Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Masal Sever Mİsİnİz????

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-03-2009, 19:15   #1
üye27169

 
Varsayılan Masal Sever Mİsİnİz????

Masal sever misiniz?

Koca koca kariyer sahibi ve titri olan insanlara sorduğu soruya bak!! diyenleri duyar gibiyim

Neden olmasın, Kırmızı Başlıklı Kız, Külkedisi,Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler in sadece çocuklara hitap ettiğini mi düşünüyorsunuz?

Bence büyüklerin de bu masallardan çıkartacağı çok güzel dersler var...

Bakalım… mı?

Kırmızı Başlıklı Kız!:
Masalı anlatmaya kalkarsam bu yazıyı okumayı kimsenin gözü yemeyecek..
“Kırmızı Başlıklı Kız evden büyükannesine yemek götürmek için yola çıkar ve ormanda yürürken kötü kalpli kurda rastlar “ diye başlayan bir masaldır ki bunu hepiniz biliyorsunuzdur eminim.Sefiller ve Palm Sokağı çocuklarından önce okuduğunuz şeylerden birisi budur,itiraf edinJ
Kırmızı Başlıklı Kız masalının ana fikri ne olabilir: safça her söylenene inanmak ve disiplinsizlik ! Bunlar kırmızı başlıklı kızın az daha hayatına mal olacaktı.
Pekâla biz büyüklerin bu masaldan çıkaracağı ders ne olabilir?
Kırmızı Başlıklı Kız çiçek toplamak için gideceği yoldan sapıyor…
Bizleri ise iş başındayken e.mailler, hayallerJ,telefonlar işten uzaklaştırıyor.
Alınacak ders:Bildiğiniz yoldan sapmayın, kurda av olmayın!!!!!!

Külkedisi-Sinderella!
Sinderella üvey annesi ve kız kardeşleri tarafından hep hor görülür ve hep geri plana itilir.Tüm ev işleri ona yaptırılır ve prensin kendisine eş seçeceği baloya gitmesine de izin verilmez.Uzatmayayım,peri,kabak (kabak tatlısını da çok severim arada)J, fare şoförler ve camdan ayakkabı işte……J
Masalın ana fikri ne olabilir: Sinderella hor görülen bir hizmetçi sınıfından prensesliğe yükseleceğine inanmıştır ve modern Sinderellaların Külkedisi rolünden ayrılarak gerçek güçlü yönlerini ortaya çıkarmayı öğrenmeleri gerekir.
Alınacak derseğişimler sadece masallarda olmaz zorunda değilJKendimizi geliştirmeye çalışmak hayatta kendimize yapacağımız en büyük iyiliktirJ

Sizi bilmem ama ben bunu çok sevdim. Neler de çıkıyorJ

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler!:
Pamuk Prenses üvey annesinden binlerce kez daha güzeldir.Bu bilgiyi sihirli aynasından öğrenen üvey anne kıskançlığından Pamuk Prensesi öldürmeyi düşünür.Uzatmayayım,,,Avcı,tavşan kalbi,yedi cüceler, zehirli elma ve prens!!!
Aslında bundan ne çıkaracağımı bilemediğim için bir süre ara verip aklımı toplamalıyımJ

Buldum!!!
Pamuk Prensese yedi cücelerin kapıyı açıp aralarında yer vermelerinin ilk sebebi güzelliğiydi belki ama sonra o dış güzelliğinin etkilerinin bir yere kadar olduğunu bildiğinden ya da belki de gerçektenJ yedi cücelerin kalbini sevgisiyle, içten davranışlarıyla ve samimiyetiyle kazandı.
Alınacak ders:JPamuk Prenses güzelliğini kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda kendisine müttefikler de kazanmayı başarıyor.Başarılı olmak için rekabet ve kıskançlıkla başa çıkmak için taktikler geliştirilmeliJ
Aman Yarabbim!!Bu resmen filmlerden fırlamış kötü kadın planı gibi bir şey olduJ

