Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Haksız rekabetle ilgili Yargıtay kararı arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-11-2008, 19:01   #1
iussy

 
Acil Haksız rekabetle ilgili Yargıtay kararı arıyorum

Merhabalar,

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 12.3.1971 gün 70/4488 E, 71/1896 K. sayılı kararını arıyorum ancak bulamadım. Bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Old 24-11-2008, 10:26   #2
av.araf

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım kararın kendisini bulamadım ancak kararın özetinin yer aldığı başka bir karar buldum işinize yarar umarım

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/3886

K. 1998/3666

T. 22.5.1998

• HAKSIZ REKABET ( Davacının Haksız Rekabet Amacıyla Davalıya Karşı Haklı Olmadığı Bir Dava Açması )

• İLTİBAS İDDİASI ( Davacının Kötüniyetle Davalıya Haksız Olduğu Bir Dava Açması )

• MARKA TAKLİDİ NİTELİĞİ TAŞIMAYAN BİR FİİL İÇİN HAKSIZ REKABET DAVASI AÇILMASI ( Davacının Kötüniyetli Olması Durumunda Haksız Rekabet Oluşturacağı )

6762/m.57,58


ÖZET : Davalı haklı olmadığı bir davayı haksız rekabet amacına ulaşmak için açmış ve davacının menfaatlerini ızrar etmiş ise bu davranışının haksız olduğu belirlenerek davalı ihtarının haksız rekabet olduğunun tespiti ve men'i gerekir.
DAVA : P. İlaçları A.Ş. ile A. İ. İlaç San.TAŞ. arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesince verilen 9.5.1997 gün ve 992-399 sayılı hükmü bozan dairenin 13.10.1997 gün ve 6141-6972 sayılı ilamı aleyhinde davacı ve muk. davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, bütün dünyada tanınan "Felden" isimli ilacın daha da geliştirilerek "Felden Flash" ismi ile pazarlandığını, bu ilacın müvekkilince yurt dışından ithal edileceğini öğrenen davalının 20.8.1994 yılında "Flash" ibaresini marka olmak ve kötüniyetle tescil ettirdiğini, oysa müvekkilince ithal edilen ilaçlarda "Pfizer" ve "Felden" kelimelerinin bir teriminden ibaret "Flash" ibaresinin, henüz hiçbir üründe kullanılmayan davalı markası ile iltibas yaratmadığını, buna rağmen davalının haksız ihtarnameler gönderdiğini ileri sürerek, iyiniyet kurallarına aykırı ve aldatıcı hareketlere tevessül eyleyerek vaki davalı fiil ve davranışlarının haksız olduğunun tespitine, muarazanın ve haksız rekabetin önlenmesine, ilana karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili adına tescilli "Flash" markasının aynı ürünlerde davacı tarafından kullanılamayacağını savunarak, asıl davanın reddini, davacının haksız rekabetinin önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna nazaran, markaların yazılış ve kullanılış biçimi itibariyle iltibas yaratmadığı, bu itibarla davacı eyleminin haksız rekabet olmadığı, ancak buna rağmen davalının ihtarname ve incitici beyanlar ile davacı ürünlerini kötülemesinin haksız rekabet olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 13.10.1997 tarihli ilamı ile ve özerk; "davalının ihtarnamelerinde sırf markasını korumak amacı ile hareket ettiği, yanlış, yanıltıcı ve incitici nitelik taşımadığından davacının bu yöne ilişen talebinin reddi gerekirken" gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davalı, noter kanalıyla davalıya gönderdiği 18.5.1995 tarihli ihtarnamesinde; "FLASH markasının kullanılmasının haksız rekabet ve suç olduğu, bu markanın kullanılmasının derhal durdurulması, bulunduğu her yerden çıkartılarak kaldırılması, kullanılmaması, ilaçların derhal bulundukları yerlerden toplanarak en geç bir ay içinde markanın silinmesi, bunların yapıldığının on gün içinde bildirilmesi, aksi takdirde hukuk ve ceza davaları açılacağı" ihtar edilmiş olup, davacı bunun üzerine işbu davayı açarak, davalının yarattığı muaraza ve haksız rekabetin önlenmesini istemiştir.
TTK.nun 57/1 maddesinde, başkalarının veya onların emtiasının, iş mahsullerinin, faaliyetlerinin yahut ticari işlerinin yanlış, yanıltıcı ve lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötülemenin hüsniniyet kaidelerine aykırı hareket olarak tanımlandığı gibi, anılan Yasanın 58 maddesinde de, haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından zarar gören veya böyle bir tehlikeye maruz bulunan kimsenin dahi haksız rekabetin tespit ve men'ini isteyebileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Sözü edilen 58 madde iktisadi menfaat bakımından zarara uğranılmasının yanısıra hatta, "böyle bir tehlikeye maruz kalınmasına" istinat