|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-02-2008, 09:13 | #1 |
|
İşveren Vekilinin İşe Davete Yetkisi
2006 tarihli bir Yargıtay kararında işveren vekiline yapılan işe iade talebinin geçerli olmayacağı belirtilmiş. Bu konuda özel yetki olmalıdır denmiş. Acaba işveren vekili, işçinin işverene yaptığı işe iade talebine karşılık, vekaleten hareketle işçiyi işe davet edebilir mi, yoksa bunun için özel yetki gerekir mi, özel yetki yoksa vekilin yaptığı işe davet yapılmamış mı sayılır?
|
28-02-2008, 12:37 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın ISTINAZ, Anadığım kadarıyla siz işe iade davası sonucu işe başlatılmak için işverene başvurmuşsunuz ve talebinize işveren vekili cevap vermiş ve işçiyi işe davet etmiş. Bu durumda BENCE, işçi işe başlamak durumundadır. İşveren vekili yetkisini aşarak işçiyi işe davet etmişse ve işe başlanmak istendiğinde işveren bu gerekçe ile işçiyi işe başlatmazsa, işe başlatmama tazminatını ödemek zorunda kalır. Aksine işçi "işveren vekilinin işe davete yetkisi yoktur" diyerek işe başlamazsa fesih geçerli hale gelir diye düşünmekteyim. Uygulamada zaten işçi almaya ve çıkarmaya, personel müdürü, İK müdürü vb. işveren vekilleri yetkili kılınmaktadır. Saygılarımla, |
28-02-2008, 13:57 | #3 |
|
Sn. Uygar ilginize teşekkür ederim. Benim işveren vekilinden kastım, işveren avukatı idi. Bahsettiğim kararda özel olarak vekaletnamede yetki yoksa, işveren avukatına işçinin iade ile ilgili başvurusunun geçerli olmayacağı hiç başvurmamış sayılacağı şeklinde.
T.C. YARGITAY Dokuzuncu Hukuk Dairesi Esas No : 2005/27660 Karar No : 2006/07386 Tarih : 27.03.2006 İŞ HUKUKU İŞE İADE KARARI İŞVERENE BAŞVURMA İŞVEREN AVUKATINA YAPILAN İHBARIN USUL VE YASAYA AYKIRI OLMASI ÖZET: İşe iade davası sonucunda feshin geçersizliğine karar verilmesini izleyen aşamada özel yetkisi olmayan işveren avukatına ihbar yapılarak tekrar işe başlatılma istenemez. Davacı, boşta geçen süre ücreti ile sekiz aylık ücreti tutarında tazminata ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz, edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI Davacı iddiasında davalı hakkında evvelce açmış olduğu davada iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine karar verildiğini, kararın Yargıtay onanmasından geçerek kesinleştiğini belirterek bu iş aktinin haksız feshi nedeniyle bir aylık yasal sürede işverene başvurduğunu ancak işe başlatılmadığını belirterek boşta geçen süre ücreti ile sekiz aylık ücreti tutarında tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacı isteği doğrultusunda karar verilmiştir. Somut olayda davacı tarafından feshin geçersizliğinin tespitine ilişkin karar Dairemizce 08.12.2004 tarihinde onanmış ve davacı 09.12.2004 tarihli ihtarname ile işe iade davasında davalı şirketin vekilliğini yürüten avukata başvurarak işe başlatılmasını istemiştir. Davalı işveren tarafından İstanbul 2. Noterliğince 15.12.2003 tarihinde Avukat Serap'a verilen vekaletname "umumi vekaletname" mahiyetinde olup bu yönde vekile, özel bir yetki verilmemiştir ve davaya vekalet davasının sonuçlanması ve hükmün icra edilmesi ile son bulur. Bu sebeple davacının usulüne uygun olarak süresi içerisinde işe başlatılması için işverene başvurduğu kabul edilemez. Mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA) , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2006 gönünde oybirliği ile karar verildi. |
28-02-2008, 14:41 | #4 |
|
Sayın ISTANAZ;
