evden kaçma boşanma davası tebligat sorunu

değerli meslektaşlarım bir konu hakkında fikirlerinize ihtiyaç duymaktayım. Müvekkilin eşi evden kaçırılma süsü vererek evi terk edip kaçıyor. Savcılığın yaptırdığı araştırma sonucunda bu kadının bir evde başka bir bayanla beraber kaldığı yüksek ihtimalle gayri ahlaki işlere bulaştığı tespit ediliyor. Savcılığa verdiği ifade de evden isteğiyle kaçtığını kimsenin kaçırmadığı yönünde ifade veriyor. Müvekkilim de boşanma davası açmak istiyor. Bu kadının adresi henüz net olarak bilinmiyor. İzini kaybettirme adına adres değişikliği yapacağı kuşkusuzdur. Terk nedenine dayalı boşanma davası açabilir miyiz? Açarsak tebligat sorunu yaşayacağımız kuşkusuzdur. İlanen tebligat yapabilir miyiz? dava dilekçesi ilanen tebliğ edilir mi? ada bu konuda neler yapabiliriz. Müvekkili nasıl kurtarabiliriz bu kadından? bu konuda bilgisi olan meslektaşlarım paylaşırlarsa sevinirim. Şimdiden herkese teşekkür ederim. Y

Sayın meslektaşım, şiddetli geçimsizlik nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı bir boşanma davası açmanız daha iyi olur diye düşünmekteyim.

Dava dilekçesinde tarafların anlaşamadığını bunda müvekkilinizin KUSURLU olmadığını belirtip, Savcılık soruşturmasını ve buradaki davalı beyanlarını da delil olarak sunabilirsiniz.Ayrıca tarafların anlaşamadığına ilişkin tanık beyanları ile de destekleyerek karşı tarafın KUSURLU olduğunu da kanıtlarsınız.

Davayı açarken, bir adres veriniz, son olarak beraber oturdukları yer adresi olabilir veyahut da savcılığın kendisini bulduğu yer adresi olabilir, mahkeme ilk önce davalıya tebligatın yapılabilmesine uğraşacaktır.

Bulamadığı noktadan teblagatın yapılmaksızın geri dönmesi ile birlikte, zabıta ve savcılıktan adres araştırmaları istenecek, bundan da bir sonuç alınmaz ise, İLANEN tebligat yoluna gidilecektir.

Kolay gelsin.

Sayın meslektaşım öncelikle kolay gelsin.
ilk duruşmada eğer tebligat geri dönmüşse,mahkemeden adres araştırması istersiniz . Bu noktada zaten adrese ulaşılabilecek bir çok yere müzekkere yazılmaktadır.Bununla birlkte siz de sonuç alabileceğiniz yerleri bildirerek müzekkere yazılmasını isteyip adres araştırmasını yönlendirebilirsiniz. Gelen cevapların olumsuz olması durumunda da mahkemeden ilanen tebligat yapılmasını talep edebilirsiniz.

arkadaşlar bu durumda nasıl bir dava açsam daha hızlı sonuca gidebilirim. terke dayalı boşanma mı yoksa şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı mı boşanma. Terke dayalı boşanma açarsam yine tebligat sorunu doğucak çünkü kadının nerede olduğu bilinmiyor bu sefer aile mahkemesinden göndereceğimiz 2 aylık süre içerisinde eve dönme ihtarı yine davalıya ulaşmayacak bu konuda fikri olan meslektaşlarım yanıtlarsa sevinirim.

terke dayalı boşanma davası için ön şartlar çok teferruatlı, önce eve dönmesi için ihtar gönderilecek(bunun için sanıyorum 4 ay ayrı kalma şartı var) sonra tebliğden itibaren 2 ay bekleme süresi var(ayrıca ihtarla beraber yol parasını PTT'den konutta ödemeli göndermeli ve ihtar içerisine anahtarın kime bırakıldığı da yazılmalı) bu sebeple şiddetli geçimsizliğe dayalı açmanız daha pratik. Adres konusunu da nüfus müdürlüğüne sordurun ve sanıyorum nüfus müd. tarafından belirtilen adrese 35. maddeye göre tebliğ yapılıyor.Kolay gelsin!

