Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ticari Kredi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-03-2015, 22:02   #1
Levent Karakaya

 
Varsayılan Ticari Kredi

Merhaba Üstadlarım, ticari kredilerle ilgili olarak elinde karar olan varsa rica etsem paylaşabilir mi? Teşekkürler.
Old 19-03-2015, 22:27   #2
onur budak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Levent Karakaya
Merhaba Üstadlarım, ticari kredilerle ilgili olarak elinde karar olan varsa rica etsem paylaşabilir mi? Teşekkürler.

Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2014/4867 Esas 2014/11766 Karar İçtihat

TİCARİ KREDİ- KREDİ TAHSİS VE DEĞERLENDİRME KOMİSYONU-İADE TALEBİ:

Borçlar Kanunu 21 - 25 - 26. maddeleri gereğince sözleşme taraflarının kararlaştırılacak miktarları ve oranlarının asgari ve azami hadlerinin açıkça belirlenmesi gerektiği; ancak iş bu davaya konu sözleşmede de bu hususların açıkça belirlenmediği, matbu olarak tanzim edildiği, bu durumun kredi kullanan aleyhine ve MK. 2 maddesine uygun olmadığı, uygulamadan Türkiye İş Bankası ve T.C Ziraat Bankası'nın dava konusu komisyon ile ilgili ücret almadıkları, Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Finans Bank'ın 50.00 - 300,00 TL arasında ücret aldıkları, komisyonun kullanılan kredi limitine göre değiştiği, esasen taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ile ilgili maddelerinin açık, net ve hukuki dayanağının olması gerektiği, iş bu davada ise "ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu" adı altında davacının hesabından tahsil edilen komisyonun yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
(Karar Tarihi : 18.06.2014)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 03/12/2013 tarih ve 2013/877 - 2013/1411 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davacı şirketin, davalı banka ile genel kredi ve teminat sözleşmesi imzaladığını, davalı bankanın müvekkilinin cari hesabından "ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu" adı altında toplam 4.205,25 TL kesinti yaptığını, davalı bankaya 07.01.2011 tarihinde yazılı olarak başvurulduğunu, 7 gün içinde kesilen bedelin hesabına iadesini istediğini, ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, 4.205,00 TL alacağın temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında kredi açıldığını, ayrıca ticari müşteri sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 83. maddesine göre bankaya yetki verildiğini, 27.04.2009 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinin de 7. maddesinde düzenleme olduğunu, T.C. Merkez Bankası'nca çıkartılan ve 09.12.2006 tarihinde resmi gazetede yayınlanan tebliğde de bankalara yetki verildiğini, davalının basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğü olduğunu, bankada açılan 1.000.000,00 TL bedelli ticari kredi için alınan ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu bedeli 4.205,25 TL'nin sözleşme konusu miktarın büyüklüğü de göz önünde bulundurulduğunda orantılı ve dengeli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca; Türkiye Bankalar Birliği hesap işletim ücretine ilişkin yasal düzenlemelerin incelendiği, 6762 sayılı Kanuna göre bankaların tacir olması nedeniyle yaptığı iş veya verdiği hizmet karşılığı münasip bir ücret alma hakkının olduğu; ancak "ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu" adı altında Merkez Bankası'na gönderilen masraf ve komisyon listesi bulunmadığı, Merkez Bankası'nın 2006/1 sayılı Tebliği'nin 6. maddesinde 'ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' ve oranlarına ilişkin ilgili şubede ilanının bulunduğunun iddia edilmediği, taraflar arasındaki genel kredi ve teminat sözleşmesinin komisyon ile ilgili 7. maddesinde ve kredili ticari hesap kredisi kullandırılması ile ilgili 30. madde de ve ticari müşteri sözleşmesinin komisyonlarla ilgili 83. maddesinde -ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu- adı altında bir komisyondan bahsedildiği, ancak Borçlar Kanunu 21 - 25 - 26. maddeleri gereğince sözleşme taraflarının kararlaştırılacak miktarları ve oranlarının asgari ve azami hadlerinin açıkça belirlenmesi gerektiği; ancak iş bu davaya konu sözleşmede de bu hususların açıkça belirlenmediği, matbu olarak tanzim edildiği, bu durumun kredi kullanan aleyhine ve MK. 2 maddesine uygun olmadığı, uygulamadan Türkiye İş Bankası ve T.C Ziraat Bankası'nın dava konusu komisyon ile ilgili ücret almadıkları, Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Finans Bank'ın 50.00 - 300,00 TL arasında ücret aldıkları, komisyonun kullanılan kredi limitine göre değiştiği, esasen taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ile ilgili maddelerinin açık, net ve hukuki dayanağının olması gerektiği, iş bu davada ise 'ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' adı altında davacının hesabından tahsil edilen komisyonun yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 63,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.06.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.




