Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Açılmamış sayılan dava ve niza kavramı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-06-2007, 16:49   #1
Av. İdris YAPICIOĞLU

 
Varsayılan Açılmamış sayılan dava ve niza kavramı

Sayın meslektaşlarım,
Öncelikle konuyu özetleyeyim;
1960 yılında kadastro işlemleritamamlanan bir yerde, dere yatağı olduğu gerekçesiyle bir kısım tarlalar tespit dışı bırakılır ve kesinleşir. Ancak buraların kendi mülkiyetlerinde olduğu, dere yatağı olmadığı iddiasındaki kişiler 1989 yılında imar-ihya ve 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımına dayanarak dava açarlar. dava alehlerine sonuçlanır. temyiz edilmekle Yargıtay tarafından, yapılan keşifte jeoloji mühendisi (bilirkişisi) yer almadığı, taşınmazın gerçekten dere yatağı olup olmadığının yeterince araştırılmadan hüküm kurulmuş olmasını usule aykırı aykırı olduğu gerekçe gösterilerek bozma kararı verilir. bozmadan sonra yeniden keşif yapılamadan dosya takipsiz kalır ve 1994 tarihinde açılmamış sayılmasına kararı ile sona erer. karar tebliğe çıkarılmadığından kesinleşme yoktur.
1. şimdi yeniden dava açılması durumunda, nizasız fasılasız 20 yıllık süre hesaplamasında, geriye dönük olarak 1989 yılında açılan (yani açılmamış sayılan) dava niza sayılır mı? eğer sayılırsa nizadan sonraki 20 yıllık süre ne zamandan (dava dilekçesinin tebliğ tarihi mi, kanun gereği açılmamış sayılması gerektiği üç aylık sürenin bittiği tarih mi, kesinleştiği -ki henüz kesinleşmemiştir- tarih mi yahut başka bir tarih mi?) itibaren hesaplanacaktır.
2. İlk davadan önce tamamlanmış bulunan 20 yıllık süreye dayanılabilir mi?

derdestlik itirazı ile karşılaşmayacağımı umuyorum zira kesinleşmemiş bile olsa açılmamış sayılması kararı ile hatta karardan önce üç aylık sürenin bittiği tarihte artık eski dava derdest sayılmamalıdır.

teşekkürler
Old 18-06-2007, 21:56   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

  • ÖZET
  • Dere yatakları aktif dere durumunda değilse, imar ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılabilir.
  • Hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmaması , kadastro tespit tutanağının düzenlenip,sınırlandırmaya tabi olup olmamasına bağlıdır.
  • 1989 yılında açılıp başvuruya bırakılan dava niza ( çekişme) sayılır.
  • Başvuruya bırakmada üç aylık sürenin bitiminden itibaren dava derdest olmaktan çıkar.
  • Üç aylık sürenin bitiminden itibaren 20 yıllık süre yeniden işlemeye başlar.
1. Dere yataklarının Kadastro K. 14 , 17 , TMK 713 /1 maddesi uyarınca kazandırıcı zaman aşımı ve imar ihya nedeniyle kazanılması ve kişi adına tescili mümkündür. Fakat taşınmaz kuru dere yatağı niteliğinde değilse, aktif dere durumunda ise , örneğin fiilen dere ve çay niteliğinde ise yahut yağmur ve kara suları bu yataktan akıyor olsa dahi , yataklık niteliğini kaybettiğinden devletin hüküm ve tasarrufu niteliğini alır, o zaman zilyetlikle kazanılamaz.

2. Dere
yatağının kadastro tespit tutanağının düzenlenip düzenlenmediği veya sınırlandırmaya tabi olup olmadığı araştırılır. Tespit tutanağı düzenlenmeyip tespit dışı bırakılmışsa, kadastro kesinleşmediği için kadastrodan önceki süreler de dikkate alınır. Fakat tutanak düzenlenmişse veya sınırlandırma yapılmışsa 12/3 maddedeki 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi tutulur ve kadastrodan önceki zilyetlik süresinden yararlanılamaz. Bu takdirde kadastrodan sonraki imar ihya ve 20 yıllık zilyetlik süresi aranır.

3. 1989 yılında açılan tescil davası
" niza " sayılır. 8.HD. eski içtihatında zilyedin kendisinin açtığı davanın zamanaşımını kesmeyeceği , ancak hazine tarafından zilyet aleyhine açılıp başarı ile sonuçlanan dava kabul edilmiş iken, Yargıtay İç.Brl.Genel Kurulu 19.01.2007 T. 1/1 sayılı kararında sürpriz bir çıkış yaparak, " ayrık bir durum öngörülmediğinden z ilyet tarafından hazine aleyhine açılan dava ile ve hazinenin bu davaya karşı koyması ile nizanın doğacağı ve bu davaya ait ret kararının kesinleşmesinden itibaren yeniden 20 yıllık sürenin başlayacağını " kabul etmiştir.

4. " D
avanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik, dosyasının işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlı olmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar. ( 9.HD. 04.12.2000 T. 2000? 19257 E. 18054 K.) "Davanın açılmamış sayılmasında kural budur. Eski dava üç aylık sürenin bitiminden itibaren derdest sayılmaz. Fakat yenilenen 20 yıllık süre üç aylık sürenin bitimi tarihinden itibaren yeniden başlar. Diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Açılmamış Sayılan Velayetin Değiştirilmesi Davasından Sonra Süre/ HUMK.nun 409/5 VelayetHareketi Hukuk Soruları 4 11-05-2007 13:24
davanın açılmamış sayılması KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 28-02-2007 18:55
Eski Tck ile Yeni Tck arasındaki silah sayılan maddelerdeki farklar.. yağmurdamlası Ceza Hukuku Çalışma Grubu 1 09-11-2006 00:30
Araç işleten kavramı esra kayabınar Meslektaşların Soruları 3 10-06-2006 17:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04669595 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.