Sayın Meslektaşım;
Eşin kendi rızasıyla başka biriyle kaçmış olması halinde diğer eşten evlilik birliğinin devamı beklenemez. Bu sebeple evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle dava açmanızı öneririm. Çünkü özel boşanma sebepleriyle neticeye varmak biraz güç oluyor. Terke dayalı açtığımız bir boşanma davasında ihtarı alan eş sürenin bitimine yakın eve dönmüş bir kaç gün sonra geri gitmişti. Tebligat konusunda da adres araştırmalarından bir sonuç alınamazsa ilanen tebligat yoluna gidilir.

SAYIN MESLEKTAŞIM

Bence burada TEBLİGATI; tebligat kanunu 35 e göre TALEP EDİN;

Madde 35 - Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.(Değişik fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./11. md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.
(Değişik fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./11. md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
(Ek fıkra: 06/06/1985 - 3220/12 md.) Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.



ve boşanma davanızı da bence Terke dayalı olarak açmayın!!!
şiddetli geçimsizliğe dayanarak açın. Ya da;eğer ki delilleriniz varsa haysiyetsiz yaşam sürmeye dayalı olarak açın;ancak hareket serbestisi açısından bakarsak şiddetli geçimsizliğe dayanmanızı öneririm.
En hızlı olan bu.
SAYGILARIMLA

değerli meslektaşım zaten bir ifade vermiş burda adres de belirtmiş olmalı yaşadığını bildiğiniz adreste bulunmuş sanırım ifadesi sırasında bu adresi beyan etmiş olmalı tebligat kanunu 35 açık başarılr.

değerli meslektaşlarım kadının evlilik süresince hiç bir şikayeti olmadan kaçıp gitmesi, kadının herhangi bir işinin olmaması, nafaka ve çocukların velayeti yönünden nasıl bir etki yapar, çocukların velayeti kadına verilir mi ayrıca kadının yaşadığı evde iki kullandığı telefon numarasından bağımsız olarak 2 adet sim kartı bulunmuş bu sim kartlarının içeriklerine ilişkin gsm firmasından ayrıntılı bir ekstre talep edebilir miyiz aile mahkemesi kanalıyla ???

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/1375
K. 2003/2372
T. 24.2.2003


• ANNE BAKIM VE ŞEFKATİNE MUHTAÇ KÜÇÜK ÇOCUK ( Ciddi ve İnandırıcı Deliller BUlunmadan Velayetin Babaya Bırakılamayacağı )

• BOŞANMA ( Anne Bakım ve Şefkatine Muhtaç Küçük Çocuk-Ciddi ve İnandırıcı Deliller BUlunmadan Velayetin Babaya Bırakılamayacağı )

• VELAYET ( Anne Bakım ve Şefkatine Muhtaç Küçük Çocuk-Ciddi ve İnandırıcı Deliller BUlunmadan Babaya Bırakılamayacağı )

4721/m.182, 336

ÖZET : Anne bakım ve şefkatine muhtaç küçük çocuğun velayetinin anne yerine babaya bırakılması, ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı için usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Müşterek çocuk 12.5.2001 doğumlu Alper, annenin yaşamını idrak edebilecek yaş ve olgunlukta değildir.

Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç Alper’in Türk Medeni Kanununun 182, 336/2 maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Hükmün 2. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.





Sayın Meslektaşım


Yukarıdaki yargıtay kararına göre esas olan anne şefkatine muhtaç olan çocuğun anneye verilmesidir, ancak ;Ana ahlaksız işlerle ilgilenirse ve bunu ispatlayabilirseniz,ki sizde bunu ( Ahlaksız işlerle uğraşmasını ) başta sorunuzda belirtmişsiniz o zaman çocuk ana sevgisine muhtaç olsa bile babaya verileceği yönünde hukuk genel kurulu kararı var.Ayrıca Sim-Kart kime ait ? eğer ki kaçan ya da ortadan kaybolan eşe aitse ilgili şirket şirket ayrıntıları verir;ancak başkasına ait ise bence vermeyecektir.


Huk.Gen.Kurulu- 12.04.1952- 336-17

"Ana ahlaksız olursa, çocuk ana sevgisine muhtaç olsa dahi bu sebeple velayetin babaya verilmesi gerekir."

SAYGILARIMLA