahsilatların şirket adına yapılmaması gerekliliğini şirkete hatırlatması gerekmiyor mu?

O kadar da çaresiz ve sineye çeken biri değilim. Zamanını bekliyorum.Avukatın davranışında delilimin olmadığını belirtmiştim.

Sadece tecrübemi sizlerle paylaşmak istedim. Benzer olayları yaşayan meslektaşlarımız var. Asıl hata yapmam diyen hata yapar. Saygılarımla.
Old 10-05-2007, 19:26   #16
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Sayın Ragıp; Tedbir kararı bugün çıktı.Ve ödediğim kısım için.Yani dosya gerçekten borçlu olduğum kısım için devam edecekti.Bu kısmı da icra dairesi yerine alacaklıya ödedim.Değişen birşey yok.

Meslek hayatımın başından bu yana müvekkil seldir, meslektaş kumdur, sel gider kum kalır anlayışından hareket ettiğim için bana değişik geldi.

Diğer cevapları zannedersem bir önceki mesajımda bulabilirsiniz.Saygılar.
Old 11-05-2007, 10:19   #17
GÜLİZ

 
Varsayılan

Sn osmaniye,

Size öncelikle geçmiş olsun diliyorum ve sizi asıl kahradenin borcunuz değil de bir borç ilşkisinin bu kadar çirkinleştirilmesi ve bu çirkinleştirmede meslektaşınızın aldığı etkin rolün olduğunu anlayabiliyorum ve sonuna kadar da hak veriyorum.

Ancak bu forumda bir meslektaşımızın yaptığı 'avukat camiası çok kültürsüz' gibi açıklamaları asla kabul etmiyorum.Maalesef ki her toplulukta her özellikte insan mevcut.Bu sadece avukatlık mesleği için geçerli olmamakla beraber bir meslek grubundaki herkesi kapsayacak şekilde böyle bir genellemenin de yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Alıntı:
Alıntı:
avyesimtemur
Ben şahsen harekete geçilmemesini etik bulmadığım gibi böylelerinin mesleğimize verdiği zarardan en çok şikayetçi olanlardan biriyim. Yanına kar kalsın ... Sonra ...

Alıntı:
Alıntı:
Av. BÜLENT NURİ KURDOĞLU
Sn. avyesimtemur harekete geçmenin etiğe aykırı tarafı ne ?

Sn Bülent Nuri Kurdoğlu,
Zannedersem sn. Yeşim Temur'un yazısını yanlış okudunuz.Bir daha bakarsanız sn. temur'un 'geçilmesini etik bulmuyorum' değil 'geçilmemesini etik bulmuyorum' dediğini göreceksiniz.
Old 11-05-2007, 11:02   #18
Av. BNK

 
Varsayılan

Evet yanlış okumuşum. iyi yazmış.

Kültür meselesine gelince genelleme yapacak kadar örneğini gördüm. Olumsuzluklara gözünüzü kapatarak mesleğin saygınlığını kurtaramazsınız.

1- Gazete okuma alışkanlıkları yok, bazıları kitap bile almıyor,

2- Tiyatro'ya gitme alışkanlıkları yok,

3- Sergi ve benzeri yerlere gitme alışkanlıkları yok,

4- Bazılarında hem hukuki hem toplumsal terbiye yok. Bu yazıştığımız olayda hukuki terbiye noksanlığının bir örneği. Bayan avukatların yanında belden aşağı konuşmalar yapacak kadar münasebetsizlerine dahi rastladım.

5- Sosyal aktivite yok,

6- Panel, sempozyum benzeri etkinliklere katılma yok,

7- Yok oğlu yok.
Old 24-05-2007, 14:08   #19
medenikal

 
Varsayılan

Sayın Kurdoğlu Diyorki;

Alıntı:

avukat camiası çok kültürsüz. Toplumsal değerlerden yoksun. Bu tür avukatların aile çevreleri ve arkadaş çevreleride benzer türlerden oluşuyor.

Neden kültürsüz ve değerlerden yoksunuz.Bu sorunun da cevabını vermek gerekir.Sepetteki çürükleri kastediyorsa bunlar istisnadır mı diyeceğiz.

Bir genelleşmeden, yani istisnanın dışında yoğunluktan bahsediliyor.

Neden acaba sorusunu , sormayalım mı?

Yok oğlu yok şeklinde ; samimi bir tespitte bulunulmuş;

Bu samimi bir eleştiridir.Üzerinde durulması gereken;

Her sepetin içinde çürük vardır. Ama çürükler yaygınlaşırsa; sepetteki diğer sağlam olanlar da ;çürümeye başlar.

