Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yurtdışındaki Hükümlünün Türkiye'ye Nakli

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-10-2009, 14:23   #1
cesur_yürek

 
İnceleme Yurtdışındaki Hükümlünün Türkiye'ye Nakli

Herkese merhaba ve iyi çalışmalar.

Müvekkilin eşi ,Sırbistan'da yüksek miktarda uyuşturucu maddeyle yakalanıyor,orda yargılanıyor ve 12 yıl gibi bir ceza alıyor.Bu arada, şahıs türk vatandaşı.

Müvekkil, eşinin Türkiye'ye naklini istiyor.Bilirsinizki aile,din,dil,kültür gibi hususlar mevzubahis olduğu için hükümlülerin cezalarını kendi ülkelerinde çekme imkanları bulunmaktadır.

Hükümlülerin nakline dair sözleşmede açıkça bu hususlar belirtilmiştir.

Benim sorumlarım ise :

1-Türkiye ile Sırbistanda arasında böyle bir anlaşma mevcut mudur ? veya karşılılık esası var mıdır ?

2-Şahıs ,Türkiye'ye nakil olduğu taktirde 2. defa yargılanıp cezalandırılabilir mi ? Ben bu konuda 2. defa yargılanıp cezalandırılamayacağını düşünüyorum.

3- Adalet bakanlığı'nın nakil hususunda ayırdığı bütçe olmakla beraber ; Uygulamada ,nakil talebinde bulunan şahısların masraf yatırması suretiyle naklin gerçekleştiği bilinmektedir.Bu masraf ne kadar olabilir acaba ?

Yurtdışında mahkum olmuş türkvatandaşının ülkesine nakli konusunda tecrübesi olan meslektaşalarım yardımcı olursa çok memnun olurum.Şimdiden katkı için teşekkür ederim.Saygılarımla.
Old 23-10-2009, 21:15   #2
cesur_yürek

 
Varsayılan

Ayrıca bu konuda yürürlükte bulunan Türk Vatandaşları Hakkında Yabancı Ülke Mahkemelerinden Ve Yabancılar Hakkında Türk Mahkemelerinden Verilen Ceza Mahkumiyetlerinin İnfazına Dair Kanun(3002 sayılı kanun bulunmaktadır) Tartışılmaya değer bir konu olduğunu düşünüyorum.Konuya katkı yapacak olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.Saygılarımla
Old 26-10-2009, 14:21   #3
cesur_yürek

 
Varsayılan

BİRİNCİ BÖLÜM: Genel Hükümler [değiştir]Amaç ve kapsam Madde 1 – Bu Kanunda, Türk vatandaşları hakkında yabancı devlet mahkemelerinden verilen ceza mahkümiyetlerinin Türkiye'de; yabancılar hakkında Türk mahkemelerinden verilen ceza mahkümiyetlerinin de hükümlünün uyruğu bulunduğu devlette yerine getirilmesine dair usul ve esaslar düzenlenmiştir.

Genel esas

Madde 2 – Mütekabiliyet esasları ve andlaşmalarda öngörülen hükümler mahfuz kalmak kaydıyla;

1. Türk vatandaşları hakkında yabancı ülkelerde verilen hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirlerinin Türkiye'de yerine getirilmesine,
2. Yabancılar hakkında Türk mahkemelerince hükmolunan hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirlerinin yerine getirilmesinin, yabancının uyruğu olduğu devlete bırakılmasına,
Bu Kanundaki esaslar dairesinde karar verilebilir.

İKİNCİ BÖLÜM: Yabancı Ülke Mahkemeleri Tarafından Türk Vatandaşları Hakkında Verilen Ceza Mahkümiyetlerinin Türkiye'de Yerine Getirilmesi [değiştir]Yerine getirme şartları

Madde 3 – Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerinden verilip kesinleşen mahkümiyetlerin Türkiye'de yerine getirilebilmesi için aşağıdaki şartların bulunması gereklidir.

1. Yabancı ülke yetkili makamınca talepte bulunulması ve talepnameye;
a) Kesinleşen ve infazı gereken mahkümiyet kararının tasdikli örneğinin ve uygulanan kanun maddeleri metinlerinin,
b) Hükümlünün nakle rıza gösterdiğine dair hakim huzurunda veya irade beyanını tespite yetkili Türk konsolosluk görevlisi tarafından alınmış yazılı beyanının,
c) İnfazı gereken, bakiye cezayı gösteren belgenin,
d) (a), (b) ve (c) bentlerinde sayılan belgelerin Türkçe tercümelerinin,
Eklenmesi.

2. Yabancı mahkeme kararında kabul edilen subut sebeplerine bağlı kalınmak kaydıyla suç konusu fiilin, Türk mevzuatına göre hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirini gerektiren bir suç teşkil etmesi,
3. İlgili taraflar arasında ayrıca kararlaştırılmadıkça, talep tarihinde, hükümlünün yerine getirilmesi gereken bakiye en az bir yıl hürriyeti bağlayıcı cezasının bulunması,
4. Yabancı mahkeme hükmündeki subut sebeplerine göre Türkiye'de tayin olunacak ceza müeyyidesinin zamanaşımına uğramamış bulunması,
5. Hükümlü hakkında mahkümiyetine esas olan fiil sebebiyle, Türkiye'de ayrıca soruşturma veya kovuşturma yapılmamış olması,
6. Mahkümiyete esas olan fiilin siyasi, askeri veya bunlara murtabit cürümlerden bulunmaması,
7. Yerine getirme talebinin Türk hukuk düzenine aykırı düşmemesi.
(Ek : 26/6/1996 - 4147/1 md.) Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerinden verilip kesinleşen mahkumiyetlerin Türkiye'de yerine getirilmesi için yukarıdaki şartların bulunması halinde Adalet Bakanlığı da talepte bulunabilir.

