akdevrim / şiirler

gecenin karanlığı,
boynumu sıkan urgan
işkence veren yorgan,
olarak tanınıyor...
iki günü bağlayan...
karanlık bir gecede...
doğarmış tüm günahlar
sevginin dağlarına,
sahipsiz bağlarına
yağarmış tüm günahlar...
güneş doğana kadar..
yüreklerde ne varsa
bulursa hemen budar...
karanlık denen şeyi
aradığım olmuştur,,,
bu yorgun bedenimi
kem gözlerden saklasın
günahlı gündüzlerden,
istemişim aklasın...
yağmurdan kacam derken,
doluya tutulmuşum
burda unutulmuşum...

akdevrim.14.08.2007.istanbul....

varmıyım,yokmuyum,..?
acmıyım ,tokmuyum..?
soran kalmamış...

tezmiyim gecmiyim..?
azmiyim,çokmuyum...?
gören kalmamış...

bekle durakta,
gözün merakta....

akdevrim.14.08.2007.istanbul...

yaralı ak güvercin,
kan kaybetti ucarken...
sevdamı taşıyordu,
sevdamla yaşıyordu...
iletişimim koptu,
kafama inen coptu...
varlığımı unuttum,
bilinmeyen yerlerde...
yok olma noktasında,
isterim tut elimden...
daha ne kadar daha
yaş aksın gözlerimden...
gökteki yıldızların,
kararmasından belli
bağların bostanların,
sararmasından belli...
sevgi denen olguya,
kaldığım sensiz yaya...
kahrettiğim dünyayı
yeniden sevdir bana..
sen yoksan ışıkta yok...
darbe vuran vurana...
güvercinler yaralı...

akdevrim.15.08.2007.istanbul,

sevgimin potasında,
sözçükleri pişirdim...
elinde kanlı bıcak,
seni gördüm şaşırdım...
kalbimde acı vardı...
seninle sevdam yolum,
bak buraya kadardı...
garip ve öksüz gibi...
her şeyini boşlamış,
amacsız yüksüz gibi...
ne güneş doğsun derim
nede bir şey isterim...
hayalimin önüne...
buzlu camı indirdin...
bütün duygularımı
canlanmadan sindirdin...


akdevrim.15.08.2007.istanbul

gözünün bebeğinden,
ucan kelebeğinden
görüyorum dünyayı...
sevgi beyaz güvercin,
ağzında zeytin dalı,
duygulara sevdali...
hep ucar gök yüzünde...
nakış gibi işlenmiş
duygu taşır özünde....
göçmen kuşlar görünce
gözümden yaş boşanır...
göç edilen yerleri,
karanlıklar kuşanır...
bir ışık yak sevdama
bir omuz ver kavgama..

akdevrim.15.08.2007.istanbul....

nasıl bir tutkudur bu,
elim ayağım esir...
sanki senden uzağım,
özlemim tam bin asır...
gökten yıldırım yağar,
yerden ateşler doğar
bütün canlıyı boğar...
aşkımı öldüremez...
senden başka hiç kimse
kalbimi güldüremez...
ateş alev her yanım,
hayranın bir insanım...
hüçrelerime kadar,
sensizliği duyanım...
aclığa,susuzluğa
korkunç duygusuzluğa
sen yoksan ben mahkümum...
kanlanmış her umudum,
saf dışı bir vurgunum...
ateş alev her yanım..
canım dostlar yorgunum....

akdevrim.15.08.2007.istanbul...

bilir misin ne demek ,
her gün aynı acıyı...
yüreklerinde duymak,
sensizliğin yerine
korkunç ölümü koymak...
dikenli cetin yolda
cıplak ayakla saymak...
ansızın acılarla
gök yüzünü kaplamak,
özenle yıldızları,
gök yüzünden toplamak...
karanlığın bağrına,
hancerimi saplamak...
bilir misin ne demek..
bilir misin ne demek....?
bebeğin gözleriyle,
ve mama sözleriyle...
sevgini yudumlamak...
isterdim can yoldaşım,,,,

akdevrim.15.08.2007.istanbul..

yalnızlık çekiyorum
kocaman bu şehirde...
bir şeyler arıyorum,
kuruyan her nehirde...
nerede can dostlarım
kürek çeken sevdalar
yürek büken sevdalar...
hepsi tarih olmuşlar...
bilinmeyen bir yerde
birer mezar bulmuşlar...
bende tek onlar gibi
olmaya bir adayım
böylece buradayım...
ne zaman okunursa,
kimlere dokunursa....?
umrumda mı yazdığım
birde kendi kendime
mezarımı kazdığım...

akdevrim.16.08.2007.istanbul...

canım acıyor anne...
senin gibi birisi,
zannederek sevdim ben...
önemlimi gerisi...
senin geçtiğin yoldan,
elma aldığın daldan,
anladığın her haldan
bilen biri çıkmadı...
sevgi denizlerine,
zehir oldu akmadı...
sonkez geçti tabutum...
bir kez bile bakmadı....
canım acıyor anne...
kendimi öldürmüşüm,
haini güldürmüşüm...
ne varım belli artık,
ne yarim belli artık...
mezarim belli artık...
canım acıyor anne...
kücüleyim ansızın,
esirim vicdansızın...
canım acıyor anne...

akdevrim.16.08.2007.istanbul...

hastalığıma teşhis,
ansızın koyabilsem
bir isim verebilsem...
otuz sene sonrayı,
şimdiden görebilsem...
şimdi geldiğim nokta,
mutlulukdan uzakta...
duygu vampiri vardı....
kalbime giren yardı...
bir ona inanmıştım...
can ciğerim sanmıştım...
ruhumu yaraladı,
kalbimi araladı...
bir duygu vampiriydi,
kininin esiriydi...
duygularımı yedi...
bana eyvallah dedi....

akdevrim.16.08.2007.istanbul..
,

nedendir anlamadım,
beklediğim durakta
bütün gözler merakta...
trenler gelir gecer
kıvrılır yılan gibi...
sanki bir yalan gibi...
çünkü ben duraktayım...
devamlı meraktayım..
cebimdeydi biletim...
sanki bir garip yetim...
gidenlerin ardından..
yoktur bir maharetim...
hükmü gecen bir bilet
yapacak beni illet...
her tren gelişinde,
duman çıkarır gider...
birileri ben gibi
ardından bedel öder...
faturasi olmayan...
ve kimseye kalmayan...
kıvrılıp yılan gibi,
kuru bir yalan gibi
uzayıp giden tren...
caldığın acı siren...
bu kalbime uğradı,
ciğerimi doğradı...
güneş doğarken geldim,
yağmur yağarken geldim..
akşam olmak üzere...
hala beklemekteyim..
gecen dakıkalara,
acı eklemekteyim...

akdevrim.16.08.2007.istanbul...

umudun kanat cırpınışını gördüm....
emeğin yaralanışını...
nice asırlar geçti...
ne toprak doydu insandan,
ne insan doydu topraktan...
birbirimizi yeriz yoktan...
zaman mı dolmuş çoktan...
el bebek,
gül bebek
büyümedim...
hasiri yatak,
pulluğu atak bilirim...
dağ köyüm sana gelirim...

akdevrim.17.08.2007.istanbul...

umut yelkenimi rüzgar savurdu,
sevdan yaktı hayalimi kavurdu...
sen gelmedin...
sen bilmedin...

bir geceyi zarfın içine koydum,
alladım,pulladim acıya doydum..
sen almadın,
sen bilmedin..

akdevrim.17.08.2007.istanbul...

dalından budağından,
en büyük adağından,
gül kokan dudağından..
sevgim hayat bulmuştur...
şiir bahcelerinde...
güneşi tutar gibi,
ışığa batar gibi...
senle mutlu olmuştur...
sevgi ırmaklarını,
denize akıtansın...
sevgi tohumlarını
düşünmeden atansın,
ayak bastığın yere...
ve şair kimliğime
ebediyyen vatansın...
gözümün bebeğinden,
sevda kelebeğinden..
anlarım seni kadın....
aratma beni kadın...
küresel ısınmaymış,
sevgisel aşınmaymış,
bence değil gerekce,
sevmak varsa yürekce...
neymiş sevgiyi baymış...
yaşam yerinde saymış...
nefes alıp vermemi
hayalimdede olsa,
mutlak seni görmemi,
engelleyen güç nedir..?
adım adım peşimde ,
takip eden öç nedir..?
şiir perimsin benim,
bir tek yarimsin benim...
sazımda inleyen tel,
hep sana uzanan el..
bir tek seni çağırdı...

akdevrim.17.08.2007.istanbul

sen diye çağırdığım,
bir sözcüğün içine
dereyi dağı koydum,
bostanı bağı koydum,
en parlak çağı koydum
yine dolduramadım...

lambalar aya döndü
şiirler suya döndü...
nehir olarak akar,
tüm çümle alem bakar...
menzilinde sen varsın...
derin bir hoş görünle,
birtek beni anlarsın...
yeter ki isteyesin...
ben burdayım diyesin...

geleceksen gel artık,
bir yudum ekmek gibi...
geleceksen hiç gelme.....
umut tüketmek gibi....
dikenli çetin yolda
kollarım ayaklarım...
kücüçük coçuk gibi
adını sayıklarım....
doğduğum günden beri
acıyı ayıklarım.....

akdevrim.17.08.2007.istanbul...

iki gündüzü tutan,
bir tek beni unutan
geceyi uğurladım...
dört duvar arasında,
bir aşkın yarasında,
sabaha dek kıvrandım...

kitabim defterlerim,
kalemim kağıtlarım,
ve asla yazılmayan
acıklı ağıtlarım...

yatak yorgan döşşeğim
sanki dünden bu güne
acı yüklü eşşeğim...
semerimi alsınlar...
başlarına calsınlar....
yoncanın bol olduğu
bir diyara salsınlar...

akdevrim17.o8.2007.istanbul..

bir dostumu göremem,
başarıma el çırpan...
yeşermiş çimen olsam ,
vururlar hemen tırpan...
koskocaman şehirde,
bu günde bu devirde...
sevgi sürünür yerde...
''çıkar'' yol bulur birden,
arınarak bu kirden...

isyan denen bayrağı,
taşırım sözçüklerle...
kem gözlerin içine
baktım gülücüklerle...

hangi saftasın kadın,
seni çok merak ettim...
lekesiz ve gölgesiz,
bir yeri durak ettim...
nereye adım atsam
ateş ve kan denizi...
dikenli çetin yolun,
ayaklarımda izi...

sevgiyi bölüşelim..
kuru bir ekmek gibi...
güneşi çekmek gibi...
yüreklerin içine....
yazdığım her şiirde,
akıp giden nehirde...
bir destanımız olsun...
ortak yeşerttiğimiz ,
bir bostanımız olsun...

yaşamak orman gibi
her derde derman gibi....

akdevrim.17.08.2007.istanbul...

mercek altına aldım,
kendi kendimi gece...
yatağımın içinde
dona kaldım öylece...
dağ köyünü düşündüm,
ilkokula başladım...
kocaman beş seneyi
bir kazanda haşladım...
ilkokul hocam vardır,
derin izler bırakan...
okulda her günüme,
büyük ışıklar yakan..
bu arada olmuştur...
cocuksu sevdalarim...
vay be derim kendime
o günlere dalarım...
bir tarlaya savrulan
bir avuc tohum gibi,
hep hayata savrulduk,
filiz verdik,kavrulduk...
her birimiz bir yerde
direniriz bir derde...
dişimde damağımda
solumda ve sağımda
dağ köyünün izleri,
cehreleri,yüzleri
bir tek beni ben yapan
her gecen dakıkada
yüreklerimden kopan
acılarımda vardır...
anlayan anlar beni...

akdevrim.18.08.2007.istanbul....

taşıdığım yük benim,
sanki en büyük benim....
arıyorum yoncayı...
ezilmiş olsam bile
ezemem karıncayı...
güneşi yıldızları,
zinçire vuran adam...
kurulan mahkemede ,
cezayı yemiş idam...
senelerce onurla,
bir yüreği taşıdım...
yalnız kaldım her gece
kel başımı kaşıdım...
içimdeki dünyadan,
birde kendi kendime
gördüğüm her rüyadan
ne inin nede çinin
hiç haberi olmadı...
nefes alıp veririm
hala çilem dolmadı...
geceden yuvarlanan,
gündüz ipte sallanan,
allanan ve pullanan
bir insan oluverdim...
kulağımda duyduğum
sevginin ayak sesi
en büyük kıyak sesi...
hiç unutmayacağım..
mezarda tutacağım....

akdevrim.18.08.2007.istanbul...

bir kadındır,hep duygu
tellerimi inletir...
öksüz kalan sarkımı,
zaman zaman dinletir...
harfleri,sözcükleri...
bütün gülücükleri
büyük bir zarfa koyar...
ve zarfın üzerine
ismimi yazar boyar...
bundan bir keyif duyar...
nasıl anlatsam bilmem...
susuzluktan catlamış
mahsül veren toprağın,
kurumaya yüz tutmuş,
ağaclarda yaprağın...
yağmur beklemesinden,
binlerce daha fazla....
bir kadını bekledim...
olmazsa olmazıma
ben doğmadan ekledim...
ta ki ölene kadar...
umrumda değil dünya
bunu bilene kadar...

akdevrim.18.08.2007.istanbul

nasil anlatsam bilmem....
bu acıyla ben ölmem...
gök kubbe yerindemi..?
acılar derindemi..?
gökten ateşmi yağar,
yerden ateşmi doğar...
son nefesime kadar,
en son sesime kadar...
bu hayat beni budar...
harflere sözcüklere,
dertlerimi yükledim..
ayağımın üstünde,
senelerce bekledim...
diyeceğimi dedim...
seveceğimi sevdim...
duygu denizlerinde
balıkları yemledim...
cayımızı demledim...
soğuyacak düşünme,
ta ki gelene kadar...
gökten şiir yağacak,
yeni güneş doğacak...
inleyen sazım gibi,
okunan yazım gibi...
acıl seçik ortada...
bir kadını sevdiğim...
zincirde kelepcede
ellerimi gördüğüm..
hayat şimdi kör düğüm....

akdevrim.18.08.2007.istanbul..

dejarzmı oluyorum,
bir şeyleri yazdıkca...
acılar fışkırıyor
yüreğimi kazdıkca...
gözlerimi alamam
gök yüzünde kuşlarda...
yorgun düştüğüm belli
devamlı yokuşlarda...
can bulur parmaklarım,
dokunduğu tuşlarda...
ne biçim sevgidir bu,
duygusal tellerimi
acımadan ağlatır...
bir satırla doğratır...
gecen gün dakıkada,
adeta can veririm...
öleceğim gün bile
bir heyecan veririm...
şiirlerimde sevgim
sonsuza dek yaşasın...
işine gelen okur,
sevmiyorsa boşasın...


akdevrim.18.08.2007.istanbul....

senelerce acıyla
yoğrulmuş adamım ben...
acı kurşunu yemiş,
doğrulmuş adamım ben...
seni inçitebilir
ellerimdeki nasır....
sereceğim şu hasir...
bilki pamuk taş kalir,
bu kalbimin yaninda...
tek sevdam olduğunu,
ilan et beyanında...
seni kem göz görmesin...
hiç bir zarar vermesin...
hain karar vermesin...
umudumun yarını
yazdım bu kadarını...
gördüğüm,göreceğim,
sevdiğim seveceğim
hayalimin kadını...
candan öte can yoktur,
can koymuşum adını...
başka heyecan yoktur...
karanlık gece şimdi..
hayalinle baş başa,
dokunuyorum tuşa...
ağzında zeytin dalı
rasladığım her kuşa...
ne bu kırgın sevgiler
kıyıda köşelerde
bir şey arar dururlar
sanki boş şişelerde...
sorasim gelir hemen...

akdevrim.18.08.2007.istanbul...

içimde koşan atlı,
yıldızlardan kanatlı...
gecesi gündüzü yok
bu dünyada gözü yok,
esirgencek sözü yok...
sırtında beni taşır,
yorulan ben olurum
ve kel başimi kaşır...