Bence Yargıtay'ın bu kararı yerinde bir karar değil. İşçi burada işe başlama iradesini ortaya koymuş ancak yanlış yere başvurduğuna karar verilmiştir. Bu durum yetkisiz ya da görevsiz bir mahkemede dava açmaya benzer ki bu da zamanaşımı sebebiyle hak kaybına sebep olmamalıdır. İşe başlama başvurusu ve işe davetin usulüne ilişkin yasadaki belirsizlik çok fazla. Bu yasal boşluğun doldurulmasını Yargıtay'dan beklemek durumundayız. Ve istikrarlı kararlar oluşana kadar da bazı hak kayıplarına maalesef tanık olabileceğiz. Yaygıtay'ın bu kararını bir yana bırakıp, sizin sorunuza dönecek olursak, arada şöyle bir fark vardır. Yargıtay'ın -bence isbetsiz olan- kararı işe başlamak için başvuruya ilişkin, sizin sorunuz ise işe davete ilişkin. Yasa işe başlama başvurusunun işverene yapılmasını belirlemiş.30dan fazla işçi işçi çalıştıran işverenlerin büyük bir kısmı tüzel kişidir. işçi tüzel kişiye yazılı olarak başvurabilir. Ancak tüzel kişi haklarını ve yetkilerini ancak yetkli temsilcileri aracılığıyla kullanır. İşveren vekilinin yetkisi olmadığı halde işçiyi işe davet etmesi vekaletsiz iş görme olarak değerlendirilebilir. Ancak burada aslolan işçinin iradesi ve samimiyetidir. Yani işe başlamak istemeyen ve işe başlatmama tazminatı almak isteyen işçi, böyle bir gerekçeyle işe başlamazsa hakkını kaybetmesi bence kuvvetle muhtemeldir. Uygulamada, işe başlama talebi ve işverenin cevabi yazışmalarının işçi ve işveren avukatları arasında yapıldığını gözlemledim genellikle, ilk defa böyle bir soru ile karşılaşıyorum. neticeyi paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla; |
20-06-2012, 15:40 | #5 |
|
acil
uyuşmazlık nasıl sonuçlandı? paylaşır iseniz sevnirim. Zira elimdeki olayda , iki farklı işiçi verilen işe iade kararı kesinleşmiştir. İşçi avukatı tek ihtar ile her iki müvekkili için de işe başlama iradesini işverene bildirmiştir. İşveren de, işçi vekiline her iki işçinin de saat ve gün belirterek işyerinde işe başlamları gerektiğini ihtar ile bildirmiştir. anacak işçiler işe başlamamıştır.
Şimdi de işe çağrının avukata yapılamaycağıi usulsüz olduğunu iddia etmektedirler ... |
06-08-2012, 09:33 | #6 |
|
Çağrının avukata yapılamayacağı ile ilgili herhangi bir yargıtay kararı ya da başka bir dayanak var mı elinizde?
|
02-05-2015, 12:09 | #7 |
|
Ben de tam tersini sorayım. İşe iade talebimizi doğrudan işverene (vekiline değil) müvekkil adına noterden süresinde gönderdik.
Cevaben, işveren vekili tarafından "bize" yani işçi vekiline gönderilen ihtarname ile işçinin işe başlatılacağı bildirildi ve 4 günlük de süre verildi. İki nüsha ihtarnamenin ikisi de bize tebliğ edildi. biri işveren vekilinin bildiği eski adresimize biri yeni adresimize tebliğ edildi. İşçiye yapılmış bir tebligat yok (noterden sadece iki tebligat çıktığını öğrendik). Biz de müvekkile ulaşamıyoruz.. Bu durumda ne olacak? Davet yazısının işçinin kendisine gönderilmesi gerekmez miydi? yukarıdaki karara göre işe iade talebini vekile gönderemiyorsam; işe davetin de bana gönderilememesi gerekir. Çok aradım ama örnek bir karar bulamadım. Her ihtimale karşı işverene bir cevabi ihtar çekip; davet yazısını bize değil müvekkile göndermesi gerektiğini mi belirtsek; yoksa mevcut haliyle bu davet geçersiz bir davet midir? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Borçlu Vekilinin icra Dosyasındaki Vekalet Ücreti | Av. O. TEKGUL | Meslektaşların Soruları | 24 | 27-05-2019 13:02 |
Alacaklı vekilinin antetli imzalı kaşeli talep dilekçesindeki talebinin reddi | Av. Songül Uslu | Meslektaşların Soruları | 45 | 17-04-2010 17:45 |
adana 6. icra müdürlüğünde bir dosyadan borçlu vekilinin adı ve adresi | incitanesi | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 1 | 29-11-2007 11:12 |
Alacaklı vekilinin taahhüd karşısındaki sorumluluğu | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 2 | 27-09-2007 11:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |