HemŞerİm Memleket Nere-2

HEMŞERİM MEMLEKET NERE-2

(ÇORAKLI'YI MEZARA GÖMMEYE ÇALIŞAN ZİHNİYET)

Çin Şhi Huang isimli Çinli imparator, Çin'nin Şian kentinde, yaklaşık 2 bin 300 yıl önce, Çin'nin bir kopyasını toprağın altına yaptırmış, hazırlattığı bu kopya kente 8000 toprak asker saklayarak, vefat ettiğinde önceden hazırlattığı bu kopya kent şeklinde ki mezara 3.000 kadını, canlı canlı kendisi ile birlikte gömdürmüştür.
Ama, yüzbinlerce Çinlinin emek ve gayretleriyle hazırlanan bu mezarın, mezarın yeri bilinmesin diye kılıçtan geçirilen veya canlı canlı yakılan binlerce masum insanın ölümünün, canlı canlı gömülerek öldürülen 3000 kadının, Sayın Çin Şhi Huang' a bir faydası olmamıştır.
Sahiplenilen ve ölüm ile birlikte alınıp bencilce götürülmek istenen Çin, halen yerinde, günün koşularına ve kendi güncel kurallarına göre halkı ile ile birlikte yaşamaya devam etmektedir. Bence, bencilliği ve arsızca sahiplenme duygusunu ifade eden Şian kentinde bulunan kopya kent şeklinde ki mezarın, herkese ibret verici bir yönü bulunmaktadır.
Çin Şhi Huang'nun imkan ve gücüne sahip olmayan, benzeri bencil sahiplenme duygusuna sahip, bazı nevi şahsına münhasır kişilerde, kendilerini bazı çoğrafi yerler ile özdeşleştirip, oralara sahiplenirken, aynı çoğrafyada yaşamış ve koparılmış eski ev sahiplerine garip ve izahı zor ama çirkin, kaba biçimde tepki göstermektedir. Geçmişin mirasını unutmayan, kuşaktan kuşağa öyküler ile anlatan eksi ev sahibinin, yeni kuşak çocuklarının, ata diyarı diye saygı dolu söylemlerine bile tahammül edemeyip, ekili arazisine hayvan girmiş çiftiçi misali, gezen çobana "sen kimsin" şeklinde hoyratça ve saygısızca hesap sorarcasına tepki gösteren, ama o çoğrafyanın zorluklarından da kaçıp başka ılıman yerlerde, rahat rahat yayaşıp ahkam kesen, kendilerini aydın ve eğitim abidesi olarak tanıtan şahıslara, söylenecek çok şey var ama... yorulmadan sayın Çin Şhi Huang'i işaret edip susuyorum.
Evet, herkesin doğup büyüdüğü ve kendisini ait hissettiği bir yerler var ama, yıkıcı ve red edici bir anlayış ve sahiplenme ile verilen tepkiler, binlerce yıl öncesi verilen olumsuz tepkiler ile aynı değer ve mantiki kriterde bulunmaktadır. Her olayın olduğu gibi düşünce olgunluğunu da ait olduğu döneme ve tarihe göre yargılarsak, 2500 yıl öncesine ait o dönemde makul kabul edilebilecek bir düşüncenin, 2000 li yıllarda halen yaşayan mutasyonlarına daha az saygı göstermek gerekir. Kısaca Sayın Çin Şhi Huang un düşüncesine saygı duyulabilir, ancak yaşayan versiyonlarına, dünyanın onca birikim ve tecrübesinden mahrum ve habersiz olmaları nedeni ile saygı göstermek sanırım bir abesle iştigal olacaktır.Daha samimi söylem ile "saçmalık" olacaktır.
"Sen kimsin?" diye soran 2500 yıllık mantıkın temsilcisine, yeni ve modern bir anlayışla aynı soruyu soruyorum.
"Peki, sen kimsin?" ve şimdi "Nerdesin?",
Çin Şhi Huang yaptığını, ancak zihninde yapabilip, yani gömüp sakladığın ve sahiplendiğin köye veya mahalleye
"Ne faydan oldu?" veya "Ne faydan Oluyor?",
Gerçekten amaçlasan, ait olduğun memuriyet ve birikim ile sahiplendiğin köye ve mahalleye geri gelip çalışma imkanı bulursun. Ama "İyi eğitim", "Rahat yaşam" kriterlerini terk etmeden, uzaktan kumanda ile sahiplenmenin sana, Çin nin Çin Şhi Huang olan faydasından daha fazlasını sağlamaz. Ayrıca sahiplendiğin çorafyada sana saygı duymaz, seni minnetle anmaz.....
Yazları ağustos böceği gibi yaptığın kısa ziyaretlerinde "Bahar, ağaçlar, kuşlar, ormanlar, börtü böcek" ve benzeri şarkı ve söylemleri, sadece kendinin anlayacağı dilde ve şekilde çığırıp gitmenin, terk ettiğin toprakda yaşayan insanlara ne faydası olduğunu sanıyorsun....
Sahiplendiğin köyün yaş ortalaması kaç....
20-30 sene sonra ne olacak.....
Ben söyleyeyim....HİÇ, hem de kocaman bir HİÇ...
Çoraklı daha yaşarken nostalji oluyor.....Hem de büyük bir gururla etrafına örülen duvarların arkasına, özenle saklanarak....Yaklaşanlarında kovularak...."kimsin"....şeklinde kimliksiz kişilerce sorgulanarak.....Oysa Çoraklının eski isminin anlamı , inşa edici usta manalarına geldiğini biliyoruz.Adına yakışmayan gidişatına dur demek ve sahip çıkma, vakti gelmiştir sanırımm
150 sene öncesinden selamlar ve saygılar......
Önder ÖZLEM