Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Senedin Keşidecinin Eline Geçerek Değiştirilmesi ve Başka Cirantalarca Takip Yapılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-02-2013, 23:42   #1
mgokalp

 
Mesaj Senedin Keşidecinin Eline Geçerek Değiştirilmesi ve Başka Cirantalarca Takip Yapılması

Değerli meslektaşlarım, uzun zamandır uğraştığım bir konuda sizlerin de görüş ve yardımlarınıza başvurmak istedim.

Müvekkilimiz A şahsından alacağına karşılık birer ay süreyle hepsi 2013 vade tarihli olmak üzere 7 adet senet alıyor. Daha sonra müvekkil bu senetleri borcuna karşılık B şirketine ciro edip veriyor. B şirketi de keşideci A şahsının yetkilisi olduğu C şirketinden mal alıyor ve aldığı mal karşılığında bu senetleri cirolayarak kargo ile C şirketine gönderiyor. (iptal etmeden Yani senetler keşideci A'nın eline geçmiş oluyor. A ise bu senetlerden birisinin vade tarihini ve bedelini (yüksek miktarla) değiştirip paraflıyor ve kendisi ciro etmeden başka D, E ve F şahıslarının cirosu ile (anlaşmalı bir şekilde) F şahsı aracılığıyla takibe koyuyor. Ve müvekkilimiz ile B şirketi aleyhine takip yapılıyor. Şimdi burada şu sıkıntılar mevcut:

1. İcra Mahkemesi sınırlı olarak incelediği için, imzaya itiraz söz konusu olmadığı için bilirkişiye göndermeden borca itirazımızı reddediyor.

2. Menfi tespit açma durumunda yüzde 115 teminat yatırılmadan takip durmuyor. Bu teminatı yatırma durumu müvekkil açısından yok ve cebri icra devam ettikçe müvekkil sıkıntı yaşıyor.

3. Savcılık da tedbir kararı vermedi ancak özellikle son üç cirantanın bağlantılı hareket ettiği noktası ispatlanabildiği için dava açması kuvvetle muhtemel.

Keşideci A sürekli müvekkili diğer senetleri de miktarını değiştirip takibe koymakla korkutuyor. Bu durumda takibi durduracak ve keşidecinin senedi lehtarın elinden çıktıktan sonra miktar ve tarihini değiştirerek takibe koyduğunu en kısa sürede sonuç alacak şekilde nasıl ispatlayabiliriz? Cezai soruşturmaya mı ağırlık vermeliyiz yoksa menfi tespit davası ve bilirkişi yönünden mi hızlı sonuç alabiliriz?(Senetlerin fotokopileri de müvekkilin elinde yok ancak senetlerin özellikleri -tanzim,vade,miktar- B şirketinin ticari defterlerinde mevcut.

Yorum ve önerileriniz için teşekkür ederim.
Old 12-02-2013, 13:49   #2
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mgokalp
D
1. İcra Mahkemesi sınırlı olarak incelediği için, imzaya itiraz söz konusu olmadığı için bilirkişiye göndermeden borca itirazımızı reddediyor.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/1881

K. 2006/5468

T. 16.3.2006

ÖZET : Takip dayanağı senet üzerinde tahrifat yapıldığına ilişkin borçlu itirazının incelenmesi İcra Mahkemesinin görev alanındadır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı M vekili tarafından borçlu SK haklarında 8.000.00 YTL asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve örnek 163 numaralı ödeme emri 11.4.2005 tarihinde adı geçene tebliğ edilmiştir.
Borçlu tarafından İİK'nın 168/5. maddesinde öngörülen 5 günlük yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurularak. takip dayanağı bononun başlangıçta 8.000.000 TL bedel için düzenlenmesine rağmen, sonradan gerek rakamla ve gerekse yazı ile değer bildiren bölümlerde tahrifat yapıldığı ve bu miktarın 8.000.000.000 TL ye dönüştürüldüğü ileri sürülmüş ve takibin sekiz milyon lira dışında kalan kısmına itiraz edilmiştir.
Mahkemece, tahrifat iddiasının bilirkişi incelemesini gerektirdiği belirtilerek bu itiraz nedeninin dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği ifade edilmiş ve bir ödeme belgesi sunulmadığından bahisle itiraz red edilmiştir.
Üzerinde değişiklik ( tahrifat ) yapılmış olan senedin takibe konu edilmesi halinde, borçlu bu hususu ileri sürerek İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre ( borçlu olmadığı ) itirazında bulunabilir. ( Talih Uyar, İcra Hukukunda Kambiyo Senetleri, 1. Cilt, Sahife 867 ve 1157 ).
Sözü edilen itiraz nedeninin mahkeme gerekçesinin aksine icra mahkemesinde incelenmesi anılan mahkemenin görevi dahilindedir. Bu inceleme HUMK'un 275. maddesi gereğince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-02-2013, 13:58   #3
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/3644
K. 2012/8311
T. 17.5.2012
• TEMİNATSIZ TEDBİR KARARI VERİLMESİ İSTEMİ ( Bonoda Tahrifat İddiası Bulunduğundan H.M.K’nun 209.md. Hükmü Uyarınca Tedbir Kararı Verilmesi Gerekirken Bu Yön Gözardı Edilerek İ.İ.K’nun 72/3.md. Dayanılarak Tedbir Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği )
• TAHRİFAT İDDİASI ( H.M.K’nun 209.md. Hükmü Uyarınca Tedbir Kararı Verilmesi Gerekirken Bu Yön Gözardı Edilerek İ.İ.K’nun 72/3.md. Dayanılarak Tedbir Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği - Teminatsız Tedbir Kararı Verilmesi İstemi )
• TEDBİR KARARI VERİLMESİ İSTEMİ ( Teminatsız - Bonoda Tahrifat İddiası Bulunduğundan H.M.K’nun 209.md. Hükmü Uyarınca Tedbir Kararı Verilmesi Gerektiği/İ.İ.K’nun 72/3.md. Dayanılarak Tedbir Kararı Verilemeyeceği )
2004/m.72/3
6100/m.209
ÖZET : Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı emrine düzenlenen bononun tahrif edilerek bedelinin yükseltildiği, bu nedenle arttırılan kısım için borçlu olunmadığının tespiti ile dava keşinleninceye kadar 6100 sayılı HMK gereğince teminatsız tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca tedbir kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek İİK.nun 72/3.maddesine dayanılarak tedbir kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararının süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı emrine düzenlenen 31.08.2011 keşide tarihli 30.09.2011 vadeli 800.00 TL.lık bononun tahrif edilerek 80.000 TL. haline getirildiği, bu nedenle 79.200 TL.lık kısım için borçlu olunmadığının tespiti ile dava keşinleninceye kadar 6100 sayılı HMK gereğince teminatsız tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece tensiple birlikte HMK.nun 209 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadığından davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, İİK.nun 72/3.maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklısına ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilmiş, bu ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca tedbir kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek İİK.nun 72/3.maddesine dayanılarak tedbir kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle 18.11.2011 tarihli yerel mahkemenin takibin teminatsız olarak durdurulması talebinin reddine ilişkin kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-02-2013, 14:01   #4
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