T.C
YARGITAY
13.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2014- 13315
KARAR NO:2014- 13503
KARAR TARİHİ:29.04.2014

Buna göre de; taraflar arasındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede, davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar, erken kapama komisyonu ücreti, ipotek fek ücreti yazılmamış sayılmalıdır. Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel işlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.

**Paranın iadesinde faizin başlangıcı ise, Paranın Bankanın hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iadesi gerekir.

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılanması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 114,50 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 29.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



YEREL MAHKEME İLAMI


T.C.
SİVAS
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2013/371
KARAR NO: 2013/606

DAVA: Krediden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ: 26/07/2013
KARAR TARİHİ: 27/12/2013


Mahkememizde görülmekte bulunan krediden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

TALEP ÖZETİ: davalı bankanın Şubesinden 03/02/2011 tarihinde 40.000,00 TL bedelli, 60 ay vadeli, aylık %0.95 faiz oranı ile Ticari kredi kullandığını, davalı tarafından müvekkilinden haksız olarak komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti ve dosya masrafı adı altında alınan 2.435,55 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP ÖZETİ: Davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, açılan davanın hukuki mesnettten yoksu olduğunu, davacıya yapılan kesintilerin açıkça belirtildiğinden haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği, kullanılan kredinin ticari kredi olduğundan tüketici kanunu kapsamında olduğunu, alınan masrafların yasal olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Kredi dosyası içeriği, bilirkişi raporu, taraflarca ibraz edilen kayıt ve belgeler, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından;

Eldeki dava, davacının davalı ile yaptığı kredi sözleşmesinde alınmış olan dosya ve komisyon ücreti, erken kapama ücreti ve ipotek fek ücretinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle tahsilinden ibarettir.

Öncelikle taraflar arasındaki ilişkiye uygulanacak mevzuatın tespiti gerekir. 4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2 nci maddesinde "Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, yasanın 3 üncü maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Somut uyuşmazlıkta; Ticari Kredi İlişkisinden doğan uyuşmazlıklara tüketici sıfatıyla bakılması doğru değildir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır.

Taraflar arasındaki soruna 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun; Madde 20- Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.

Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez.

Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz.

Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.

Genel olarak işlem koşulu; Çağımızın sosyal ve ekonomik gelişmeleri sonucunda, başta finans ve sigorta şirketleri olmak üzere birçok kişi veya kuruluş, iki taraf arasında bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı olarak kaleme alınmış sözleşme koşulları hazırlamakta, bunlarla gelecekte kurulacak belirsiz sayıda, ancak aynı şekil ve tipteki hukuki işlemleri düzenlemektedirler. Önceden hazırlanan tipik sözleşme koşulları için genel işlem koşulları terimi kullanılmakta; bu tür sözleşmelere de "tip sözleşme" ya da "formüler sözleşme" denilmektedir. Konunun uzamanı kişilerce bütün olasılıklar düşünülerek hazırlanan genel işlem koşulları, çoğu kez sadece kendilerini hazırlatarak kullanan kişinin çıkarlarını kollamakta ve korumaktadır. Buna karşılık sözleşmenin diğer tarafı, söz konusu genel işlem koşullarının varlığından ya da içeriğinden tam olarak haberdar değildir veya söz konusu genel işlem koşullarını tam olarak anlayıp, olası sonuçları ile birlikte değerlendirebilecek donanımda değildir ya da pazarlık gücüne sahip olmadığından zorunlu olarak kabul etmektedir. Gerçekten de kitlelere yönelik bu tür sözleşmelerde, sözleşmenin kurulması aşamasında görüşmeler veya pazarlıklar kesinlikle söz konusu olamamakta veya sadece son derece sınırlı bir iki noktada fiyat, vade vb. olmaktadır. Bu nedenle, bu sözleşmeleri hazırlayan girişimler karşısında sözleşmenin diğer tarafı, ya kendisine dayatılan koşullarla sözleşmeyi kuracak ya da söz konusu sözleşmenin içerdiği edimi veya hizmeti almaktan vazgeçmek zorunda kalacaktır. Diğer söyleyişle birey önüne konan sözleşmeye ya tümden evet ya da tümden hayır diyecek; "evet ama" diyemeyecek, bazı hükümlerin değiştirilmesini isteyemeyecektir. Örneğin bir tacir ya bankanın önüne koyduğu kredi sözleşmesini imzalayarak krediyi alacak ya da kredi almaktan vazgeçecektir. Aynı şekilde birey ya imtiyaz sahibi şirket tarafından önüne konan abonmanlık sözleşmesini imzalayacak, ya da konutuna elektrik ya da su almaktan vazgeçecektir. Birçok hizmet ya da edimden hiç yararlanmamanın söz konusu olmaması ve "evet ama" deme olanağının da bulunmaması karşısında, bireyin zor durumda kaldığından istemeyerek ama mecburen imzaladığı bu sözleşmelerin uygulanmasında yasanın emredici hükümleri ile korunması gerekmektedir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna (TKHK) eklenen "Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar" başlıklı altıncı madde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan "Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik" ile sınırlı ölçüde kendisine yer bulduktan sonra, şimdi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı (TBKT) ile daha yaygın olarak uygulanma olanağına kavuşmuş olmaktadır.