RAPUNZEL:Benim en sevdiğim.
Her ne kadar büyük oğlum bana “ anneye benzemiyorsun” diyene kadar saçlarımı uzatmayı düşünmemişsem de Rapunzel en sevdiğimdir. (Demek ki içimde hep uzun saçlı olmak isteği varmışJ)
Rapunzel in çiftçi olan ailesi fakirdir ve bir gün cadının bahçesinden salatalık çalarlar.
Bu konudaki rivayetler farklıJ bazılarında salatalık,bazılarında marul,bazılarında ise lahana yazıyor.
Cadıdan korkan baba cadının kendilerine kötülük yapmasından korktuğu için yeni doğan kızını cadıya verir. Cadı çocuğun kaçmaması için kapısız ve merdivensiz bir kuleye hapseder.
Cadı kendisi bu kuleye girmek içinde sadece Rapunzel in aşağı sarkıttığı uzun saç örgüsünü kullanır ve bu saç örgüsüne tırmanarak kuleye girer. Bir gün o bölgeden(Jmecradan) geçen bir prens Rapunzel’ in şarkı söylediğini duyar ve Rapunzel’ i kaçırmak ister(Bu bölümü okuyunca ana fikrin erkeklere gözükmeden şarkı söyleyin, çantada keklikler olmasın sakın )
Amaaaa cadı planlarından haberdar olur ve onları ayırır. Sevgililer ancak yıllar sonra birbirlerine kavuşabilirler…
Bu masaldan ne çıkarılabilir; Özgür olmak için kendi planlarınızı gerçekleştirmeye kalkarsanız Rapunzel gibi zorluklarla karşılaşabilirsiniz(Ne yapayım ancak bu kadarJ)

Alınacak ders:Cadılar ve diğer insanlara hükmetmeye çalışan,insanları mümkün olduğunca çok şeyden mahrum etmeye çalışan kişiler ancak masallarda varlıklarını sürdürebilirler.Bazı amirleriniz vardır ki, sizi kaybetmek istemedikleri için tüm hareket alanınızı kısıtlar.Siz de kısıtlandığınızı hissediyorsanız ki Rapunzel değilsiniz kaçacak yeriniz yok. Bunu amirinizle açık açık konuşun

Devam edecek....
Yazarken eğlendiğim yazılardan birisi oldu çünkü...


Old 09-03-2009, 07:56   #2
minee.mine

 
Varsayılan

Eğer almak istersek bütün hikâyelerin içinde herkese her duruma uygun çeşitli dersler var. İşte bana e-mail ile gönderilmiş bir hikâye....




Bir gün bir Felsefe profesörü, elinde birkaç kutu olduğu halde sınıfa girer. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe boş bir kavanozu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur.

Öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar; Öğrenciler kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur. Öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar. Onlar da; "evet doldu..." derler.
Profesör bu defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve
içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Tekrar öğrencilere kavanozun dolup, dolmadığını sorar. Öğrenciler de koro halinde 'evet' derler.

Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır. Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler! Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek 'eveet...' Der ve devamında; "Ben bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım..." Der.
"Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeylerdir.
Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs.
Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.



'Şayet kavanoza önce kum doldurursanız...' diye, anlatmaya devam eder, 'çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir.

Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi, mutluluğunuz için önem taşıyan şeylere çevirin.
Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis toplarını
kavanoza yerleştirin.

Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin. Gerisi hep kumdur.
Bu ara bir öğrenci sorar; 'Peki, O iki fincan kahve nedir?'

Profesör gülerek: 'Bu soruyu bekliyordum. Hayatiniz ne kadar dolu
olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan
kahve içecek kadar yer vardır!!!'
Old 21-03-2009, 07:41   #3
üye27169

 
Varsayılan :Hansel ve Gretel!

Hansel ile Gretel anneleri öldükten sonra üvey anneleri ve babaları ile fakir bir hayat sürmektedirler.Tabi ki, üvey anneleri onları hiç sevmiyordur ve onlarda kurtulmak istiyordur.Üvey anneleri ve babaları tarafından ormana terk edilen Hansel ve Gretel iki kez evin yolunu bulsalar da, üçüncüsünde kaybolurlar.(Burası önemli)Çünkü eve dönmek için bıraktıkları ekmek kırıntılarını kuşlar yer.Ormanın derinliklerinde ilerlerken şekerden bir evle karşılaşırlar ve açlıktan evin her tarafını yemeye başlayan çocukları, evin sahibi olan cadı bir kafese hapseder.Amacı onları daha sonra yemektir.Ama Hansel ile Gretel bir yolunu bulurlar (ki teferruatlarını hatırlamıyorum)cadıyı fırının içine iterek evlerine geri dönerler.

