Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yükleniciye paranın ödenmesine rağmen işin yarım kalması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-05-2011, 01:30   #1
antalya

 
Varsayılan Yükleniciye paranın ödenmesine rağmen işin yarım kalması

Tüm meslektaşlara çalışmalarında kolaylıklar dilerim.
Müvekkil yüklenici ile yapılacak olan soğuk hava deposunun yapımında koordinasyon görevi için noterden bir anlaşma yapıyor. İnşaatın bitimi için 6 ay süre konuluyor. Yüklenici her ne kadar koordinasyon görevindeyse de tüm işleri yapıyor ve müvekkil ödemelerin tamamını bu yükleniciye çek vermek suretiyle yapıyor. Müvekkil , demir,hafriyat,çelik işleri için 1,5 milyon ödeme yapıyor ve bu işler tamamlanıyor. Panel işleri için 500 bin TL çek veriyor ve günün de ödemeleri yapıyor. Fakat, panellerin % 20 si takılıyor kalan tamamlanamıyor. Yüklenicinin işi verdiği panel firması batıyor. (yüklenici ile panelcini anlaşmasından biz bundan hebersiz)
Bende bu durumda yükleniciye 6 ayın bitiminde ihtar çektin ,sürenin bittiğini işin derhal teslimini talep ettim. Akabinde mahkemeden tespit yaptırarak panellerin tamamlanmadığı , takılanlarında ayıplı oduğu yönünde.
Bu durumda şimdi alacak davası açacağım. Ödediğim tutar 380 bin 120 bin TL karşılığı 3 adet çekimin günü gelmedi. Fakat; çeklerin 3.kişilere dağılmış durumda ödememe durumum kalmadı.

* Bu durumda 500 bin üzerinden mi dava açmalıyım yoksa takılan panelleri düşmelimiyim?

*Yoksa yeni bir ihtar çekip ayıplı olan panelleriin iade alınmasını mı istemeliyim?

* Yada zaten ayıplı olduğu yönünde tespitim varken, vede daha önce çekmiş olduğum ihtara cevap verilmediği de gözönüne alınırsa, 500 bin üzerinde alacak davası mı açmalıyım?

** Farklı düşünen arkadaşlarım varsa payalşırsa sevinirim
Saygılarımla.
Old 15-05-2011, 06:23   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...

Alıntı:
...alacak davası açacağım...

Olay ve Hukuk / Usul ve Esas:

İşin konusu : Soğuk hava deposu yapımı (Eser Sözleşmesi,BK.m.355 vd.)
İşin süresi: 6 ay

İşin tarafları:
(A)= İş sahibi(Müvekkil)
(B)= Yüklenici (Gerçek/Tüzel kişi)? -(Sözleşme var mı?)
(C)= Koordinasyon görevlisi(Gerçek/Tüzel kişi?)–Noterde düzenlenen sözleşme (hükümleri?)

1.Soru:
Yüklenici (B) ve Koordinasyon görevlisi (C) aynı (Gerçek/Tüzel?)kişi mi?

2.İşin bedeli:
2.a.Anahtar teslimi (?)
2.b.Malzeme + İşçilik (?)
2.c.Koordinasyon ücreti(?)

Kahve molası...
Old 15-05-2011, 16:18   #3
antalya

 
Varsayılan

[quote=Av. Hulusi Metin]Olay ve Hukuk / Usul ve Esas:

İşin konusu : Soğuk hava deposu yapımı (Eser Sözleşmesi,BK.m.355 vd.)
İşin süresi: 6 ay

İşin tarafları:
(A)= İş sahibi(Müvekkil)
(B)= Yüklenici (Gerçek/Tüzel kişi)? -(Sözleşme var mı?)
(C)= Koordinasyon görevlisi(Gerçek/Tüzel kişi?)–Noterde düzenlenen sözleşme (hükümleri?)

1.Soru:
Yüklenici (B) ve Koordinasyon görevlisi (C) aynı (Gerçek/Tüzel?)kişi mi?

2.İşin bedeli:
2.a.Anahtar teslimi (?)
2.b.Malzeme + İşçilik (?)
2.c.Koordinasyon ücreti(?)

Sayın Metin,

hemen yanıtlayayım. Yüklenici (B) ve Koordinasyon görevi yapan firma (C) aynı firmadır.

Aslında noterden yapılan inşaat yapım sözleşmesi çok basit,
md. 1 - inşaat, inşaatın ruhsatı alındıktan 6 ay sonra tamamlanacak
md. 2- Tüm malzeme, kazı , hafriyat masrafları müvekkil (A) tarafında karşılanacak.
md. 3- Yüklenici (B ve C aynı demiştim) 4.200-TL bedel karşılığında koordinasyon görevi üstelenecek, başka ücret talep etmeyecek.
md 4- işçilerin ücretleri, mesai saatleri, sgk primleri müvekkil tarafında yatırılacak.

aslında bu sözleşmede yüklenici sadece koordinasyondan sorumlu fakat, gerçekte tüm inşaatın yapımında , hafriyat işlerini , demir ,çelik , soğutucu cihazların alım işlerini yapıyor. Bunu yaparken müvekkilin adına hareket etmiyor. sözleşmelerin hepsini kendi adına yaptırıp, faturalarına kendi adına kestiriyor. Müvekkil tedarikçi firmalar ile hiç muhatap olmuyor. Yani noter sözleşmesine göre her ne kadar koordinasyon dese de bi anlamda yüklenici inşaat yapımı üstenmiş halde. Müvekkil tüm ödemeler için yükleniciye çek kesiyor. yüklencide tedarikçi firmaya ciro ediyor. Yüklenici yine kendi adına inşaatın paneli için anlaşma yapıyor. Müvekkil kimden panel aldığını bile bilmiyor. Müvekkil, panel için 500 bin TL yine yükleniciye çek vermek suretiyle ödeme yapıyor. Bu arada bir miktar panel takılıyor ve sonra panel firması batıyor.
Bende bunun üzerine yükleniciye ihtar çektim 1. maddeye göre 6 aylık süre bitti derhal işi teslim et diye.
cevap gelmedi. Bu sefer tespit yaptırdım. Tespiti , süresinde inşaatın teslim edilmediği ve paneller takılmadığı takılanların da ayıplı olduğu yönünde yaptırdım.
aslında noter sözleşmesi çok yanlış yapılmış. Yükleniciye sadece koordinasyon görevi verilmiş olmasına rağmen tüm işi ve anlaşmaları yüklenici yapıyor. Bu durumda kafamın karıştığı noktalar;
her nekdar noter sözleşmesi koordinasyondan sorumlu dese fiili dumumda aslın tam bir yüklenici durumunda hatta dikkat edilirse 1. madde de 6 aylık süre konulmuş. koordinasyondan sorumlu iseniz neden süre konulsun ki .
acaba vekaleten yaptı desem müvekkil adına işlem yapılmıyor, tüm faturalar ve tüm anlaşmalarda (demir, çelik , soğutucu alım işlerinde) muhatap yüklenici olmuş.
alacak davası mı yoksa tazminat mı kafam tam karıştı ,

Teşekkürler. saygılarımla.
Old 15-05-2011, 16:42   #4
antalya

 
Varsayılan

[quote=Av. Hulusi Metin]Olay ve Hukuk / Usul ve Esas:

İşin konusu : Soğuk hava deposu yapımı (Eser Sözleşmesi,BK.m.355 vd.)
İşin süresi: 6 ay

İşin tarafları:
(A)= İş sahibi(Müvekkil)
(B)= Yüklenici (Gerçek/Tüzel kişi)? -(Sözleşme var mı?)
(C)= Koordinasyon görevlisi(Gerçek/Tüzel kişi?)–Noterde düzenlenen sözleşme (hükümleri?)

1.Soru:
Yüklenici (B) ve Koordinasyon görevlisi (C) aynı (Gerçek/Tüzel?)kişi mi?

2.İşin bedeli:
2.a.Anahtar teslimi (?)
2.b.Malzeme + İşçilik (?)
2.c.Koordinasyon ücreti(?)

Sayın Metin,

hemen yanıtlayayım. Yüklenici (B) ve Koordinasyon görevi yapan firma (C) aynı firmadır.

Aslında noterden yapılan inşaat yapım sözleşmesi çok basit,
md. 1 - inşaat, inşaatın ruhsatı alındıktan 6 ay sonra tamamlanacak
md. 2- Tüm malzeme, kazı , hafriyat masrafları müvekkil (A) tarafında karşılanacak.
md. 3- Yüklenici (B ve C aynı demiştim) 4.200-TL bedel karşılığında koordinasyon görevi üstelenecek, başka ücret talep etmeyecek.
md 4- işçilerin ücretleri, mesai saatleri, sgk primleri müvekkil tarafında yatırılacak.

aslında bu sözleşmede yüklenici sadece koordinasyondan sorumlu fakat, gerçekte tüm inşaatın yapımında , hafriyat işlerini , demir ,çelik , soğutucu cihazların alım işlerini yapıyor. Bunu yaparken müvekkilin adına hareket etmiyor. sözleşmelerin hepsini kendi adına yaptırıp, faturalarına kendi adına kestiriyor. Müvekkil tedarikçi firmalar ile hiç muhatap olmuyor. Yani noter sözleşmesine göre her ne kadar koordinasyon dese de bi anlamda yüklenici inşaat yapımı üstenmiş halde. Müvekkil tüm ödemeler için yükleniciye çek kesiyor. yüklencide tedarikçi firmaya ciro ediyor. Yüklenici yine kendi adına inşaatın paneli için anlaşma yapıyor. Müvekkil kimden panel aldığını bile bilmiyor. Müvekkil, panel için 500 bin TL yine yükleniciye çek vermek suretiyle ödeme yapıyor. Bu arada bir miktar panel takılıyor ve sonra panel firması batıyor.
Bende bunun üzerine yükleniciye ihtar çektim 1. maddeye göre 6 aylık süre bitti derhal işi teslim et diye.
cevap gelmedi. Bu sefer tespit yaptırdım. Tespiti , süresinde inşaatın teslim edilmediği ve paneller takılmadığı takılanların da ayıplı olduğu yönünde yaptırdım.
aslında noter sözleşmesi çok yanlış yapılmış. Yükleniciye sadece koordinasyon görevi verilmiş olmasına rağmen tüm işi ve anlaşmaları yüklenici yapıyor. Bu durumda kafamın karıştığı noktalar;
her nekdar noter sözleşmesi koordinasyondan sorumlu dese fiili dumumda aslın tam bir yüklenici durumunda hatta dikkat edilirse 1. madde de 6 aylık süre konulmuş. koordinasyondan sorumlu iseniz neden süre konulsun ki .
acaba vekaleten yaptı desem müvekkil adına işlem yapılmıyor, tüm faturalar ve tüm anlaşmalarda (demir, çelik , soğutucu alım işlerinde) muhatap yüklenici olmuş.
alacak davası mı yoksa tazminat mı kafam tam karıştı ,

Teşekkürler. saygılarımla.
Old 15-05-2011, 17:34   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Bilindiği gibi, inşaat sözleşmesi; eser (istisna) sözleşmesinin bir türüdür.

Eser sözleşmelerinde yüklenicinin (borçlunun) kendi kusuruyla işi teslim gününde bitirmeyerek temerrüde düşmesinin hukuksal sonuçları hakkında BK.’da özel bir hüküm yoktur.

Tam iki taraflı sözleşmelerde borçlunun temerrüdü genel hükümlerde (m.106-108) düzenlenmiştir.

YİBGK.’nın E. 1983/3,K. 1984/1 25.1.1984 tarihli kararının incelemesi yararlı olur.

İRDELEME:
1)Hukuksal sorumluluk
2)Sözleşmenin hukuksal niteliği:
3)Sözleşme (henüz)feshedilmediğine göre:
4)Sözleşmenin feshi halinde:

BK.m.106,
sözleşmelerde borçlunun direnmesi sonucu borç yerine getirilmemişse, alacaklıya üç yetki tanımıştır:

a-Her zaman için ifa gecikme tazminatı isteğinde bulunabilir.

b-Derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteyebilir.

c-Veya ifadan vazgeçip akdi fesh eder ve menfi zararını isteyebilir.


Mola...
Old 15-05-2011, 17:52   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan antalya
Tüm meslektaşlara çalışmalarında kolaylıklar dilerim.
Müvekkil yüklenici ile yapılacak olan soğuk hava deposunun yapımında koordinasyon görevi için noterden bir anlaşma yapıyor. İnşaatın bitimi için 6 ay süre konuluyor. Yüklenici her ne kadar koordinasyon görevindeyse de tüm işleri yapıyor ve müvekkil ödemelerin tamamını bu yükleniciye çek vermek suretiyle yapıyor. Müvekkil , demir,hafriyat,çelik işleri için 1,5 milyon ödeme yapıyor ve bu işler tamamlanıyor. Panel işleri için 500 bin TL çek veriyor ve günün de ödemeleri yapıyor. Fakat, panellerin % 20 si takılıyor kalan tamamlanamıyor. Yüklenicinin işi verdiği panel firması batıyor. (yüklenici ile panelcini anlaşmasından biz bundan hebersiz)
Bende bu durumda yükleniciye 6 ayın bitiminde ihtar çektin ,sürenin bittiğini işin derhal teslimini talep ettim. Akabinde mahkemeden tespit yaptırarak panellerin tamamlanmadığı , takılanlarında ayıplı oduğu yönünde.
Bu durumda şimdi alacak davası açacağım. Ödediğim tutar 380 bin 120 bin TL karşılığı 3 adet çekimin günü gelmedi. Fakat; çeklerin 3.kişilere dağılmış durumda ödememe durumum kalmadı.

* Bu durumda 500 bin üzerinden mi dava açmalıyım yoksa takılan panelleri düşmelimiyim?

*Yoksa yeni bir ihtar çekip ayıplı olan panelleriin iade alınmasını mı istemeliyim?

* Yada zaten ayıplı olduğu yönünde tespitim varken, vede daha önce çekmiş olduğum ihtara cevap verilmediği de gözönüne alınırsa, 500 bin üzerinde alacak davası mı açmalıyım?

** Farklı düşünen arkadaşlarım varsa payalşırsa sevinirim
Saygılarımla.

Sayın meslektaşım,

Sayın Metin'e ilaveten,

İmza edildiğini söylediğiniz "Koordinasyon sözleşmesi"nin içeriğini bilmemekle birlikte, karşı tarafın "yüklenici" olduğu varsayımına dayalı olarak aşağıdaki Borçlar kanunu hükümlerini okumanızı öneriyorum.




Alıntı:
1 - UMUMİYET İTİBARİYLE

Madde 356 - Mütaahhidin mesuliyeti, umumi surette işçinin hizmet akdindeki mesuliyetine dair olan hükümlere tabidir.

Mütaahhit, imal olunacak şeyi bizzat yapmağa veya kendi idaresi altında yaptırmağa mecburdur.Fakat işin mahiyetine nazaran şahsi maharetinin ehemmiyeti yok ise, taahhüt ettiği şeyi başkasına dahi imal ettirebilir.

Hilafına adet veya mukavele olmadıkça, mütaahhit, imal olunacak şeyin icrası için lazım olan vasıtaları ve alat ve edevatı kendi masrafiyle tedarik etmeğe mecburdur.



3 - AKİT DAİRESİNDE İŞE BAŞLAMA VE İCRA

Madde 358 - Mütaahhit, işe zamanında başlamaz veya mukavele şartlarına muhalif olarak işi tehir eder yahut iş sahibinin kusuru olmaksızın vakı olan teehhür bütün tahminlere nazaran mütaahhidin işi muayyen zamanda bitirmesine imkan vermiyecek derecede olursa iş sahibi teslim için tayin edilen zamanı beklemeğe mecbur olmaksızın akdi feshedebilir.

