Adli yardım- ilam harcı- tebligat - kesinleşme

Sayın meslektaşlarım;
Adli yardımdan yararlanan davacı, davalıya yüklenen karar harcı ödenmeden ilamı tebliğe verebilir mi ? Tebliğe verebilirse davalı açısından temyiz süresi işlemeye başlar mı ? Temyiz süresi işlemeye başlarsa davalı, aynı süre içinde harcı ödeyerek kararı temyiz edebilecek, temyiz süresi içinde harcı ödemez ise karar kesinleşecektir.
Bu konu ile ilgili bilgi ve yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Adli yardımdan kastınız, Baro tarafından tanınan adli yardım mı yoksa mahkemece verilen adli müzaharet kararı mıdır?
Eğer baroca sunulan adli yardım hizmeti ise, buna sadece avukatlık ücreti dahil olup, diğer tüm harçların davacı tarafından yatırılması gerekmektedir.
Mahkmece verilen adli yardım kararından söz ediyorsak burada genelde uygulama şu şekildedir:
Dava açılırken adli yardım talebinde bulunulur ve buna ilişkin belge de dosyaya sunulur. Dava nispi harca tabi ise, sadece maktu harç davacı tarafça yatırılır, nisbi harç yatırılmaz, ta ki mahkeme adli yardım talebini kabul edene kadar. Adli yardım talebi kabul edildikten sonra, artık davacı hiçbir harç ve yargılama giderlerine katılmaz. Buna karar harcı da dahildir. Adli yardımlı bir dava karara bağlandığı zaman mahkeme re'se taraflara kararı tebliğ eder. Böylece temyiz süresi normaldekinin aynı şekilde işlemeye başlar. Değişen hiçbir şey yoktur. Bu noktadan sonra kararı kesinleşmesinin, karar harcının davalı tarafından yatırılıp yatırılmaması ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Mahkeme, Harçlar Kanunu'na göre, davalıdan belirtilen harçların tahsil edilmesi için Vergi Dairesi'ne yazı yazarak, ilgili harcın tahsilini ister. Vergi Dairesi de, kamu alacağı niteliğindeki bu harcı davalıdan, Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkındaki Kanunu uyarınca tahsil eder.

Sn.Yıldızoğlu, yanıtınız için teşekkür ederim. Davamız nispi harca tabi tapu iptali davası idi. Düşük değerli bir dava açmıştık ve harç miktarı keşiften sonra yükseltildi. Bu arada adli yardım isteğinde bulunduk ve Mahkeme kabul etti. Uygulama şeklini anlatmışsınız ama Yzı İşleri Müdürü, davalı harcı yatırmadan tebliğe çıkarmam derse ne yapacağım ? Uygulama şekline ilişkin örnek Yargıtay kararı varsa ve paylaşırsanız sevinirim. Bu arada tüm meslektaşlarımıza başarılar.

Sayın meslektaşım, yazı işleri müdürünün böyle bir şey diyecek kanuni dayanağı ve gerekçesi bulunmamaktadır. Yargıtay kararına ihtiyaç duyacağınız bir durum değildir. Nitekim HUMK'nun,
MADDE 466 - Müzahareti adliye aşağıdaki hususları temin eder:
1 - Yapılacak bilcümle masarifi muhakemeden muvakkaten muafiyet,
2 - Şahit ve ehlihibre masarifi Devletçe avans olarak verilmek,
3 - Masarifi muhakeme için teminattan istisnaiyet,
4 - Tebligat ücret ve masraflarından müecceliyet,
5 - Dâvanın vekil ile takibi iktiza ettiği halde ücreti bilâhara verilmek üzere vekil temin olunmak,
6 - İcra dairelerince alınan bilûmum harçlar tecil ve masarifi zaruriye avans olarak devletçe ita edilmek,
7 - Bilûmum pul rusumundan muvakkaten muafiyet,
8 - Kâtibiadillerin tanzim edecekleri bilcümle evrak ve suretlerin harç ve rüsumundan muvakkaten muafiyet.
Görüldüğü üzere; kanun hükmü tartışmaya yer verneyecek derecede açıktır.
Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur.