Tedbir nafakası bazı durumlarda gayri adil bir sonuç doğurmuyor mu?

4721 S.TMK.nun 169.Md. kaynaklanan taraflara yönelik Tedbir nafakasına ait düzenlemesini yetersiz ve çoğu kez gayri adil sonuçlar doğurur nitelikte olduğu kanaatindeyim. Özellikle boşanma davası açıldıktan sonra uygulamada çoğu kez kadın lehine taktir edilen tedbir nafakaları birçok kez kötüye kullanılmaktadır.
Konuyu somutlaştıralım: Kadın kocasını aldatıyor ve aldatılan koca karısı aleyhine boşanma davası açıyor. Kadının sosyal- ekonomik durumu pek iyi değil, işi ve mesleği ve geliri yok. Davaya bakan hakim yasa gereği kadın lehine tedbir nafakasına hükmediyor ve bu durum hakim kararı ile karar kesinleşene kadar devam ediyor. Dava sonunda, aldatma sabit olur ve ispat edilirse mahkeme boşanmaya karar veriyor ancak davalı kadın kararı temyiz ediyor ve dosyanını yargıtay' dan dönme süresi de nazara alındığında en iyimser tahminle 2 yıl sürüyor.
Böyle bir durumda kocasını aldattığı sabit olan kadın 2 yıl boyunca aldatğı kocasından tedbir nafakası almaya devem etmekte.
Haklı olarak koca duruma isyan etmekte, aldatıldığına mı? yansın yoksa 2 yıl boyunca aldatan kadına nafaka ödediğine mi?

Sn.Taşçı

Alıntı: Haklı olarak koca duruma isyan etmekte, aldatıldığına mı? yansın yoksa 2 yıl boyunca aldatan kadına nafaka ödediğine mi?

Durumu bir de tersinden düşünelim.

Boşanma davası sırasında aldatma iddiası ispatlanamaz ve dava reddedilir ise kadın eşini aldatmakla suçlandığına mı yansın,boşanma davası süresince maddi anlamda mağdur olduğuna mı?

Ortaya çıkan sorunlar ; kadına tedbir nafakası verilmesi kararından değil,yargının işleyiş sorunlarından kaynaklanmaktadır.

Saygılar

tedbir nafakasında kusura bakılmaksızn yargıç gerekli koşullar oluştuğunda nafakaya hükmetmektedr.dava sürecinde kadının kusurlu olduğu kesin kanıtlanmamıştr.zaten adı üstünde tedbir nafakasıdır.kadının kusurlu olduğu dava sonucunda kanıtlanacaktr. ve hala o kadn kocanın eşidir.yani dava sonuçlanana kadar maddi durumu olan eş diğerine bakmakla[nafaka]yükümlüdür...ancak kadının kusuru kanıtlanınca aldığı tedbir nafakasını iade etme yükümlülüğü kanunda olsaydı daha güzel olurdu...sizce

degerli üye,
konunuza bir de madalyonun diger yüzünden bakarsak tedbir nafakasının özellikle bayanları magdur ettigini görürüz anlattıgınız durum kanımca pek de yaygın olmayan bir durum mamafih kadınların magduriyeti en sık karsılasılan durum..iyi çalışmalar

Sn.tascı
üzgünüm ama fikrinize katılmıyorum çünkü bahsettiginiz örnek kanımca cok sık karsılasılan bir durum degil zira tedbir nafakası özellikle kadınlarımızı magdur etmektedir,neden şöyle düşünmüyorsunuz'' bir erkek karısını o bahsettiginiz örf ve adetlere hiç uymayacak şekilde lüks otellerde defalarca aldatıyor,sonra karısını dövüp cocuguyla birlikte babasını evine yolluyor ve hem aldatılan hem şiddet gören o bayan solugu 4 yıl adliye köşelerinde alıyor ve eşinin gelirini az göstermesi üzerine geçimini 250 milyon olan TEDBİR NAFAKASIyla yapmaya calısıyor.şimdi düşünmek gerekiyor bu bahsettigim daha sık karsılasılan bir sorun degil mi? SİZCE KİM MAGDUR ERKEK Mİ BAYAN MI?? saygılar...

Yasaların dışında örf ve adetlerin de etkisi ile,Türk erkeğine yaşamın her alanında,finansal bir kaynak olarak biçilen rolü haksız ve ağır bulurum.Gerek toplumsal rolleri,gerekse ailesine karşı yükümlülükleri itibariyle,devletten dahi beklenmeyen sorumluluklar erkeklerin sırtına acımasızca bindirilmiştir ve kanaatimce bu çok haksız bir yük olduğu gibi,bir yandan da kadını erkeğe muhtaç eden,kendi hayatından ve onurundan birinci derecede sorumlu olma hissinden ve alışkanlığından alıkoyan,gelişmesini engelleyen ve erkeğe veya başkaca kişilere her alanda tabi kılıcı,kişisel ve tarihi gelişimini de engelleyici bir etkendir.. Evlilik veya kadın erkek ilişkileri maddi beklentilere ve erkeğin garantör kılındığı bir sisteme dönüştürülmüş,birlikteliklerin asıl güzel yönü olan insani ve duygusal,entelektüel paylaşımı ikinci plana iten ve taraflar arasında her an krize veya anlaşmazlık halinde çirkin pazarlıklara dönüşecek bir sancılı alan olarak hayatımızı kaplamakta. Kocasının çalışmadığı ve kendisine bakmadığı(elinde olmayan sebeplerle tabii,sorumsuzluk şeklinde değil) şikayeti ile veya kendisinin kocasına baktığı şikayeti ile gelen bayan müvekkil adaylarına hep aynı cevabı veririm : Yalnız onlar mı çalışıp bize bakmak zorunda,biz de çalışıp bakabilmeliyiz,onlar çalışıp tüm olanaklarını size,bize harcarken iyi oluyor da,siz bakarken neden haksızlık oluyor ? Adil olalım derim.
Çalışıp eve para getiremediği için kocasını gözden çıkaran,ondan vazgeçebilen kadını çok haksız ve duygusuz bulurum.

Sayın Av.Hatun Olguner fikirlerinize katılıyorum.Nafaka konusunda hal böyle iken maalesef velayeti elinde bulunan birçok anne de bunu babalara karşı koz olarak kullanabiliyor.Üstelik eğitimli,çalışan annelerde bu daha da fazla. Erkekler hem maddi,hem manevi yönden çok daha fazla mağdur oluyor.Hep sorarım bunu yapan anneler en büyük zararı çocuklarına verdiklerini acaba bilmiyorlar mı?Bilmezden mi geliyorlar?.