etmektedir. Yukarıda özetlendiği şekilde bir ihtarnameye muhatap olan davacının iktisadi menfaat bakımından zarar tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıktır. Mahkemece de, davacının dava hakkının olduğu kabul edilmiş ve markaların farklı olmasına rağmen davalının haksız muaraza yarattığı tespit olunarak önlenmesine karar verilmiş olup, bu yöne ilişkin mahkeme kararında da Dairemizce bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı, sözü edilen 18.5.1995 tarihli ihtarı ile muaraza yarattığına ve esasen haksız olduğu belirlenip kabul edildiğine göre, artık bu ihtarname içeriğinin de haksız rekabet olarak kabulü zorunludur. Nitekim Dairemiz 12.3.1971 gün 70 / 4488 E, 71/1896 K. sayılı içtihadında da, "davalının haklı olmadığı bir davayı haksız rekabet amacına ulaşmak kaydıyla açmış ve buna beyan ile davacının menfaatlerini ızrar etmiş ise, bu hareketinin haksız olduğu belirlenip kabul edilen davalı ihtarının da haksız rekabet olduğunun tespit ve men'ine ilişkin mahkeme kararının onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemiz bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemizin 10.2.1998 tarih ve 1998/157-696 sayılı bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, önceki temyizden dolayı aşağıda yazılı bakiye 344.900 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.5.1998 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI
Türk Ticaret Kanununun haksız rekabetle ilgili hükümlerine göre bir eylemin haksız rekabet olarak nitelenmesi için; bu eylemle bir şahsın ekonomik rekabet hakkının suistimal edilmesi ve bu eylem nedeniyle başka bir şahsın ekonomik menfaatlerinin zarar görmüş olması veya böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması gerekir.
TTK.nun 58 maddesi bu tür davaları haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından zarar gören veya böyle bir tehlikeye maruz bulunan kimsenin açacağını öngörmüştür.
Davalı tarafından davalıya gönderilen ihtarname, üçüncü şahısların bilgisine sunulmadıkça, açıklanıp ilan edilmedikçe, daha açık bir deyimle "ihtilat" unsuru oluşmadıkça ve davacı tarafından hangi ekonomik menfaatinin ihlal edildiği veya böyle bir tehlikeye maruz bırkıldığı ileri sürülüp kanıtlanmadıkça olayda haksız rekabetin varlığı kabul edilemez.
Davalının Flash ibaresini tescil ettirmekle birlikte bu markayı hiçbir müstahzarında kullanmadığı tartışmasızdır. Bu husus bilirkişiler tarafından değerlendirilerek, davacı şirketin ekonomik yararlarının bu yüzden zarara uğramayacağını bu durumunda haksız rekabet koşullarının oluşmadığını vurgulamışlardır.
Davalı tarafından yollanan ve davacı şirketten başka hiç kimsenin bilgisinin olmadığı ihtarnamedeki ibarelerin, mahiyeti hukuki yararların savunulması amacı çerçevesinde kalan kelimeler olup, davacı emtiasını kötüleyici- inciltici nitelikte değildirler. Bu ibarelerin hangilerinin-inciltici-mütecaviz oldukları da açıklanıp tartışılmış değildir. Öte yandan davacı tarafından davalıya yollanan aynı nitelikteki cevabi ihtarnamede yer alan ibarelerden de farklı değildir.
Bu sebeple olayda haksız rekabet unsurlarının gerçekleştiği düşüncesinde olmadığımızdan, Dairemizin bozma kararını yasalara uygun bulduğumuzdan sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyoruz.
yarx
Old 25-11-2008, 00:08   #3
iussy

 
Varsayılan

Sayın yu'nus,

Bu karara ilişkin bilgileri ben de aynen Sayın av.araf gibi bir Yargıtay kararında gördüm, araştırmalarıma rağmen karara ulaşamadım.

Ancak eğer kullandığım programda karar bilgi ve/veya tarihi yanlış yazılmış ise, sizin bahsettiğiniz ihtimalin gerçekleşmiş olması mümkündür.

Teşekkür ederim ilginize.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borçlar kanunndaki ayıba karşı tekeffül ile ilgili yargıtay kararı arıyorum...? av_mesutkaya Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 12 04-02-2010 10:11
haberleşme faturası ile ilgili yargıtay kararı arıyorum. av.bahar61 Meslektaşların Soruları 3 07-07-2007 21:45
fuhuş ile ilgili yargıtay kararı arıyorum tosunkartal Meslektaşların Soruları 2 11-05-2007 23:21
Tedbir Nafakası ile ilgili bir yargıtay kararı arıyorum.. nephilis Meslektaşların Soruları 2 10-04-2007 21:18
çekte cayma ile ilgili yargıtay veya hgk kararı ve makale arıyorum.. emrah_orbay Hukuk Soruları Arşivi 4 06-01-2007 03:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04226708 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.