Edinilmiş malın mevcut olmaması durumunda değer artış payı

Öncelikle tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar,

Müvekkil ve eşi evlilik içerisinde bir taşınmaz alıyorlar ve yine aynı taşınmazı evililik içinde satıyorlar. Satılan bu taşınmaz, eşlerin üzerine 1/2 oranlarında yarı yarıya paylı. Müvekkil koca, eşine gayrimenkulün satış işlemlerini yapması için vekaletname veriyor. Eş gayrimenkulü sattıktan sonra eşlerin arası bozuluyor ve eş gayrimenkulün satışından aldığı miktardan müvekkile her hangi bir miktar vermiyor. Müvekkil boşanmak istiyor. Bu durumda boşanma davasından sonra değer artış payı istemek doğru yol mudur? Edinilmiş malın şuan mevcut olmaması ve müvekkilin satış işlemi için vekaletname vermiş olması bu durumu etkiler mi?

Fikirleriniz için şimdiden teşekkürler..

Sayın meslektaşım eşlerin paylı mülkiyetinde bulunan mallar Yargıtay uygulamasında rızaen taksim edilmiş sayılıp katılma alacağı hesabına katılmıyor.
Buradaki problem eşlerden birinin vekalet hükümlerine aykırı davranarak vekalet görevinin yüklediği bedeli diğer eşe verme yükümlülüğüne aykırı davranışıdır ki bu eşe değil başkaca birine de yapabileceği hukuka aykırı bir davranıştır.Nispi harca tabi ayrı bir dava olmadan karar verilemeyeceğini düşünüyorum.

Alıntı: Müvekkil boşanmak istiyor. Bu durumda boşanma davasından sonra değer artış payı istemek doğru yol mudur?

Değer artışı davaları kişisel mallar için açılabilir.

"...kişisel maldan edinilmiş mala...karşılık olmaksızın yapılan katkı nedeni ile doğan değer artış payı TMK.'nun 220, 223, 226 ve 227. maddeleri gereğince istenebilir"(Yargıtay 8.HD.07.12.2009, 2870-5842)Aktaran Ömer Uğur GENÇCAN Mal Rejimleri Hukuku s.713

Alıntı: Yazan Av.Gökmen KESKİNSOY "...kişisel maldan edinilmiş mala...karşılık olmaksızın yapılan katkı nedeni ile doğan değer artış payı TMK.'nun 220, 223, 226 ve 227. maddeleri gereğince istenebilir"(Yargıtay 8.HD.07.12.2009, 2870-5842)Aktaran Ömer Uğur GENÇCAN Mal Rejimleri Hukuku s.713

Sayın Keskinsoy,
Tahminime göre, Yargıtay, kararında bir kavram kargaşası yaşamış. Anılan kararı okudum. Yargıtayın "edinilmiş mal" olarak tanımladığı mal esasında "kişisel mal"dır. (20.11.1998 tarihinde üye olunmuş, borcu nedeniyle tapu devri halen yapılmamış).

TMk 220/2'ye göre, tarafların evlendikleri tarihte malvarlığı içinde bulunan kooperatif üyeliği "kişisel maldır"

TMK 227'ye göre, taraflar diğer eşin "kişisel malı" için yaptıkları katkı karşılığında "değer artışı" isteyebilirler.

Yargıtay kararının kavram hatası haricinde doğru olduğu düşüncesindeyim.

Bir eşin "kişisel malından" diğer eşin edinilmiş malına katkı yapılmışsa bu durumda mal rejimi tasfiyesi içinde talep edilebilecek olan bu alacak hakkı, malına katkı yapılan borcu olarak bu eşin artık değer hesabında pasif tarafta yer alır. böylece değer artış payı alacağı tasfiyeye ve artık değer hesabına katılmış olur.(Şıpka,2011 Edinilmiş Mallara katılma rejimi ve uygulamaya İlişkin sorunlar) aynı görüşte (Gençcan,2010,Mal Rejimleri Hukuku s.778-779),(Kılıçoğlu,2011,Katkı-Katılma Alacağı)