Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

avukatın savunmasının sınırı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-12-2006, 15:34   #1
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan avukatın savunmasının sınırı

haciz mahalinde borçlunun tehdit ve hakaretlerine maruz kalan avukat borçluyu şikayet eder ceza davasında baro borçluya cmk da avukat atar cmk avukatı ilk duruşmada şikayete bulunan avukatı hakkında görevi kötüye kulanmadan dolayı dosyası olduğunu ağır ceza mahkemesinde yargılama aşamasında olduğunu belirtir. bir sonraki duruşmada yine cmk avukatı yine şikayetçi avukat hakkında mahkemede avukatın meslekten 6 ay uzaklaştırma cezası aldığını bunuda kendisinin şahsi araştırmaları sonucu bu bilgiye ulaştığını söyler ifadeler mahkeme tutanağına geçer (gerçekte ise her iki iddada asılsız yalan)
avukatın bu beyanları savunma sınırları içinde kabul edilebilir mi bu yönden müvekkilinden yazılı talimat alması sonucu değiştirirmi
avukatın bu beyanları suç oluşturur mu
saygılarımla
Old 29-12-2006, 17:39   #2
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

TBB DİSİPLİN KURULU KARARLARI


Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 23.01.2001
E. 2003/343
K. 2004/11
* Meslektaşa hakaret

(Av. K. m. 140/3; Av. Meslek Kuralları m. 5, 27)

Şîkayetli avukatın Baro Başkanlığı'na verdiği şîkayet dilekçesinde şîkayetçi meslektaşı hakkında kullandığı sözler nedeniyle açılan disiplin kovuşturması sonunda, Baro Disiplin Kurulu'nca disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şîkayet konu olan eylem nedeniyle ve “hakaret” suçundan dolayı Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2002/21 esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasında şîkayetli avukatın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak, eylem ceza kanunu hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olduğundan, Avukatlık Yasası'nın 140/3 maddesi uyarınca beraat kararının disiplin kovuşturmasını etkilemeyeceği tartışmasızdır.

Şîkayetli, kovuşturmaya konu olan ve şîkayetçiyi “sanık” olarak nitelendirdiği dilekçesinde “bu belge avukat için yüz karası bir belgedir.”, “sanık haddini aşarak büyük bir pişkinlikle avukat ücreti istemiştir”, “bu kafa yapısına sahip avukatın bir başkasının canını yakmaması için” sözlerini kullanmıştır.

Şîkayetli avukatın meslektaşını küçük düşürmeyi amaçlayan, iddia ve savunma ile ilgisi bulunmayan bu sözleri TBB Meslek Kuralları'nın 5. ve 27. maddesine aykırı bulunduğundan “disiplin suçu” oluşturmaktadır.

Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirmede hukukî isabetsizlik görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, itirazın reddiyle, İzmir Barosu Disiplin Kurulu'nun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.



Tarih - Esas No - Karar No Konu
T.09.05.2003
E.2003/50
K.2003/154
* Stajyer avukat
* Hakaret
* Tanık dinlenmesi

(Av.K.110/17,146,147/2)
Şikayetli stajyer avukat hakkında 27.12.2001 günlü staj eğitim çalışması esnasında Baro Başkanı ve Staj Eğitim Kurulu üyeleri ile yaptığı tartışmada, “Ben Gaziantep Barosu'nda bulunmaktan utanç duyuyorum. Çünkü Ulucanlar cezaevinde insanlar öldürülürken Gaziantep Barosu bu tür konulara karşı duyarsız kalmıştır.....bu nedenle utanç duyuyorum.....gidecek olan biri varsa o ben değilim” sözlerinden dolayı açılan disiplin kovuşturması sonunda eylemi sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir

Şikayetli savunmasında iddia edilen sözleri söylemediğini, ancak toplumsal olaylar karşısında baroların kayıtsız kalamayacaklarını, tepki vermeleri gerektiğini, bu nedenle”Sayın Başkanım meslek öyle bir hale getirildi ki, ben bir ortamda ne olacaksın sorusuyla karşılaştığımda, avukat olacağım demeye utanır hale geldim” sözlerini kullandığını, Baro Başkanı'nın “Avukatlıktan utanıyorsan staj evraklarını toparlayıp gidersin, hiç zaman kaybetme” sözleri üzerine, “...meslekten, Avukatlık mesleğinden utanmadığını, avukatlığı bu hale getirenlerden utandığını belirttiğini ve kendisinin hiçbir yere gitmeyeceğini, avukatlık mesleğini layık olduğu konuma tekrar getirmek için çalışacağını, gitmesi gerekenlerin kendisi değil, mesleği bu hale getirenler olduğunu....Gaziantep Barosu'nun bu ülkede yaşanan o kadar olay karşısında bir gün bile sesini çıkarmadığını dile getirdiğini” bildirmiş, sözlerinin eleştiri çerçevesi içinde değerlendirilmesi gerektiğini, olayla ilgili olarak tanık dinlenmediğini savunmuş; bu nedenle kararın bozulmasını istemiştir.

Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın savunmasını sunması, tanıkları varsa bildirmesi, duruşma isteyip istemediği gibi hususları içerir 08.07.2002 tarihli yazısı 9.07.2002 tarihinde şikayetliye tebliğ edilmiş, 19.07.2002 tarihli dilekçeyle duruşma istenmiş, tanık bildirilmemiştir.16.12.2002 günlü duruşmada sözlü savunma alınmış, tanık dinlenmesi talep edilmemiştir. Avukatlık Yasası'nın 146. maddesinde, “ Baro Disiplin Kurulu, delillerin gösterilme ve inceleme şeklini, istek veya feragatle yahut evvelce verilmiş kararlarla bağlı olmaksızın takdir ve tayin eder”, Avukatlık Yasası'nın 147/2. maddesinde de “Ancak, bir olayın delili yalnız bir tanığın şahsi bilgilerinden ibaret ise, bu tanık herhalde dinlenir” denilmekte olup, disiplin kurullarının talep edilmediği her halde resen tanık dinlenme zorunluluğu yoktur.

Avukatlık Yasası'nın 110/17 maddesi, “Hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunmak ve korumak , bu kavramlara işlerlik kazandırmak” ile, Türkiye Barolar Birliği'ni ve baroları görevlendirmiştir. Büyük bir özveri ile bu görev yerine getirilmektedir. Şikayetlinin salt bu nedenle mesleğin utanılacak hale geldiğini, gitmesi gerekenin de Baro Başkanı ve Staj Eğitim Kurulu üyeleri olduğunu” dile getirmesi kabul edilebilecek bir davranış değildir. Sarf edilen sözlerin eleştiri kapsamında, incelik, zarafet ve nezaket düzeyinde olmadığı tartışmasızdır. Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu'nun yaptığı hukuksal değerlendirmede isabetsizlik görülmemiş, kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, itirazın reddiyle, Gaziantep Barosu Disiplin Kurulu'nun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına , oybirliğiyle karar verildi.


Tarih - Esas No - Karar No Konu
E.2003/51
K.2003/155
T.09.05.2003
* Meslektaşa hakaret
* Meslektaşlar arası ilişkiler

(Av.Meslek Kuralları 27/1)

Şikayetçinin Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir davanın karar aşamasında taşınmaz sayısının fazla olması karşısında ücreti vekaletin üç katının takdir edilmesini talep etmesi üzerine şikayetlinin hakime, “Hanım arkadaşımızın isteğini yerine getirseniz dahi kendisini tatmin edemezsiniz” şeklinde beyanda bulunması nedeniyle açılan disiplin kovuşturması sonunda, Baro Disiplin Kurulunca disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikayetli Avukat, disiplin kovuşturması açılmasına neden olan sözleri sarf ettiğini kabul etmiş; ancak espri anlayışıyla hareket ettiğini ve hakaret kasdının bulunmadığını savunmuştur.

Avukatların birbirleriyle olan ilişkilerinde küçük düşürücü kişisel beyanlarını açıklamaktan kaçınmaları gerekmektedir. (TBB Meslek Kuralları Md. 27/1) Şikayetli, iyi niyetle davranmış olsa da, duruşmada sarf ettiği bu sözlerin yanlış yorumlara neden olabileceğini ve meslektaşını küçük düşürebileceğini düşünmek zorundadır.

Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, itirazın reddiyle, Kayseri Barosu Disiplin Kurulu'nun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.

Tarih - Esas No - Karar No Konu
T.11.07.2003
E.2003/97
K.2003/210
* Meslektaşlar arası ilişki
* Küçük düşürücü beyan
* Savunmayı güçlendirmek
* Hakimi etkilemek amacı

(Av.Meslek Kuralları m. 6 ve 27)
Şikayetli avukat hakkında, Adana Ticaret Mahkemesi'ne verdiği "sıra cetveline itiraz" dilekçesinde, şikayetçi avukatı kastederek " Bu sun'i işlemler, bu takipleri yapan vekili de kapsamına alacak organize bir tertiptir. Yapılacak iş cezai sorumluluklar doğuracak niteliktedir." şeklinde beyanda bulunması nedeniyle, açılan disiplin kovuşturması sonunda Adana Barosu Disiplin Kurulu "Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" karar vermiştir.

Şikayetli avukatın dilekçede sarf etmiş olduğu sözler, Disiplin Kurulu'na verdiği savunma dilekçesinde de kabul edilmiştir.

Savunmanın hukuki yönü ile ilgili olan avukat hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini ve düşüncelerini açıkça belirtemez. (TBB Meslek Kuralları Madde 6 ve 27)

Kovuşturma konusu yapılan sözlerin “savunmayı güçlendirmek ve mahkeme hakiminin dikkatini çekmek” amacıyla kullanıldığına ilişkin değerlendirme kabul edilebilir nitelikte görülmemiş ve isabetli bulunmayan kararın kaldırılması ile disiplin cezası tayini gerekmiştir.

Sonuç olarak, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile, Adana Barosu Disiplin Kurulu'nun "disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" ilişkin kararının kaldırılmasına ve yeniden incelemeyi gerektiren bir halin bulunmaması nedeniyle şikayetli avukatın uyarma cezası ile cezalandırılmasına, oybirliği ile karar verildi.

Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 12.09.2003
E. 2003/252
K. 2003/252
* Meslektaşa yönelik onur kırıcı ifade

(Av. Meslek Kuralları m. 27/1)
Şikayetli avukat hakkında Tekirdağ 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/209 Esas sayılı dosyasında, verdiği cevap dilekçesinde, şikayetçiye hakaret ettiği, şikayetçinin şahsına ve mesleğine yönelik onur kırıcı ve rencide edici beyanlarda bulunduğu iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonunda Baro Disiplin Kurulu'nca eylemi sabit görülerek para cezası tayin edilmiştir.

Şikayetli avukat tarafından Tekirdağ 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/209 Esas sayılı dosyasına verilen dilekçede, şikayetçi avukat için “Bir koyundan birkaç post çıkardığı takibin, amansız, insafsız ve insaniyete aykırı şekilde yürütüldüğü” gibi ithamlarda ve yakıştırmalarda bulunulduğu anlaşılmıştır.

Şikayetlinin kovuşturma konusu yapılan beyanları hasım vekili meslektaşını küçük düşürücü ve incitici nitelikte olduğu gibi meslektaşlar arası ilişkilerde dikkat edilmesi gereken nezaket kurallarına da aykırı bulunduğundan “disiplin suçu” oluşturmaktadır.(Meslek Kuralları md.27/1)

Bu durumda, Baro Disiplin Kurulu'nca davranışın niteliği yönünden yapılan değerlendirme isabetli bulunmakla birlikte, şikayetlinin sicilinde daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir ceza bulunmadığından ve eylem ile ceza arasında adalete uygun bir dengenin sağlanamadığı anlaşıldığından, Avukatlık Yasası'nın 136 ve 158. maddeleri de gözetilerek para cezasının kınama cezasına indirilmesi suretiyle düzeltilerek onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, Tekirdağ Barosu Disiplin Kurulu'nun (100.000.000)TL para cezası verilmesine ilişkin kararının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına ve şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına, oybirliği ile karar verildi.
Old 29-12-2006, 18:16   #3
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan

sayın duran, ilgi ve katkınız için teşekkürler
biran kimse yorum yapmayacak sandım
Old 29-12-2006, 19:12   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Av.Yusuf Deveci,

Savunma sınırı çoktan aşılmış...Savunma sınırında Yargıtay'ın ölçüsü;avukatın takip ettiği dava ile ilgili olarak söyledikleridir. Somut olayda dava dışında avukatın kişiliğine yönelik olarak gerçek dışı beyanlarda bulunulmuştur.

Anımsadığım bir kararda, dolandırıcılık suçundan yargılanan sanığa "suçu alışkanlık haline getirdiği" iddiasında bulunan ancak ıspatlayamayan avukat suçlu bulunmuştur.

Yine anımsadığım başka bir kararda, dolandırıcılıktan yargılanan bir sanık hakkında aynı şekilde "Dolandırıcılığı alışkanlık haline getirmiştir" gibi bir beyanda bulunan avukat beraat etmiştir. Gerekçe ise, dava konusunun dolandırıcılık, sanığın önceden dolandırıcılıktan mahkum olduğu 8 dosyası gösterilmiştir.

Tamamen ezbere yazdım.İserseniz karar bulup, yayınlarım. Ancak anladığıım kadarıyla siz zaten neticeyi biliyorsunuz.

Neticede disiplin suçunun yanında ceza kovuşturmasını gerektirecek suç işlenmiştir.

