Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni HMK uyarınca Gider avansının süresinde yatırılmaması ve kesin süre ile ilgili örnek Yargıtay kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-06-2012, 13:18   #1
Av.Alperen

 
Varsayılan Yeni HMK uyarınca Gider avansının süresinde yatırılmaması ve kesin süre ile ilgili örnek Yargıtay kararı

Bir davamda gider avansını süresi geçtikten sonra yatırmıştım, Yerel Mahkeme davayı usulden reddetmişti. Temyiz talebimiz neticesinde Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından lehimize bozulan kararı aynı durumla karşılaşan meslektaşlarımıza emsal olması açısından aşağıda paylaşıyorum. Saygılarımla,

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/3865
KARAR NO : 2012/18998 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/714-2011/1170
DAVACI : BORÇLU : .........................
DAVALI : ALACAKLI :.....................

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Etral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı itiraz ve şikayetleri 08.07.2010 tarihinde ikame ettiği dava ile icra mahkemesine bildirilmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, HMK'nın 114/g ve 115/2 maddeleri gereğince davacıya verilen kesin süre içerisinde avans ve bilirkişi ücreti yatırılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda dava, 08.07.2010 tarihinde 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken açılmıştır. 1086 sayılı HUMK'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK'nun 448. maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz.
Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması kuralının 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.
6100 HMK'nın 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun 120. maddesinde “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”. Denilmektedir.
./..
-2-
Esas N0:2012/3865
Karar N0:2012/18998

Adalet Bakanlığınca çıkarılan ve 30.09.2011 tarihli 28070 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan gider avansı tarifesinin 4. maddesinde dava açılırken davacının ödemesi gereken avanslar gösterilmiştir. Tarifenin 6. Maddesinde “Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemelere göre, her ne kadar dava, 1086 Sayılı HUMK döneminde açılmış olsa da, istisnai hüküm bulunmaması nedeniyle davanın her aşamasında aranan gider avansı dava şartının 6100 sayılı HMK'nın 114/g, 115/2 ve 120 maddeleri gereği gözetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK'nın 120/2 maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlemeli ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecektir.
Somut olayda, 29.11.2011 tarihli duruşmada verilen ara kararda davacı vekiline HMK'nın yürürlüğe girmesi dolayısıyla eksik avansı yatırması için 2 haftalık süre verilmesi ile yetinilmiş, sürenin kesin olduğu belirtilmediği gibi avansın hangi kalemlerden ibaret olduğu ve hesap edilen miktarı belirtilmemiş ve avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları da hatırlatılmamıştır. Buna rağmen davacı tarafından 29.11.2011 tarihli ara kararda verilen iki haftalık süreden sonra 26.12.2011 tarihinde gider avansı ve delil avansı yatırıldığı, mahkemece, avansın verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
O halde, HMK.’un 115/2 ve 120/2. maddeleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 6. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden verilen süre içerisinde avansın tamamlanmadığından bahisle usulden red kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
E.Uzuner N.Tanlık S.Atalay A.Doğan Z.Turanlı
Old 25-06-2012, 13:22   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Alperen
Bir davamda gider avansını süresi geçtikten sonra yatırmıştım, Yerel Mahkeme davayı usulden reddetmişti. Temyiz talebimiz neticesinde Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından lehimize bozulan kararı aynı durumla karşılaşan meslektaşlarımıza emsal olması açısından aşağıda paylaşıyorum. Saygılarımla,

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/3865
KARAR NO : 2012/18998 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/714-2011/1170
DAVACI : BORÇLU : .........................
DAVALI : ALACAKLI :.....................

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Etral tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı itiraz ve şikayetleri 08.07.2010 tarihinde ikame ettiği dava ile icra mahkemesine bildirilmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, HMK'nın 114/g ve 115/2 maddeleri gereğince davacıya verilen kesin süre içerisinde avans ve bilirkişi ücreti yatırılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Somut olayda dava, 08.07.2010 tarihinde 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken açılmıştır. 1086 sayılı HUMK'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK'nun 448. maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz.
Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması kuralının 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.
6100 HMK'nın 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun 120. maddesinde “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”. Denilmektedir.
./..
-2-
Esas N0:2012/3865
Karar N0:2012/18998

