Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İhtiyati Tedbir

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-03-2010, 19:05   #1
akinbaydar

 
Varsayılan İhtiyati Tedbir

Değerli Meslektaşlarım,

Davalı vekili olarak bulunduğum ,Asliye Hukuk Mah.nde görülmekte olan bir davada, esasa ilişkin dava açılmadan önce Sulh Hukuk Mah.nden alınan ve dava konusu maden işletme ruhsatı üzerine konulan devri engelleyici ihtiyati tedbir kararı mevcuttur.

HUMK'nun 109. madde hükmü ise açıktır. Buna göre;
İhtiyati tedbir kararı dava ikamesinden evvel verilmiş ise tatbik edilmiş olsun olmasın kararın verildiği tarihten itibaren on gün zarfında esas hakkında dava ikamesi lazımdır. Bu müddette müddi davasını ikame eylediğini müsbit evrakı, kararı tatbik eden memura ibrazla dosyaya vaz i ve kaydettirerek mukabilinde ilmühaber almağa mecburdur. Aksi takdirde ihtiyati tedbir bir güna merasime hacet kalmaksızın kendiliğinden kalkar ve iktizasına göre vazolunan tedbirin fiilen kaldırılması ihtiyati tedbiri tatbik eden daire veya memurdan talep olunabilir.

Ancak davacı taraf, Sulh Hukuk Mahkemesi ihtiyati tedbir kararını verdikten sonra on günlük yasal süre içinde esasa ilişkin davayı açmamıştır.
İlk duruşmada tedbirin hükümsüz olduğunu, yasal süre geçirildikten sonra dava açıldığını belirtmiş olsam da, sayın hakim bu on günlük sürenin başlangıcı olarak sulh hukuk mahkemesinin tedbir kararı verdiği tarihi değil; tedbir kararının davacı tarafa tebliğ edildiği tarihi esas alarak hükümsülük iddiamı reddetmiştir.
Bu hususta değerli görüşlerinizi ve elinizdeki konuyla ilgili Yargıtay kararını benimle paylaşırsanız sevinirim.

Saygılar...
Old 11-03-2010, 19:15   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar 1

T.C.
YARGITAY
7. CEZA DAİRESİ
E. 1999/338
K. 1999/579
T. 12.2.1999
• İHTİYATİ TEDBİR KARARI ( On Günlük Esas Hakkında Dava Açma Süresinin Geçirilmesi )
• ESAS HAKKINDA DAVA AÇMA SÜRESİNİN GEÇİRİLMESİ ( İhtiyati Tedbir Kararından İtibaren Dava Açılması Halinde İhtiyati Tedbir Kararının Kendiliğinden Ortadan Kalkması )
1086/m.109, 113/A
ÖZET : İhtiyati tedbir kararından itibaren 10 günlük esas hakkında dava açma süresi geçirildikten sonra, dava açılması halinde, ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağından ihtiyati tedbir kararına muhalefet suçu oluşmaz.

DAVA : İhtiyati tedbir kararına muhalefetten sanık, Mustafa hakkında yapılan duruşma sonunda: Hükümlülüğüne ve ertelemeye dair ( Çamlıdere Asliye Ceza Mahkemesi )nden verilen 28.11.1996 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın onama isteyen 26.1.1999 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : HUMK.nun 109. maddesi gereğince "İhtiyati tedbir kararı dava ikamesinden evvel verilmiş ise tatbik edilmiş olsun olmasın kararın verildiği tarihten itibaren on gün zarfında esas hakkında dava ikamesi lazımdır. Aksi takdirde ihtiyati tedbir bir güne merasime hacet kalmaksızın kendiliğinden kalkar." Anılan yasanın 176. maddesinde de adli ara vermede görülebilecek dava ve işler belirlenmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında adli ara verme süresi içinde dava açılabileceği belirtilmiştir.

Bu düzenlenmeler karşısında; esas hakkında davanın 8.9.1995 tarihinde açıldığı gözetilip 22.8.1995 günü verilen ihtiyati tedbir kararından itibaren on günlük yasal süre içinde esas hakkında dava açılmaması sebebiyle ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağından sanığın beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ceza tayini,

SONUÇ : Yasaya aykırı, Sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak ( BOZULMASINA ), 12.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-03-2010, 19:16   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar-2