Çürükleri görmemezlikten gelmek; onları aynı sepet içinde bulundurmak;

Diğer sağlam olanlarında ; onları örnek alabileceği gerçeğini karşımıza çıkartabilir.

Yoksa her meslek örgütünde , hertürlü insan bulunabilecektir.Bunu engellemek mümkün değildir.

Asıl tehlike Sayın kurdoğlunun ifade ettiği; istisnanın aşılarak genele doğru yayılma tehlikesidir.

Bu tehlike var mıdır; Yok mudur?
Old 24-05-2007, 14:21   #20
GÜLİZ

 
Varsayılan

Çok haklısınız sağlamlarla çürükler aynı sepete konulmamalı o yüzden de 'avukat camiası çok kültürsüz' gibi bir genelleme yapılmamalı.Çünkü bu genelleme çürüklerle sağlamları aynı sepete koymak değil midir?
Old 01-06-2007, 15:51   #21
Av.Aylâ Çağlartuna

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan osmaniye
Meslektaşların soruları başlığı altında, teminat senedinin bir kısmının kesilerek kambiyo senedi haline getirilmesi başlığı ile bir konuyu tartışmaya açmıştım.Hatırlayanlar olacaktır.

Bu senette mağdur olan yani borçlu olan şahsım idi.

Dün alacaklı ile anlaşarak asıl borcumdan epeyce fazla ödeme yaparak elinden ibraname aldım. Alacaklı senette sahtekarlığı ismini de vererek bir meslektaşımla birlikte yaptığını; hatta kendisine bu aklı meslektaşımın verdiğini söyledi. İbranamenin metninin yazılması esnasında alacaklı avukatını arayarak ibranamenin metninin uygun olup olmadığını sordu. Meslektaşımızın tavsiyelerini dinlerken kendimi en adi borçludan daha adi hissettim. Bugün icra dairesine dosyayı kapatmak için gittiğimde icradaki personelin de avukatın yaptıklarını bildiklerini öğrendim.

Kin tutmam, ama unutma gibi bir kabiliyetim de yoktur. Bu duruma rağmen meslektaşıma karşı harekete geçmeyi etiğe aykırı buluyorum.

Saygılarımla.
Meslektaşım işverenin boşa imzalı olarak işçiden aldığı senedi kıdem tazminatı icra dosyasına haciz koymak için başka bir şahıs adına doldurarak (veya doldurtarak) işçinin kıdem alacağını engellemek istemiştir.Maalesef işini dürüstlükle yapmayan meslektaşlarımız vardır.Mesleğimiz adına bunlardan utanç duymamız lazım.
Old 01-06-2007, 16:09   #22
medenikal

 
Varsayılan

İşverenler genel de bu şekilde senet alıyor.İlerde işçinin kendisine dava açması ;söz konusu olabilir diye.

Bu senedi alırken de işçiye açıkça söylüyor.İşçiye söylemese de işçi bu senedin karşı tarafa niye verildiğini bilerek veriyor.

Aslında işçiyi işe alırken işveren; şart olarak bu senedi istiyor.Yoksa almam diyor.

İşçide mecburen imzalıyor.

Başta örtülü bir anlaşma yapılmış olmuyor mu? Kamu düzenine ve İş kanunu na da aykırı olarak o senet alınmıştır.

Ama işçi bu senedi verirken ;bunun kendi açtığı davaya karşılık kullanılabileceğini de düşünmeliydi.

Düşünseydi işsiz kalacaktı.Bir anlamda o da haklıdır.


Ama böyle bir durumda ,bu senedi icra ya koymayacak olma da sanki istisnai bir anlayış gibi geldi.

Acaba yanılıyor muyum?
Old 01-06-2007, 22:05   #23
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Sayın Medenikal;
Burada tartıştığımız işverenlerin davranışı değil; meslektaşlarımızın müvekkillerinin dalavere diye nitelendirilecek davranışlarına destek olmaları hatta bazen belki de bizzat yapmaları. Sizin dediğiniz işverenin aldığı senedi takibe koyması inanın benim verdiğim örnek yanında o kadar masumane kalıyorki...

Saygılar.
Old 01-06-2007, 22:55   #24
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Sayın Osmaniye geçmiş olsun diyorum, mesajlarınızı gayet dikkatli okudum ve size hak verdim. Yaşadığınız sıkntılı olaya rağmen hala kişisel ve mesleki anlamda onurlu duruş sergilemeniz beni gerçekten memnun etti. Maalesef şehrinizde bizi de çok üzen, hatta kızdıran, hatta... bir meslektaşımız var. Umarım aynı kişi değildir.

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08266711 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.