Babalık Davası Sonrası Mirasçılara Sebepsiz Zenginleşme Talebi Ve Zamanaşımı

Saygıdeğer Meslektaşlarım , öncelikle göstereceğiniz ilgi alaka için şimdiden teşekkürü bir borç biliyorum. Uzun zamandır kamu hukuku ile ilgilendiğimden uzmanı olmadığım ama sevdiğim bir ahbabımın ehemniyet arz eden konusu ile alakalı sizlerin bilgi ve birikiminden yararlanabilme arzusundayım. Bu yakınımın babası ile hiç bir bağı oluşmamış ve kendisi gayri sahihtir. Yakında kendisi adına babalık davası ikame edeceğiz. Lakin arkadaşımızın babası 2004 yılının haziran ayında vefat etmiş ve iş bu babalık davası mirasçılara karşı açılacaktır. Arkadaş babasının net kimliğine çeşitli nedenlerden ötürü 2008 yılında haiz olmuş bu tarihte mirasçılara ulaşmış ve durumu bildirmiştir. Şimdi esasi konu şudurki babalık davası sonrası ihtimalen diğer mirasçıların elden çıkardığı menkul ve gayrimenkuller üzerinden açılabilecek bir sebepsiz zenginleşme davasında hak düşürücü sürenin başlangıcı miras bırakanın vefatından itibarenmi yoksa gayrimenkullerin elden çıkarıldığı tarihten itibarenmi başlar. Ayrıca arkadaş durumu 2008 de diğer mirasçılar yani kardeşleri ile paylaşmıştır. Bu durumda diğer mirascılar adına hüsnüniyetten dem vurulabilir mi ve sebepsiz zenginleşme davasına etkisi bulunurmu ? Forumda konu ile alakalı detay bulamadım , yardımlarınızı bekler hayırlı forumlar dilerim...

Merhaba,öncelikle babalık hükmü dava koşullarının olup olmadığı değerlendirilmelidir.Çünkü:

Alıntı: Arkadaş babasının net kimliğine çeşitli nedenlerden ötürü 2008 yılında haiz olmuş bu tarihte mirasçılara ulaşmış ve durumu bildirmiştir.

MADDE 303.- Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer.

(...)(*)

Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.

(Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.) (*)

_____

(*)
1- Madde 303'ün ikinci fıkrasıda yer alan “… hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.” ibaresinin iptali nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan aynı fıkradaki “Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; …” bölümününde, Anayasa Mahkemesi'nin 7.2.2012 tarih ve 28197 sayılı R.G.'de yayımlanan, 27.10.2011 T., 2010/71 E., 2011/143 K. sayılı Kararı ile İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE girmek üzere iptal edilmiştir.

2-Madde 303'ün dördüncü fıkrası, Anayasa Mahkemesi'nin 21.7.2012 tarih ve 28360 sayılı R.G.'de yayımlanan, 15.3.2012 T., 2011/116 E. ve 2012/39 K. sayılı Kararı ile “çocuk” yönünden RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMEK üzere iptal edilmiştir.
_____

Sayın Meslektaşım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Sizinde esas ve karar numaraları ile ayrıntısı ile belirttiğiniz üzere, Av.Varol TURBAY'ın çabaları neticesinde bu kararlar alınmış ve nihayetinde bu tarz nesebin tashihi davalarında zamanaşımı kavramına takılınım artık engellenmiştir. Kanaatim ve araştırmalarımca sizlerinde yorumuna açık olmak üzere iş bu kertede davanın şartları olgunlaşmıştır. Davanın şartları oluşması sonrasında asıl şüphe götüren ve tarafımı muammada bırakan daha öncede belirttiğim üzere durumdan haberdar olan mirasçıların mal kaçırma ciyetiyle hareket etmiş olma ihtimalleri. Bu noktada kendilerine karşı ikame edilecek bir sebepsiz zenginleşme davasında murisin vefat tarihi itibariyle bir zamanaşımı def'inde bulundukları halde zamanaşımının başlangıcı vefat tarihimi yoksa zenginleşmenin gerçekleştiği tarihmi olacaktır. Ayrıca böyle bir davanın içeriğinde mal kaçırma ciyetiyle hareket etmiş olma ihtimalleri nedeniyle iyiniyet karinesinden dem vurulabilirmi.

İlginiz için teşekkür eder, öncelikle şahsım, gıyabımda da bilgilerinizden faydalanacak THS üyeleri adına şimdiden teşekkürü bir borç bilirim...