Yukarıdaki Maddenin birinci fıkrasında genel işlem koşulları, "bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri" olarak tanımlanmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasına göre, "aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez"

Maddenin üçüncü fıkrasına göre "genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz."

Tüm bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede, davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar, erken kapama komisyonu ücreti, ipotek fek ücreti yazılmamış sayılmalıdır. Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel işlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.

Davacı kendisinden haksız olarak alınan bu bedellerin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsilini istemiştir. Bankalar, Anonim Şirket statüsünde olup, kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredileri değerlendirme gibi birçok işi gerçekleştirirler. Esas faaliyet alanı itibariyle sürekli parayla iştigal etmektedirler. Kural olarak temerrüt B.K. 117 vd. madde hükümlerine tabiidir. Ancak bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandırıldığı ve bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. Genel hukuk prensiplerinden olan "hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez" ilkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemlerin hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur.

Tüm bu gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulü gerekeceği kanaatıyla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 2.236,50-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- 152,77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,

3- Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti ile posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 231,70 TL nin kabul oranına göre hesaplanan 212,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinden HMK nun 333.maddesi gereğince davacıya iadesine,

4- Davalı tarafça yapılan 8,00 TL tebligat ücretinin kabul oranına göre hesaplanan 0,64 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, sair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,

5- A.A.Ü.T gereğince 440,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6- A.A.Ü.T nin 12/2 maddesi gereğince 199,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair temyizi kabil karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK geçici 3. madde hükmü gözetilerek 15 günlük süre içerisinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2013
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15555


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/438

K. 2014/2892

T. 19.2.2014

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 12.3.2013 tarih ve 2011/1976-2013/278 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan araç kredisi kullandığını, taksitlerini ilk 5 ayda düzenli olarak ödedikten sonra kredinin tamamını kapatmak istediğinde diğer bankalarda ortalama %2 oranında erken kapama komisyonu istendiği halde müvekkilinin hesabından toplam 3.835,09 TL olarak tahsil edilen erken ödeme komisyonun fahiş olduğunu bu durumun davalıya ihtar edildiğini ve % 2'lik oranı aşan kısmını iadesinin istenmesine rağmen bir sonuç alınmadığını ileri sürerek, şimdilik 113,67 TL fazla tahsil edilen oranın reeskont faizi ile 86,33 TL ihtar masrafının yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 3.181,20 TL olarak ıslah etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'nde, kullandırılan ticari kredi sebebiyle bankanın serbestçe belirleyeceği erken kapama maliyetinin tahsil edileceğine dair hüküm bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tüketicinin taraf olduğu konut kredilerinde bankanın talep edebileceği erken ödeme komisyonunun yasal olarak en fazla %2'ye kadar olup, ticari kredilerde böyle bir hüküm bulunmamakla birlikte bu oranın ticari kredilere T.M.K.nın 2. maddesi gereği uygulanması gerektiği, davalı tarafından 2011 yılı için tcmb'ye bildirilen erken kapama komisyonu oranın da % 2 olduğu, buna rağmen davalı banka tarafından alınan %9,5 oranında erken kapama komisyonun fahiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 86,33 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 3.181,20 TL'nin de ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont oranında ticari faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece diğer bankalardan erken kapama komisyon oranları araştırılmak suretiyle ulaşılan sonuçta bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 161,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