Talebin incelenmesi

Madde 4 – (Değişik: 2/1/2003-4780/2 md.)

Yabancı ülkede verilen mahkûmiyet kararlarının Türkiye’de yerine getirilmesine Adalet Bakanı tarafından karar verilebilir.

Görev ve yetki

Madde 5 – Yabancı mahkeme ceza ilamına Türkiye'de uygulanacak müeyyidenin tayin edilmesi konusunda karar vermeye, yabancı mahkümiyet ilamına esas teşkil eden suçun niteliği veya cezanın miktar ve mahiyetine göre görev yönünden tekabül eden Ankara mahkemesi yetkilidir.

Yerine getirme kararı

Madde 6 – Mahkemece yabancı ülkede verilen mahkümiyet kararının aşağıda belirtilen şekilde yerine getirilmesine en geç 15 gün içinde karar verilir.

1. Yabancı mahkeme kararında subutu kabul edilen suça, Türk kanunlarına göre verilmesi gereken ceza müeyyidesi veya bu suça en yakın ceza müeyyidesi tayin olunur. Bu suretle tayin edilen ceza miktarı yabancı mahkeme kararında tayin edilmiş ceza süresini geçemez. Fiil Türk hukukuna göre daha hafif cezayı gerektirdiği takdirde müeyyide buna göre tayin olunur.
2. Yerine getirmeyi isteyen devlette tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süreler cezadan mahsup edilir.
Yerine getirme kararının verilmesi sırasında cezadan mahsup işlemi yapılmamış veya mahsup şartları daha sonra ortaya çıkmışsa bu hallerde de mahkemece gerekli karar verilir.

Acele itiraz

Madde 7 – Mahkemece verilen karara karşı Cumhuriyet savcısı, hükümlü veya vekili tarafından acele itiraz yoluna başvurulabilir. İtiraz merciinin tayininde Ceza Mahkemeleri Usulü Kanununun 299 uncu maddesi hükmü uygulanır.


Yerine getirme

Madde 8 – Kesinleşen yerine getirme kararları genel hükümler dairesinde infaz olunur ve adli sicile kaydedilir.

Kanun yolu

Madde 9 – Mahkümiyetin esasına taallük eden itiraz ve taleplerin incelenmesi, hükmün esasına karar veren yabancı mahkemeye aittir.

Tutuklama:

Madde 10 – 3 üncü maddeye uygun olarak bir ceza mahkümiyetinin yerine getirilmesi talebi alındığında, mahkümiyetine karar verilen kimsenin Türkiye'de bulunup da kaçma şüphesini uyandıracak vakıaların mevcudiyeti halinde mahkemece tutuklanmasına karar verilebilir.


==ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Türk Mahkemeleri Tarafından Yabancılar Hakkında Verilen Ceza Mahkümiyetlerinin Hükümlünün Uyruğu Olduğu Ülkede Yerine Getirilmesi

Talep şartları

Madde 11 – Yabancılar hakkında Türk mahkemelerince hükmolunan hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbirlerinin yabancı ülkede yerine getirilmesi için aşağıdaki şartların bulunması gereklidir:

1. Türk mahkemelerince verilen mahkümiyet hükmünün, hükümlünün uyruğu olduğu devlet tarafından aynen veya karardaki subut sebepleri ile bağlı kalınmak kaydıyla o devlet kanunlarında aynı nev'iden fiil için öngörülen hürriyeti bağlayıcı ceza ve emniyet tedbiri şeklinde uygulanacağının taahhüt edilmesi,
2. Hükümlünün Türkiye'de belli ikametgahı veya işyerinin bulunmaması,
3. Yabancı hükümlü hakkındaki cezanın uyruğu olduğu devlette infazına hakim veya o devletin irade beyanını tespite yetkili konsolosu önünde muvafakat etmiş olması,
4. Mahkümiyet kararında ayrıca para cezasına ve şahsi hakka hükmedilmiş ise bunların ve mahkeme masraflarının ödenmiş olması,
5. Hükümlünün belirli bir siyasi, dini ve ırki görüşe sahip olması sebebiyle kovuşturmaya tabi tutulacağına veya cezalandırılacağına dair ciddi sebeplerin bulunmaması.
Yerine getirme kararı

Madde 12 – (Değişik: 2/1/2003-4780/2 md.)

Türk mahkemelerince yabancı uyruklular hakkında verilen mahkûmiyet kararlarının, hükümlünün uyruğu olduğu devlette yerine getirilmesine Adalet Bakanı tarafından karar verilebilir.

Yerine getirme muamelesinin tamamlanması

Madde 13 – Mahkümiyet kararının yabancı ülkede yerine getirildiğinin bildirilmesini müteakip keyfiyet Adalet Bakanlığınca hükmü veren mahkemeye intikal ettirilir. Yabancı ülkenin yerine getirme muamelelerini tamamlamaması halinde, Türkiye'de infazla ilgili muamelere devam olunur.