Adalet Bakanlığınca çıkarılan ve 30.09.2011 tarihli 28070 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan gider avansı tarifesinin 4. maddesinde dava açılırken davacının ödemesi gereken avanslar gösterilmiştir. Tarifenin 6. Maddesinde “Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemelere göre, her ne kadar dava, 1086 Sayılı HUMK döneminde açılmış olsa da, istisnai hüküm bulunmaması nedeniyle davanın her aşamasında aranan gider avansı dava şartının 6100 sayılı HMK'nın 114/g, 115/2 ve 120 maddeleri gereği gözetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK'nın 120/2 maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlemeli ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılmalıdır. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecektir.
Somut olayda, 29.11.2011 tarihli duruşmada verilen ara kararda davacı vekiline HMK'nın yürürlüğe girmesi dolayısıyla eksik avansı yatırması için 2 haftalık süre verilmesi ile yetinilmiş, sürenin kesin olduğu belirtilmediği gibi avansın hangi kalemlerden ibaret olduğu ve hesap edilen miktarı belirtilmemiş ve avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları da hatırlatılmamıştır. Buna rağmen davacı tarafından 29.11.2011 tarihli ara kararda verilen iki haftalık süreden sonra 26.12.2011 tarihinde gider avansı ve delil avansı yatırıldığı, mahkemece, avansın verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
O halde, HMK.’un 115/2 ve 120/2. maddeleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 6. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden verilen süre içerisinde avansın tamamlanmadığından bahisle usulden red kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
E.Uzuner N.Tanlık S.Atalay A.Doğan Z.Turanlı

Teşekkürler...Üstad...Ayrıca Tebrik ederim...
Old 25-06-2012, 14:34   #3
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

Kararın özü taraflara verilen gider avansı konulu sürenin kesinliğinin mahkemece bildirilmesi, avansın kalem kalem yazılması gerektiği şeklinde. Bu durumda, kesinliğinin bildirildiği, gider avansının kalem kalem belirtildiği durumlarda kararın bir hükmü olmayacaktır. Yargıtayın burada vermiş olduğu bozma kararı, kesin sürenin usulünde bizlere yol gösteren bir karar olmaktadır. Teşekkürler.
Old 28-06-2012, 14:10   #4
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Diğer Yargıtay Daireleri tarafından da benimsenmesi dileğiyle!!!
Old 30-06-2012, 18:31   #5
stj.av.T.Kağan

 
Varsayılan

Çok iyi oldu gerçekten,50 tl için koskoca davanın usulden reddini önlemiş oluruz..
Old 12-07-2012, 16:51   #6
fall_in_law

 
Varsayılan Benimsenmiş görünüyor üstadım

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Diğer Yargıtay Daireleri tarafından da benimsenmesi dileğiyle!!!



T.C
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/3222
KARAR NO : 2012/7175 YARGITAY İLAMI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13.12.2011
NUMARASI : 2010/587- 2011/887
DAVACI : ............

DAVALI : ............

DAVA TÜRÜ : Ortaklığın Giderilmesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, iki adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece verilen karar kesin süre içinde gider avansı yatırılmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahalli mahkeme kararı Dairemizin 24.05.2010 gün ve 2429-6072 sayılı ilamı ile satışına karar verilen taşınmaz üzerindeki muhtesatın aidiyeti konusunda taraflar arasında ittifak bulunduğundan oran kurularak satış bedelinin bu oranlar dahilinde dağıtılması gerektiğinden bahisle bozulmuş mahkemece bozmaya uyulmuş ve ek bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece davalıya 13.10 2011 tarihli ara kararında 6100 Sayılı Kanunun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle aynı kanunun 448. Maddesi yollaması ile 120. Maddesi gereğince 110. TL gider avansının yatırılması için iki haftalık kesin mehil verilmiş, kesin süreye riayet edilmediği takdirde gider avansının HMK. 114/g maddesi gereği dava şartı olduğundan, davanın usulden red edileceği ihtar edilmiş, verilen süre içerisinde avans yatırılmayınca dava red edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 144/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı kanunun 448. Maddesine göre “Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır” 450. Maddesinde ise “1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeler Kanunu ek ve değişiklikler ile birlikte kaldırılmıştır” düzenlemesi mevcuttur. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 sayılı HMK hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir. HMK 115/2 ve 120 maddelerinden ve 30.09.2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan HMK gider avansı tarifesinin 1 ve 6 maddelerindeki düzenlemelerden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı mahkemenin sonradan da bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. Bu durum davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekir. Gider avansının yatırılmaması halinde dava usulden red edilir.
Somut olayda mahkemece eksik gider avansının ikmal edilmesi hususunda davacıya 13.10.2011 tarihli ara kararında iki haftalık kesin süre verilmiş ise de, talep edilen giderlere nelerin dahil olduğu, bu giderler içinde delil ikamesine yönelik gider olup olmadığı ve miktarı belirtilmemiştir. Dolayısı ile talep edilen avansın gider avansı veya delil ikamesi avansı olup olmadığı denetlenememektedir. Zira yukarıda açıklandığı gibi gider avansı dava şartı iken delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemeyecektir. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması dava şartı nedeni ile davanın reddini gerektirmeyecektir. Taraf belirlenen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır.
Mahkeme dava şartı olarak belirlediği gider avansına yönelik ara kararında gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamalı, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermeli, dava şartına yönelik gider avansı ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazmalıdır. Yukarıda açıklanan şekilde uygulama yapılmadan soyut kesin süre verilerek dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. Madde hükmü gözetilerek HUMK:nın 428. Maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,14/05/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
M.L Y.İĞREK C. ÇÖKE A.KOÇAK E.SARICALAR
TOMBALOĞLU
Old 07-09-2016, 14:01   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
2014/1087 E.
2016/606 K.