Sahteliği iddia olunan senede dayanılarak başlatılmış olan icra takibi var ise, bu takip de sahtelik davasının açıldığına ya da sahtecilik iddiasındabulunulduğuna ilişkin belgenin icradosyasına ibraz edilmesiyle birlikte olduğu yerde durur ve yeni bir takip işlemi yapılmaz. Burada icra takibinin durması, ihtiyatitedbir kararıyla olmaz, davanın açıldığına dair belgenin icra dairesini sunulduğunda icra müdürü başlatılmış olan takibidurdurması gerekir. ( Pekcanıtez- Atalay- Özekes. Medeni Usul Hukuku- sh. 625.13. Bası)

Borçlu icra mahkemesine bu başvurusu dışında İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/592 esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açmış olup, ayrıca takip dayanağı bono hakkında dava dışı lehtar ile alacaklı hakkında İzmir 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/162 sayılı dosyasında sahtecilik suçu kapsamında kamu davası bulunduğu da görülmektedir. Bu durumda 6100 Sayılı HMK 209/1 maddesi uyarınca, anılan konuda bir karar verilinceye kadar, senet herhangi bir işleme esas alınamaz. İcra takibinin yukarıda yer verilen madde doğrultusunda durdurulması gerekirken, istemin imza itirazı olarak vasıflandırılıp, imza incelemesi yapılarak İİK.nun 170/3. maddesi gereğince sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta takibin durdurulması kararı verildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir 12. HUKUK DAİRESİ E. 2011/16983 K. 2012/8706 T. 20.3.2012

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=77747 cevapların hepsi bu linkten alıntıdır.
Old 12-02-2013, 15:19   #5
av.d.d

 
Varsayılan

Sayın mgokalp,
Senetlere ilişkin bilgilerin b şirket kayıtlarında olduğuna ilişkin bir delil tespiti belki işinize yarayabilir kısa sürede sonuçlanması açısından. İyi çalışmalar...
Old 12-02-2013, 23:32   #6
mgokalp

 
Varsayılan

Alakanız ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Sayın tektutan, ilgili Yargıtay kararlarını ben de sundum. Ancak mahkeme imzaya itirazımız olmadığından (değiştirdikten sonra keşideci kendisi paraf attığından) sahtecilik olarak değerlendirmedi.

Sayın av.d.d.; şirket ticari defterlerini de mahkeme karşı taraf (alacaklı) tacir olmadığı için lehimize delil olarak kabul etmedi.

Acaba açacağımız menfi tespit davasında mahkeme sahtecilik iddiamızı geniş anlamda tanık beyanlarıyla, savcılık şikayetiyle birlikte değerlendirip takibi durdurur mu?
Old 13-02-2013, 09:38   #7
Mehmet Mustafa ÖZÜNVER

 
Varsayılan

Menfi tespit davasında ileri sürdüğünüz sahtecilik iddiasına ilişkin belgenin icra dosyasına sunulmasıyla birlikte takibin İcra Müdürünün kararıyla durdurulması gerekmektedir. Mahkemenin bir karar vermesi gerekmemekte diye biliyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamsız Takip Yapılması Gerekirken İlamlı Takip Yapılması Halinde İtiraz Merci av.elfida Meslektaşların Soruları 12 29-10-2011 19:51
önceden ödenmiş bir senedin banka dekontlarını icra'ya konulmuş başka bir senedin ödemesi gibi göstermek av.rahsan Meslektaşların Soruları 9 23-04-2011 17:40
İlamlı takip yapılması gerekirken ilamsız takip yapılması ilamsız takibe itiraz nabucadnazar Meslektaşların Soruları 5 08-07-2009 20:57
Mevcut senet varken başka senet verilmesi,önceki senedin iade edilmemesi ve protokol umutt Meslektaşların Soruları 8 14-12-2008 21:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11654401 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.