Kanun yolu

Madde 14 – Mahkümiyetin esasına taallük eden talepler, hükmü veren mahkemece incelenir.


Nakil muameleleri

Madde 15 – Bu Kanun hükümleri dairesinde Türkiye'ye getirilecek veya yabancı ülkeye gönderilecek hükümlülerin nakilleri, ilgili taraflar arasında sağlanacak mutabakat çerçevesinde gerçekleştirilir. Nakil masrafları, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde talep eden devlet tarafından karşılanır. Bu amaçla her yıl Adalet Bakanlığı bütçesine ödenek konur.

(Ek : 26/6/1996 - 4147/2 md.) Nakil masraflarını hükümlünün karşılamayı istemesi halinde, hükümlünün bulunduğu ülkeden Türkiye'ye getirilebilmesi için gerekli masraflar, hükümlü veya onun adına herhangi bir kimse tarafından Adalet Bakanlığınca bir Devlet bankası nezdinde bu maksatla açılan hesaba yatırılır. Nakilden sonra bakiye para hükümlü veya kanuni temsilcisine iade olunur. Nakil masraflarından görevlilere ilişkin olanların hesabı, 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Kaldırılan hüküm

Madde 16 – 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

Madde 17 – Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 18 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.




3002 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE




Kanun Yürürlüğe
Old 26-10-2009, 14:27   #4
cesur_yürek

 
Varsayılan

HÜKÜMLÜLERİN NAKLİNE DAİR

AVRUPA SÖZLEŞMESİ





26.3.1987/3339 Sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunmuştur.

RG 7.4.1987, Metin: RG 13.6.1987



Başlangıç

Aşağıdaki imzaları bulunan Avrupa Konseyi üyesi Devletler ve diğer Devletler,

Avrupa Konseyinin gayesinin üyeleri arasında daha sıkı bir birlik sağlamak olduğunu gözönünde tutarak;

Ceza Hukuku alanında uluslar arası işbirliğini daha da geliştirmeyi arzu ederek:

Böyle bir işbirliğinin hükümlülerin sosyal rehabilitasyonunu kolaylaştıracağını ve adaletin amaçlarına hizmet edeceğini gözönünde tutarak;

Bu hedeflerin, suç işlemeleri sonucu hürriyetlerinden mahrum edilen yabancılara mahkûmiyetlerini kendi toplumsal çevrelerinde çekme imkânını tanımasını gerektirdiğini gözönünde tutarak; ve

Bu amacın hükümlü yabancıların kendi ülkelerine nakledilmesiyle en iyi şekilde elde edilebileceğini gözönünde tutarak;

Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:





MADDE 1 – Tanımlar



Bu sözleşme hükümlerine göre:



a) “Mahkûmiyet” bir suç dolayısıyla mahkeme tarafından verilip sınırlı veya sınırsız bir süre için hürriyeti bağlayıcı herhangi bir cezalandırma veya tedbir anlamındadır.



b)”Yargı” mahkûmiyet kararı veren mahkemenin bir kararı veya emri anlamındadır.



c) “Hüküm Devleti” nakledilebilecek veya nakledilmiş olan kişi hakkında hükmün verildiği Devlet anlamındadır.



d) “Yerine Getiren Devlet” mahkûm edilen kişinin, mahkûmiyetinin infazı için nakledilebileceği veya nakledildiği Devlet anlamındadır.



MADDE 2 - Genel Esaslar



1) Taraflar hükümlü kişilerin bu Sözleşme hükümlerine uygun olarak nakledilmesi ile ilgili olarak birbirine en geniş ölçüde işbirliği sağlamayı üstlenirler.



2) Âkit bir Devlette mahkûm edilen bir kişi, hakkında verilen mahkûmiyetin yerine getirilmesi için, bu Sözleşme hükümlerine uygun olarak, diğer bir Âkit Devlete nakledilebilecektir. Hükümlü bu maksatla, hüküm Devletine veya yerine getiren Devlete bu Sözleşme gereğince, nakil edilme isteğini beyan edebilir.



3) Nakil, hüküm Devleti veya yerine getiren Devlet tarafından talep edilebilecektir.



MADDE 3 – Nakil Şartları



1) Mahkûm edilen kişi bu Sözleşme uyarınca yalnızca aşağıdaki şartlarla nakledilebilecektir:



a) Hükümlü, yerine getiren Devletin uyruğu ise;

b) Yargı kesinleşmiş ise;

c) Nakil talebinin alındığı tarihte, hükümlünün yerine getirilecek en az altı aylık mahkûmiyetinin bulunması veya mahkûmiyet süresinin belirsiz olması;

d) Hükümlü tarafından veya, yaşı veya fizikî veya aklî durumu nedeniyle iki Devletten birinin gerekli görmesi halinde hükümlünün kanunî temsilcisi tarafından nakline rıza gösterilmiş ise;

e) Mahkûmiyetin verilmesine esas olan fiiller ve ihmaller yerine getiren Devlet hukukuna göre bir suç teşkil ediyor ise veya kendi ülkesinde işlenmesi halinde suç teşkil edecek ise; ve

f) Hüküm Devleti ile yerine getiren Devlet nakilin yapılmasında anlaşmışlar ise.



2) İstisnaî hallerde, Âkit Devletler, hükümlünün infaz edilecek mahkûmiyet süresinin 1 (c) fıkrasında belirtilenden daha az olması halinde dahil, nakil konusunda anlaşabilirler.



3) Her Devlet, imza ya da onay, kabul, tasvip veya katılma belgesini tevdii sırasında Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapılan bir beyan ile diğer Âkit Devletlerle ilişkilerinde 9 uncu maddenin 1 inci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen usullerden birini uygulama dışı tutacağını beyan edebilir.



4) Her devlet, har zaman, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı bir beyan ile, bu Sözleşme amaçlarına göre “vatandaş” terimini kendisini ilgilendirdiği ölçüde tanımlayabilir.



MADDE 4 – Bilgi Sağlama Yükümlülüğü



1) Bu Sözleşmenin uygulanabileceği her hükümlü, hüküm Devleti tarafından bu Sözleşme’nin içeriğinden haberdar edilecektir.



2) Hükümlü, Bu Sözleşme gereğince nakledilmesi hususundaki isteğini hüküm Devletine beyan etmiş ise, Bu Devlet durumu yargının kesinleşmesinden sonra en kısa zamanda yerine getiren Devlete bildirecektir.



3) Bu bilgiler aşağıdaki hususları kapsayacaktır:



a) Hükümlünün adı, doğum tarihi ve yeri,

b) Var ise yerine getiren Devletteki adresi,

c) Mahkûmiyetin istinat ettiği olaylar hakkında bir açıklama,

d) Mahkûmiyetin niteliği, süresi ve infaza başlama tarihi,



4) Hükümlü isteğini yerine getiren Devlete bildirmiş ise, hüküm Devleti bu Devlete talebi üzerine yukarıdaki 3 üncü fıkrada belirtilen bilgileri iletecektir.





5) Hükümlü; nakil istemi üzerine her iki Devlet tarafından alınan bütün kararlar ile hüküm Devleti veya yerine getiren Devlet tarafından önceki fıkralar gereğince yapılan bütün işlemlerden yazılı olarak haberdar edilecektir.





MADDE 5 - İstemler ve Cevaplar



1) Nakil istemleri ve cevapları yazılı olarak iletilecektir.



2) İstemler talep eden Devlet Adalet Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Cevaplar aynı yollardan gönderilecektir.



3) Her Âkit Devlet, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapılan bir bildirim ile başka haberleşme yollarını kullanacağını belirtebilir.



4) Talep edilen Devlet, istenilen nakle rıza gösterip göstermediğine dair kararını en kısa sürede talep eden Devlete bildirecektir.





MADDE 6 – Sağlanacak Belgeler



1) Yerine getiren Devlet, Hüküm Devleti tarafından talep olunması halinde aşağıdaki belgeleri sağlayacaktır:



a) Hükümlünün, kendi Devlet vatandaşı olduğunu belli eden bir belge veya bildirim,

b) Hüküm Devletinde verilen mahkûmiyete esas olan fiil ve ihmallerin yerine getiren Devlette kendi kanununa göre suç teşkil ettiğine veya kendi ülkesinde işlenmesi halinde suç teşkil edeceğine dair yerine getiren Devletin ilgili Kanununun örneği

c) 9. maddenin (2) fıkrasında sözü edilen bilgiyi içeren bir açıklama.



2) Nakil isteminde bulunulmuş ise ve iki Devletten biri daha önce nakle rıza göstermeyeceğini belirtmiş olmadıkça, hüküm Devleti aşağıdaki belgeleri yerine getiren Devlete sağlayacaktır:



a) Yargı kararının onaylanmış bir örneği ve hükmün dayandığı Kanun:

b) Geçici tutuklama ve ceza indirilmesi de dahil olmak üzere mahkûmiyetin ne kadarının infaz edildiğini gösteren ve mahkûmiyetin yerine getirilmesiyle ilgili diğer unsurları içeren bir açıklama;

c) 3 üncü maddenin 1 inci fıkrasının (d) bendinden belirtildiği şekilde, nakle rıza gösterildiğine dair bir beyan ve

d) Gerekli olduğu takdirde, hükümlü hakkındaki tıbbi veya sosyal raporlar, hüküm Devletindeki tedavisi hakkında bilgi ve yerine getiren Devlette tedavisinin devamı için tavsiyeler.



4) Her iki Devlet, nakil isteminde bulunmadan veya nakle rıza gösterip göstermeyeceğine dair karar almadan önce yukarıda 1 inci ve 2 inci fıkralarda belirtilen belge veya bildirimlerden herhangi birinin sağlanmasını isteyebilir.







MADDE 7 – Rıza ve Rızanın Doğruluğunun Saptanması



1) Hüküm Devleti, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, nakil için rıza vermesi gerekli kişinin bunu isteğiyle ve hukuki sonuçlarını tümüyle bilerek yapmasını temin edecektir. Bu rızanın verilmesine ilişkin usul hüküm Devletinin kanunlarına tâbi olacaktır.

2) Hüküm Devleti, yerine getiren Devlete bir konsolos veya yerine getiren Devletle mutabık kalınacak başka bir görevli vasıtasıyla, rızanın yukarıda 1 inci fıkrada öngörülen şartlarda verildiğini doğrulama imkânını sağlayacaktır.





MADDE 8 – Naklin, Hüküm Devleti Bakımından Etkileri



1) Hükümlünün, yerine getiren Devlet mercilerince teslim alınması, hüküm Devletinde mahkûmiyetinin infazının tâlik edilmesi sonucunu doğuracaktır.



