Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sigorta çakışması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-06-2006, 12:12   #1
enver sedat

 
Varsayılan sigorta çakışması

1998 den beri sigortasız çalıştırılan ve ssk ya da bildirimi yapılmayan müvekkilin yapmış olduğu hizmetin tespiti için dava açtım.Ancak davayı açtıktan sonra müvekkilin malul olduğunu ve Emekli sandığından malullük maaşı aldığını öğrendim.Sorun şu müvekkil çalışarak sigortalılığı hakediyor ancak aynı dönemde yardım mahiyetinde emekli sandığından malullük maaşı alıyor.
Acaba emekli sandığından almış olduğu maaş ve sosyal güvence aynı döneme ait sigorta yaptırılmasına engel teşkil eder mi???
Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
Old 08-06-2006, 13:23   #2
füruzan

 
Varsayılan

sorunuzun tam karşılığı olmasa da yön göstermesi açısından aşağıdaki kararı incelemenizi öneriyorum

10. HUKUK DAİRESİE. 2005/417K. 2005/3257T. 28.3.20.


Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Mahkeme sigortalının fiili çalışma süreleri ile sınırlı olarak maluliyet aylığının kesileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bunun yasa hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Zira, sigortalıya bağlanan aylığın 506. sayılı Kanunun 53. ve 54. maddelerine göre malüllük aylığı olduğu tartışmasızdır.
Malul olan sigortalının fiilen bir işte çalışmasının mümkün olamayacağı gerçeğinden hareketle, yasa koyucu bu durumda sigortalıya ödenmekte olan malullük aylığının kesileceğini hükme bağlamış, yaşlılık aylığı almakta iken tekrar sigortalı bir işte çalışmayı düzenleyen 63. maddeye paralel bir çözümü malullük aylığı alanlar için öngörmemiştir. Bir başka ifade ile malullük aylığının, yeniden sigortalı bir işte çalışma halinde kesileceğine dair yasal kuralın 63. maddeye benzer bir istisnası yoktur.
Hal böyle olunca, 506 sayılı Kanunun 63. madde hükmünün malullük aylığı alanlara kıyasen uygulanması düşünülemez.
Sigortalının bu yasal kurala aykırı davranışında iyiniyetli olduğu da ileri sürülemeyeceğinden burada Borçlar Kanunu'nun 63. maddesinin uygulama yeri de yoktur.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan 506 sayılı Kanunun 58. maddesi hükmüne göre; malullük aylığı almakla iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların malullük aylıkları çalışmaya başladıkları tarihten başlayarak kesilir. Somut olayda davalı sigortalıya Sosyal Sigortalar Kurumunca 01.06.1989 tarihi itibariyle bağlanan malullük aylığı sonradan Ş. Nakliyat Taah. Tic. Ltd. Şirketine ait "Tütün bakımı ve hammaliyesi" işyerinde, 20.05.1999-01.11.1999 tarihleri arasında 159 gün, 14.04.2000-25.12.2000 arası 238 gün, 04.04.2001-24.09.2001 arası 169 gün sigortalı olarak çalıştığından bahisle 21.11.2001 tarihinden itibaren kesilerek 20.05.1999-21.11.2001 süresinde kendisine ödenen aylık tutarı adına borç kaydedilmiştir. Davacı sigortalıya 20.05.1999-21.11.2001 döneminde ödenen malullük aylıklarının istirdadının istenmesi itibariyle 506 sayılı Kanunun 58. maddesinin 2. fıkrası kapsamında sigortalının bu süre dahilinde işten ayrıldığının ve aynı Yasanın 109. maddesi çevresinde kontrol muayenesi üzerine malullüğün devam ettiğinin anlaşılması halinde eski malullük aylığı yeniden ödenmeye başlayacağından Kurumun istirdat istemi açıklanan esaslara göre değerlendirilmelidir. Diğer taraftan Sosyal Sigortalar Kanununun 58. maddesinin son fıkrasına göre, sigortalı bir işte çalışması nedeniyle malullük aylığı kesilen davalıya yeniden aylık bağlanması için yazılı talep şarttır. Somut olayda Kurum 13.12.2001 tarihli talep başvurusuna istinaden 24.01.2002 tarihli Sağlık Kurulu raporuna göre malullük halinin devam ettiğinin tespit edilmesi üzerine, kendisine 01.02.2002 tarihinden itibaren aylık bağlandığı için Kurumun davasının fiilen kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı düşüncelerle kısmen kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarıkabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-06-2006, 19:52   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 1988/2206
K. 1988/2862
T. 28.4.1988
• SAKATLIK AYLIĞI ( Çalışmaya Başlanılan Günden Başlayarak Kesilmesi )
• SİGORTALI ÇALIŞMA GÜNÜ ( Sakatlık Aylığının Bu Günden Başlayarak Kesilmesi )
• YAŞLILIK AYLIĞI ( Aylık alırken Destek Primi Ödeyerek Aylık Almayı Sürdürmenin Olanaklı Olması )
• DESTEK PRİMİ ÖDEME ( Sakatlık Aylığı Alan Sigortalının Sigortalı Çalışması Durumunda Prim Ödeyerek Aylığını Almasını Amaçlayan Düzenlemenin Olmaması )
506/m.58,63,78,3
ÖZET : Sakatlık aylığı, kural olarak sakatın sigortalı çalışmaya başladığı günden başlayarak kesilir. Yaşlılık aylığı alırken destek primi ödeyerek aylık almayı sürdürmek olanaklıdır. Sakatlık aylığı alan sigortalının sigortalı çalışması durumunda destek primi ödeyerek aylığını almasını amaçlayan bir düzenleme ise, yoktur. Aksine, bu yönde bir eğilim bilinçli bir susmayla ortadan kaldırılmıştır. Bu yüzden, sakatlık aylığının, sigortalı çalışmanın başladığı günden başlayarak kesilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, davalı kurum kararının iptali ile 1.1.1987 tarihinden geçerli olmak üzere maaş bağlanmasına ve sataşmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi :

KARAR : Davada; maluliyet aylığının 1.6.1987 tarihinden itibaren kesilmesi ve 31.1.1987-15.6.1987 tarihleri arasında ödenen maluliyet aylıkları tutarının borç kaydedilmesi işleminin iptali ve sataşmanın önlenmesi istenmiştir.

Davacının 1.1.1981 tarihinden bu yana maluliyet aylığı almakta iken 31.1.1987 tarihinden itibaren yeniden sigortalı bir işte çalıştığının anlaşılması üzerine Kurum`ca 1.6.1987 tarihinde maluliyet aylığının kesilip 31.1.1987-1.6.1987 tarihleri arasında ödenen maluliyet aylıklarının borç kaydedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, maluliyet aylığı almakta iken sigortalı bir işte çalışmaya başlayan sigortalının destek primi ödemek koşulu ile maluliyet aylığını almaya devam edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

3279 sayılı Kanunla, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`nun 63. maddesi değiştirilmiş, anılan kanun hükümlerine göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanlara yazılı talepte bulunmak ve destek primi ödemek kaydı ile yaşlılık aylığının kesilmemesi olanağı getirilmiş, maluliyet aylığının kesilmesi ve yeniden bağlanmasına dair 58. maddede herhangi bir değişiklik yapılmamış, destek primi ödeme koşulu ile benzer bir imkan öngörülmemiştir. Aynı Yasa ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`nun 3/II-C maddesi dahi değiştirilmiş, Kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumlarından malullük veya emekli aylığı almakta iken bu Kanun`a tabi sigortalı bir işte çalışanların 78. maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden 63. madde hükümlerine göre "Sosyal Güvenlik destek primi kesilir" hükmü getirilmiş ise de, bu hüküm, 506 sayılı Kanun dışında diğer kanunla kurulu, Sosyal Güvenlik Kurumları`nda malullük veya emekli aylığı almakta iken sigortalı bir işe girip çalışanlarla ilgilidir. Bu husus, hükümet gerekçesinde yazılı "II. bendin ( C ) fıkrasında yapılan değişiklik ile kanunla kurulu diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşları`ndan ( TC Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve 506 sayılı Kanun`un geçici 20. maddesine tabi Banka ve Sigorta Şirketleri Emekli Sandıkları ) malullük veya emeklilik, yaşlılık aylığı almakta iken 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`na tabi bir işte çalışanların şartları düzenlenmiştir" şeklindeki açıklamadan, 3/II-C maddenin 2. fıkrasındaki düzenleme biçiminden açıkça anlaşılmaktadır. Bu maddenin 506 sayılı Kanun`a göre yaşlılık veya malullük aylığı alanları dahi kapsadığının düşünülmesi halinde 63. maddenin değişik şekli ile çelişki meydana geleceği ayrıca ortadadır. Bu nedenlerle, yasa koyucunun, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`na göre maluliyet aylığı alanların sigortalı bir işte çalışmaları halinde kendilerinden destek primi alınması koşulu ile maluliyet aylığının kesilmemesini amaçladığı söylenemez.

Sosyal Sigortalar Kanunu`nun 1. maddesi hükümlerine göre, iş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük yaşlılık ve ölüm hallerinde anılan kanunda yazılı şartlarla Sosyal Sigorta yardımları sağlanır. Malullük aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların malullük aylıklarının çalışmaya başladıkları tarihten başlayarak kesilmesi 58. maddenin amir hükmü gereğidir. Yasa koyucu 63. maddeye paralel bir olanak getirmemiştir. Burada yasa boşluğu değil, yasa koyucunun bilinçli susması söz konusu olduğundan 1. maddenin açıklığı karşısında 63. maddenin kıyas yolu ile uygulanması da mümkün değildir.

Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden davanın kabulü yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.

O halde, davalı Kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları çalışmaya başlayanlara yazılı talepte bulunmak ve destek primi ödemek kaydı ile yaşlılık aylığının kesilmemesi olanağı getirilmiş, maluliyet aylığının kesilmesi ve yeniden bağlanmasına dair 58. maddede herhangi bir değişiklik yapılmamış, destek primi ödeme koşulu ile benzer bir imkan öngörülmemiştir. Aynı Yasa ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`nun 3/II-C maddesi dahi değiştirilmiş, Kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumlarından malullük veya emekli aylığı almakta iken bu Kanun`a tabi sigortalı bir işte çalışanların 78. maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden 63. madde hükümlerine göre "Sosyal Güvenlik destek primi kesilir" hükmü getirilmiş ise de, bu hüküm, 506 sayılı Kanun dışında diğer kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumları`nda malullük veya emekli aylığı almakta iken sigortalı bir işe girip çalışanlarla ilgilidir. Bu husus, hükümet gerekçesinde yazılı "II. bendin ( C ) fıkrasında yapılan değişiklik ile kanunla kurulu diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşları`ndan

( TC Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve 506 sayılı Kanun`un geçici 20. maddesine tabi Banka ve Sigorta Şirketleri Emekli Sandıkları ) malullük veya emeklilik, yaşlılık aylığı almakta iken 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu`na tabi bir işte çalışanların şartları düzenlenmiştir" şeklindeki açıklamadan, 3/II-C maddenin 2. fıkrasındaki düzenleme biçiminden açıkça anlaşılmaktadır. Bu maddenin 506 sayılı Kanun`a göre yaşlılık ve malullük aylığı alanları dahi kapsadığının düşünülmesi halinde 63. maddenin değişik şekli ile çelişki meydana geleceği ayrıca ortadadır. Bu nedenlerle, yasa koyucunun, 506 sayılı Sosyal sigortalar Kanunu`na göre maluliyet aylığı alanların sigortalı bir işte çalışmaları halinde kendilerinden destek primi alınması koşulu ile maluliyet aylığının kesilmemesini amaçladığı söylenemez.

Sosyal Sigortalar Kanunu`nun 1. maddesi hükümlerine göre, iş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük yaşlılık ve ölüm hallerinde anılan kanunda yazılı şartlarla Sosyal Sigorta yardımları sağlanır. Malullük aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların malullük aylıklarının çalışmaya başladıkları tarihten başlayarak kesilmesi 58. maddenin amir hükmü gereğidir. Yasa koyucu 63. maddeye paralel bir olanak getirmemiştir. Burada yasa boşluğu değil, yasa koyucunun bilinçli susması söz konusu olduğundan 1. maddenin açıklığı karşısında 63. maddenin kıyas yolu ile uygulanması da mümkün değildir.

Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden davanın kabulü yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.

O halde, davalı Kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmei ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.4.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-06-2006, 19:59   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın enver sedat,

Yararlı olur düşüncesiyle ben de yukarıya bir karar ekledim. Ancak aklıma bir soru takıldı. Sigortalılığın tespiti davası açtım demektesiniz. Peki müvekkiliniz aynı yerde mi iş kazası geçirdi ve maluliyet aylığı bağlandı? Başka bir işyerinde çalışırken (ve sigortalıyken tabii ki) iş kazası geçirdi de, maluliyet aylığı almaya mı başladı? Son hale göre çelişki doğmuyor mu? aynı dönem içinde iki işyerinde birden çalışmış olmaktadır. Bu çelişkiyi nasıl aştınız.

Saygılarımla
Old 13-06-2006, 18:01   #5
enver sedat

 
Varsayılan

teşekkür ederim suat bey.
GEÇİRİLMİŞ KAZA YOK.% 65 MALUL OLDUĞUNDAN DOLAYI MALULLÜK MAAŞI ALIYORMUŞ.BEN ZATEN DAVAYI ALDIĞIMDA BİLMİYORDUM.ÖYLE BİR BİLGİ VERİLMEDİ.
KARŞI TARAF VEKİLİ EMEKLİ SANDIĞINDAN MALULLÜK MAAŞI ALIYOR , AYNI ANDA İKİSİ MÜMKÜN DEĞİLDİR DİYEREK İTİRAZDA BULUNDU.MESLEKTAŞIMIZIN BENDEN DAHA DENEYİMLİ OLDUĞUNDAN İTİRAZIN BOŞ OLMADIĞI KANISIYLA ARAŞTIRMAYA BAŞLADIM.MÜVEKKİLE SORDUM GERÇEKTEN MAAŞ ALIYORMUŞ. İŞTE ÇALIŞIRKEN KAZA SONUCU MALUL DEĞİL.EMEKLİ SANDIĞINA YAZI YAZILDI CEVABINI BEKLİYORUZ.SANIRIM BU YARDIM MAKSATLI BİR MAAŞ.DAYANAĞINI DA HENÜZ BİLMİYORUM.BEN BU İTİRAZA KARŞI BİRİKİMİMİ ARTIRMAK İÇİN AÇTIM KONUYU.
KATKILARINIZDAN DOLAYI TŞKKR.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sigorta sim Meslektaşların Soruları 1 09-05-2006 17:48
Sigorta İle Mahkemeliğiz şahin Hukuk Soruları Arşivi 0 01-02-2005 23:56
2003 Sigorta Primleri/Avukat Topluluk Sigorta Servisi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 0 22-05-2003 15:03
Sigorta Dilekçeleri Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 0 22-01-2003 22:47
Özel Sigorta glossator Meslektaşların Soruları 1 15-03-2002 00:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04560208 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.