uçak firması sefer iptali

Bir uçak firması yurtiçi seferinde uçuşu, uçağın kötü hava şartlarından dolayı havalimanına inememesini gerekçe göstererek iptal etti. İptalden sonra kimse bize yardımcı olmadı, kalınacak bir yer gösterilmedi. 12 saat sonra yapılacak bir sonraki seferde bizi götürmeyi taahhüt ettiler. Daha fazla mağdur olmamak için biletimizi iptal ettirip 12 saatlik bir otobüs yolculuğu ile evimize gelmeyi başardık. Sonra aldığımız duyumlardan da uçağın havalimanına hiç gelmediğini, inmeye çalışmadığını öğrendik. Şimdi ben bu firmaya tazminat davası açmak istiyorum. Bu konuda deneyimi olan bir meslektaşım varsa ve yardımcı olabilirse çok sevinirim. Her ne kadar müvekkillerimizin haklarını savunuyorsak da kendi hakkımızı da aramayı ihmal etmemeliyiz.

Bu konuda İzmir Barosu avukatlarından bir büyüğümüz tarafından açılmış ve kazanılmış davalar olduğunu biliyorum. Kendisi Lusfthansa ile gelen yolcuyu bir saatten fazla havaalanında beklemek zorunda kaldığı için 1 TL manevi tazminat talepli dava açmış ve kazanmıştı.
Avukat büyüğümüz foruma üye değil. Bu nedenle forumda kendisinin bilgisi dışında adını vermek doğru olmayacağından doğrudan yanıt yazmayı uygun buldum.

Biz de buna benzer bir olaydan dolayı toplu bir dava açmıştık, davalı şirket sis bahanesini ileri sürerek rötar yapmıştı.

Biz dava açmadan önce meydan meteroloji ile genel meterolojiden hava raporlarını edinmiştik, raporlarda rötar yapmayı gerektirecek bir husus yoktu. Kaldı ki, aynı gün başka uçak firmaları kalkış yaptığı öğrenilince davanın kabul edilişi zor olmamıştı.

Davamız sulh hukuk mahkemesinde görülmüştü, göreve ilişkin herhangi bir itiraz yoktu. Daha sonra Hürriyet Gazetesi yazarı Oktay EKŞİ, köşesinde yazdığı bir yazıyı hatırlıyorum, belki bulabilirsiniz, yazısında havayolu şirketine gecikme sebebiyle Tüketici Mahkemesinde dava açtığını ve davanın kabul edildiğini belirtiyordu.

Bizim açtığımız dava Sulh Hukuk Mahkemesinde karar verilmesine rağmen makaleyi okuduktan sonra doğru mahkemenin Tüketici olması gerektiğini kanaat etmiştim.

Davada hatırladığım kadarıyla önemli olan husus, makul bir gecikme olup olmadığı hususunda yatmaktaydı.

Varşova Konvansiyonel hükümleri ile IATA sözleşmesinin (yanlış yazmış olabilirim) önemli olduğunu hatırlıyorum.

O davadan edindiğim tecrübe şu idi, yerli havayolu şirketleri hukuki sorumluluğu ciddiye almıyorlar, aynı gün içerisinde 2 sefer yapacak şirket, ilk seferi dolduramayınca ikinci sefere kadar rötar yaptığı görülmüştür, bütün rötorlarınıda nedense sise dayandırıyorlar(!)

Aynı konuda, aynı dönemde yabancı bir havayolu şirketine noter onayı olmadan bir yazı göndermiştim, yazıda, şu tarihte yaptığınız seferde haksız olarak gecikme yaptığını, bu gecikme nedeniyle müvekkillerimin kişi başı 400 TL zarar ettiğini, bunun tarafımıza ödenmesini ihtar etmiştim. Aradan bir hafta geçmeden telefondaki ses ingilizce olarak Singapur'dan aradığını, İzmir'de gösterdiği adresten çeki alabileceğimizi söylemişti.

Burada akıllı davranan elbette yabancı şirketti, yerli şirket yazımıza cevap vemediği gibi ben telefon açtığımda mahkeme kararı olmadan bu şekilde ödeme kaleminin olmadığını söylemişti.

Uzatmış olabilirim, davada işinize yarayacağını düşündüğüm envanterleri sunmak istedim.

Kolay gelsin...