Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belirsiz Alacak Davasinda Kismi Olarak Açilan Kisimdan Fazlaya Ilişkin Haklari Sakli Tutarak Feragat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-08-2021, 15:32   #1
Av.Caner Gençer

 
Varsayılan Belirsiz Alacak Davasinda Kismi Olarak Açilan Kisimdan Fazlaya Ilişkin Haklari Sakli Tutarak Feragat

Sayın meslektaşlarım müvekkilimiz 2016 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü Tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazı için tazminat talepli dava açması için bir meslektaşımıza vekalet vermiş. Meslektaşımız ise 2016 yılında fazla ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 2000TL talep sonucu üzerinden dava açmıştır. Açılan davada meslektaşımız, davayı açtıktan 15 gün sonra henüz hiç bir tebligat işlemi yapılmadan, talep sonuç kısmında "dava konusu kamulaştırma işlemi ile ilgili KAMULAŞTIRMA BEDELİ, TAZMİNAT, VE FAZLAYA İLİŞKİN DAVA TAKİP VE TÜM HAKLARI saklı kalmak kaydı ile feragat istemimiz yönünde karar verilmesini" talep etmiş olduğu dilekçeyi mahkemeye sunmuştur. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosyada hiç bir tebligat işlemi yapılmamış olduğundan dosya hali hazırda kesinleşmemiştir. Benim sorum aynı taşınmaz için yeniden kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası açabilir miyim? Söz konusu davada geçici talep sonucunun kesin talep sonucuna dönüştürülmesinden önceki evrede davadan feragat edildiğinden ayrıca feragat dilekçesinde "KAMULAŞTIRMA BEDELİ, TAZMİNAT, VE FAZLAYA İLİŞKİN DAVA TAKİP VE TÜM HAKLARI saklı kalmak kaydı ile feragat" edildiğinden söz konusu feragat 2000 TL yönünden mi sonuç doğurmalıdır? Nasıl bir yol önerirsiniz. Eğer dava açabiliyor isem bu duruma ilişkin Yargıtay kararı bulunan meslektaşlarımızın yardımını rica ediyorum.
Old 03-08-2021, 16:18   #2
av.gokcen

 
Varsayılan

Merhaba,

Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.

Feragat nedeniyle verilen karar kesinleştikten sonra kural olarak aynı konuda yeniden dava açılamaz.

Açılan davalarda kesin hüküm varlığı nedeniyle usulden reddedilir.

Hiçbir tebliğ işlemi yapılmadan karar verildiğine ve kararda davalıya tebliğ edilmediğine göre, davalının kesin hükmün varlığı nedeniyle bir itirazda bulunması söz konusu olmayabilir.

Ancak her ne kadar tebligat yapılmamış ise de kurum vergi kaydı ve/veya mersis numarası UYAP a kayıtlı ise kurumun kendi UYAP portalından feragat edilen davadan haberdar olması muhtemeldir.

Bu durumda dava açmanız halinde, feragat edilen kararın tebliğini ve kesinleşmesini sağlaması söz konusu olabilir diye düşünüyorum.

Bu hususta Yargıtay kararı örneği var ise bende okumak isterim.

İyi çalışmalar
Old 03-08-2021, 18:27   #3
Av.Caner Gençer

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.gokcen
Merhaba,

Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.

Feragat nedeniyle verilen karar kesinleştikten sonra kural olarak aynı konuda yeniden dava açılamaz.

Açılan davalarda kesin hüküm varlığı nedeniyle usulden reddedilir.

Hiçbir tebliğ işlemi yapılmadan karar verildiğine ve kararda davalıya tebliğ edilmediğine göre, davalının kesin hükmün varlığı nedeniyle bir itirazda bulunması söz konusu olmayabilir.

Ancak her ne kadar tebligat yapılmamış ise de kurum vergi kaydı ve/veya mersis numarası UYAP a kayıtlı ise kurumun kendi UYAP portalından feragat edilen davadan haberdar olması muhtemeldir.

Bu durumda dava açmanız halinde, feragat edilen kararın tebliğini ve kesinleşmesini sağlaması söz konusu olabilir diye düşünüyorum.

Bu hususta Yargıtay kararı örneği var ise bende okumak isterim.

