Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yemek yiyip ücreti ödemeden kaçan kişinin işlemiş olduğu suç nedir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-09-2010, 16:23   #1
ÖZL£M

 
Varsayılan Yemek yiyip ücreti ödemeden kaçan kişinin işlemiş olduğu suç nedir?

Merhabalar.geçen gün sohbet ederken bir ortamda konu açıldı ve ben bu konuylas ilgili içtihat arıyorum yardımcı olursanız sevinirim..Konumuz şu:
Bir lokantada yemeği yedikten sonra hesap ödemeden kaçıp giden kişi hakkında TCKda belirtilen suçlardan herhangi birisini uygulayabilirmiyiz. Sizlerin görüş ve düşünceleri nedir ve konuyla ilgili varsa yargıtay içtihatları bana linklerini yollarsanız sevinirim..Teşekkür ederim..
Old 23-09-2010, 16:38   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

kişi eğer en baştan beri yani lokantaya parayı ödememek kastıyla girmiş ve ödememişse dolandırıcılık suçu, yok böyle değilse yani sonradan bu kastı oluşmuş ve parayı ödemeden çıkmışsa hırsızlık suçu oluşur.
fakat yargıtay içtihatı bilmiyorum
Old 23-09-2010, 16:50   #3
ÖZL£M

 
Varsayılan

fakat dolandırıcılık suçunun oluşması için kişinin malvarlığında bir azalma olması gerekmiyormu ayrıca işletme sahibi kendisi rızayla yemekleri yemesi için sunuyor bu sebeple ben dolandırıcılık suçunun oluşmadığını düşünüyorum.hırsızlık suçunun oluşumuna gelirse katılmıyorum size.çünkü mal sahibi kendisi rızayla veriyor kişiye yemesi için.hırsızlık suçunun unsuru olan rızasızlık bu konuda yok bence.siz gerekçelerinizi belirtirseniz memnun olurum.siz neden dolandırıcılık suçu dediniz?
Old 23-09-2010, 17:19   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Eski TCK'da açıkça suç olarak düzenlenmiştir.

Alıntı:
Yazan 765 Sayılı TCK
KARŞILIKSIZ YARARLANMA
MADDE 521/a - (Ek: 3756 - 6.6.1991) Ödeme yeteneği olmadığını bildiği halde;

1. Ücreti karşılığı hizmet veren pansiyon, otel ve han gibi geçici ikamete tahsis edilmiş yerlerde kalan,

2. Ücreti karşılığı hizmette bulunan lokanta ve benzeri yerlerde yiyip içen,
3. Taksi ve benzeri ulaşım araçlarında kendisini bir yerden diğer bir yere taşıtan, Ve ödemede bulunmayan kimseye on beş günden üç aya kadar hapis ve borçlu olunan miktarın on katı kadar ağır para cezası verilir.

Bu maddedeki suçların kovuşturması şikâyete bağlıdır.


Ancak yeni TCK'da suç olarak düzenlenmemiştir. Kanunsuz suç olamayacağına göre, bulaşık yıkatmakla yetinilecektir.
Old 23-09-2010, 17:33   #6
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Sayın admin; verdiğiniz linkte konu tartışılmış ve bırakılmış. o yüzden kendi düşüncemi söyleme gereği duyuyorum.

sayın özlem; ilk olarak parayı ödemeden kaçtığında yemekleri yemesi sebebiyle malvarlığında bir azalma olmuyor mu? ayrıca dolandırıcılık suçunun oluşması için zaten hileli davranış sonucu rıza ile malvarlığı değerinin çıkması gerekmez mi?
sayın adminin belirttiği linkte de belirildiği üzere ben bazı yazarların değil yargıtayın görüşüne katılmaktayım
Old 24-09-2010, 13:31   #7
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Ödeme yeteneği olmadığını gizleyerek lokantadan hizmet alan kişinin fiili bakımından Sayın Ergin'in de belirttiği gibi ayrı bir düzenleme yoktur.Ancak bu tür eylemlerin dolandırıcılık olarak nitelendirilebilmesi için failin başlangıçtan beri sahip olduğu ödememe kastını dışa yansıtan eylemlerinin olması gerekir.Yani fail olmayan bir durumu varmış gibi göstermelidir. Olmayan durumu yani aslında var olmayan ödeme gücünü varmış gibi göstermişse o takdirde dolandırıcılıktan bahsedilebilir.Aksi takdirde eylem ; hizmet sözleşmesinden doğan yükümlülüğün yerine getirilmemesinden doğan hukuki ihtilaftır.
Old 24-09-2010, 14:04   #8
avukat gülşah