sayılı nefeslerim,
yankılanan seslerim...
aramak kalem ile,
acı bir elem ile...
kayar gider hayatim
sonunu bile bile...

bir anlayanım olsun
dünyadaki uğraşta...
derken kaldim savaşta..
can gibi can olmalı,
ateşte yansam bile,
tek benimle kalmalı...
içimdeki kanatlı,
taşir beni engine
dikkat etmez dengine...
fakirine,zengine...
adina gönül denir,
gecer dakıka zaman
hep devamlı bilenir....

akdevrim.19.08.2007.istanbul...

gün yuvarlandı yine
hava kararıp akşam olmakta....
bu istasyonda durmaz trenler...
bencelerim beni bıraktı burda...
bencelerim yorgun ve hurda...

gece karanlığıyla,
çopuyla,kırbacıyla
ve bir sürü acıyla,
gelmekte...

sen ruhumun şablonu,
amacımın sonu...
şimdi nerdesin...?

el bebek,
gül bebek dönemi değil....
bittiğimin,
temelli,
yittiğimin
resmidir senden uzak oluşum...
anlıyormusun...?

belkide bir kadındı,
tetiği çeken parmak...
kan damlar şakağımdan,
öptüğü dudağımdan...
geçmişim geleceğim,
bilmişim bileceğim
gülmüşüm güleceğim...
silinir belleğimden...

dört duvar içindeyim...
yatak yorgan yastığım
göz yaşımla ıslanır...
dikenli çetin yola,
çıplak ayak bastığım...
hiç dikkati çekmedi...

akdevrim.19.08.2007.istanbul...

penceremin önünde,
ekmek arayan kedi...
ne kadar daha sana
sütlü ekmek atayım..
üç beş arkadaşsınız,
hanginizi tutayım...
sütede ekmeğede
para ödediğimi
bir nefes verdiğimi...
size biri anlatsa...
şu ağacın altında
sofranızı donatsa...
umuttan çorba yapsa,
ışıklardan melemen...


akdevrim.20.08.2007.istanbul...

çok çetin yollar geçtik...
engine kulaç açtik...
aşkın evrelerinden...
olgunlaşan gül kokan,
beyaz meyvelerinden,
sunaydın bana biraz...
bir kelebek misali,
konaydın bana biraz...
kirazlari kızarmış,
bir ağacın altında,
biri bir şey yazarmış...
ne kadar yol katlettik...
ne nefesler tükettik..
gecilmeyen gecitler,
düz yol oldu emekle...
ömrüm geçti geçiyor....
bir seni beklemekle...
su gibi sevdamsın sen...
en büyük hülyamsın sen...
bir rüzgar gibi esen...

akdevrim.20.08.2007.istanbul...

dokunulmaya hazir,
patlayacak bombayım...
sitres yükleniyorum,
sorma ne durumdayım...
uzattığım ellerim,
devamlı boşda kaldı...
can ciğer dost göründü
ömrümü benden caldı...
yarali bir kuş gibi...
çıkılmaz yokuş gibi...
kalmışım orta yerde...
çaresiz kalmış her şey,
göz yaşartan bu derde...

günleri geceleri...
harfleri heceleri...
birbirine ekledim...
talihim döner diye
senelerce bekledim...
yaratandan hediye....
çok talihsiz bir kulum...
hangi yöne yürüsem,
ateşe çıkar yolum...

akdevrim.21.08.2008.istanbul...

ben sıkıldım bu huyundan,
akıl almaz bir oyundan...
su istersem kör kuyundan...
kaderime lanet olsun...

ne yerersin ne seversin...
kin tutarsin hep döversin...
bildik bilmedik söversin....
kaderime lanet olsun...

sözcükleri hecelerim,
bencelerim,sencelerim...
bitmez uzun gecelerim...
kaderime lanet olsun...

anlatmaz sözçükler beni...
acı acı yükler beni..
korkunç bir son bekler beni..
kaderime lanet olsun..

akdevrim.21.08.2007.istanbul...