Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni Türk Ticaret Kanunu - Ticareti Terk Suçu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-07-2012, 23:34   #1
tiryakim

 
Olumlu Yeni Türk Ticaret Kanunu - Ticareti Terk Suçu

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım;

Alıntı:

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9536
Karar: 2010/688
Karar Tarihi: 08.02.2010
KANUNDA SAYILAN KOLEKTİF KOMANDİT ANONİM LİMİTED VE KOOPERATİF ŞİRKETLERİNİN MÜDÜR VEYA YETKİLİLERİ İÇİN TİCARETİ TERK SUÇUNUN İŞLENMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI

ÖZET: Somut olaya dönüldüğünde, İcra ve İflas Kanunu'nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunduğunu söylemek kanunu zorlama olacaktır. Türk Ticaret Kanununda sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya yetkilileri için İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunun işlenmesi mümkün değildir.


Eski Türk Ticaret Kanununda sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya yetkilileri için İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunun işlenmesi mümkün değildir denmektedir.

Peki; Yeni Türk Ticaret Kanununda Türk Ticaret Kanununda kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinin müdür veya yetkilileri için İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunun işlenmesi mümkünmüdür ? Değerli Görüşleriniz Paylaşırsanız sevinirim.

Ayrıca;

Alıntı:
T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/934
Karar: 2011/6408
Karar Tarihi: 24.10.2011
 
MAL BEYANINDA BULUNMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN GERÇEK KİŞİ TACİRLERE YÖNELİK OLDUĞU VE TİCARET ŞİRKETLERİNİ KAPSAMADIĞI - ŞİRKET MÜDÜR VEYA YETKİLİLERİNİN TİCARETİ TERK SUÇUNU İŞLEMELERİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI
ÖZET: Türk Ticaret Kanunu’nun 136. maddesinde sayılan ticaret şirketlerinde ticaretin terki söz konusu olmayıp, ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesi nedeniyle İcra ve İflas Kanunu’nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğünün, gerçek kişi tacirlere yönelik olduğu, yukarıda sayılan ticaret şirketlerini kapsamadığı, eş anlatımla ticaret şirketlerinin müdür veya yetkililerinin İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemeleri yasal olarak mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Eski Türk Ticaret Kanunu’nun 136. maddesinde sayılan ticaret şirketlerinde ticaretin terki söz konusu olmayıp, ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesi nedeniyle İcra ve İflas Kanunu’nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğünün, gerçek kişi tacirlere yönelik olduğu, yukarıda sayılan ticaret şirketlerini kapsamadığı, eş anlatımla ticaret şirketlerinin müdür veya yetkililerinin İcra ve İflas Kanunu’nun 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan ticareti terk suçunu işlemeleri yasal olarak mümkün olmadığı kabul edilmelidir.

Peki Yeni Türk Ticaret Kanununda ticaret sirketlerinin müdür veya yetkilileri İİK 337/a maddesinde yaptırıma bağlanan Ticareti Terk Suçunu İşlemeleri mümkünmüdür? Değerli Görüşleriniz Paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkürler...



Old 24-07-2012, 12:00   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Yeni TTK ile eskisi arasında , 124-136 anlamında bir farklılık yok . Yani sorunuzun cevabı , sunduğunuz kararlara göre verilecekse ; iki kanun anlamında da ticareti terk suçu yoktur.Ama sunduğunuz kararların çok da anlamlı olmayan ve sadece bir kerelik özel kararlar olduğunu düşünürsek ; her iki kanuna göre de ticareti terk suçu vardır ve ben ticareti terk suçunun , eskisinde olduğu gibi , yeni TTK 124'te de sayılan şirket müdür ve yetkilileri açısından olduğunu düşünüyorum.
Old 07-08-2012, 21:26   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/1252
Karar: 2012/3116
Karar Tarihi: 03.04.2012

ÖZET: Borçlu ticaret şirketinin ticaret sicili adresinde yaptırılan zabıta araştırmasına göre adresini terk ettiği veya yeni adresinin tespit edilemediği ve sanıklardan S. Ç.'in duruşmadaki savunmasında, işyerini taşıdıklarını, ancak şu anda bir işyerinin olmadığına ilişkin beyanı karşısında, sanıkların üzerine atılı suçun oluştuğunun kabulü ile mahkumiyetleri yerine beraat kararı verilmesi isabetsiz olup hükmün bozulması gerekir.

(2004 S. K. m. 44, 337/A) (YCGK 14.02.2012 T. 2011/16-505 E. 2012/28 K.) (YCGK 14.02.2012 T. 2011/16-509 E. 2012/30 K.)

Dava: Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar S. Ç. ve B.Ç.'ın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; Gereği görüşüldü:

Karar: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; ticaret şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 8 Eylül 2009 tarih ve 34146 sayılı yazısı ekindeki beyannamenin şikayet tarihini kapsamadığı gibi, bir ticari faaliyetin yapıldığının da belirlenememesi, borçlu ticaret şirketinin ticaret sicili adresinde yaptırılan 07.09.2009 tarihli zabıta araştırmasına göre adresini terk ettiği veya yeni adresinin tespit edilemediği ve sanıklardan S. Ç.'in 02.03.2010 tarihli duruşmadaki savunmasında, işyerini taşıdıklarını, ancak şu anda bir işyerinin olmadığına ilişkin beyanı karşısında, sanıkların üzerine atılı suçun oluştuğunun kabulü ile mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsiz olup,

Sonuç: Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 07-08-2012, 21:26   #4
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/1702
Karar: 2012/3708
Karar Tarihi: 24.04.2012

ÖZET: Şirket yetkilisi sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmektedir.

(2004 S. K. m. 44, 337/A) (YCGK. 14.02.2012 T. 2011/16-509 E. 2012/30 K.)

Dava: Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık T.A.'ın beraatına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı’nın onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; gereği görüşüldü:

Karar: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; şirket yetkilisi sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmekte olup, somut olayda İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu’nun 02.11.2009 tarih ve 134350 sayılı yazısı ile sanığın ticaret sicil memurluğunda kayıtlı olduğu ve halen faaliyetine devam ettiğinin anlaşılması ve diğer taraftan Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01.03.2010 gün ve 6729 sayılı yazısından da borçlu şirketin adresinde fiili olarak herhangi bir faaliyetinin olmadığının bildirilmesi, 08.03.2010 tarihinde kayıtlı adresinde yapılan zabıta araştırmasında, adresin boş ve tadilatta olduğunun saptanması ve sanığın 02.03.2010 tarihli savunması birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçun oluştuğunun kabulünün gerekmesi nedeniyle sanığın mahkumiyeti yerine beraatına karar verilmesi isabetsiz olup,

Sonuç: Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yeni ticaret kanunu kitap önerisi mc_50cent Hukuk Lisans Eğitimi 9 26-10-2013 13:54
usulsüz ticareti terk suçu yönünden artık mahkumiyet hükmü tesis edilmiyor Bikeran Hukuk Sohbetleri 19 26-10-2013 11:57
Ticareti Terk Sucu Son Durum ?? gencerx07 Meslektaşların Soruları 27 31-01-2013 14:52
Yeni HMK ve Ticaret Kanunu Açısından Çekişmesiz Yargıda Görevli Mahkeme Av. Uğur İHTİYAROĞLU Meslektaşların Soruları 129 24-12-2012 17:50
Yeni Türk Ticaret Kanunu Hakkında bir soru Canavar Avukat Meslektaşların Soruları 0 13-12-2011 16:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05129004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.