Avukattan polis merkezinde "kötü muamele" iddiası

Şanlıurfa’da polis merkezinde darp edildiğini öne süren bir avukat, Cumhuriyet Savcılığına başvurarak, şikayetçi oldu.

İzmir Barosu avukatlarından Celal Rahmi Gürkan, Koşuyolu Semti’ndeki adliye binasına gelerek, Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesini verdi.

Şanlıurfa Barosu Başkanlığına da olayla ilgili bilgi veren Gürkan, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, bir kaç gün önce İzmir’den Şanlıurfa’ya geldiğini söyledi.

Gürkan, dün akşam saatlerinde kent merkezinde meydana gelen bir kavgaya karıştıkları gerekçesiyle 4 müvekkilinin gözaltına alındığını öğrendiğini ifade etti. Müvekkilleri Nihat G, Sedat B, İsmail B. ve İbrahim D’yi görmek üzere Sarayönü polis merkezine gittiğini ve kendisini tanıtarak, içeri girmek istediğini belirten Gürkan, bir süre ısrar ettikten sonra merkeze alındığını savundu. Kavgayla ilgili gözaltına alınanlardan ikisinin, polis merkezinde kötü muameleye maruz kaldığına şahit olduğunu ileri süren Gürkan, şöyle devam etti:

"Bu olayı görüntülemek istediğimde, başkomiser olduğunu söyleyen biriyle, bir başka polis memuru tarafından tartaklandım. Şu anda sol gözümde görme bozukluğu var. Adli Tıp Kurumuna sevk edildim. Rapor alacağım. Polis memurları aleyhinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundum." Şanlıurfa Barosu Başkanı avukat Müslüm Akalın ise "Hemşehrimiz ve meslektaşımız Celal Rahmi Gürkan’ın uğradığı muameleyi şiddetle kınıyoruz...Olayın takipçisi olacağız " dedi.

Bu arada, Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise iddiaları yalanlayarak, böyle bir olayın meydana gelmediğini iddia ettiler.

geldiyse gerçekten çok üzücü. adaleti bağımsız mahkemeler gerçekleştirmeli. herkes yetkisi dahilinde müdahale etmeli, sınırlarını bilmeli. tartaklamak bir ceza değil suç oluşturur.

Bana öyle geliyor ki, ifade alma aşamasına gelmiş hiç bir hazırlık dosyasında, ifade almada savcının hazır bulunmamasının makul bir gerekçesi OLAMAZ, OLMAMALI.

Savcı adına işlem yapan kolluğun tahkikatla ilgili görevi, şüphelinin gıyabında toplanması gereken delillerin toplanması ve şüphelinin savcı önüne getirilmesi ile SON BULMALI.

Kolluğa, ifade alma hakkı tanınması, savcı adına işlem yapan kollukta da sıkıntılı ruh hallerine (!), savcılık makamında da konuya yabancılık ve rehavete neden oluyor.

(3 saat boyunca iletişim tespit tutanaklarını görmek istiyorum diye direten, bu 3 saat öncesinde nöbetçi savcı "uygundur" dediği halde tutanakları 3 saat boyunca bekleyen, anılan 3 saat içerisinde türlü yöntem denenerek insan psikolojisinin nasıl allak bulak edilebildiğine hayretle tanıklık eden, nihayetinde susma hakkını şüphelilere hatırlatarak kollukta susma hakkının kullanılmasını "sağlayan" (oysa doğru kelime bu olmamalı) , savcılıkta ifadede bulunmak üzere bulunduğu yeri terkeden ve ifadelerin savcılık huzurunda alınmasının -öncelikle kendi ruh sağlığı açısından(!)- neden elzem olduğunu yaşayarak anlayan bir avukatın, deneyime dayalı -yakınma değil- kat'i önerisidir! )

Saygılarımla...

bu yaşananlar olmayacak şeyler değil, bu gün av. Celal Rahmi Gürkan yarın bize...
bu konunun ve benzeri olayların daha da üstüne gidilmesi ve baroların ve de sözde birlik barolar birliğinin daha da aktif olması gerekir.
meslektaşıma geçmiş olsun diyorum...

şiddetle kınanıcak bir olay.Gerçi malüm bölgemizde böyle bir olayın yaşanması hiçte şaşırtıcı değil.Saygı değer avukatımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum umarım bir daha böyle olaylar yaşanmaz.

sayın Doomswar malüm bölge nitelendirmenizle neyi kast etmiş olduğunuzu bilemiyorum ama bu nitelendirmeniz hoşuma gitmedi.

ayrıca bu tür olayın nerde gerçekleştiğinden çok bu olayın gerçekleşmiş olması önemlidir.
meslektaşımızın yaşamış olduğu bu üzücü olay çok acıdır.
tekrarlanmaması dileğiyle iyi günler...