 
Varsayılan

Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp,onun veya başkasının zararına olarak,kendisine veya başkasına bir yarar sağlamaktır dolandırıcılık.
kişi hileli davranışla yemek yemiş parayı ödememiş.Malvarlığında azalma mevcut şöyleki malvarlığı için sadece parayı düşünmek gerekmez sahip olduğu yemek de malvarlığıdır sonuçta satıp parasını alacaktır.Bence dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmuştur.
Old 24-09-2010, 14:12   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat gülşah
Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp,onun veya başkasının zararına olarak,kendisine veya başkasına bir yarar sağlamaktır dolandırıcılık.
kişi hileli davranışla yemek yemiş parayı ödememiş.Malvarlığında azalma mevcut şöyleki malvarlığı için sadece parayı düşünmek gerekmez sahip olduğu yemek de malvarlığıdır sonuçta satıp parasını alacaktır.Bence dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmuştur.

İlk mesajımda 765 sayılı TCK'nın ilgili maddesini alıntıladım. O maddede açıkça "lokanta ve benzeri yerlerde yiyip içen," diye hüküm koyan kanunkoyucu buna rağmen yeni TCK'ya benzer hüküm koymamakla neyi amaçlamıştır, sizce...
Old 24-09-2010, 14:24   #10
avukat gülşah

 
Varsayılan

765sayılı TCK da ayrı bir suç şeklinde düzenlemiş ancak yeni kanunda ayrı bir suç olarak düzenlememiş.Benim görüşüm dolandırıcılık suçu oluşmuştur.Kanun koyucu sadece küçük miktarlar olduğu için atlamamıştır bence ücreti yüksek yerde de yiyebilir suç cezasız mı kalacak.Ayrıca 765.sayılı kanundaki düzenleme olsaydı bile 521.md kapsamında değerlendirileceğini sanmıyorum ödeme yeterliliğini olmadığını bildiği halde ibaresi var tartışılan konuda normal gelen bir müşterinin ödeme yeterliliğinin olmadığını nerden bilsin(biliyorsa zaten 765.sayılı kanun döneminde o uygulanırdı.)
Old 24-09-2010, 14:34   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat gülşah
765sayılı TCK da ayrı bir suç şeklinde düzenlemiş ancak yeni kanunda ayrı bir suç olarak düzenlememiş.Benim görüşüm dolandırıcılık suçu oluşmuştur.Kanun koyucu sadece küçük miktarlar olduğu için atlamamıştır bence ücreti yüksek yerde de yiyebilir suç cezasız mı kalacak.Ayrıca 765.sayılı kanundaki düzenleme olsaydı bile 521.md kapsamında değerlendirileceğini sanmıyorum ödeme yeterliliğini olmadığını bildiği halde ibaresi var tartışılan konuda normal gelen bir müşterinin ödeme yeterliliğinin olmadığını nerden bilsin(biliyorsa zaten 765.sayılı kanun döneminde o uygulanırdı.)

"Tartışılan konuda" ödeme yeterliliği ile ilgili açıklama bulunmamaktadır(Soru sahibinin mesajlarında).

Ücretin az veya çok olması, "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesini ortadan kaldırmaz, diye düşünmekteyim.

Yine, bizim öğrenciliğimiz zamanında(M.Ö) , bu konu hep tartışılırdı.Ceza hukuku ders kitaplarında da bu örnek çok geçerdi. O zaman da suç değildi. 765 S.K.na ne zaman girdiğine bakarsak, bir dönem kanunkoyucu böyle bir ihtiyaç hissetmiş ve değişiklik yapmış. Ancak mer'i TCK'da böyle bir hüküm yoktur.
Old 24-09-2010, 14:39   #12
avukat gülşah

 
Varsayılan

olaya bir de dolandırıcılık suçunun unsurlarını neden taşımadığına bakarsak konu daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum
Old 24-09-2010, 15:12   #13
pluvia

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım ben Karşılıksız yararlanma suçu oluşur kanaatindeyim.