2) Yerine getiren Devlet mahkûmiyetin infazının tamamlandığı görüşüne varmış ise, hüküm Devleti bundan böyle hükmü infaz edemez.





MADDE 9 – Naklin, Yerine Getiren Devlet İçin Etkileri



1) Yerine getiren Devlet yetkili mercileri:



a) 10 uncu maddede öngörülen şartlar içinde, derhal veya bir mahkeme veya idarî kararla mahkûmiyetin infazına devam edecek; veya

b) Adlî veya idarî bir kararla, hüküm Devletinde verilen müeyyideyi 11 inci maddede öngörülen şartlar çerçevesinde aynı suç dolayısıyla yerine getiren Devlet kanunlarında öngörülen bir müeyyide ile ikame etmek suretiyle, mahkûmiyet kararını o Devletin kararına dönüştürecektir.



2) Yerine getiren Devlet, talep edilmesi halinde, hükümlünün nakledilmesinden önce bu usullerden hangisini takip edeceğini hüküm Devletine bildirecektir.



3) Mahkûmiyetin infazı, yerine getiren Devlet Kanununa göre yapılacak ve yalnızca bu Devlet tüm gerekli kararların alınmasında yetkili olacaktır.



4) Kendi millî mevzuatına göre bir başka Âkit Devletin topraklarında işlenen suç dolayısıyla aklî durumu nedeniyle cezaî yönden sorumlu görülmeyen kişilere uygulanacak önlemleri 1 inci fıkrada öngörülen usullerden biriyle infaz edemeyecek olan ve bu gibi kişileri tedavileri için kabule hazır olan her Âkit Devlet, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı bir bildirim ile bu durumlarda izleyeceği usulleri belirtebilir.





MADDE 10 – İnfazın Devamı



1) İnfazın devamı halinde, yerine getiren Devlet, hüküm Devleti tarafından belirlenen şekilde hükmün hukukî niteliği ve süresi ile bağlı olacaktır.



2) Bununla birlikte bu mahkûmiyet niteliği veya süresi itibariyle yerine getiren Devlet Kanunu ile bağdaşmıyor ise, veya bu Devletin Kanunu gerektiriyor ise bu Devlet bir mahkeme veya idarî merci kararıyla müeyyideyi aynı nitelikteki bir suç için kendi kanunu tarafından öngörülen bir ceza veya önleme dönüştürebilir. Cezalandırma veya önlem, mümkün olduğu kadar niteliği itibariyle yerine getirilecek mahkûmiyete uygun olacaktır. Tayin olunacak ceza veya tedbir, niteliği ve süresi itibariyle, hüküm Devletinde verilen müeyyideden ağır olmayacağı gibi yerine getiren devlet Kanununda öngörülen azamî miktarı da aşmayacaktır.



MADDE 11 – Mahkûmiyetin Değiştirilmesi



1) Mahkûmiyetin değiştirilmesi halinde, yerine getiren Devlet Kanununda öngörülen usuller uygulanacaktır. Yetkili merci hükmü değişirken;



a) Hüküm Devletinde verilen yargı açıkça veya zımnen yer aldığı takdirde olaylarla ilgili tesbit (subut) lerle bağlı olacaktır;

b) Hürriyeti bağlayıcı müeyyideyi para müeyyidesine çeviremeyecektir.

c) Hükümlü tarafından çekilen hürriyeti bağlayıcı sürenin tamamını mahsup edecektir.

d) Hükümlünün cezalandırma durumunu ağırlaştırmayacak ve yerine getiren Devlet Kanununun işlenen suç veya suçlar için öngörebileceği herhangi bir asgarî miktarla bağlı olmayacaktır.



2) Mahkûmiyetin değiştirilmesi işlemi, hükümlünün naklinden sonra yapılmış ise yerine getiren Devlet bu şahsı işlemler sonuçlanıncaya kadar nezarette bulunduracak veya yerine getiren Devlette bulunmasını sağlayacak önlemler alacaktır.



MADDE 12 – Özel Af, Genel Af, Cezanın Tahfifi



Her Devlet kendi Anayasası veya diğer Kanunlarına uygun olarak genel ve özel af çıkarabilir veya hükmedilen cezayı tahfif edebilir.



MADDE 13 – Yargının Yeniden Tetkiki



Yalnızca hüküm Devleti yargının yeniden tetkiki için yapılacak herhangi bir başvuru hakkında karar verme yetkisine sahip olacaktır.



MADDE 14 - İnfazın Sona Erdirilmesi



Yerine getiren Devlet, hüküm Devleti tarafından mahkûmiyet kararının uygulanır olmadığı sonucunu doğurabilecek herhangi bir karar veya tedbir bildirir bildirmez, mahkûmiyetin infazını sona erdirecektir.



MADDE 15 - İnfaz Hakkında Bilgi



Yerine getiren Devlet aşağıdaki hallerde mahkûmiyetin infazı ile ilgili olarak hukuk Devletine bilgi sağlayacaktır.



a) İnfaz işlemini tamamlandığı sonucuna vardığı takdirde:

b) İnfaz işleminin tamamlanmasından önce hükümlü nezaretten kaçmış ise; veya

c) Hüküm Devleti özel bir rapor talep etmiş ise.



