Ölünceye kadar bakma akdi ve muvazaa

Sevgili meslektaşlarım konu başlıklarını inceledim. İlk defa açacak olduğum dava ile ilgili tecrübelerinize ihtiyacım var.
Müvekkilin kız kardeşi babasının 160, 14600, 10000 metrekare yüzölçümlü taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile muris ölmeden 6 ay önce üzerine geçirtmiştir. Tapu da Devlet Hastanesinin psikiyatri servisinden almış oldukları rapor bulunmaktadır. Murisin başkaca taşınmazı yoktur. Muris kanser hastası olup hastalığından ölümüne kadar tedavisi ile tüm çocukları ilgilenmiştir. Eşi de hayattadır.Hatta İzmir ve Antalya’ daki üniversite hastanelerine de müvekkiller tarafından götürülmüştür. Sizlere sormak istediğim açacak olduğum muvazaaya dayalı tapu iptali davasında dayanacak olduğum hususlar nelerdir? Tecrübeli meslektaşlarımdan yardım bekliyorum.

Sayın meslektaşım,
Aynı mahiyette yakın bir akrabama karşı kardeşleri de dava açmış ve muvazaalı olduğu ve murisin kanser hastalığı sırasında eşi ve diğer çocuklarının ilgilendiği, sağlığında da bağkurdan emekli olması nedeniyle maaşının bulunduğu ve çok sayıda bahçelerinin bulunması ve kirada bulunan taşınmazlarının olması vs. hususlar gerek aileyi ve murisi yakından tanıyan akraba ve komşularının tanıklığı, hastane raporları, tedavi sırasında yanında kalan rafakatçilere ait kayıtlar vs. bir takım belgelerle dava kazanılarak noterlikçe tanzim edilen ölünceye kadar bakma akdi iptal edildi ve taşınmazlar tüm mirasçılara pay edildi. Şu anda herkesin tapularda hisseleri mevcuttur.saygılarımla..
Davanın tarafları akrabam olduğu için davaya bakmak istemediğimden davaya ait karar elimde bulunmamaktadır. Elimde mevcut olsa idi bu kesinleşmiş mahkeme kararını da isteğiniz halinde ibraz ederdim.

Yargıtay kararlarında mirasbırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme gününde murisin yaşı, fiziki, ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan malvarlığının miktarı, temlik edilen malın bütün mamelikine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir denmektedir.
1- Mirasbırakan yaşlı olup kanser hastasıdır ve doktorlar tarafından yapılabilecek birşey kalmadığı söylenmiştir.
2- Mirasbırakanın eşi ve çocukları arasında bir husumet yoktur hatta müvekkiller tedavisi ile ilginlenmişlerdir.
3- Tüm taşınmazlarını kızına devretmiştir. Başkaca bir taşınmazı da olmayıp diğer çocuklarına hiçbirşey kalmamıştır. Taşınmazlar değerlidir bu nedenle makul bir orandan söz edilemez. İzlemem gereken yol bu olacak sanırım.

öncelikle murisin taşınmazları satmaya ihtiyacı olmadığının kanıtlanması,alıcının taşınmazları alım gücünün olmadığının kanıtlanması gerekir.olayınız da 6 aylık süreden bahsetmişsiniz bence en önemli daynağınız bu olmalıdır.Zira taşınmazların bedeli yazılmamış ancak 6 ay içinde bu bedelin tüketilmesi mümkün değildir ve satım ile ölüm tarihi arasındaki kısa olan süreler muvazayı destekleyen durumlardır.

Sevgili meslektaşım keşke satış olsaydı o zaman işimiz daha kolaydı ama satım yok, ölünceye kadar bakma akdine istinaden taşınmazların devri yapılmıştır.

6 aylık süre için bakım yükümlülüğü karşısında devredilen taşınmazlar ivazlar arasında oransızlık oluşturmaktadır.
Yukarıda söylenenlere ilaveten bunu da sebep olarak ileri sürün.
Diyelim ki muvazaa olmaksızın gerçek niyet bu şekilde olarak sözleşme yapıldı.
Bakım süresi çok kısa olduğu için yine murisin yaptığı karşılıksız kazandırma niteliğinde değerlendirilecektir.

Soruyla bağlantılı olarak düşüncelerinizi almak istediğim bir hususta yardımcı olursanız çok sevinirim. Davalı yan cevap dilekçesinde davacıların üzerine muris tarafından devredilen bir taşınmaz bulunmadığını ancak davacının bir tanesinin kız kaçırması sebebiyle kız tarafına 10 bin metre kare taşınmaz verdiğini (30 yıl önce verilmiş davacı müvekkilin eşinin üzerine), diğer müvekkilin de düğününü yapmak için yer sattığını belirtmiştir. Bu durum da muris denkleştirme yapmıştır diyebilir miyiz? Muris bu taşınmazını parası olmadığı için düğün yapmak için satmıştır. Kız tarafınla uzlaşmak amacıyla da kızın üzerine taşınmaz vermeyi kabul etmiştir.

yazmış olduğunuz soruyu değerlendiremiyorum şu an da . ancak başka savunma aracınız yok ise bu da bir yol olabilir denkleştirme davanın reddi ile sonuçlanabilecek bir savunmadır.ancak ölünceye kadar bakma akdi ile ilgili akdin geçerliliğine ilişkin bakıma ihtiyaç duymama ya da nbakımın yapılmadığına ilişkin iddiaların bakım alacaklısına ait hak olduğuna dolayısıyla bunu ileri süremeyeceğinize ilişkin kararlar var.ayrıca bakıma muhtaç olunmasa da bunu ileri süremiyorsunuz diye biliyorum.