Saygılarımla,



5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 163



Karşılıksız yararlanma
(1) Otomatlar aracılığı ile sunulan ve bedeli ödendiği takdirde yararlanılabilen bir hizmetten ödeme yapmadan yararlanan kişi, iki aydan altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Telefon hatları ile frekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli veya şifresiz yayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.



http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=5111
Old 24-09-2010, 15:23   #14
Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU

 
Varsayılan

TCK 157 : Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.

Bence burada belirleyici olan husus suçun manevi unsurudur. Zira suçun maddi unsurlarını incelediğimizde: parayı ödeyecekmişcesine oturup yemek yiyerek hileli davranış, kişinin malvarlığında bir azalma ve kendisine yarar sağlaması söz konusu olacaktır. Ancak kişinin bunu kasten yapıp yapmadığı, yemeği yiyip para ödemeden kaçma kastında olup olmadığı noktası önem taşır. Eğer kişi yediği yemeğin parasını ödemeden kaçma kastındaysa dolandırıcılık suçu oluşacaktır. Ama daha sonra parasının olmadığını farkederse suça yönelik hileli bir davranış olmayacağından sadece edimini yerine getirmeyen borçlu olarak hukuki sorumluluğu olacağı kanaatindeyim.
Old 24-09-2010, 16:11   #15
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

sayın pluvia; olayda otomat söz konusu olmadğı için karşlıksız yararlanma suçu oluşmaz
Old 24-09-2010, 16:18   #16
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

sayın ergin; aynı kanun koyucunun dolandırıcılık ile ilgili maddelerin gerekçesinden; bu tip eylemler gibi ufak tefek şeylerin de dolandırıcılık kapsamında yer aldığı yönünde bir sonucun ortaya çıktığı şeklindeki görüşüne ne diyorsunuz? ayrıca mülga kanundan önce de bu tip eylemlerin karşılıksız yararlanma suçunu oluşturacağı yönünde bir düzenleme yokmuş ancak yargıtayın görüşü başlangıçtan itibaren ödememe kastı varsa bu eylemlerin dolandırıclık olduğu yönündeymiş.


son olarak; benim ilk mesjımda da söylediğim gibi failin başlangıçtan itibaren ödememe kastı varsa bu eylem dolandırıcılıktır.
Old 24-09-2010, 16:30   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.m.taçyıldız
sayın ergin; aynı kanun koyucunun dolandırıcılık ile ilgili maddelerin gerekçesinden; bu tip eylemler gibi ufak tefek şeylerin de dolandırıcılık kapsamında yer aldığı yönünde bir sonucun ortaya çıktığı şeklindeki görüşüne ne diyorsunuz? ayrıca mülga kanundan önce de bu tip eylemlerin karşılıksız yararlanma suçunu oluşturacağı yönünde bir düzenleme yokmuş ancak yargıtayın görüşü başlangıçtan itibaren ödememe kastı varsa bu eylemlerin dolandırıclık olduğu yönündeymiş.


.

Koyulaştırdığım bölümdeki düşüncenize katılmıyorum. Gerekçede "elde edilen yararın miktarı çoğu zaman tam olarak belirlenememektedir. Bu gibi durumlar göz önünde bulundurularak, dolandırıcılık suçundan dolayı hapis cezasının yanısıra ayrıca adli para cezası öngörülmüştür." demektedir.


Şöyle düşünün: Ben bir lokantaya gittim. Garsona sipariş verdim. Yemeğimi yedim. Çıktım gittim. Madde 157 nin aradığı "hileli davranışım" nerede?