TİCARİ ARAÇ KREDİSİ-DOSYA MASRAFININ İADESİ TALEBİ
YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/25773
KARAR: 2014/24916

...bank vekili avukat... ile K... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ...7.Tüketici Mahkemesinden verilen 30/12/2013 gün ve 2013/1215-2767 sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, ...kaymakamlığı Tüketici sorunları Hakem Heyetinin 11/02/2013 tarih ve 2013/ 681 sayılı kararı ile;tüketici kredisinin kullanımı sırasında sigorta ve dosya masrafı olarak alınan 1.000 TL ücretin davalıya iadesine karar verildiğini ileri sürerek tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.

Davacı eldeki davada;davalının ticari nitelikli taşıt kredisi kullandığını,kendisinden alınan 1.000,00 TL masrafın tüketici sorunları hakem heyeti tarafından davalıya iadesine karar verildiğini ileri sürerek hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Taraflar arasında,ticari nitelikli taşıt kredisi sözleşmesi imzalandığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; ticari kredi nedeniyle alınan masraflarla ilgili olarak tüketici sorunları hakem heyetince verilen karara karşı tüketici mahkemesinde dava açılıp açılamayacağı,yani tüketici mahkemesinin mi yoksa genel mahkemenin mi görevli olduğu hususundadır.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin 5/1.maddesine göre; Tüketiciler ile satıcı ve sağlayıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla veya tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilecek kararları almak üzere il ve ilçe merkezlerinde hakem heyetleri kurulur.

Buna göre; tüketici sorunları hakem heyetinin bir uyuşmazlığa bakabilmesi için taraflardan birisinin tüketici olması gerekir. Ticari taşıt kredisi, tüketici işlemi sayılamayacağı için tüketici sorunları hakem heyetinin ticari taşıt kredisi ile ilgili uyuşmazlıkla ilgili olarak karar verme yetkisi bulunmamaktadır.Ancak itiraz üzerine tüketici sorunları hakem heyetince verilen kararı inceleme mercii de tüketici mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin REDDİNE, 04.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Ayrıyeten ticari kredilerden kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici hakem heyetinin görevine girmeyeceği şeklind bir çok yargıtay kararı mevcuttur. Kolay gelsin
Old 19-03-2015, 22:32   #3
Levent Karakaya

 
Varsayılan

Merhaba üstadım öncelikle yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim, birinci eklediğiniz karar sulh hukuk mahkemesinde görülen bir dava, merak ettiğim husus ticaret mahkemesi görevli değilmidir?
Old 19-03-2015, 22:51   #4
onur budak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Levent Karakaya
Merhaba üstadım öncelikle yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim, birinci eklediğiniz karar sulh hukuk mahkemesinde görülen bir dava, merak ettiğim husus ticaret mahkemesi görevli değilmidir?

Hakkınız var sayın meslekdaşım, ticari kredi var ise dava asliye ticaret mahkemesinde görülür. Ancak Davanın esas ve karar tarihinin yeni olması sizi şaşırtmasın, davada önce karar bozulmuş, daha sonra verilen karar yargıtayca onanmış, eski HUMK dönemine açılmış bir dava olabilir.
Old 20-03-2015, 21:33   #5
Levent Karakaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan onur budak
Hakkınız var sayın meslekdaşım, ticari kredi var ise dava asliye ticaret mahkemesinde görülür. Ancak Davanın esas ve karar tarihinin yeni olması sizi şaşırtmasın, davada önce karar bozulmuş, daha sonra verilen karar yargıtayca onanmış, eski HUMK dönemine açılmış bir dava olabilir.


Üstad, o benimde aklıma geldi ancak yine de ticaret mahkemesi diye düşündüm ama bizim için önemli olan iadesi
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ticari Kredi ARAKARARARA Meslektaşların Soruları 4 23-12-2014 16:19
Ticari Kredi Erken Ödeme.. av.onurcelik Meslektaşların Soruları 3 21-01-2013 00:35
Erken Ödeme - Ticari Kredi atoss3 Meslektaşların Soruları 2 09-08-2012 16:37
ticari kredi-ACİL tahsindemirtas Meslektaşların Soruları 5 15-12-2008 19:49
ticari kredi de fahiş faiz av.sgenc Meslektaşların Soruları 3 05-04-2008 14:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04658198 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.