Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vergi dairesinin işlemi hukuka aykırı mıdır?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-01-2008, 10:23   #1
SUCCEED

 
Varsayılan vergi dairesinin işlemi hukuka aykırı mıdır?

Mesleğe yeni başlayan bir avukat olarak yapılan idari işlemin haksız olduğunu düşündüğüm bir hukuki olayda sizlerin görüşlerine başvurmak istedim.Şimdiden tüm cevaplarınız için teşekkür ederim.
Müvekkilim boşanma davası devam eden eşinden devraldığı dükkanın vergi borcunu ödemektedir. Birikmiş vergi boçlarını taksitlendirmek suretiyle ödemek konusunda ilgili vergi dairesi ile anlaşmıştır. Devir işlemi müvekkilimin eşi tarafından hileye maruz bırakılarak oluştuğundan bu hususta dava açacağını vergi dairesine beyan etmiş ve geri kalan taksitleri ödememiştir.Vergi dairesinde müvekkilimin işlemleriyle ilgilenen memurun ablasının da aynı şirkette satış temsilcisi olması ve müvekkilim ile kıyasıya rekabette bulunması sebebiyle memur, müvekkilim kozmetik ürünleri satan şirketin kapıdan satış yöntemiyle çalışan temsilcisi olduğunu bildiğinden bu hususta şirketteki tüm alacağına el koydururuz demek suretiyle kendisini rahatsız etmektedir. Taksitlerin ödenmemesi sebebiyle ilgil vergi dairesi, müvekkilimin ilgili şirketteki prim alacağının tümüne el koymuştur. Bu durumu ise müvekkilim beklediği prim alacağının bankadaki hesabına yatmamış olmasıyla öğrenmiştir. Kendisine bu konuda ne vergi dairesinden ne de şirketten bir uyarı yapılmamıştır.Satış temsilcisi olduğu şirkete tüm kazancının şirketteki primlerin olduğu, başka geliri olmadığı bu sebeple en fazla şirketteki alacağının 1/4 üne gidilmesi gerektiğini söylediğinde ilgili şirket avukatı bunun bir ticari alacak olduğu ve tümüne el konulabileceği söylenmiştir.

Bu durumda;
1) Vergi dairesince yapılan işlem hukuka aykırı değil midir? Müvekkilimin başka geliri olmaması sebebiyle şirketteki alacağının 1/4 ünden fazlasına el koyulması hukuka uygun mudur?Müvekkilimin şirketteki alacağı ticari alacak mıdır?
2) Müvekkilimi maddi ve manevi açıdan çok mağdur eden bu işleme karşı yapılabilcek bir işlem yok mudur?
Old 25-01-2008, 12:30   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Bu prim alacağının tamamına haciz konulabilir.Prim alacağı maaş değildir.
Old 25-01-2008, 13:55   #3
SUCCEED

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ergün Vardar
Bu prim alacağının tamamına haciz konulabilir.Prim alacağı maaş değildir.

"6183 SAYILI KANUN Madde 71– (Değişik: 26/11/1980 - 2347/9 md.)

Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların üçte birinden çok dörtte birinden az olamaz.

Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası haczolunamaz."

Ben bu maddeden hareketle vergi dairesinin yapmış haciz işleminin kısmen iptal edilebileceğini düşünmüştüm. Zira prim alacağı olsa da tüm geçimini bu prim alacağı ile sağlıyor. Tabiri caizse beş parasız kalmış durumda.
Old 25-01-2008, 17:25   #4
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Devin,

Sorularınıza cevap verebilmek açısından, öncelikle sonuç yerine, sonuca neden olan borcun kaynağının açıklığa kavuşturulması gerekir.

Müvekkilinizin devraldığı dükkanın devir koşulları nelerdir? Aralarında bir devir sözleşmesi var mıdır? Dükkanın ticaret hukuku açısından yapılanması hangi türdedir?

Müvekkiliniz boşanmak üzere olduğu kişinin vergi dairesine borçlarını nasıl ve neden vergi dairesi ile anlaşma yapmıştır? Şahsi kefalet senedi mi vermiştir?

Ayrıca,Sayın Vardar'a katılamıyorum. Prim şeklinde (yüzdeler usulü ücret) olup olmadığını -ücret sözleşmesine- bakarak değerlendirmek gerekir.

Diğer yandan, vergi memurunun, konumunu kullanarak "mükellefin işini takip etmesi" TCK açısından da suçtur.

Hacze itiraz da, vergi mahkemesine öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır.
Old 04-02-2008, 21:54   #5
SUCCEED

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YALÇIN ÖNDER
Sayın Devin,

Sorularınıza cevap verebilmek açısından, öncelikle sonuç yerine, sonuca neden olan borcun kaynağının açıklığa kavuşturulması gerekir.

