Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aile mahkemelerinde avukatların işlevi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-07-2009, 11:27   #1
BaharB

 
Varsayılan Aile mahkemelerinde avukatların işlevi

Sayın Hakim Eray Karınca'nın, Aile Mahkemelerinde tarafları temsil eden avukatların belirli nitelikleri taşıması, sayılarının seçilmek suretiyle sınırlandırılması, başlangıçta ve sonrasında eğitilmeleri ve böylelikle Aile Mahkemelerinde, aile sorunlarının hoşgörü, sevgi ve saygı ile barışçı çerçevede çözülebilmesi sürecine olumlu ve etkin birşekilde katılımlarının sağlanabileceği yönündeki düşüncelerini içeren bir makalesi yayınlanmıştır. http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=946 929&Date=28.07.2009&CategoryID=42
Düşüncelerimizi bu forumda paylaşırsak, eğer bu yönde bir düzenleme yapılacak olursa, buna da katkıda bulunmuş oluruz.
Saygılarımla...
Old 28-07-2009, 21:26   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Aile mahkemelerinde avukatların işlevi

Tartışmanın daha kolaylaşması için metnin tamamını alıntıladım.


Aile mahkemelerinde avukatların işlevi

Bu mahkemelerde görev yapmaya istekli avukatların değer yargılarının saptanması açısından kurul üyeleri, özellikle psikolog ve sosyal çalışmacıların katılımıyla, isteklilerle yüz yüze görüşme yanında, test tekniklerini de uygulamalı

ERAY KARINCA

Anayasa uyarınca, “Aile Türk toplumunun temelidir (m.41)”. Aile ilişkilerinde yaşanan uyuşmazlıklar, diğer uyuşmazlıklardan farklı olarak yaşamsal bir önem taşır ve kamu düzenini doğrudan ilgilendirir. Bunun için aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlere bakmak, aileyi birarada tutmak ve sorunlarını barışçıl yollarla çözmek amacıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası (HUMK) yanında, aile mahkemesine özgü usullerin de uygulandığı uzmanlık mahkemeleri olarak aile mahkemeleri kuruldu (1). Tek başına mal rejimleri bile içerdiği sorunların kapsam ve karmaşıklığı nedeniyle özel mahkemelerin kurulmasını haklı kılar. Buna, boşanma davaları, aile içi şiddet, çocuk hakları ve evlat edinmenin karmaşıklığı ile bu alanlardaki uluslararası gelişmeler de eklendiğinde uzmanlaşma kaçınılmaz oluyor (2).
Nitekim aile mahkemelerine atanacak hakimlerde yasa, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, tercihen evli ve çocuk sahibi, 30 yaşını doldurmuş ve aile hukuku alanında lisans üstü eğitim yapmış olmak koşulları aranıyor (m.3). Ayrıca aile mahkemelerinde uzman olarak görev yapan sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglarda da “tercihen, evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış” olmak koşulları aranıyor (m.5). Bu kıstasların yetersizliği bir yana, yasadaki “tercihen” sözcüğünün esnekliğinden yararlanılarak, bu nitelikleri tam taşımayan uzman ve hakimler de aile mahkemelerinde görevlendirilebiliyor.
Öte yandan aile sorunlarının hoşgörü, sevgi ve saygı ile barışçı çerçevede çözülebilmesi, aile mahkemelerinde bütünsel bir yaklaşımı gerektirir. Bunun için aile mahkemesinde görev yapan uzman ve yargıçların yanında, yargı sisteminin en önemli öğelerinden biri olarak, mahkemeye başvuran aile bireylerinin savunuculuğunu üstlenen avukatların da sürece olumlu ve etkin bir biçimde katılması sağlanmalıdır. Çünkü aile bireylerinin hak ve çıkarlarının korunmasında, birey ve toplum yararına adaletin gerçekleşmesinde, avukatların görev yaptıkları davalardaki tutum ve davranışları, yetenek ve bilgi düzeyleriyle, mesleki etik kurallarına bağlılıkları önemli sonuçlar doğuruyor. Ancak ülkemizde avukatların bu davalarda görev almaları için hiçbir sınırlama söz konusu olmayıp salt bir vekâletname sunmaları yetiyor. Bu nedenle kimi durumlarda kaş yapayım derken göz çıkarılıyor, müvekkillere, çocuklarına ve ailenin yakınlarına, sevenlerine zarar verilebiliyor. Örneğin, aile mahkemelerinin özelliğinin farkında olmayan bir avukat, eski alışkanlıklarının etkisiyle veya medyada yer alabilmek için evli ve çocuklu bir kadının sadakatsizliği nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, kadının bir erkekle yasak ilişki anını gösteren görüntü kaydını ve fotoğrafları -hemen gerekmediği halde- boşanma dilekçesine ekleyerek, medyaya servis edilmesine fırsat verebiliyor. HUMK açısından yasak olmayan bu tutum, özünde müvekkili olan davacı erkeğin çıkarlarına aykırıdır.