Alıntı:
son olarak; benim ilk mesjımda da söylediğim gibi failin başlangıçtan itibaren ödememe kastı varsa bu eylem dolandırıcılıktır

Yukarıdaki örneğe göre, benim "başlangıçtan itibaren ödememe kastımın" olup olmadığını kim, hangi ölçüte göre belirleyecektir?
Old 24-09-2010, 16:39   #18
marmara

 
Varsayılan

Kanımca burada bir suç oluşmamıştır. Hırsızlık, dolandırıcılık, karşılıksız yararlanma veya güveni kötüye kullanma... Bu suçların oluşabilmesi için gerekli unsurlar olayda mevcut değildir. Ceza Hukukunda kıyasta mümkün olmadığına göre burada ancak bir özel hukuk davası çıkartabiliriz. Kredi kartı borcunu ödemeyen sevgili borçlularımızın durumu gibi. Kartı al, harcama yap, ödeme, takibe düş...
Old 24-09-2010, 16:50   #19
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin

Şöyle düşünün: Ben bir lokantaya gittim. Garsona sipariş verdim. Yemeğimi yedim. Çıktım gittim. Madde 157 nin aradığı "hileli davranışım" nerede?

sayın ergin sizi tenzih ederek şunu söylemek istiyorum; yeni tck'nın yapısına göre kanun aptalları bile korur. bu eylemde de en baştan beri ödememe kastı varsa açık olarak karşı tarafı kandrma vardr. çünkü oraya yemek yemeye girerek açık olarak ödeyeceğini belli etmektedir ve ödemeyerek de hileyi gerçekleştirmiş bulunmaktadır.


Yukarıdaki örneğe göre, benim "başlangıçtan itibaren ödememe kastımın" olup olmadığını kim, hangi ölçüte göre belirleyecektir?
Bu da pratikle ilgili bir sorundur. başlangçtaki kastın belirlenmesi ispatı zor bir husustur haklısınız ancak soru sahibinin anlatımı çerçevesinde teorik olarak bu konuya cevap veriliyor diye düşünüyorum. en azından ben o açıdan yorum yapıyorum
Old 24-09-2010, 17:02   #20
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

TCK. m. 157'nin gerekçesi;

Alıntı:
MADDE 157.– Madde metninde dolandırıcılık suçu tanımlanmıştır. Dolandırıcılık, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır. Bu bakımdan dolandırıcılık suçu, kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suçtur. Söz konusu suç tanımı ile kişilerin sahip bulunduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır. Ayrıca, bu suçun işlenişi sırasında hileli davranışlar ile kişiler aldatılmaktadır. Aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güven ihlâl edilmektedir. Bu suretle kişinin irade serbestisi etkilenmekte ve irade özgürlüğü ihlâl edilmektedir.
Çok hareketli suç görüntüsü taşıyan dolandırıcılık suçunun oluşumu açısından birden fazla fiilin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu hareketlerden birincisini hile oluşturmaktadır.
Hile, icraî bir davranışla gerçekleştirilebileceği gibi; karşı tarafın içine düştüğü hatadan, bir konuda yanlış bilgi sahibi olmasından yararlanarak da, yani ihmalî davranışla da, gerçekleştirilebilir. Ancak, bu durumda kişinin, hataya düşen karşı tarafı bilgilendirmek konusunda yükümlülüğünün olması gerekir. Hataya düşen kişi ile hukukî ilişkide bulunulan durumlarda, böyle bir yükümlülük vardır. Ayrıca, muhatabın belli bir husustaki hatası karşısında kişinin ihmalî davranışının, örneğin susmasının, bir beyan, açıklama değerini taşıması gerekir.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için, gerçekleştirilen hilenin etkisiyle, bu hileye maruz kalan kişinin veya bir üçüncü kişinin zararına olarak, fail veya bir başkası bir menfaat elde etmelidir.

Dolandırıcılık suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Burada söz konusu olan kast, dolandırıcılık suçunun maddî unsurlarının hepsinin fail tarafından bilinmesini ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle, fail gerçekleştirdiği davranışların hile teşkil ettiğini, başka birini aldatıcı nitelikte olduğunu bilmelidir. Ayrıca, fail, bu hileli davranışlar sonucunda bunların etkisiyle, hileye maruz kalan kişinin veya başkasının malvarlığında bir eksilme meydana geldiğini, zarar gördüğünü ve buna karşılık, kendisinin veya sair bir kişinin malvarlığında bir artma meydana geldiğini bilmelidir. Bu itibarla, fail, mağdurun malvarlığındaki eksilmenin, mağdurun gördüğü zararın kendi hileli davranışları sonucunda meydana geldiğini bilmelidir; hile ile zarar arasındaki illiyet bağının varlığının bilincinde olmalıdır. Belirtilen hususlara ilişkin kast, doğrudan kast olabileceği gibi, olası kast da olabilir.
Dolandırıcılık suçunun işlenmesi suretiyle elde edilen yararın miktarı çoğu zaman tam olarak belirlenememektedir. Bu gibi durumlar göz önünde bulundurularak, dolandırıcılık suçundan dolayı hapis cezasının yanı sıra ayrıca adlî para cezası öngörülmüştür.



