Başsavcı Vekili Cinsel Saldırıdan Hüküm Giydi

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, eski başsavcı vekili Z.S’yi "cinsel saldırı" suçunu işlediği gerekçesiyle mahkum etti.

İ. Adliyesi’nde görev yapan 27 yaşındaki kadın zabıt kátibesi, başsavcıvekilinin cinsel tacizine uğradığını bir kadın hakime anlattı. Bunun üzerine durum İ. Başsavcısı’na iletildi. Başsavcı, tutanak düzenleyerek Başsavcıvekili S. hakkında dava açılmasını sağladı.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde yapılan yargılama sonrası S., İ. Başsavcıvekili olarak görev yaptığı dönemde emrinde görev yapan zabıt katibesinin "vücut dokunulmazlığını ihlal etmek" ve "hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak" suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından mahkum edilen Savcı hakkında daha önce de mahkemede görev yapan bayan bir psikologu taciz ettiği iddiasıyla dava açıldığı, ancak şikayetçinin davadan vazgeçmesi üzerine davanın düştüğü de öğrenildi.

Haberin Kaynağı: Hürriyet Gazetesi

Mesele bu işte;

Olayları saklamayıp; durumun gerçekliğini ortaya çıkarmak;

Daha önce de aynı şekilde bir durum meydana gelmiş; ama şikayetçi vazgeçmiş;

Vazgeçmeseydi 2. olay olurmuydu acaba?

Tüm kurumlar da bu tür olaylar meydana gelebilir.Bundan sonrada gelecektir.İnsanın olduğu her yerde hertürlü olay meydana gelebilir.

Önemli olan bu tür olayların kurumlar içinde örtbas edilmeden gerekli soruşturmaların yapılması, ve gereken cezaların verilmesidir.

Ceza verilmekle , böyle kanunsuz durumları akıllarından geçirecek ,buna meyil edecek olanlar da bir daha düşünüp ,böyle durumlara düşmemeye çalışacaktır.

Artı kurumlar bu tür söylenti,dedikodu ile saygınlıklarını da yitirmekten uzaklaşacaklardır.

Ceza kişiseldir.Kurumlar örtbas edip,saklarsa,kol kanat gererlerse cezanın kişiselliği ilkesi de ,görmezlikten gelinerek ,kurumlara yönelik suçlamalar da yapılabilecektir.