Avukatın özen yükümlülüğü

Oysa Avukatlık Yasası uyarınca, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevlerin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler (m.34)”. Avukatın özen yükümlülüğü tıpkı işçinin yapmayı üstlendiği işi yerine getirmedeki özen gösterme zorunluluğu gibidir. Kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile iş sahibine verdiği zarardan sorumludur (Borçlar Yasası m.321/2). Meslek kuralları uyarınca avukat, “salt ün kazandırmaya yönelik her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır”.

Genel nitelikteki bu düzenlemeler, aile mahkemelerinin gerektirdiği uzmanlaşmayı ve duyarlılığı karşılamaya, yargılamada avukattan beklenen katkıyı sağlamaya, hatta kimi durumlarda avukatlık mesleğinin saygınlığını korumaya yetmiyor. Oysa yargıç ve uzmanların olması gerektiği gibi aile mahkemelerinde görev yapacak olan avukatlar da duyarlılık, bilgi, deneyim ve mesleki etik kurallarına bağlılık gibi belli özelliklere sahip olmalıdırlar. Örneğin ABD’de, aile ve çocuk mahkemelerinde avukatın rolü yasa ve içtihatlarla belirlenmiştir.

Avukatın rolü geleneksel muhalefet değil, aile mahkemesinin amacına uygun olarak ailenin rehabilitesine katkıdır. Avukatın savunduğu menfaat bu olmalıdır. Görevi de müvekkili açısından en güvenli korumayı sağlamaktır (3).

2005 yılında yapılan bir araştırmada ise, Ankara aile mahkemesi yargıç ve uzmanları tarafından avukatların mesleki yaklaşımlarıyla ilgili şu istekler dile getirildi: “Öncelikle aile kurumunun öneminin bilincinde olarak müvekkillerinin beklentilerini doğru algılamalı, buna uygun değerlendirme yapmalı, sabırlı, duyarlı, hoşgörülü, uzlaştırıcı, danışmanlık yapan bir davranış sergilemeli, konularında uzman olmalı, ilk dava dilekçesine tüm mahrem konuları yazmamalı, meslek ahlâkı içinde çözüme açık bir yaklaşım sergilemeli, ticari kaygıdan uzak durmalı, taraflardan bağımsız ve duygudaşlık kuracak biçimde yaklaşmalı, toplum yararı doğrultusunda, aile birliğinin devamına önem vererek, toplumsal barışı sağlamaya yönelik olmalı”dırlar (4).

Öyleyse, avukatların ne iş olursa yaparımdan kurtarılarak, aile mahkemeleri açısından sınıflandırılmaları, hakları olan saygınlıklarının ve aileye ilişkin uyuşmazlıkların uzmanlaşmayı zorunlu kılan dinamik yapısının gereğidir.

Bunun sağlanabilmesi için bu mahkemelerde görev yapacak avukatlar, ilgili baroya kayıtlı tüm avukatların sayısına göre, oransal olarak sınırlanmalı; bu amaçla Barolar Birliği ya da ilgili yer barosu tarafından bir kurul oluşturulmalı. Kurulda, bu mahkemelerde görev yapabilecek nitelikteki avukatların sorumluluğunda, -mevzuat olarak olanaklı hale getirilerek- bir aile mahkemesi hakimi, üniversitelerin sosyal hizmet ve psikoloji bölümlerinden akademisyenler ya da bizzat mahkemelerden uzmanlar yer almalı.

Almanya ve Fransa’da olduğu üzere, boşanma davası gibi belli tür davalarda avukatla temsil zorunluluğu getirilmeli (5), gerektiğinde, ekonomik gücü olmayanlar için barolardan ücretsiz avukat atanmalı, bu amaçla adli yardım kurumu geliştirilmeli.

Bu mahkemelerde görev yapmaya istekli avukatların değer yargılarının saptanması açısından kurul üyeleri, özellikle psikolog ve sosyal çalışmacıların katılımıyla, isteklilerle yüz yüze görüşme yanında, test tekniklerini de uygulamalı. Ne yazık ki, “Beni sadece Türk çocukları ilgilendirir, başkalarının, (mülteci) çocuklarından bana ne?” diyebilen hukukçular da var çünkü.

Pozitif ayrımcılık yapılması ve duygudaşlıkta kolaylık sağlanması amacıyla, aile mahkemelerinde çalışacak avukatlar için en az yarı oranında kadın avukat kotası konmalı. Yargıçlarda olduğu üzere tercihen değil, yaş, deneyim ve çocuk sahibi olma -çocuklarla ilgili davalarla sınırlı olmak üzere- koşulu aranmalı. Hepsinden önemlisi, aile hukuku alanında bilimsel çalışma yapmış, makale ve kitap yayınlamış ya da bu alanda eylemli olarak gönüllülük esasına göre kurullarda, derneklerde aktif görev yapmış olan avukatlara, ilgi, deneyim ve duyarlılık koşullarını zaten taşıdıkları için bu sıralamada öncelik tanınmalı, yaş, deneyim, çocuk sahibi olmak vb. koşullar, bu avukatlar için aranmamalı. Aile mahkemelerinde görev yapmaya hak kazananların belli zaman aralıklarında eğitimden geçirilmesi sağlanmalı.

