Tenkis ve denklştirmede ne kadar geriye gidilebilir?

Merhabalar sayın meslektaşlarım,

Tenkis ve denkleştirme davalarında, ölüm tarihinden geriye giderek ne kadar eski işlemler dava konusu olabilir? Mesela 2-3 yıl önce satılan ev dva konusu olur mu? Belli bir süresi var mı?

Miras hukukunu hiç sevmezdim bu yüzden aklımda kaldığı kadarıyla şunu söyleyebilirim,

Mirasçılardan mal kaçırma niyetiyle yapılmışsa süre sınırı yok.

Umarım hafızam beni yanıltmıyordur

Miras hukukunu sevmeme rağmen aklımda okul zmanından kalan bilgilerimden hatırladığım kadarıyla ve sevgili hocam sayım BİLGE ÖZTAN nında ' Miras Hukuku ' adlı eseri 2.cilt sayfa 95 tede belirttiği gibi bu konu Türk Medeni Kanunun madde 669 düzenlenmiştir. ör: mirasbırakan ölümünden önce oğlu ahmet e 100.000 tl lik evini 60.000 tl ye satmıştır. mirasbırakanın ölümünde de evin değeri 100.000 tldir.mirasbırakan oğlu ahmet i de denkleştirmeden muaf tutmamıştır. bu durumda ahmet 40.000 tl yi tereeye iade edecektir. umarım yardımcı olur bir de bağışlarla ilgili bir süre vardı 1 yıl önce yapılan bağışlar terekeye iade edilmek zorunluluğu gibi bir şey hatırlıyorum ama emin değilim.

tenkis davası TMK 571. m gereği 1 ve 10 yıllık hak düşürücü süreye tabidir.Mirasta denkleştirme davası özel bir süreye bağlı değildir çünkü amaç mirasta denkleştirmeyi sağlamaktır dava en geç mirasın paylaşılmasının tamamlanmasından itibaren 10 yıllık zamanaşımı(hak düşürücü değil)süresinde açılmalıdır

mirasta denkleştirme davası tenkis davası ile birlikte açılabilir,denkleştirme davası tenkis davasından daha geniş bir davadır,tenkis davasında saklı pay korunur,denkleştirme davasında ise kazandırmaların tamamı terekeye geri döner,mirasta denkleştirme davası için saklı pay sahibi olmaya gerek yoktur,tenkis davasını ise sadece saklı pay sahibi mirasçılar açarmuris isterse geri vermekle yükümlü mirasçısını geri verme yükünden muaf tutabilir ama tenkis te murisin bjyle hakkı yok

muris sağlığında kendinden önce vefat eden oğlunun mirasçısından mal kaçırmak gayesi ile birer evini tapuda üçüncü kişilere satıp, 3 kızına herbirine bedelini elden vermiş olduğunu düşünmekteyiz. murisin kazandırma sağladığı mirasçılardan terekeye iadesini isteyeceğiz , ancak tanık yok, izlenecek yöntem hakkında görüşlerinizi paylaşırmısınız.
teşekkürler.

Bu ev, hayatta iken murisin tek mal varlığı (mirası) mıdır.Soruyu biraz daha açmanız ve ayrıntı vermeniz gerekmektedir.Kolay gelsin...

Sayın 06 Cumhur,
Murisden mirasçılara intikal eden 1 İşhanı (30civarı bürodan ibaret),1 daire (şu anda benim müvekkilim oturuyor, ve mris sağlıgında bu evi ona vereceğini söylediği halde tapuda devir yapılmamış) ve 1 pansiyon var. Terekenin bu hali ile paylaşımını benim müvekkilim kabul etmiyor. Çünkü murisin sağlığında diğer mirasçılara önceki mesajımda belirttiğim şekilde herbirine birer daire satıp parasını vermiş. müvekkil de murisin kendisinden mal kaçırmak gayesi diğer mirasçılara sağlığında kazandırma yaptığını iddia ediyor. bu kazandırmalar doğrudan mirasçılara satış yolu ile yapılmış olsa ide ispat kolaydı. Ancak burada ki satışlar en az 3-5 yıl önce farklı zamanlarda üçüncü şahıslara yapılan satışlar ve mirasçılara parası nakit olarak elden verilmiş. yanlız kazandırmanın yapıldığı mirasçılardan biri muris ölene kadar birlikte oturan ve kayda değer bir geliri olmayan biri. diğer ikisinin ise kendine ait gelirleri ve işleri var.

Sn. Yasemin,
Murisin geriye bıraktığı ve sağlığında yaptığı tasarruflar çerçevesinde somut olaya bakıldığında;
1- Muris, tapu sicilinde üzerinde kayıtlı bir taşınmazını temlik etmediğinden " muvazaa " söz konusu olmaz.
2- " Tenkis" (4721 sk. m. 560) yönünden ise, Ölümden 1 yıldan daha önceki sağlararası tasarruflarda, murisin mal kaçırma kastını kanıtlamanız icap edecektir ki, bu da sizin için imkansızdır. Kaldı ki, terekenin kapsamı nazara alındığında, müvekkilinizin saklı payı da zedelenmemiştir.
3- Akla gelen son bir dâva, mirasta (iade) denkleştirme (m.669) dâvasına gelince;
Bu paraların terekeye iade ve denkleştirilmesini isteyebilmeniz için, evvel emirde böyle paraların verildiğini sizin ispat etmeniz ve ardından da davalıların, bu paraların miras paylarına mahsuben verilmediğini ve iadeye tâbi olmadıklarını m.669' a göre (kanuni karine) ispat etmeleri zorunludur. Bana göre, davalılar davayı inkâr ederler se bu da sizin için zor görünüyor.
Şahsi kanaatim: Açıkladığınız kapsam ve miktardaki bir terekenin, uyuşmazlık konusu yapıldığında, terekenin kendi kendisini yiyeceği ve bundan doğan zararların da tüm mirasçılara sâri olacağını, sonraki pişmanlıkları genel yaşam tecrübelerim bana öğretmiştir. Kolay gelsin, saygılarımla...