MADDE 16 – Transit



1) Âkit bir Devlet bir hükümlünün kendi ülkesine veya kendi ülkesinden nakli konusunda diğer bir Âkit Devlet veya bir üçüncü Devlette anlaşmaya varmış bulunan bir Âkit Devletin transit talebine, kendi kanununa uygun olarak izin verecektir.



2) Âkit bir Devlet aşağıdaki hallerde transit talebini reddedebilir:



a) Hükümlü kendi vatandaşı ise veya

b) Mahkûmiyete neden olan suç, kendi Kanununa göre suç teşkil etmiyorsa.



3) Transit talepleri ve cevapları 5. maddenin (2) ve (3) fıkralarındaki hükümlerde belirtilen yollardan iletilecektir.



4) Taraflardan biri üçüncü bir Devletin ülkesine veya ülkesinde yapılacak bir nakil için bir başka Taraf Devletle anlaşmaya varması halinde, bu Devletin hükümlünün kendi ülkesinden transit geçmesi talebine izin verebilecektir.



5) Transite müsaade etmesi istenilen Taraf Devlet yalnızca ülkesinden transit için gerekli hüküm zarfında hükümlü şahsı nezarette tutabilir.



6) Transite müsaade etmesi talep edilen Devletin hükümlünün hüküm Devleti ülkesinden hareketinden önceki fiiller veya hükmedilen mahkûmiyetler için transit Devlet ülkesinde takibata uğramayacağı veya önceki fıkradaki istisna dışında nezarete alınmayacağı veya herhangi bir şekilde kişisel hürriyetinin kısıtlanmayacağı hususunda teminat vermesi istenilebilir.



7) Transit geçiş Âkit bir Devlet ülkesi üzerinden hava yolu ile yapılırsa ve o ülkeye iniş öngörülmemişse, transit talebinde bulunulmasına gerek yoktur. Bununla birlikte her Devlet imza veya onaylama, kabul, tasvip veya katılma belgesinin verilmesi sırasında Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapılacak bir bildirim ile kendi ülkesi üzerinden yapılacak her transit geçişin bildirilmesini isteyebilir.



MADDE 17 – Kullanılacak Dil ve Masraflar



1) 4 üncü maddenin 1 ilâ 4 üncü fıkralarında öngörülen bilgiler gönderilen Âkit Devletin dili veya Avrupa Konseyi resmî dillerinden biriyle verilecektir.



2) Aşağıdaki 3 üncü fıkranın hükümleri saklı kalmak kaydıyla, nakil taleplerinin veya buna mesnet olan belgelerin tercümesi istenilmeyecektir.



3) Her Devlet, imza esnasında veya onay, kabul, tasvip veya katılma belgelerini tevdi ederken, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapılacak bir bildirim ile, nakil istemleri veya buna mesnet olan belgelere, kendi lisanına veya Avrupa Konseyi resmî dillerinden birine veya bu dillerden belirteceği bir dile yapılmış tercümesinin eklenmesini isteyebilir. Bu münasebetle Avrupa Konseyinin resmî dili veya dillerinden başka herhangi bir dildeki çevirileri kabule hazır olduğunu bildirebilir.



4) 6 ıncı maddenin 1 inci fıkrasının (a) bendinde öngörülen istisna dışında bu sözleşme uyarınca iletilen belgeler onaylanmayacaktır.



5) Bu Sözleşme uygulanırken doğan masraflar münhasıran hüküm Devleti ülkesinde doğan masraflar dışında, yerine getiren Devlet tarafından karşılanacaktır.





MADDE 18 – İmza ve Yürürlüğe Girme



1) Bu Sözleşme Avrupa Konseyine üye Devletin ve hazırlanmasına katılan Avrupa Konseyine üye olmayan Devletin imzasına açıktır. Sözleşme, onay, kabul veya tasvibe tâbi tutulacaktır. Onay, kabul veya tasvip belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tevdi olunacaktır.



2) Bu Sözleşme, Avrupa Konseyine üye olan 3 Devletin 1 inci fıkra hükümlerine uygun olarak, Sözleşme ile bağlı olduklarına dair mutabakatlarını bildirdikleri tarihten başlayarak üç aylık bir sürenin dolmasını isteyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.



3) Sonradan Sözleşme ile bağlı olduğuna dair mutabakatını beyan eden herhangi bir devlet ile ilgili olarak, Sözleşme, onay, kabul veya tasvip belgesinin tevdii tarihinden sonra ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.





MADDE 19 – Avrupa Konseyine Üye Olmayan Devletlerin Katılması



1) İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Âkit Taraflarla istişarede bulunduktan sonra, Avrupa Konseyine üye olmayan ve 18 (1) maddede belirtilmeyen herhangi bir Devleti, Avrupa Konseyi Statüsünün 20/1 fıkrasında da öngörüldüğü üzere çoğunluk karırıyla ve Komitede bulunmayan yetkili Âkit Devletlerin temsilcilerinin oybirliği ile, bu Sözleşmeye katılmaya davet edebilir.



2) Sözleşme katılan her Devlet için katılma belgesinin Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tevdii tarihinden sonra üç aylık bir sürenin dolmasını izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girecektir.





MADDE 20 – Ülke Yönünden Uygulama



1) Her Devlet, imza sırasında veya onay, kabul veya katılma belgesini tevdi ederken, bu Sözleşmenin uygulanacağı toprağı veya toprakları belirtebilecektir.



2) Her Devlet, daha sonra her zaman Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapılan bir bildirim ile, bu Sözleşmenin uygulanmasını bu bildirimde belirtilen herhangi bir başka toprağa teşmil edebilir. Sözleşme, bu toprak için bildirimin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından alındığı tarihten sonra üç aylık bir sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.



3) Yukarıdaki iki fıkra uyarınca yapılmış herhangi bir bildirimde, belirtilen her toprak için, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapılan bir bildirim ile geri alınabilir. Geri alma, bildirimin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından alındığı tarihten sonra üç aylık bir sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü geçerli olacaktır.





MADDE 21 – Zaman Bakamından Uygulama



Bu Sözleşme, yürürlüğe girmesinden önce, veya sonra verilmiş hükümlerin yerine getirilmesinde uygulanacaktır.





MADDE 22 – Diğer Anlaşma ve Sözleşmelerle İlişki



1) İşbu Sözleşme, yüzleştirme veya tanıklık amacıyla nezarette bulunan kişilerin naklini öngören suçluların geri verilmesi ile ceza işlerinde uluslararası işbirliğine ilişkin diğer sözleşmelerden doğan hakları ve yükümlülükleri etkilemeyecektir.



2) İki veya daha fazla Âkit Devlet, hükümlülerin nakledilmesi konusunda anlaşma veya sözleşme yapmışlar veya bu alandaki ilişkilerini başka şekilde düzenlemişlerse veya gelecekte bu şekilde düzenleyeceklerse, işbu Sözleşme yerine bu anlaşma veya antlaşmayı uygulamaya veya ilişkilerini buna uygun olarak düzenlemeye yetkili olacaklardır.



3) İşbu Sözleşme; Ceza Yargılarının Uluslararası Değeri Avrupa Sözleşmesine taraf olan Devletlerin, bu Sözleşmede yer alan kuralların uygulanmasını kolaylaştırmak veya hükümlerini tamamlamak için, o Sözleşme ile ilgili konularda birbirleriyle ikili veya çok taraflı anlaşma yapma haklarına halel getirmez.



4) Nakil istemi, hem bu Sözleşmenin hem de Ceza Yargılarının Uluslararası Değeri Avrupa Sözleşmesi veya hükümlülerin nakli hakkında bir başka anlaşma ve andlaşmanın kapsamına giriyor ise, nakil talebinde bulunan Devlet; talepte bulunurken bu anlaşmalardan hangisine dayanıldığını belirtecektir.





MADDE 23 – Dostça Çözüm



Avrupa Konseyi Suç Sorunları Komitesi işbu Sözleşmenin uygulanmasını izleyecek ve uygulamadan doğabilecek herhangi bir sorunun dostça çözümlenmesini kolaylaştırmak için gereken katkıyı sağlayacaktır.





MADDE 24 – Feshin Bildirilmesi



1) Her Âkit Taraf, her zaman, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı bir bildirim ile bu Sözleşmeyi feshedebilecektir.



2) Fesih bildirimi, bildirimin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından alındığı tarihten sonraki üç aylık bir sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü hüküm ifade edecektir.



3) Bununla birlikte, işbu Sözleşme böyle bir bildirimin alındığı tarihten önce Sözleşme hükümleri uyarınca nakledilmiş bulunan hükümlülerin mahkûmiyetlerinin yerine getirilmesi için uygulanmaya devam edecektir.









MADDE 25 – Bildirimler



Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Avrupa Konseyine üye Devletlere, bu Sözleşmenin hazırlanmasına katkıda bulunan üye olmayan Devletlere ve bu Sözleşmeye katılan her Devlete aşağıdaki hususları bildirecektir:



a) Bütün imzaları;

b) Bütün onaylama, kabul, tasvip veya katılma belgeleri tevdilerini;

c) 18 inci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları, 19 uncu maddenin 2 inci fıkrası ve 20 inci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları uyarınca bu Sözleşmenin yürürlüğe giriş tarihlerini;

d) Bu Sözleşme ile ilgili olarak yapılan bütün işlemleri, beyanları, bildirim ve bildirileri.



Yukarıdaki hükümlerin kanıtı olmak üzere, usulüne uygun olarak yetkili kılınan aşağıdaki imzası bulunan temsilciler bu Sözleşmeyi imzalamışlardır.



21 Mart 1983 tarihinde Strasbourg’da, İngilizce ve Fransızca olarak ve iki metin aynı derecede geçerli sayılmak üzere, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Avrupa Konseyine üye Devletlere ve bu Sözleşmenin hazırlanmasında katkıda bulunan üye olmayan Devletlere ve bu Sözleşmeye katılmaya davet edilen her Devlete Sözleşmenin onaylanmış örneklerini
Old 26-10-2009, 14:29   #5
cesur_yürek

 
Varsayılan

İlgili kanun ve uluslararası sözleşmeler de foruma eklenmiştir.Bu çerçevede, yukarıda sorduğumuz sorulara cevap vererek katılım sağlayacak meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.Saygılarımla
Old 27-10-2009, 22:32   #6
cesur_yürek

 
Varsayılan

Teknik bir soru olmaması,uygulama alanının az olması gibi nedenler katılımın olmamasına neden olmuştur diye düşünüyorum.Tartışılmaya ,fikir alışverişine değer nitelikte bir konu olduğunu düşünüyorum. Herkese iyi çalışmalar.Saygılarımla
Old 28-10-2009, 12:20   #7
cesur_yürek

 
Varsayılan Ek açıklama ,değerlendirme

Yer bakımından uygulama

MADDE 8. - (1) Türkiye'de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye'de işlenmesi veya neticenin Türkiye'de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye'de işlenmiş sayılır.