ERAY KARINCA: Ankara 8. Aile Mahkemesi Hakimi

1. Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev Yargılama Usullerine Dair 4787 Sayılı Kanun 18 Ocak 2003 günü yürürlüğe konmuştur.
2. L. Sirmen, C. Koçhisarlıoğlu, S. Tanrıver, N. Süral, E. Tercan, Karşılaştırmalı Hukukta Aile Mahkemeleri ve Türkiye’de Aile Mahkemelerinin Kurulmasında Yararlanılabilecek Bir Model, Turhan Esener’e Armağan, 2000, s.2.
3. S. Baktır, Aile Mahkemeleri, Yetkin Yayınları, Ankara, 2003, s.71.
4. Cılga, İ. (2008) Aile Mahkemelerinde Çalışma Yöntemi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi Yayınları, Ankara.
5. L. Sirmen, C. Koçhisarlıoğlu, S. Tanrıver, N. Süral, E. Tercan, y.a.g.m., s.5 ve s.9.


http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=42
Old 04-02-2010, 12:21   #3
Av. Sema Ateşşahin

 
Varsayılan

size bu konuda tamamen katılyorum. Ancak Geçen 8 yıl boyunca gördük ki pratikte bu dediklerinizin hiç biri yapılmadı. Keşke bunu yapabilmek mümkün olsa
Old 04-02-2010, 16:51   #4
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

bu görüşlere katılmam mümkün değil bu takdirde zabıt katibini de belli unsurlarla seçelim. peki neden kadın avukat kotası diye birşey düşünülür. eşitlik varsa pozitif de negatif de olsa ayrımcılık ayrımcılıktır.
Old 04-02-2010, 17:39   #5
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Bu konuda tartışırken sayfanın en başına, Aile Mahkemeleri'nin iş alanının toplumumuz içerisindeki özel yerini koymak gerekir bence. Boşanma, velayet, nafaka vs. davalara bakacak olan meslektaşların da bu konuda duyarlı ve işin niteliğini/toplumsal yapı içerisindeki yerini bilen/bilecek meslektaşlar olması gerektiğini düşünüyorum.

THS ve KAHDEM konusunda bile dikkate değer bir olgu var: KAHDEM ve KHÇG ile doğrudan ilgili ve bu alanların emektarı meslektaşların (kadın/erkek ayrımı olmaksızın) olaylara ve davalara diğer meslektaşlardan daha farklı/işin niteliğine uygun yaklaşacağını kabul etmek gerekir.

Sn. Eray Karınca'nın makalesinde kabul edilemeyecek bir husus göremedim.

Aile Mahkemeleri'nin bulunduğu koridora pek girmemiş fakat bugün tesadüfen kötü bir boşanma davası duruşması izlemiş bir avukat olarak o koridoru gerçekten hakkını verecek meslektaşlara terketmek gerekir diye düşünüyorum.

Saygılarımla...
Old 08-02-2011, 00:54   #6
kedizeyna

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Eyüp KATI
bu görüşlere katılmam mümkün değil bu takdirde zabıt katibini de belli unsurlarla seçelim. peki neden kadın avukat kotası diye birşey düşünülür. eşitlik varsa pozitif de negatif de olsa ayrımcılık ayrımcılıktır.
Sayın Eyüp Katı hakikatte zabıt kâtibi de belli sıfatlar ve niteliklere göre seçilmektedir bildiğim kadarıyla.
Old 14-05-2011, 01:34   #7
Av.Yasin GİRGİN

 
Varsayılan

Alıntı:

Örneğin, aile mahkemelerinin özelliğinin farkında olmayan bir avukat, eski alışkanlıklarının etkisiyle veya medyada yer alabilmek için evli ve çocuklu bir kadının sadakatsizliği nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, kadının bir erkekle yasak ilişki anını gösteren görüntü kaydını ve fotoğrafları -hemen gerekmediği halde- boşanma dilekçesine ekleyerek, medyaya servis edilmesine fırsat verebiliyor. HUMK açısından yasak olmayan bu tutum, özünde müvekkili olan davacı erkeğin çıkarlarına aykırıdır.

"Hırsızın hiç mi suçu yok" demiş Hoca Nasrettin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çocuk mahkemelerinde müdafiilik hukukçuyum Meslektaşların Soruları 14 09-06-2009 22:57
Aile nedir?Aile olabilmek için kaç kişiye ihtiyaç vardır? Nur Deniz Site Lokali 29 10-03-2009 22:24
İş Mahkemelerinde 2.Tanık Listesi verilebilir mi? gonovenkov Meslektaşların Soruları 11 10-03-2009 11:09
tüketici mahkemelerinde dava av.akif Meslektaşların Soruları 7 04-03-2008 18:05
Aile Mahkemelerinde Bekar Hakimler De Görev Yapabilecek Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 18-04-2004 09:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05385900 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.