İyi çalışmalar

Merhabalar, söz konusu dava nedeniyle ilgili tapu müdürlüğüne yerel mahkeme tarafından müzekkere yazılarak tapuda ilgili parsele devredilemez satılamaz şerhi konulduğundan kaldırılması için ilk davada talepte bulunmamız gerekiyor. Ayrıca kesinleştirme işlemi olmaksızın mahkemenin müzekkere yazacağını da düşünmüyorum meslektaşım. Bu nedenle davalı kurumun durumdan her türlü haberdar olacağını düşünmekteyim. Söz konusu davada, geçici talep sonucunun (fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 2000TL) kesin talep sonucuna dönüştürülmesinden önceki evrede davadan feragat edildiğinden ayrıca feragat dilekçesinde "KAMULAŞTIRMA BEDELİ, TAZMİNAT, VE FAZLAYA İLİŞKİN DAVA TAKİP VE TÜM HAKLARI saklı kalmak kaydı ile feragat" edildiğinden söz konusu feragat 2000 TL yönünden mi sonuç doğurmalıdır. Bu nedenle farklı bir çıkış yolu bulabilir miyim diye siz değerli meslektaşlarımın fikirlerine başvurmak istedim.
Old 04-08-2021, 11:37   #4
garani

 
Varsayılan

Yargıtay Esas No:2010/21834,Karar No:2011/4772,K. Tarihi:24.3.2011
kararını kontrol edebilirsiniz,bir de vekaletnamede yetki var mı ona bakın isterseniz.
Old 04-08-2021, 18:07   #5
Av.Caner Gençer

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan garani
Yargıtay Esas No:2010/21834,Karar No:2011/4772,K. Tarihi:24.3.2011
kararını kontrol edebilirsiniz,bir de vekaletnamede yetki var mı ona bakın isterseniz.
Meslektaşım vekalette feragat yetkisi var. Feragatın hata, hile veya ikrah sonucu yapıldığına ilişkin elimizde bir delil malesef yok.
Old 05-08-2021, 17:08   #6
garani

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Caner Gençer
Meslektaşım vekalette feragat yetkisi var. Feragatın hata, hile veya ikrah sonucu yapıldığına ilişkin elimizde bir delil malesef yok.

Sanırım yapacak birşey kalmamış
Old 05-08-2021, 22:39   #7
MENTEŞOĞLU_43

 
Varsayılan

Tapu vatandaşın adına kayıtlı ve halen malik sıfatını taşıyor ise kamulaştırma bedelini almadığı ve tapuda ferağ vermediği için meni müdahale ve kamulaştırmasız el atma davası açabileceği kanaatindeyim.
Old 06-08-2021, 12:33   #8
Lord Mozart

 
Varsayılan

Meslektaşım merhaba

Yakınıma ait bir dosyada, alacaklı vekili tarafından hatalı olarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılmıştı. Alacaklı vekili davanın red olacağının farkına varması üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak itirazın iptali davası açmak üzere davadan feragat ediyorum demişti. Akabinde itirazın iptali davası açıp dava kabul olunmuştu. Bize her iki dosya kesinleştikten sonra gelmişti ve ben iade-i muhakeme talebinde bulunmak amacıyla o dönemde araştırma yaptığımda hem bu sitede hem de Yargıtay kararlarında bu tarzda ki feragatların hakkın özünden vazgeçme niteliği taşımadığı gerekçesiyle açılan davaların kabul edildiği şeklinde kararlara denk gelmiştim. Kararları bulabilirsem burada sizinle paylaşacağım.
Old 17-08-2021, 11:28   #9
Av.Caner Gençer

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Lord Mozart
Meslektaşım merhaba

Yakınıma ait bir dosyada, alacaklı vekili tarafından hatalı olarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılmıştı. Alacaklı vekili davanın red olacağının farkına varması üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak itirazın iptali davası açmak üzere davadan feragat ediyorum demişti. Akabinde itirazın iptali davası açıp dava kabul olunmuştu. Bize her iki dosya kesinleştikten sonra gelmişti ve ben iade-i muhakeme talebinde bulunmak amacıyla o dönemde araştırma yaptığımda hem bu sitede hem de Yargıtay kararlarında bu tarzda ki feragatların hakkın özünden vazgeçme niteliği taşımadığı gerekçesiyle açılan davaların kabul edildiği şeklinde kararlara denk gelmiştim. Kararları bulabilirsem burada sizinle paylaşacağım.

İlginiz için çok teşekkür ederim kararları bekliyorum iyi çalışmalar.
Old 18-08-2021, 09:31   #10
orhanclkn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Lord Mozart
Meslektaşım merhaba

Yakınıma ait bir dosyada, alacaklı vekili tarafından hatalı olarak icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılmıştı. Alacaklı vekili davanın red olacağının farkına varması üzerine fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak itirazın iptali davası açmak üzere davadan feragat ediyorum demişti. Akabinde itirazın iptali davası açıp dava kabul olunmuştu. Bize her iki dosya kesinleştikten sonra gelmişti ve ben iade-i muhakeme talebinde bulunmak amacıyla o dönemde araştırma yaptığımda hem bu sitede hem de Yargıtay kararlarında bu tarzda ki feragatların hakkın özünden vazgeçme niteliği taşımadığı gerekçesiyle açılan davaların kabul edildiği şeklinde kararlara denk gelmiştim. Kararları bulabilirsem burada sizinle paylaşacağım.
"Buradaki feragat takip hukuku ile oduğundan,takip hukukuna yönelik vazgeçme ,genel mahkemede işin esasına yönelik açılacak davada tesir etmez. Ancak,soruya yönelik somut davada feragat davayı tek taraflı olarak sona erdiren ve açıklandığı anda hüküm ve sonuçlarını kendiliğinden doğuran usuli bir taraf işlemi olduğundan ,aynı konuda aynı taraflar ile alakalı açılacak ikinci davada, ilk davadaki feragat nedeniyle ret edilen dava kesinleşmediğinden, önce derdestlik, eğer kesinleşirse bu kez de kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve dava sırf bu sebeple usulden ret edilir kanaatindeyim...
Old 19-08-2021, 06:14   #11
Lord Mozart

 
Varsayılan

Meslektaşım benim olayda icra takibinden vazgeçilmemiş, itirazın kaldırılması davasından feragat edilmiş akabinde asliye hukukta itirazın iptali davası açılmıştır .

Daha öncesinde THS’de başka meslektaşlar tarafından paylaşılmış kararları ve linkleri aşağıda bırakıyorum. Konu ile birebir uyumlu değil ama en azından yol gösterici olması açısından faydalı olabilir.




Link 1: https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=37451

T.C YARGITAY .Hukuk Genel Kurulu Esas: 2004/ 6-717 Karar: 2004 / 747 Karar Tarihi: 22.12.2004


ÖZET : Alacaklı, borçlunun icra takibine itiraz etmesi üzerine önce asliye hukuk mahkemesi'nde itirazın iptali davası açmış, daha sonra icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmıştır. Asliye hukuk mahkemesi'ndeki davanın, alacaklının davayı takipten feragati nedeniyle ret ile sonuçlanması, icra tetkik merciinden isteğin incelenmesine engel teşkil etmez. Bu durumda merciinin kesin hükümden söz ederek isteğin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

(2004 S.K. m. 67, 68) (1086 S.K. m. 237)

Dava: Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manavgat İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 23.05.2003 gün ve 20021173-2003/116 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 27.10.2003 gün ve 7023-7701 sayılı ilamı ile, ( ...Alacaklı, borçlu kiracısının yıllık kira parasının 18.500 EURO'luk bölümünü ödememesi nedeniyle hakkında yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, borçlunun temerrüt nedeniyle kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Borçlu, alacaklı tarafından itirazın iptali istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığını, uyuşmazlığın inceleme görevinin İcra tetkik merciinin görevini aştığını, alacaklının takipte dayandığı biçimde sözleşme yapamayacağını, kiralananı ancak kendisinin Hazine'den kiracısı bulunduğu kira sözleşmesi ve mevzuat çerçevesinde kiraya verilebileceğini, isteğin reddini savunmuştur.

Alacaklının, borçlu hakkında yaptığı icra takibine itiraz edilmesi üzerine, alacaklı önce 14.10.2002 tarihinde asliye hukuk mahkemesi'nde itirazın iptali davası açmış, daha sonra da 21.11.2002 tarihinde tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemiştir. Ancak yargılama sırasında itirazın iptali davasından 09.12.2002 havale tarihli dilekçe ile feragat etmiş, mahkemece verilen feragat nedeni ile davanın reddine dair karar temyiz edilmeksizin 27.04.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Asliye hukuk mahkemesi'ndeki davanın, alacaklının davayı takipten feragati nedeniyle ret ile sonuçlanması, icra tetkik merciinden isteğin incelenmesine engel teşkil etmez. Bu durumda merciinin kesin hükümden söz ederek isteğin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.12.2004 gününde yapılan 2. görüşmede oyçokluğu ile .
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması belirsiz alacak davası açmaya engel midir? Av.MustafaCOŞKUN Meslektaşların Soruları 6 15-02-2018 23:02
Islah Dilekçesinde Fazlaya Ilişkin Hakkin Sakli Tutulmamasi nesrintat Meslektaşların Soruları 2 29-12-2017 18:30
Işçi Alacaklarinda Belirsiz Açilan Alacak Davasinda Asgari Tutarin Belirlenmesi Ve Harcin Tamamlanmasi Için Hakimin Süre Vermesi EsasHukuk Meslektaşların Soruları 2 24-01-2017 14:51
Kısmi veya Belirsiz Alacak olduğu belirtilmeden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan işçi alacağı davasında Islah ve Zamanaşımı bodrumlaw Meslektaşların Soruları 1 21-01-2015 13:50
Fazlaya Ilişkin Hakkin Açiklamalar Kisminda Sakli Tutulmasi Av.İlknur Bayram Meslektaşların Soruları 30 14-12-2013 12:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07294393 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.