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 33. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.04.2012 gün ve E:2011/190, K:2012/66 sayılı kararın incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.02.2013 gün ve E:2012/16323, K:2013/2671 sayılı ilamı ile;

(...Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen taşıt tanıma sözleşmesinden doğan akaryakıt alacağının ödenmemesi üzerine bu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin adresi Ankara'da bulunduğundan Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki ilk itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda 6100 sy. HMK'nun 114/g maddesi uyarınca yargılamanın sürdürülmesi için gerekli tebligat, diğer işlemler ve dayandığı delillere ilişkin Adalet Bakanlığınca yayınlanan tarifede belirlenen asgari giderleri yatırması için kendisine usulüne uygun ihtarat yapılıp kesin süre verildiği halde davacı vekilinin usulüne uygun verilen kesin süreye ve ihtarata rağmen belirlenen avansı yatırmadığı gibi geçerli bir mazeret de göstermediği, yeniden ek süre talep ettiği ancak davalı tarafça da ek süre verilmesine muvafakat edilmediği gerekçesiyle usulüne uygun verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça avans ikmali yapılmadığından dava şartları yokluğundan usul yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 120. maddesine göre davacı yargılama harçları ile Adalet Bakanlığı’nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Adalet Bakanlığı’nca yayınlanan gider avansı tarifesinin 4.maddesine göre davacı tebligat gideri ile diğer iş ve işlemler için 50.-TL.ödemek zorundadır. Tarifenin bu maddesinde yer alan keşif, bilirkişi ve tanıkla ilgili avanslar HMK.'nun 324.maddesine göre delil avansı olup, yargılamanın bulunduğu aşamaya göre ödenmesinin istenmesi zorunlu değildir. Tarifede yer alan diğer iş ve işlemler için 50.-TL.dava açılırken alınması gereken bir tutardır. HMK.'nun 448.maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Davanın açılış tarihi gözetildiğinde tarifede yer alan 50.-TL.nin ödenmesi davacıdan istenemez. Davacı tebligat gideri olan 60.00.-TL. ödemesi gerekirse de, 50.-TL. ödeme yapılmadığından davanın gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle usulden reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, avans giderinin verilen süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verdiği karar davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda belirtilen gerekçelerle bozulmuş; yerel mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını davacı vekili temyiz etmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 05.05.2009 tarihinde açılan eldeki davanın 30.01.2012 günlü oturumunda oluşturulan ara kararı uyarınca gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, usul hukuku alanında geçerli temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise, bu kanun hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu, daima eskisinden daha iyi ve amaca en uygun olduğu fikri ile kanun koyucunun, fertlere ait olan hakların yeni usul hükümleri ile daha önce yürürlükte olan kanundan daha iyi ve daha adil bir şekilde korunacağına ilişkin inancıdır.

Medeni usul hukukunda ise, kural olarak kanun değişikliklerinde az yukarıda belirtilen ilkeye koşut olarak “derhal uygulanırlık” ilkesi geçerlidir.

Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken bir husus da, yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili “usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı”dır.

Hemen belirtilmelidir ki, dava, dava dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlayan ve bir kararla (veya hükümle) sonuçlanıncaya kadar devam eden çeşitli usul işlemlerinden ve aşamalarından oluşmaktadır. Yargılama sırasındaki her usul işlemi, ayrı ayrı ele alınıp değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bir davayı bütün olarak değerlendirip, bu konuda yeni kanunun etkili olup olmayacağı söylenemez.

