Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırılık İçermesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-06-2016, 12:26   #1
Av. İbrahim Alper Can

 
Varsayılan Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırılık İçermesi

Sayın meslektaşlar;
Müvekkilim çekişmeli boşanma davası açmış fakat dava sürecinde eşinin tehditleri ve yaşadığı stresin etkisiyle anlaşmalı boşanma protokolü imzalamayı kabul etmiş. Protokolü müvekkilimin eski vekili hazırlamış ve karşı tarafla uzlaşarak müvekkilin aleyhine birçok hüküm konulmuş. Protokole göre müvekkilin aleyhine yoksulluk nafakası ödenecek ve karşı tarafın yeniden evlenmesi halinde dahi nafaka kaldırılamayacak. Yani TMK 176/3 amir hükmü doğrudan yok sayılmış. Mahkeme de protokolü olduğu gibi tasdik etmiş. TBK 27 bağlamında emredici kanun hükmüne aykırı sözleşmenin hükümsüzlüğünü öne sürmeyi düşündüm fakat protokol artık mahkeme ilamı ve kesin hüküm haline geldiği için sözleşme boyutunu aşmış durumda. Ayrıca protokolün imza sürecinde tehdit de var ve ceza soruşturması sürüyor. Yargılamanın yenilenmesi yoluna da müvekkil pek yanaşmıyor. Nafakanın kaldırılması davasında kesin boşanma hükmünün emredici kanun hükmüne aykırılığını ve tehdide ilişkin ceza yargılaması sonucunda elde edebileceğimiz kararı terditli olarak sunsam bir netice elde edebilir miyim yoksa başvurabileceğim değişiklik davası gibi alternatif yollarım var mıdır kararsız kaldım. Veya müvekkil iade i muhakeme yöntemine razı olursa oradan bir netice elde edebilir miyiz? Yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar...
Old 08-06-2016, 12:38   #2
Av.Ahmet Turan Alpar

 
Varsayılan Hakimin takdir yetkisi

Kanaatime göre, yeni bir evlilik meydana gelirse TMK.4. md.gereği mahkemeden yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilebilir. Zira TMK.176/3 ve 176/4 gereği de"Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." şeklinde olup yoksulluk nafakasının değişen şartlara rağmen devam ettirilmesine dair sözleşme düzenlemesinin nafakanın amacına da aykırı olduğu kanaatindeyim. Ayrıca mahkeme kararına rağmen nafakanın indirilmesi veya kaldırılması da yeniden mahkemeye konu edilebilirken,hakkaniyet ilkesinin sizin olayınızda geçerli olabileceğini düşünmekteyim. İyi Çalışmalar.
Old 08-06-2016, 21:53   #3
Av. İbrahim Alper Can

 
Varsayılan

Protokol fıkraları hükme olduğu gibi geçirilmemiş. Nafaka verileceğine dair hüküm gerekçeli kararda aynen yazıyor fakat nafakanın kaldırılamayacağı yazılmamış. İlk olarak buradan hareket etmeyi planlıyorum. İlgili Yargıtay kararı da buldum. Hakkaniyet tartışmasına gerek kalmayacak umarım. Yardımınız için teşekkürler, iyi çalışmalar...

YARGITAY 2. HD E. 2009/17648
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Taraflar, 29.06.2009 tarihli protokolü duruşmada tekrar etmişler ve bu protokol uyarınca boşanmaya karar verilmesini talep etmişlerdir. Protokolün mahkemece de uygun görüldüğü ve tasdik edildiği verilen ara kararla zapta geçirilmiştir. Anlaşmalı boşanmaya karar verilirken, protokolün (anlaşma) tasdiki hükmü yanında, protokol hükümlerinin de hüküm fıkrasına geçirilmesi gerekir. Ne var ki, velayeti anneye verilen çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki protokole uygun olarak düzenlenmediği gibi; protokolün 4. maddesine de hükümde hiç yer verilmemiştir. Mahkemece kendiliğinden yapılan kişisel ilişki değişikliğini kabul edip etmediklerinin taraflardan sorulması, değişikliği kabul ettikleri takdirde; protokolün 4. maddesine de yer verilerek Türk medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi; anlaşamamaları halinde ise, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddesi gereğince taraflardan delilleri sorulup, gösterildiği takdirde delillerin toplanması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma Protokolünün Tapuya Şerhi mümkün mü? Av.Elvan Akkaya Eşya Hukuku Çalışma Grubu 15 21-10-2016 11:58
boşanma protokolünün infazı / altınlar? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 06-12-2012 16:54
Anlaşmalı boşanma davasında anlaşmaya aykırılık? hukukcu34 Meslektaşların Soruları 5 23-08-2012 13:46
Boşanma protokolünün ihlal edilmesi! Av. Oktay Meslektaşların Soruları 7 09-10-2010 10:26
boşanma protokolüne aykırılık Av.Eren Meslektaşların Soruları 3 07-10-2008 12:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03865695 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.