Polis şiddeti ve kötü muamele

Sayın meslektaşlarım,

Bir yakınım iki gün önce polise mukavemet ve müessir fiilden yakalanıp yanındaki iki arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Yakalama anında , yakalama ile orantısız bir şekilde merkezin polis ekibi tarafından darp edilmiş. Sonrasında şüpheli, karakolda (trafik) darp edilmiş. Asayiş'e götürüldüğünde ben de yanındaydım. Sabaha kadar şüphelinin yanında kaldım. Ancak şüpheliyi gece 01.'de hastaneye götürüp geri getirirlerken ekip otosunun içinde darp etmişler.(avukatı olarak ben ekip otosuna alınmadım) Bu arada biz hastanede iken diğer iki sanığın da ifadeleri tanık sıfatıyla ve tamamen yalan olarak alınmış ve onları serbest bıraktılar. Şüphelinin doktor raporlarını aldım. Sanığa karakolda kötü muamele eden polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Savcılık'a suç duyurusunda bulunacağım. Bunun dışında önerebileceğiz şikayet mercileri nerelerdir. Ne gibi deliller sunabilirim. Tüm polis ekibinden mi şikayetçi olayım. Varsa dilekçe örneği de rica edeceğim.

Görüş ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...

Olayları sırası ile anlatın suç oluşturan hareketleri ve delillerini Dr.Raporu vs. bildirin. Polislerin isimlerini tespit edebiliyorsanız edin. Edemiyorsanız olay zamanı görevli olan ve sanıkça teşhis edilebilecek üniformalı (veya sivil) polis memurları gibi genel bir ifade ile tanımlayın. Bu dilekçeyi direk olarak savcılığa verin. Savcı genelde o karakolda güvendiği ve olaya taraf olmayan polisleri görevlendiriyor. Sonra seyir sırasında ortaya çıkabilecek durumlara göre hareket edin. Örneğin polisler de polise mukavemet ve yaralama iddiasında olduklarından siz de durumun tam tersi olduğunu veya eylemlerin karşılıklı olduğunu ispatlamaya çalışacaksınız. İşiniz zor kolay gelsin. Tanık beyanları bu polislerce alınmış ve altı bu polislerce imzalanmışsa bu husus lehinize dikkate alınmalıdır. İdeali budur ama aksi yönde değerlendirilmeyeceğinin garantisini kimse veremez. Sinir bozucu bir mesleki dayanışma reaksiyonu ile karşılaşacaksınız. Sinirlerinizi sağlam tutmaya bakın. Tekrar kolay gelsin.

sayın meryem kalay, bu maalesef sık karşılaşılan bir durum. yeni cmk dan sonra karakollardaki nezarethanlerin çoğunda artık kamera sistemi var. olaya yerindeki nezarethanede kamera sistemi varsa , bence savcılığa vereceğiniz şikayet dilekçesinde de olay gününde ki kaseti delil olarak gösterin. geçmiş olsun dileklerimle..saygılar

Alıntı: Yazan meryem kalay Sayın meslektaşlarım, Bir yakınım iki gün önce polise mukavemet ve müessir fiilden yakalanıp yanındaki iki arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Yakalama anında , yakalama ile orantısız bir şekilde merkezin polis ekibi tarafından darp edilmiş. Sonrasında şüpheli, karakolda (trafik) darp edilmiş. Asayiş'e götürüldüğünde ben de yanındaydım. Sabaha kadar şüphelinin yanında kaldım. Ancak şüpheliyi gece 01.'de hastaneye götürüp geri getirirlerken ekip otosunun içinde darp etmişler.(avukatı olarak ben ekip otosuna alınmadım) Bu arada biz hastanede iken diğer iki sanığın da ifadeleri tanık sıfatıyla ve tamamen yalan olarak alınmış ve onları serbest bıraktılar. Şüphelinin doktor raporlarını aldım. Sanığa karakolda kötü muamele eden polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Savcılık'a suç duyurusunda bulunacağım. Bunun dışında önerebileceğiz şikayet mercileri nerelerdir. Ne gibi deliller sunabilirim. Tüm polis ekibinden mi şikayetçi olayım. Varsa dilekçe örneği de rica edeceğim. Görüş ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...

Yukarıdaki anlatımlardan olayın başlangıcının bir " Trafik Uygulamasından " kaynaklandığı , şahsın ilk etapta bir trafik istasyonuna götürüldüğü , burada ise gerekli tutanaklar tanzim edilerek yetkili Adli kolluk birimi olan Polis Merkezine ( Karakola ) teslim edildiği anlaşılmaktadır.

Buradaki şüpheli (Av.Meryem Kalay yakını) görevli polis memurlarına mukavemet ve müessir fiil ( kasten yaralama Tck-86 c muhtemelen 125 ve 131 ) ihlal iddiaları mevcuttur.

Birinci aşamada zor kullanan tutanakta isimleri yazılı polis memurları ile şüpheli şahsın Adli Tıp Kurumundan kesin raporlarının alınması gerekir. Burada polislerin yetki aşımı olup olmadığı görülecektir. Eğer iddia edildiği gibi yetki aşımı varsa Tck. 256. maddesi gereği C. Savcısı resen veya şikayet üzerine gereğini yapacaktır. Tahminime şüpheli şikayetçi olarak bunu gerçekleştirmiştir.

Olaydaki ikinci iddia Doktor raporu alındıktan sonra Asayişe (Polis Merkezine) getirilirken tekraren dövülmesi "darp" edilmesi iddiasıdır. Eğer böyle bir şey mevcut ise " Adliyele sevkten önce alınan" çıkış raporunda bu olay sabit şekilde ortaya çıkar .

Üçüncü husus ise Trafikte yapılan muameleden şikayetçi olunurken, esasen yakalamadan sonra doktor raporu alındıktan sonra iddia edilen darp ile ilgili neden şikayet hakkı kullanılmıyor ??

Dördüncü husus ise Şüphelinin yakın arkadaşları olan İki şahsın " TANIK" olarak ifadesinin alınması ve tanıklıklarının " YALAN BEYANA" dayandırılmasıdır. Bilindiği üzere tanıklık bir kamu görevi olup, yalan tanıklıktan dolayı bu şahıslar hakkındada suç duyurusunda bulunmak gerekir. (Tck.272)

Bilindiği üzere suçta şahsilik prensibi vardır. Eğer tüm polis memurlarından şikayetçi olunur ve iddia edilen " Zor kullanma yetkisinde sınırı aşan" polis memurlarından başka polisler hakkında gerçeğe aykırı olarak işlem tesis edilirse bu kez İftira Tck.267 - Suç Uydurma Tck.271. maddeleri ihlal edilmiş olur.

Lütfen önyargılardan uzak olalım. Eğer tanıklık yapan diğer iki şahısta şüpheli gibi saldırgan bir tutum takınsaydı inanın polis bu iki şahsada gerekli kanuni işlemi yapmaktan kaçınmayacaktı.

Saygılar sunarım.