Müvekkilinizin devraldığı dükkanın devir koşulları nelerdir? Aralarında bir devir sözleşmesi var mıdır? Dükkanın ticaret hukuku açısından yapılanması hangi türdedir?

Müvekkiliniz boşanmak üzere olduğu kişinin vergi dairesine borçlarını nasıl ve neden vergi dairesi ile anlaşma yapmıştır? Şahsi kefalet senedi mi vermiştir?

Ayrıca,Sayın Vardar'a katılamıyorum. Prim şeklinde (yüzdeler usulü ücret) olup olmadığını -ücret sözleşmesine- bakarak değerlendirmek gerekir.

Diğer yandan, vergi memurunun, konumunu kullanarak "mükellefin işini takip etmesi" TCK açısından da suçtur.

Hacze itiraz da, vergi mahkemesine öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır.

Sorularınıza sırasıyla cevap veriyorum;
Aralarında herhangi bir devir sözleşmesi yoktur.
Devredilen dükkan esnaf işletmesidir. Küçük bir terzi dükkandır.
Müvekkilim boşanma davasından çok önce, evlilikleri sorunsuz sürerken bu dükkanı devralmıştır. Dükkanı kapatmaları ve eşinin tüm vergi borçlarını ödemiş olduğunu söylemesi sebebiyle bu konuyla ilgilenmemiştir. Vergi dairesinin ödeme emri tebliğ etmesi üzerine bu borçtan haberi olmuştur. Vergi dairesi ile anlaşma yaparak birikmiş borcu taksitlendirmek suretiyle ödemektedir.
Old 05-02-2008, 20:08   #6
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Devin,

Öncelikle eski eşine de ait olsa bile, müvekkilinizin bir başka şahsın vergi borcunu ödeme zorunluluğu yoktur. Bunun zorlayıcı nedeni gibi ifade ettiğiniz ödeme emri, müvekilinizin adına değil de "eski eşi" şahsın adına düzenlenmiş olması gerekir idi. Anladığımız kadarıyla, kendi adına olmayan ödeme emrinden dolayı müvekkilinizin kendisini muhatap görmesinden başlayan "hatalı işlemler zinciri" söz konusudur.

"Vergi dairesi ile anlaşma yaparak birikmiş borcu taksitlendirmek suretiyle ödemektedir." demişsiniz. Ama, bu anlaşmanın yazılı ise niteliğini daha önceden de sormuş idik.

Eğer söz konusu anlaşma "Şahsi kefalet senedi" değil ise, müvekilinizin ödeme zorunluluğu da yoktur.

İdare ile yapaılan anlaşmanın "niteliği-türü" her ne ise, iptalini istemelisiniz.
Old 05-02-2008, 23:16   #7
SUCCEED

 
Varsayılan

Ödeme emri müvekkilim adına düzenlenmiş, kendisi eşinden devraldığı dükkanın vergi borcundan dolayı sorumlu,vergi dairesine şahsi kefalet senedi vermiş değildir.

Vergi mahkemesine yapılan haciz işleminden dolayı itirazda bulundum, itiraz sebebini AATUHK 71. md'ne dayandırdım. Vergi dairesinin işlemlerini durdurmak için ayrıca yürütmenin durdurulmasını istememe gerek yok sanırım.

İlgili şirket haciz ihbarnamesinin şirkette müvekkilim hesabında olmayan bir kısmına itiraz etti. Vergi dairesi ile de geri kalan kısım için herhangi bir işlem yapılmayacağı hakkında anlaşıldı. Ancak şirket, müvekkilimin şirket nezdindeki hesabında alacak olması halinde borç bitinceye kadar vergi dairesine göndereceğini söylüyor. Vergi dairesinden haczin kaldırılmasına ya da bundan sonra sadece belli bir kısmın vergi dairesine gönderilmesine ilişkin herhangi bir yazı gelmeden farklı bir işlem yapamayacağını beyan ediyor.

Bu durumda mağduriyeti gidermemiz mümkün görünmüyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuka Aykırı Delil glossator Hukuk Sohbetleri 31 12-06-2015 12:17
vergi dairesinin 3.kişilerdeki hak ve alacaklara haciz yetkisi var mıdır? avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 6 06-08-2011 19:07
İş İlanında Cinsiyet Belirtmek Hukuka Aykırı Mıdır? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 50 05-11-2007 14:54
hukuka aykırı sözleşme av.doanjan Meslektaşların Soruları 0 01-11-2007 09:55
Biber Gazının Taşınması Hukuka Aykırı mıdır? avzehra Hukuk Soruları Arşivi 0 31-10-2006 12:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14217305 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.