İmal sırasında işin müteahhidin kusuru sebebi ile ayıplı veya mukaveleye muhalif bir surette yapılacağını katiyetle tahmin etmek mümkün olursa, iş sahibi, bunlara mani olmak için müteahhide münasip bir mühlet tayin ederek veya ettirerek bu mühlet içinde icabını icra etmediği halde hasar ve masraflar müteahhide ait olmak üzere tamiratın veya imalata devamın üçüncü bir şahsa tevdi olunacağını ihtar edebilir.

4 - İŞİN KUSURUNA MÜTEDAİR TEMİNAT

A KUSURUN TESBİTİ

Madde 359 - İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeğe mecburdur.

İki taraftan her birinin, imal olunan şeyi masrafı kendisinden olmak üzere ehli hibreye muayene ettirilmesini ve muayene neticesinin bir raporla tesbitini istemeğe hakkı vardır.

B KUSUR HALİNDE İŞ SAHİBİNİN HAKKI

Madde 360 - Yapılan şey iş sahibinin kullanamıyacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemiyeceği derecede kusurlu veya mukavele şartlarına muhalif olursa, iş sahibi, o şeyi kabulden imtina edebilir; bu hususta mütaahhidin taksiri bulunursa zarar ve ziyan da isteyebilir.

İşin kusurlu olması veya mukaveleye muhalif bulunması yukarıki derecede ehemmiyeti haiz değil ise iş sahibi, işin kıymetinin noksanı nispetinde fiatı tenzil ve eğer o işin ıslahı büyük bir masrafı mucip değil ise mütaahhidi tamire mecbur edebilir. Bu hususta mütaahhidin taksiri varsa iş sahibi zarar ve ziyan da istiyebilir.

Yapılan şey iş sahibinin arsası üzerine yapılmış olup da mahiyeti itibariyle refi ve kal'ı fazla bir zararı mucip ise iş sahibi, ancak ikinci fıkra mucibince muamele yapar.
Old 15-05-2011, 17:56   #7
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

MÜSPET - MENFİ ZARAR:

MÜSPET ZARAR: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Yani müspet zarar; sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır; kuşkusuz kâr mahrumiyetini de kapsar.

MENFİ ZARAR: Uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar.Bu husus BK.m. 108’deki düzenlemeden kaynaklanmıştır; burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra, tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır.
Old 15-05-2011, 23:40   #8
antalya

 
Varsayılan sonuca ulaşma

Bu durumda her ne kadar noterden yapılan sözleşme tam olarak eser sözleşmesini karşılamasa da , fiili duruma göre karşı tarafın yüklenici olduğu açıktır. (karşı tarafın "ben sadece koordinasyon görevi yaptım" tezine karşılık)

Sayın Metin'in

bahsettiği gibi YİBK karar ışığında müspet zararın benim konuma daha yakın olduğu ve üzerinde çalışmam gerektiğini düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira borcu ödenmesine rağmen faizi ödenmezse tahliye talep edilebilir mi? imperium Meslektaşların Soruları 8 14-01-2014 22:13
Menfi Tespit Borcun Keşideci Tarafından Ödenmesine rağmen Ciranta tarafından devam edilmesi hamburabi42 Meslektaşların Soruları 3 06-12-2010 22:08
3. kişinin yükleniciye karşı açabileceği dava nevhan turkoglu Meslektaşların Soruları 0 08-05-2009 12:46
Haczedilen paranın istenmesine rağmen ödenmemesi Mehmet Haluk Meslektaşların Soruları 1 03-05-2008 12:12
Tevdi mahalli kararı veren mahkeme tevdi edilen paranın ödenmesine karar vermeli mi avbekirkan Meslektaşların Soruları 1 02-08-2007 15:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08466911 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.