Eğer bir usul işlemi, yargılama sırasında yapılmaya başlanıp, tamamlandıktan sonra, yeni bir usul kuralı yürürlüğe girerse, söz konusu işlem geçerliliğini korur. Başka bir deyişle, tamamlanmış usul işlemleri, yeni yürürlüğe giren usul hükmünden (veya kanunundan) etkilenmez. Buna karşın, bir usul işlemine başlanmamış veya başlanmış olup da henüz tamamlanmamış ise, yeni usul hükmü (veya kanunu) hemen yürürlüğe gireceğinden etkilenir. Çünkü, usule ilişkin kanunlar- tersine bir kural benimsenmediği takdirde- genel olarak hemen etkili olup, uygulanırlar (Üstündağ, Saim: Medeni Yargılama Hukuku, Cilt: I-II, 6.Bası, İstanbul 1997, s. 73-78; Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, 11.Bası, Ankara 2011, s. 61-66; YİBK.'nun 8.7.1942 gün ve E:13, K:19; Hukuk Genel Kurulunun 23.9.1964 gün ve E: 7/1139, K: 575; 9.3.1988 gün ve E: 860, K: 232; 23.11.1988 gün ve E: 1988/1-825, K: 1988/964; 22.02.2012 gün ve E:2011/2-733, K:2012/87 sayılı ilamları).

Bu genel açıklamalardan sonra, zaman bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun ilgili hükmüne de değinmek gerekir:

HMK'nun “Zaman bakımından uygulanma” başlığını taşıyan 448.maddesi; “(1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.”

Hükmünü içermektedir.

Bu madde hükmüne göre, usul hükümleri kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacak, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacaktır. Buna karşın, tamamlanmamış usul işlemleri yeni kanun hükümlerine göre yapılacaktır (Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 gün ve E:2011/2-733, K:2012/87 sayılı ilamı).

Öte yandan, gider avansına ilişkin yasal düzenleme ve ilkelerin ortaya konulmasında yarar vardır:

Dava 05.05.2009 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nda gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK 114/1 (g) maddesinde ise, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
HMK’nun harç ve avans ödenmesi başlıklı 120. maddesinde;

“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.

(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.”
Hükmüne yer verilmiştir.

Anılan maddenin gerekçesinde ise; “Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl Adalet Bakanlığınca ilân edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yer almıştır. Maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır” ifadelerine yer verilmek suretiyle, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirildiği vurgulanmıştır (Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve E:2012/9-1200, K:2012/1216; 05.03.2014 gün ve E:2013/9-651, K:2014/202 sayılı ilamları).

Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; 05.05.2009 tarihinde açılan eldeki davada, yerel mahkemece, 30.01.2012 günlü duruşmada oluşturulan ara kararında “HMK'nun 120.maddesince Adalet Bakanlığınca çıkartılan avans tarifesi gereğince belirlenen, davacı vekiline taraf sayısının 5 katı tutarında tebligat giderini, diğer iş ve işlemler için 50 TL avans giderini, iki hafta içinde ikmal etmek üzere kesin süre verilmesine, aksi takdirde dava şartı yokluğundan davanın reddedileceği…” ihtar edilmiştir.

Takip eden 24.04.2012 günlü oturumda da, gider avansının verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığı ve gider avansının yatırılmasının dava şartı olduğundan bahisle açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Yukarda açıklandığı üzere, uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış bulunduğu gözetildiğinde, tarifede yer alan 50 TL’nin ödenmesi davacıdan istenemez. Davacı tebligat gideri olan 60 TL ödemesi gerekirse de, 50 TL ödeme yapılmadığından davanın gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle usulden reddi isabetsizdir (Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 gün ve E:2012/9-1200, K:2012/1216; 05.03.2014 gün ve E:2013/9-651, K:2014/202 sayılı ilamları).

Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 11.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
delil avansının yatırılmaması durumunda davanın akıbeti ayse1728 Meslektaşların Soruları 4 28-05-2012 16:40
Gİder Avansinin Anayasaya AykiriliĞi / Devam eden davalarla ilgili 2 haftalık kesin süre içinde gider avansının yatırılması şeklinde kurulan ara karar BALDIRAN Hukuk Sohbetleri 2 07-10-2011 06:45
Yeterli satış avansının yatırılmaması hak 198 Meslektaşların Soruları 1 30-09-2009 17:41
Kesin Süre-Yargıtay Kararı Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 2 07-04-2008 12:13
iş kazası sebebiyle açılan manevi tazminat davasında kesin süre-yargıtay kararı av.asen öznur Meslektaşların Soruları 4 22-11-2007 12:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04574895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.