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/12112
K. 2005/2233
T. 16.2.2005
• ÇEK BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Mahkemece Tedbir Kararı ile Ödeme Yasağı Konmuş Olması Nedeniyle Ödenmeyen - İhtiyati Tedbir Kararından Sonra Süresinde Dava Açılıp Açılmadığının Araştırılması ve Dava Açılmamışsa Tedbirin Kalkmış Olacağı Gözetilerek Davanın Kabulü Gereği )
• İHTİYATİ TEDBİR KARARIYLA ÖDEME YASAĞI KONULDUĞUNDAN ÖDENMEYEN ÇEK BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Mahkemece İhtiyati Tedbir Kararından Sonra Süresinde Dava Açılıp Açılmadığının Araştırılması ve Dava Açılmamışsa Tedbirin Kalkmış Olacağı Gözetilerek Davanın Kabulü Gereği )
• ÖDEME YASAĞI NEDENİYLE ÖDENMEYEN ÇEK BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( İhtiyati Tedbir Kararından Sonra Süresinde Dava Açılıp Açılmadığının Araştırılması ve Dava Açılmamışsa Tedbirin Kalkmış Olacağı Gözetilerek Davanın Kabulü Gereği )
• TEDBİR KARARININ KENDİLİĞİNDEN KALKMASI ( İhtiyati Tedbir Kararından Sonra Süresinde Dava Açılmamakla )
1086/m.109
ÖZET : Dava konusu çekin keşidecisi S.K. olup, hamiline düzenlenmiş ve F. A.'nın cirosu ile davacıya geçmiştir. Ciro Silsilesinde kopukluk olmayıp davacı yetkili hamildir. Ancak Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin 5.1.1998 tarih ve 1998/3 sayılı ihtiyati tedbir kararı ile ödeme yasağı konması üzerine ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinden sonra dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, ihtiyati tedbir kararından sonra yasal sürede dava açılmadığı anlaşılırsa ihtiyati tedbirin kararının HUMK.nun 109. maddesi gereğince kendiliğinden kalktığı gözetilmesi, dava açılmışsa bu dava sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıdan 1998 yılında araba satışı nedeni ile iki adet çek aldığını, çekleri bankaya ibraz ettiğinde tedbir konulmuş olduğunu öğrendiğini, yaptığı İcra takibinin davalının itirazı nedeniyle iptal edildiğini ileri sürerek iki çek bedeli olan 1.600.000.000.TL'nin tahsilini istemiştir.

Davalı, Davacı ile ticari ilişkisinin olmadığını, çekleri kaybettiğini bu nedenle tedbir koydurduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir..

Mahkemece, çekin N. B. adına keşide edildiği, çek arkasındaki R. G. cirosundaki imzanın R.'ye ait olmadığının anlaşıldığı bu nedenle ciro silsilesinde kopukluk olduğunu dolayısı ile davacının yetkili hamil olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacının 31.12.1997 keşide tarihli çekle ilgili talebinin incelenmesinde; Bu çekin keşidecisi S. K. olup hamiline düzenlenmiş ve F. A.'nın cirosu ile davacıya geçmiştir. Ciro Silsilesinde kopukluk olmayıp davacı yetkili hamildir. Ancak Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin 5.1.1998 tarih ve 1998/3 sayılı ihtiyati tedbir kararı ile ödeme yasağı konması üzerine ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinden sonra dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, ihtiyati tedbir kararından sonra yasal sürede dava açılmadığı anlaşılırsa ihtiyati tedbirin kararının HUMK.nun 109. maddesi gereğince kendiliğinden kalktığının gözetilmesi, dava açılmışsa bu dava sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle temyiz olunan kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-03-2010, 10:26   #4
akinbaydar

 
Varsayılan

İlgilinize çok teşekkürler Suat Bey. Malesef duruşmamız 2 ay sonrasına atıldı. Sizce duruşma tarihimizi beklemeden ihtiyati tedbirin hükümsüz kaldığından bahisle kaldırılması için takip edebileceğimiz herhangi bir prosedür var mıdır?
Saygılar...
Old 15-03-2010, 12:46   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akinbaydar
İlgilinize çok teşekkürler Suat Bey. Malesef duruşmamız 2 ay sonrasına atıldı. Sizce duruşma tarihimizi beklemeden ihtiyati tedbirin hükümsüz kaldığından bahisle kaldırılması için takip edebileceğimiz herhangi bir prosedür var mıdır?
Saygılar...

Bir dilekçe ve yukarıdaki Yargıtay kararı ile müracaat edin. Duruşma beklenmeksizin karar verilebilir.
Old 15-03-2010, 18:58   #6
akinbaydar

 
Varsayılan

Malesef bir ay önceden dilekçe verip ve bizzat gidip durumu yüzyüze dile getirsek de dilekçelerimiz ancak duruşma esnasında hızlıca okunup geçildiğinden pek sonuç alamamaktayız. Ama tekrar tekrar denemekte fayda var...
Tavsiyeniz için teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Teminatsız İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Mümkün mü? turbo Meslektaşların Soruları 1 31-12-2008 16:50
İhtiyati Tedbir-Kat Mülkiyeti Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 4 03-03-2008 23:46
İhtiyati Tedbir Ahmet Turan Meslektaşların Soruları 4 08-01-2008 18:34
Mirasta İhtiyati Tedbir m_kesik Meslektaşların Soruları 4 29-12-2006 16:45
İhtiyati Tedbir Ve Haciz ali Hukuk Sohbetleri 3 01-05-2004 17:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04713202 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.