Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Katkı Payı Tazminatı- Katılma Alacağı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-09-2008, 16:27   #1
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan Katkı Payı Tazminatı- Katılma Alacağı

Merhabalar arkadaşlar;
2005 yılında müvekkilem adına, eşine karşı Alanya'da katkı payı tazminatı talepli bir dava açtım. Davadaki tedbir talebim doğrultusunda mahkemece davalı koca adına kayıtlı ve 2004 yılında alınan 19 daireye tedbir konuldu. Davada 'davalının adına kayıtlı gayrımenkullerin değerinin yarısının DAVA TARİHİ İTİBARİYLE HESAPLANARAK müvekkileme verilmesine hükmedilmesini' talep ettim. FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMI SAKLI TUTTUM. Tedbir konulan dairelerin 2002 yılından sonra alındığını gördükten sonra mahkemeye ek dilekçe vererek; tedbir konulan dairelerin 2004 yılında alınması sebebiyle katılma alacağına konu olduğunu ve dolayısıyla bu gayrımenkullerin maddi değerinin yarısının müvekkileme verilmesine hükmedilmesini talep ettim. Dava konusu gayrımenkullerin değer tespiti için bilirkişi atandı ve bilirkişi raporunu dosyaya sundu. Bilirkişiler, raporlarında tedbir konulan gayrımenkullerin değerini 2005 yılındaki değerlerine göre hesaplamış. Gayrımenkullerin 2002 yılından sonra alınması sebebiyle katılma alacağına konu olması gereğinden hiç bahsetmemiş. Bilirkişi raporundaki bir cümle aynen şöyle; 'takdiri mahkemenize ait olmak üzere; dava konusu taşınmazların edinilmesinde, dosya içinde davacının katkısının olduğunu saptayacak bilgi ve belge olmadığı' ...( Bilirkişinin bu tür bir beyanda bulunmaya yetkisi var mı?)

Sorularım;
1. Davayı katkı payı tazminatı davası şeklinde açtım ve dava konusu gayrımenkullerin dava tarihi itibariyle maddi değerlerinin yarısının müvekileme verilmesini talep etmek hata mıydı? Kanundaki düzenlemeye göre mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Davayı açtığım dönem bu hükmü esas alarak dava tarihi itibariyle ibaresini kullandığımı düşünüyorum.
2. Davayı açmamdan ve davalı kocanın tapudaki gayrimenkullerine tedbir konulmasından sonra bu gayrimenkullerin 2004 yılında alındığını gördüm. Bu doğrultuda mahkemeye ek dilekçe vererek, dava konusu gayrımenkullerin 01.01.2002 tarihinden sonra alınması ve taraflar arasında da kanunun çıktığı tarihten sonra farklıca bir mal rejimi sözleşmesinin yapılmaması dolayısıyla bu gayrımenkullerin maddi değerinin yarısının müvekkileme katılma alacağı olarak verilmesini talep ettim. Bu talebime karşı, davalı tarafın da hiçbir beyanı olmadı. Bu noktada; bu gayrımenkullerin maddi değerinin yarısının karar tarihi itibariyle müvekkileme verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bilirkişinin bu yöndeki talebimi dikkate almadan, davamı katkı payı tazminatı davası olarak kabul etmesi ve dava konusu gayrımenkullere de davanın açıldığı 2005 yılındaki fiyatlarla değer biçmesinde sizce de hata yok mu? Bu nokta da ek bir dava açmama veya farklı bir usulü işleme başvurmama gerek var mı?
3. Tedbir konulan 19 dairenin yarı hissesi davalı koca tarafından 3. bir şahıstan 2004 yılında satın alınıyor. Yani bu gayrımenkullerde şu an 2 hissedar var. Tapu kayıtlarına baktığımda bu gayrımenkullere 1993 yılında konulan bir satış vaadi şerhini görüyorum. Bu noktada bu şerhin benim davamın davalısının hissesi ile alakalı olmadığını, ilk malik ve hissedar 3. şahısla ilgili olduğunu ve müvekkilemin haklarına halel getirmeyeceğini söyleyebilir miyiz? ( Lehine satış vaadi şerhi konulan şahıs, bu hakkına dayanarak şu an dava açmış durumda )

Davamla ilgili yukarıda değindiğim veriler doğrultusunda nasıl hareket etmem gerektiği konusunda, bana yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
Saygılarımla.
Old 10-09-2008, 20:12   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Dava önce katkı payı alacağı davası ( TMK 227) olarak açılmış ve sonra dava sonucu değiştirilerek tasfiye sonucu katılma alacağı davası (TMK 231) haline getirilmiştir.

Dava sonucunun değiştirilmesi karşı tarafı muvafakatına bağlıdır. (HUMK. 185/2) Bu muvafakat sarih olabileceği gibi zımni de olabilir. Davalı ses çıkarmamak suretiyle de değişikliğe izin vermiş sayılır. ( İzin vermemiş olsa dahi ıslah hakkı kullanılır)

Bu durumda davanın katılma alacağı davası olarak görülmesi ve bilirkişinin buna göre hesaplama yapması gerekir.

Katılma alacağı tasfiye tarihine göre hesaplanır.(TMK 232) Bu tarih karar gününe en yakın olan tarihtir. Bilirkişi hesaplamayı keşif gününü esas alarak yapmalıdır. kararın verilmesi gecikirse ayrıca ek rapor alınarak karar gününe en yakın güne göre belirleme yapılır.

Satış vaadi şerhinin kimin aleyhine konulduğu , kiminle ilgili olduğu satış vaadi sözleşmesinin incelenmesi ile anlaşılabilir. Aslında tapuya şerh edilen sözleşmenin borçlusu davalıya pay satan şahıs veya bayii ise bu şerh satın alanı da bağlar. Çünkü satın alan bu şerhi tapuda görerek ve durumu bilerek satın almıştır. Fakat 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/maddesine göre şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmazsa bu şerh tapu memuru tarafından re'sen terkin olunur.

Böylece 1993 de konulan şerh 1998 de şerh hükümsüz hale geleceğinden bu şerhin ve şahsi hak niteliğindeki satış vaadi sözleşmesinin 2004 de yapılan satışa (ayni hakka) karşı bir üstünlüğü olamaz. Satış geçerli olur.

Diye düşünüyorum.
Old 10-09-2008, 20:27   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Akgül

1-Önce tazminat ve tasfiye payı alacağı kavramlarını ayrıştırmak gerektiğini düşünüyorum.

Boşanmaya bağlı tazminat:kusursuz veya az kusurlu eşin mevcut ve beklenen menfaatlerin kaybı nedeniyle talep edilebilirken,mal rejimi tasfiye alacağı borçlusunun kusuru aranmaz. Alacaklının da sınırlı sayıda kusuru (zina ve cana kast)tartışılabilir.Ve bu alacak yasadan kaynaklanan bir alacak hakkıdır.


2-Katkı payı talebinin dayanağını TMK 227 den alır ve ,"eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa" olarak tarif edilir.

Burada malın ne zaman edinildiği önemli değildir.2002 öncesi de olabilir sonrası da olabilir.

Anlattığınız olayda siz başlangıçta katkı payı istemişsiniz.Bu talebinizin karşılanması için müvekkilinizin katkıyı ispatlaması gerekir.

Farklı sebepleri olmasına karşılık hem katkı payı hem katılma/tasfiye payı bir mal rejimi tasfiyesidir.Bu nedenle önceden kestirilemeyen durumlar için tüm dönemlerde kullanılabilecek en iyi kavramın mal rejimi tasfiye alacağıolarak tanımlanmasının daha uygun olduğunu düşünüyorum.

3-Davaya konu mallar 2002 sonrası alınmış ve ödeme kaynağı da 2002 sonrası kazanımlar ise bu durumda katkı payı değil,tasfiye alacağı/katılma alacağı olarak talep etmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum.

Çünkü her iki talebin hukuki sebeplerinin farklı olduğunu düşünüyorum.

Devam edelim...
Old 11-09-2008, 17:29   #4
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Sn.Akgül

1-...
2-...
3-Davaya konu mallar 2002 sonrası alınmış ve ödeme kaynağı da 2002 sonrası kazanımlar ise bu durumda katkı payı değil,tasfiye alacağı/katılma alacağı olarak talep etmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum.

Çünkü her iki talebin hukuki sebeplerinin farklı olduğunu düşünüyorum.

Devam edelim...

Taraflar henüz evli iken ve herhangi bir boşanma davası da açılmamış ise mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı için nasıl dava açılacaktır?
Old 11-09-2008, 18:56   #5
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş ve Kayar;
İlginiz ve çok kıymetli emekleriniz için teşekkür ediyorum.
Old 11-09-2008, 22:36   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Taraflar henüz evli iken ve herhangi bir boşanma davası da açılmamış ise mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı için nasıl dava açılacaktır?


Sn.nephilis

Yasaca mal rejimi tasfiyesi için bazı sebepler belirlenmiştir.

1-Evliliğin sona ermesi ( boşanma veya ölüm) veya iptal

2-Eşlerin anlaşarak başka bir mal rejimi sözleşmesi yapması

Bu genel düzenlemenin bazı istisnaları vardır.Bu istisnai durumda yukarıdaki koşullar aranmaksızın mal rejimi tasfiyesi talep edilebilir.

Aşağıda belirtilen olağanüstü mal rejimi ve önceki rejimin tasfiyesinde eşin istemi genel niteliktedir.

Son bölümde yer alan düzenleme ise mal ortaklığında uyugulanacaktır.

Hakim kararı ile ;Olağanüstü mal rejimi

Alıntı:
I. Eşlerden birinin istemi ile

MADDE 206.- Haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.

Özellikle aşağıdaki hallerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:

1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,

2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,

3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,

4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,

5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.

Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.


II. Cebri icra halinde

Alıntı:
1. İflasta

MADDE 209.- Mal ortaklığını kabul etmiş olan eşlerden birinin iflasına karar verildiği takdirde, ortaklık kendiliğinden mal ayrılığına dönüşür.

Alıntı:
2. Hacizde

MADDE 210.- Mal ortaklığını kabul etmiş eşlerden birine karşı icra takibinde bulunan alacaklı, haczin uygulanmasında zarara uğrarsa, hakimden mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi,Boşanma Davası,Katkı Payı ve Tasfiye Av.Ali Osman Özdilek Aile Hukuku Çalışma Grubu 56 29-03-2017 02:38
katkı payı ALAMUT Meslektaşların Soruları 8 19-06-2010 23:21
katkı payı alacağı kesinleşmeden icraya konu olur mu cemoka23 Meslektaşların Soruları 6 09-06-2010 20:35
Boşanma- Maddi Tazminat- Katkı Payı Tazminatı Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 3 27-05-2008 13:34
Boşanma durumunda Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin tasfiyesi /Katılma Alacağı/ Av.Ünzile Küçüköner Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 26-10-2006 14:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05784512 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.