Madde gerekçesini soruya uyarlamamız halinde sadece bir nokta uyuşmamaktadır. Madde gerekçesinde yer alan failin mal varlığında artış olması hali olayımızda gerçekleşmemiştir. Ancak failin mal varlığında azalmada olmamış sadece midede şişkinlik anlamında bir artış söz konusudur

Bu husus dışındaki kıstasların sorudaki suç tipiyle uyuştuğu kanaatindeyim.
Old 24-09-2010, 17:05   #21
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.m.taçyıldız
sayın ergin sizi tenzih ederek şunu söylemek istiyorum; yeni tck'nın yapısına göre kanun aptalları bile korur. bu eylemde de en baştan beri ödememe kastı varsa açık olarak karşı tarafı kandrma vardr. çünkü oraya yemek yemeye girerek açık olarak ödeyeceğini belli etmektedir ve ödemeyerek de hileyi gerçekleştirmiş bulunmaktadır.


Yukarıdaki örneğe göre, benim "başlangıçtan itibaren ödememe kastımın" olup olmadığını kim, hangi ölçüte göre belirleyecektir?

"Bir yere yemek yemeye girmek" hileli davranış mıdır? Benim verdiğim örnekte, ben lokantadki diğer müşteriler gibi davranıyorum. Siparişimi veriyorum, yemeğimi yiyorum. "Hileli davranışlar" yok. Benim niyetimin "baştan itibaren ödememe" yönünde olduğunu müşteki lokanta sahibi nereden bilecek. Bunu bilebiliyorsa, bir bakışta kimin "ne", "ne kadar" yiyeceğini ve kimin kavga çıkarıp çıkarmayacağını da bilebilir. Biz de ona lokantacı demeyiz, medyum deriz.

Alıntı:
Bu da pratikle ilgili bir sorundur. başlangçtaki kastın belirlenmesi ispatı zor bir husustur haklısınız ancak soru sahibinin anlatımı çerçevesinde teorik olarak bu konuya cevap veriliyor diye düşünüyorum. en azından ben o açıdan yorum yapıyorum

Siz yazdıkça, ben soru sahibinin mesajlarını tekrar okuyorum.Ama sizin çıkardığınız anlamı ben çıkaramıyorum.
Old 24-09-2010, 17:07   #22
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
TCK. m. 157'nin gerekçesi;




Madde gerekçesini soruya uyarlamamız halinde sadece bir nokta uyuşmamaktadır. Madde gerekçesinde yer alan failin mal varlığında artış olması hali olayımızda gerçekleşmemiştir. Ancak failin mal varlığında azalmada olmamış sadece midede şişkinlik anlamında bir artış söz konusudur

Bu husus dışındaki kıstasların sorudaki suç tipiyle uyuştuğu kanaatindeyim.

Maddenin aradığı "Hileli davranışlarda bulanmaya" da, misal aç olmasına rağmen göbeğini şişirerek lokantaya girmesini, gösterebiliriz.
Old 24-09-2010, 17:11   #23
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Maddenin aradığı "Hileli davranışlarda bulanmaya" da, misal aç olmasına rağmen göbeğini şişirerek lokantaya girmesini, gösterebiliriz.

Lokantaya girerken "aç karnımı doyurur, hesabı ödemeden de aradan sıvışırım" düşüncesiyle hareket etmiş ise ne olacak

Örneğiniz şu hususa benzedi üstadım; hırsızlık yaptım doğrudur ancak çok açtım yemek için çaldım (Hırsızlığa ilişkin suçlarda klasik beyan)

Peki bu beyanın sonunda hakimin, - Hmmm acıkmıştın öylemi, o halde suçun unsurları oluşmamış, ceza verilmesine yer yok! Dediğini hiçbirimiz görmemişizdir
Old 24-09-2010, 17:15   #24
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

sayın ergin baştan itibaren bu kastı varsa dolandırıcılık olur zaten ama siz bu durumda dahi olmayacağnı düşünüyorsunuz sanırım?
sohbet ederken açılmş bir konu olarak ben teoride tartışılması gerektiğini düşünüyorum.
medyum olmasak da kendisi itiraf etse olmaz mı
Old 24-09-2010, 17:19   #25
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Örneğiniz şu hususa benzedi üstadım; hırsızlık yaptım doğrudur ancak çok açtım yemek için çaldım (Hırsızlığa ilişkin suçlarda klasik beyan)

Peki bu beyanın sonunda hakimin, - Hmmm acıkmıştın öylemi, o halde suçun unsurları oluşmamış, ceza verilmesine yer yok! Dediğini hiçbirimiz görmemişizdir

Benim örneğim verdiğiniz örneğe hiç benzemedi. Ben yemek yiyip, para vermeden kaçanı cezalandırmayalım, demiyorum. Kanunda hüküm varsa cezalandıralım, diyorum. Var mı?

"Yemeği beğenmediğim için,(veya içinden kıl çıktığı için) ödemek istemedim. Hesaba itiraz edersem, dövülürüm diye korktum. O nedenle sıvıştım" dersem, benim niyetimin o olmadığını

Alıntı:
Lokantaya girerken "aç karnımı doyurur, hesabı ödemeden de aradan sıvışırım" düşüncesiyle hareket etmiş ise ne olacak

bu olduğunu neye göre ıspat edeceksiniz.
Old 24-09-2010, 17:21   #26
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.m.taçyıldız
sayın ergin baştan itibaren bu kastı varsa dolandırıcılık olur zaten ama siz bu durumda dahi olmayacağnı düşünüyorsunuz sanırım?
sohbet ederken açılmş bir konu olarak ben teoride tartışılması gerektiğini düşünüyorum.
medyum olmasak da kendisi itiraf etse olmaz mı

Ben mevcut mevzuata göre dolandırıcılık olmayacağını iddia ediyorum. Hileli davranışta bulunmuyorum, kastımı önceden bilme şansınız yok; eee nasıl dolandırıcılıktan ceza vereceksiniz.
Old 24-09-2010, 17:24   #27
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

pratik de ispatlayamam belki ama bu suçun dolandırıcılık olduğu gerçeğini değiştirmez
Old 24-09-2010, 17:31   #28
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.m.taçyıldız
pratik de ispatlayamam belki ama bu suçun dolandırıcılık olduğu gerçeğini değiştirmez

İyi ki hakim olmamışsınız.
Old 24-09-2010, 17:37   #29
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

e hakim olsam da gerçeği bilmeyeceğime göre sorun yok üstad
Old 25-09-2010, 00:15   #30
Av.Erkan Şenses

 
Varsayılan

Lokantada yemek yiyip bedeli ödememek hükümet tasarısının 222. maddesinde düzenlenmişti ancak, nedense 5237 sayılı yasaya alınmamış, sözünü ettiği metin şöyleydi:
Karşılıksız Yararlanma:
Madde 222: Ödeme yeteneği olmadığını bildiği halde;
1) Ücret karşılığı hizmet veren pansiyon, otel ve han gibi geçici ikamete tahsis edilmiş yerlerde kalan,
2)Ücreti karşılığı hizmette bulunan lokanta ve benzeri yerlerde yiyip içen,
3)Taksi ve benzeri ulaşım araçlarında kendisini bir yerden diğer bir yere taşıtan
ve ödemede bulunmayan kimseye onbeş günden üç aya kadar hapis veya borçlu olunan miktarın on katı ağır para cezası verilir.
Suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.

Yukarıdaki hüküm yasaya alınmadığından Anayasa 7 ve TCK m. 2 uyarınca suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği kişi hakkında soruşturma açılmamalıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Günlük asgari yemek ücreti var mı? avukat erdem Meslektaşların Soruları 2 07-09-2010 19:51
çekte bankanın ödemekle sorumlu olduğu miktar ödemeden men talimatı ADVOCATEHAKAN Meslektaşların Soruları 13 18-12-2009 16:10
Ödemeden Men Talİmati Nedenİyle Bankanin Sorumlu OlduĞu Mİktari Ödememesİ lawyerh Meslektaşların Soruları 1 01-07-2006 22:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09667110 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.