Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Menfi Tespit-Görevli Mahkeme ??

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-06-2010, 09:59   #1
devrimali

 
Soru Menfi Tespit-Görevli Mahkeme ??

Müvekkilimin kaybolan Kimliği ile kim olduğu tespit edilemeyen kişler çeşitli bankalardan (fotoğraf kısmına kendi kimliklerini yapıştırarak) kredi kartları almışlar ve işbu kredi kartları borçlarını da ödemediklerinden müvekkilim hakkında bankalarca icra takipleri yapılmıştır. Açılacak bir menfi tespit davasında GÖREVLİ MAHKEME'nin Tüketici Mahkemeleri mi yoksa Hukuk Mahkemeleri(Sulh-Asliye) mi olduğu konusunda bilgisi olanların yada elinde buna dair karar olanların yardımını bekliyorum..Teşekkürler.
Old 25-06-2010, 10:47   #2
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Müvekkilinizin kimlik bilgilerinin 3. şahıslar tarafından çalınmak suretiyle kullanılması, söz konusu kartların haksız kullanımı ve bu kullanımlarla müvekkilinizin ilgisinin olmaması gibi nedenleri bir araya getirilmesinden çıkan sonuç (Bence) görevli mahkemenin "tüketici" olmadığıdır.

Şahsi kanaatim, görevli mahkeme, müdeabbihin değerine göre sulh yada asliye hukuk mahkemeleridir.


YARGITAY
3.H.D
Esas No:2004/8496
Karar No:2004/10283
Karar Tarihi:04.10.2004



ÖZET:DAVACI, KREDİ KARTI BORCU OLARAK ÖDEDİĞİ BEDELDEN BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ İLE İSTİRDAT TALEBİNDE BULUNMUŞTUR. KREDİ KARTI HAMİLİ İLE KREDİ KARTI VEREN ARASINDAKİ TÜKETİCİ İŞLEMLERİ 4077 SK KAPSAMINDADIR. ANCAK KREDİ KARTININ HAKSIZ ELE GEÇİRİLİP KULLANILMASI NEDENİNE DAYALI DAVALARDA TÜKETİCİ MAHKEMELERİ GÖREVLİ DEĞİLDİR. BU NEVİ UYUŞMAZLIKLARDA GENEL MAHKEMELER GÖREVLİ OLMASINA RAĞMEN AKSİ KANAAT İLE GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ HATALIDIR.
Dava dilekçesinde kredi kartı borcu olarak ödediği 370.000.000.- Lira yönünden borçlu olmadığının tesbiti, istirdaden faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Karar: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu kredi kartını çalan dava dışı 3. kişilerin davalı işyerinden yaptıkları alışveriş nedeniyle ihtirazi kayıtla kartı aldığı bankaya ödemek zorunda kaldığı 370.000.000.- Lira için borçlu olmadığının tesbiti ile davalıdan istirdaden tahsilini, ihbar edilen olarak ilgili bankanın davaya dahil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 4077 Sayılı Kanunun 10/A ve 23. maddeleri uyarınca davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
4077 Sayılı Yasa kapsamında kalan tüketici işlemleri belirlenirken 6. maddesinde 10/A maddesinde düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmesinin yazılı olacağı ve şartları belirtilmiştir.
O nedenle kredi kartı hamili ile kredi kartı veren arasındaki tüketici işlemleri 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilebilir ise de, kredi kartı hamilinin haksız kullanım nedeniyle 3'üncü kişi ile olan ihtilafında genişletici yorum yoluyla bu madde kapsamında değerlendirilerek tüketici mahkemesi'nin görevli kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukanda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-06-2010, 11:32   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 1 Mart 2006 - Sayı: 26095) m.44:

"Bu Kanun'un uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır.
Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır."

Sayın devrimali, uyuşmazlığınız ile ilgili olarak da Kanunu incelemenizde fayda olduğu kanaatindeyim.

Saygılarımla...
Old 25-06-2010, 11:34   #4
Levent Cirit

 
Varsayılan

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Md.3/e "Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi," demektedir. SOmut olayda müvekkiliniz tüketici sıfatına haiz olamdığına göre Tüketici Mahkemeleri de görevli olamaz.
Old 25-06-2010, 11:41   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Bir karar

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 06.10.2008 T., Esas: 2008/1720, Karar: 2008/8960: "Davacı vekili, T. Emlak Bankası A.Ş. ile dava dışı Bahadır arasında imzalanan kredi sözleşmesindeki garantör müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla müvekkilinin ad ve soyadıyla atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin sahte imzaya havi kredi sözleşmesinden borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Ziraat Bankası A.Ş. vekili, davanın müvekkili bankaca değil, tasfiye halinde T. Emlak Bankası tarafından izlenmesi gerektiğini, müvekkilinin bu davada husumet ehliyeti bulunmadığını bildirerek davanın husumet yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda, kredi sözleşmesindeki garantör olarak atılan imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/1. maddesinde bu kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. ve 23. maddesi hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen ve öncelikle incelenmesi gerekir. Uyuşmazlığı banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmasına ve davanın da kredi kartını veren banka tarafından açılmamış olmasına göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir."

Saygılarımla...
Old 25-06-2010, 11:44   #6
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Sayın Hades,

2 nolu mesajdaki Yargıtay kararı için ne diyeceksiniz ?

Sanırım yine Yargıtay'ın istikrarsız kararları ve Avukatların işin içinden çıkma gayreti
Old 25-06-2010, 11:57   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Sayın Hades,

2 nolu mesajdaki Yargıtay kararı için ne diyeceksiniz ?

Sanırım yine Yargıtay'ın istikrarsız kararları ve Avukatların işin içinden çıkma gayreti

Sayın Akçadağ,

2 no'lu mesajdaki kararla ilgili olarak:
1- 2004 yılında verilmiş bir karar ve 5464 S.K. 2006 yılında yürürlüğe girmiş; 3 no'lu mesajımda Kanunun yılını özellikle yazdım ve açıkçası Kanunun içeriğini incelemedim, lakin soru sahibi meslektaşımıza incelemesi gereğini bu sebeple özellikle belirttim
2- 5 no'lu mesajımda eklediğim kararda -2 no'lu mesajınızdaki karardan farklı olarak- (sahte de olsa) kredi verenle yapılmış, kredi kartına mütedair bir sözleşme mevcut. Sayın meslektaşımızın sorusunda da sahte kimlikle de olsa kredi verenle davayı ikame edecek müvekkili arasında (sahte de olsa) kredi kartına dair bir sözleşmenin mevcudiyeti söz konusu (diye düşünüyorum ).

Saygılarımla...
Old 25-06-2010, 12:04   #8
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Verilen mal ve hizmetten yararlanma durumu ile tüketici tanımını ne yapacağız sayın Hades (bkz. 4 nolu mesaj)
Old 25-06-2010, 12:19   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Verilen mal ve hizmetten yararlanma durumu ile tüketici tanımını ne yapacağız sayın Hades (bkz. 4 nolu mesaj)
Sayın Akçadağ,

Konu kredi kartı ile ilgili olmakla 5464 S.K. öncesinde verilen kararda dikkatinizi çekti mi bilemiyorum
Alıntı:
...Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu kredi kartını çalan dava dışı 3. kişilerin davalı işyerinden yaptıkları alışveriş nedeniyle ihtirazi kayıtla kartı aldığı bankaya ödemek zorunda kaldığı...

P.S:5464 S.K. m.3 ün tanımlara ilişkin bir madde olduğunu da belirterek ısrarla vurgulamak isterim ki ilgili Kanunu incelemekte fayda var

Saygılarımla...
Old 25-06-2010, 16:27   #10
üye15755

 
Varsayılan

Aynısı benim başımda var.
Vatandaş kimliğini kaybetmiş, kimliği bulanlar da o kimliği kullanarak kendilerine GSM hattı açtırmışlar.
GSM şirketi, kimliğini kaybeden vatandaşa borç bildirim yazısı gönderince miktar gereği Asliye Hukuk Mahkeme'sinde davayı açtık.
Ne davalı GSM şirketinin görevsizlik iddiası oldu, ne de mahkeme re'sen böyle bir karar verdi. Dava hala Asliye Hukuk Mahkemesinde devam ediyor.

Bir davanın tüketici mahkemesinde açılabilmesi için, davacının aradaki sözleşmenin geçerliliğini kabul etmesi gerekir; ki, davalı şirket nezdinde tüketici olabilsin. Siz zaten "kimlik kaybolmuştur, sözleşmeyi de müvekkil imzalamamıştır" demekle, müvekkiliniz yönünden sözleşmenin geçerliliğini kabul etmiyorsunuz. Dolayısı ile o kredi kartları sebebiyle müvekkiliniz banka nezdinde tüketici sıfatını haiz değildir.

Sizin somut olayınızdakinden farklı bir durum olsaydı, mesela aradaki sözleşmesel ilişki kabul edilse, fakat bankaya kart borcu olmadığı yönünde menfi tespit davası açılacak olsa bu durumda Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu düşünülebilirdi.
Ama sizin somut olayınızda müvekkilinizi banka karşısında tüketici yapan bir sözleşmenin varlığından söz edilemeyeceğinden, dava genel görevli mahkemelerde açılmalıdır.
Old 26-06-2010, 10:01   #11
devrimali

 
Varsayılan

Tüm bu anlatılanlar ışığında sanırım görevli Mahkeme Hukuk Mahkemesi olacaktır. Zira,Müvekkilin tüketici sıfatının bulunmaması buna esas dayanak olacaktır. Tüketici ve Hukuk Mahkemesi görev ayrımının bu derece karmaşık olmasını ise anlamak mümkün değil.. Bu durumda görev konusunda davanın açılacağı Mahkemenin insiyatifine kalmış olmak ise belirlenebilirlik açısından içler acısı bir durum. Teşekkürler.
Old 26-06-2010, 15:10   #12
Avguler

 
Varsayılan

arkadaşlar buradaki davalı ile davacı arasında hizmet satan- hizmet alan ilişkisi mevcut değil olmadığından, genel mahkemelerde dava açılır.
Old 21-01-2012, 18:15   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=12816

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 02.05.2011 T., Esas: 2011/3416, Karar: 2011/7598: "Dava dilekçesinde 5.303,85 TL alacağın tahsili için başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin kimlik bilgilerini kullanan 3. kişiler tarafından davalı bankadan kredi kartı temin edildiğini ve harcamalarda bulunulduğunu, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine de davalı banka tarafından müvekkili hakkında takip yapıldığını ileri sürerek; takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40'dan aşağı olmamak üzere tazminatın davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmakla görevli mahkemenin Ereğli Tüketici Mahkemesi olduğunu savunarak görev itirazında bulunmuştur.
Mahkemece; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/1. maddesinde, kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. ve 23. maddesi hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği, bu nedenle davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

Somut olayda davacı, kimlik bilgilerinin 3. kişiler tarafından kullanılarak davalı bankadan kredi kartı temin edildiğini ve kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine de davalı banka tarafından hakkında takip yapıldığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Bu haliyle uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki, haksız fiilden kaynaklanmaktadır.

Diğer taraftan davalı banka ile kredi kartı sözleşmesini akdedenin davacının kimlik bilgilerini kullanan 3. kişiler olduğunun anlaşılması halinde de, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır ( HGK.nun 17.02.2010 gün ve 2010/4-61 E. 2010/84 K. sayılı ilamı ).

Hal böyle olunca, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı ve uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı ileri sürüldüğünden, davaya genel hükümlere göre bakılması gerekir. Bu nedenle mahkemece, işin esası incelenerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

**

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 24.05.2011 T., Esas: 2011/5095, Karar: 2011/6856: "Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


KARAR : Davacı vekili, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine dayanılarak davalı banka tarafından müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı banka ile imzalamış olduğu Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi olmadığı gibi var olan sözleşmedeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili Kredi Kartının Kredi Kartı Sözleşmesinde belirtilen adreste davacının kardeşine teslim edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, ihtilafın davalı banka tarafından davacı adına düzenlenen kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve davada kart hamili tarafından açıldığından 5464 Sayılı Kanunun 44/1. maddesi gereğince davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle davanın reddine ve dosyanın görevli mahkemeye tevdiine ilişkin kararlar, bunları veren mahkemeler yönünden nihai kararlar olup, mahkemece yargılama giderleri ve davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükümün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 24.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi."
19, görevsizlik kararını bozmamış...

Saygılar...
Old 27-01-2012, 21:59   #14
umut.d

 
Varsayılan

"tüketici-satıcı ilişkisi" kapsamı dışında iddia ve talebiniz olduğundan, tüketici mahkemesinin görevli olarak belirlenmesi, tkhk un amacına aykırıdır.
Old 10-11-2012, 18:08   #15
davuterkan

 
Varsayılan

Bu konuda tüketici ilişkisi inkar edildiğinden ve davanın haksız fiile dayalı olarak açılmış bir dava olduğundan bahisle genel mahkemelerde(Sulh-Asliye hukuk) açılması yönünde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2010 Tarih 2010/4-61 Esas ve 2010/84 Karar sayılı ilamı vardı.
Biz de buna uyarak Asliye Hukuk da böylesi bir dava açtık ancak Tüketici mahkemesinde açılması gerektiğinden bahisle mahkeme görevsizlik verdi.
Temyiz ettik ancak Yargıtay 13. Hukuk dairesi 01.07.2011 tarihinde görevsizlik kararını onadı. Sonradan, yargıtayın o ara görüş değiştirdiğini öğrendik. Dosyayı Tüketici Mahkemesine gönderdik ve dava orada görüldü.
Sonuç olarak, bu tür davaların tüketici mahkemesinde açılması gerekiyor.
Ancak yine de bu konuda değişik dairelerin değişik kararlar verdiğini bilmekte fayda var. Bakınız yukarıda :Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 02.05.2011 T., Esas: 2011/3416, Karar: 2011/7598
Old 10-07-2015, 14:49   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 1 Mart 2006 - Sayı: 26095) m.44:

"...Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır."...

Alıntı:
Yazan Yargıtay 13 HD
...Tüm bu nedenlerle 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan "kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan yasa hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir...
Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16321
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tedaşa karşı açılan menfi tespitte görevli mahkeme Buğrahan karakoyunlu Meslektaşların Soruları 15 08-05-2013 13:07
Menfi tespit davası için görevli ve yetkili mahkeme hakikiavukat Meslektaşların Soruları 4 07-04-2010 17:08
Menfi tesbit davası-görevli mahkeme nihanbil Meslektaşların Soruları 5 05-11-2009 17:01
Çok acil menfi tespit davası görevli mahkeme outlawyer Meslektaşların Soruları 4 01-06-2009 19:37
Bedaşa karşı açılacak menfi tespit davasında görevli mahkeme av.necla Meslektaşların Soruları 10 15-01-2009 17:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05022001 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.