Saygılarımla
Old 06-09-2010, 14:01   #5
furugferruhzad

 
Varsayılan

Benim hakkımda açılan bir tazminat davasında da(iddia:uhdemde hukuka aykırı olarak tuttuğum paranın iadesi) dava dilekçesine dava ile doğrudan ilgisi olmadığı halde ve bu konuda hakkımda baroya yapılan şikayette aklandığım halde(hapis hakkını kullanabileceğim yönünde karar çıktı)şu ifadeler yer almıştır:"Davalı avukat zimmetine müvekkiline ait paraları geçirerek suç işlemiştir,görevini kötüye kullanmıştır,müvekkiline hakaret etmiş telefonu yüzüne kapatmıştır",KASTEN VEKALET görevini gereği gibi yerine getirmemiştir...şeklinde.Bunu yapan avukat arkadaşım benim hakkımda dava açtığını barosuna bildirmemiş olduğu için ve sınır aşıldığı için ben de barosuna şikayet dilekçesi verdim.Sizce de sınır aşılmış mı?Bir sonuç çıkar mı?Saygılarımla.
Old 06-09-2010, 20:02   #6
Gemici

 
Varsayılan

avukatın savunmasının sınırı mı sadece?

Alıntı:
Yazan AV. YUSUF DEVECİ
haciz mahalinde borçlunun tehdit ve hakaretlerine maruz kalan avukat borçluyu şikayet eder ceza davasında baro borçluya cmk da avukat atar cmk avukatı ilk duruşmada şikayete bulunan avukatı hakkında görevi kötüye kulanmadan dolayı dosyası olduğunu ağır ceza mahkemesinde yargılama aşamasında olduğunu belirtir. bir sonraki duruşmada yine cmk avukatı yine şikayetçi avukat hakkında mahkemede avukatın meslekten 6 ay uzaklaştırma cezası aldığını bunuda kendisinin şahsi araştırmaları sonucu bu bilgiye ulaştığını söyler ifadeler mahkeme tutanağına geçer (gerçekte ise her iki iddada asılsız yalan)

Altını çizdiğim iddiaların avukatlıkla ve savunma ile alakası yok bence. Bir avukatın diğer bir avukat hakkında bu türden asılsız(asılsız olduğundan yola çıkarak yazıyorum)idialarda bulunması:
- İftira'dır,
- Meslak ahlakı ile bağdaşmaz,
- Hukuk öğrenimi görmüş bir kişinin, bir hukukçunun şahsiyeti ile bağdaşmaz,

- Bu türden bir iddia ortaya atıldığında, bu iddiayı ortaya atan kimseden söylediklerini ispat etmesi veya söylediklerini kanıtlayan belgeler göstermesi gerekmez mi?
- Hadi hakim söylenenlerin doğruluğuna inandı ve sesini çıkarmadı diyelim, davacı avukatın karşı taraftan iddialarını ispat etmesin isteme hakkı yok mu?
- Duruşma sırasında söylendi, savunmaya girer diyerek susmak mı gerekir, yoksa ceza davası açmak mı gerekir?

Not: diğer katılımcıların verdikleri örnekler somut olayla tam olarak uyuşmuyor bence, çünkü verilen örneklerde hakaret söz konusu, örneğimizde ise mahkemenin aldatılması ve asılsız bir iddia söz konusu.

Saygılarımla
Old 08-09-2010, 08:49   #7
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Siz Avukatlık Mesleğini icra edenlerin hepsinin zemzem suyu ile yıkandığını mı varsayıyorsunuz?

Müvekkilleri, borçluları ve vatandaşları aleyhimize kışkırtan kendi meslektaşlarımız değil mi? Siz işinizi düzgünce yapmaya çalışırken, birileri çeşitli vaatlerle ve taahhütlerle iş alıp, sonra da başkalarını suçlamıyor mu? Siz yazdığınız ve söylediğiniz herşeyde özenli bir dil kullanmaya ve kimsenin töhmet altında kalmamasına uğraşırken birileri dilin kemiği yoktur misali ağzına ne gelirse söyleyip, sonra da ya yanlış anlama olmuş veya yok ben öyle demediydim diye çarketmiyor mu? Siz meslek kurallarına ve Avukatlık Hukukuna uygun davranıp işi sona getirdiğinizde birden bire bir azilname gelmenin şaşkınlığını yaşarken başka bir meslektaşınızın aynı dosyaya keyifle vekaletname koyduğunu ve eski müvekkilinize Sizin hakkınızda bir sürü yalan-yanlış ifadelerde bulunduğunu duymadınız mı?
Old 09-09-2010, 10:35   #8
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

açık şekilde olmadığını bildiği olayları olmuş gibi anlatmak anlattığınız şekilde ise bence hakaret suçunu oluşturmaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tüp bebeğe 39 yaş sınırı Seyda Hukuk Haberleri 1 09-01-2009 19:06
Sözleşme Özgürlüğünün Sınırı av.zuhala Meslektaşların Soruları 4 04-09-2006 17:06
Tanıkla İspat Sınırı Av. Şehper Ferda DEMİREL Meslektaşların Soruları 2 09-09-2004 16:53
Yaş Sınırı ... nus Hukuk Sohbetleri 2 13-09-2002 10:19
Savunma Sınırı edanur Hukuk Soruları Arşivi 2 01-03-2002 23:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06906700 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.