(2) Suç;

a) Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında,

b) Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla,

c) Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla,

d) Türkiye'nin kıt'a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı,

İşlendiğinde Türkiye'de işlenmiş sayılır.

Yabancı ülkede hüküm verilmesi

MADDE 9. - (1) Türkiye'de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye'de yeniden yargılanır.
Diğer suçlar

MADDE 13. - (1) Aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi hâlinde, Türk kanunları uygulanır:

a) İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar.

b) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar.

c) İşkence (madde 94, 95).

d) Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181).

e) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190).

f) Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale yarayan araçların üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik (madde 202).

g) Fuhuş (madde 227).

h) Rüşvet (madde 252).

i) Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları.

(2) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yazılı suçlar dolayısıyla yabancı bir ülkede mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş olsa bile, Adalet Bakanının talebi üzerine Türkiye'de yargılama yapılır.

5237 sayılı TCK'nun kanun hükümlerini de konuyu değerlendirebilmek için nazara almak gerek.Türkiye üzerinden yurtdışına ihraç edilen uyuşturucu madde, yurtdışında yakalansa ve yargılama yapılıp mahkumiyet kararı çıksa dahi Türkiye'nin Uyuşturucu madde ihraç suçundan 2. kez yargılama yapabileceği sonucu çıkmaktadır yukarıdaki kanun hükümlerine göre.Bildiğim kadarıyla ,Türkiye'nin 2. kez vatandaşını yargılayabilmesi için Yurtdışı mahkemesinin vermiş olduğu kararda uyuşturucu madde ihraç ve ithalatı suçunun tespiti gerekmektedir.Somut olayda ,Sırbistan mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet kararında uyuşturucu madde ihraç ve ithalatı suçu olarak nitelendirilmemiştir.Tüm bu bilgi ve açıklamalar ışığında Sırbistan'da mahkumiyet alan türk vatandaşının 2. kez Türkiye'de yargılanamayacağını düşünmekteyim.Gayet tabii yargılanma durumu da sözkonusu olabilir.Saygılarımla.
Old 31-10-2009, 20:57   #8
cesur_yürek

 
Varsayılan

Konuyla ilgili olan bu ilkeye de değinmekte fayda var.


Non Bis in idem ilkesi
AİHS 7. protokolün 4.maddesi “Aynı suçtan iki kez yargılanmama ve
cezalandırılmama hakkı” baslıgı altında “non bis in idem ilkesi”ni düzenlemektedir.
Buna göre:
“1. Hiç kimse bir devletin ceza yargılaması usulüne ve yasaya uygun olarak kesin
bir hükümle mahkum edildigi ya da beraat ettigi bir suçtan dolayı aynı devletin
yargısal yetkisi altındaki yargılama usulleri çerçevesinde yeniden yargılanamaz
veya mahkum edilemez.
2. Yukarıdaki fıkra hükümleri, yeni veya yakın zamanda ortaya çıkarılan delillerin
veya önceki muamelelerde davanın sonucunu etkileyebilecek esaslı bir kusurun
varlıgı durumunda, ilgili devletin ceza yargılaması usulü ve yasasına uygun olarak
davanın yeniden açılmasını engellemez.
3. Sözlesmenin 15. maddesi çerçevesinde bu madde ile demis olunan yükümlülüklere
aykırı hiçbir tedbir alınamaz.”

Yine, Bu konuda çeşitli uluslararası sözleşme ve belgeler mevcuttur.

Saygılarımla.
Old 01-11-2009, 02:16   #9
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, "Hükümlülerin Nakli" konusunda Sırbistan- Karadağ ile Türkiye arasında uluşlararası bir sözleşme vardır. Bu konuda ayrıntılı bir çalışma, aşağıdaki linkte yer almaktadır. Umarım yardımcı olur. Saygılar.
http://www.yayin.adalet.gov.tr/17_sa...ERG%C3%9CL.htm
Old 02-11-2009, 12:10   #10
cesur_yürek

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım ,öncelikle katkı için çok teşekkür ederim.

Aslında çözümlenmesi ve tartışılmasını istediğim husus 2. kez yargılama yapılıp yapılamayağı hususunda.TCK mad 9 göre 2. kez yargılama yapılacağı sonucu ortaya çıkmakla beraber non bis in idem ilkesi tanınmamıştır. Fakat bizim foruma aktardığımız somut olayda 2. kez yargılama yapılamayacağı kanaatimi ayrıntılarıyla açıklamaya çalıştım.Ne yazık ki şu ana kadar bir tartışma ortamı oluşmadı.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hükümlünün yüksek öğrenim hakkı abdullahekinci Meslektaşların Soruları 1 24-07-2009 16:20
hükümlünün avukatı ile görüşmesi ahura Meslektaşların Soruları 5 12-05-2009 17:15
AİHM'den Türkiye'ye tazminat Emin Cihan UYSAL Hukuk Haberleri 2 05-12-2007 02:43
Hükümlünün Hukuk Davasında Duruşmaya Katılma İsteği Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 4 26-03-2007 19:28
Türkiye'ye insan hakları eleştirisi Y£LİZ İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu 0 14-01-2007 14:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03656411 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.