Bakın Hansel ve Gretel ne kadar uyumlu ve kulağa hoş gelen isimler. Doğacak çocuklarınıza düşünebilirsiniz(Ben mi? benim iki tane Hansel im oldu,Gretel ' im olsaydı ona bu ismi koyup, diğerlerine isim tashihi... )

Merak ediyorum anne babanız sizi istemiyor ya; eve dönmekte neden bu kadar ısrarcısınız,onlar size yine aynı şeyleri yapıp ormana kapıp koyuverecek,biraz cesur olup kendinize yeni bir hayat kurun

Masalın ana fikri:Hansel ile Gretel örneği bize negatif işaretleri erkenden görmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor(Ama sanırım başka bir gerçeği görmek istemedikleri için evde istenmediklerini beyinlerine kazımamakta ısrar ediyorlar.Sanırım bu da bize nasıl optimist kalındığına ve zor durumların üstesinden gelindiğine canlı (ne var?Masal kahramanları canlı olamaz mı)bir örnek oluşturuyor.

En çok bu kısmı seviyorum
Alınacak Ders:Kardeşler tehlikenin yaklaştığını hissettikleri için önlem alıyorlar. Her konuda tehlike işaretlerini önceden fark ederseniz kötü sonuçlara kendinizi hazırlar ve bu tehlikeye karşı gardınızı alabilirsiniz.

Vee sevilmediğinizi,istenmediğinizi,size üzüntü yükleyebileceğini düşündüğünüz ortamlara girmekten kaçınırsınız

Hayatınızda güven duyacağınız insanları (bu genelde kardeşler oluyor ve dikkatinizi çekerim Hansel ve Gretel isimleri de çok uyumlu iki kardeştir)her zaman hayatınızın taa içinde tutup, onlarla her şeyinizi paylaşmaktan çekinmemelisiniz.

Her zaman optimist olacağım diye gerçekleri görmemezlikten gelmek hayatta yapacağınız en büyük yanlışlardan birisi olacaktır.

Sorunlara çözüm üretirken bu çözümün getireceği sonuçları ve işe yarayıp yaramayacağını iyi düşünmelisiniz(Bakınız;ekmek kırıntıları

Bir de şekerden çikolatadan uzak durmalısınız.(Bu sadece sizlere tavsiyem,kendime değil

Çocuk olmak veya içinde bir yerlerde bir çocuk olması ne kadar güzel değil mi??
Old 21-03-2009, 07:46   #4
üye27169

 
Varsayılan


Afedersiniz!
Ben bu sitede yaşlılar olduğunu unutup ve yine sabırsızlığımdan yazı boyutunu büyütmeyi yine unutmuşum
Old 21-03-2009, 23:40   #5
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ

Afedersiniz!
Ben bu sitede yaşlılar olduğunu unutup ve yine sabırsızlığımdan yazı boyutunu büyütmeyi yine unutmuşum

Siz mormal ölçülerde yazın biz okuruz.
Old 22-03-2009, 10:01   #6
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ

Afedersiniz!
Ben bu sitede yaşlılar olduğunu unutup ve yine sabırsızlığımdan yazı boyutunu büyütmeyi yine unutmuşum
İki kere yine yazmış sınız.Yaşlı da olsak gözümüzden kaçmaz!
Old 22-03-2009, 10:17   #7
üye27169

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
İki kere yine yazmış sınız.Yaşlı da olsak gözümüzden kaçmaz!


Merhaba.
Doğru
Ama bu hatamı bir kaç kere tekrarladığımı vurgulamak içindi.
Ve bilerek,isteyerek yazıldılar.
Old 22-03-2009, 10:18   #8
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ

Merhaba.
Doğru
Ama bu hatamı bir kaç kere tekrarladığımı vurgulamak içindi.
Ve bilerek,isteyerek yazıldılar.
Kim yazdı?
Old 22-03-2009, 10:21   #9
üye18721

 
Varsayılan

Öğleden sonra kat malikleri kurulu toplantısı var ama ben gitmek istemiyorum
Old 22-03-2009, 10:25   #10
üye27169

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
Öğleden sonra kat malikleri kurulu toplantısı var ama ben gitmek istemiyorum

Hep masalı gerçek hayatı uyarlamayalım.
Bu isteksizliğime de bir masal uyarlayalım mı demek istediniz?
Old 22-03-2009, 10:28   #11
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ
Hep masalı gerçek hayatı uyarlamayalım.
Bu isteksizliğime de bir masal uyarlayalım mı demek istediniz?
Eh biraz öyle oldu,yanlış yerde yazmışım
Bana bir bahane ve masal gerekiyor gitmemek için ama limitim doldu.
Old 22-03-2009, 10:29   #12
üye18721

 
Varsayılan

Pazar pazar git tartış; gerilen ortamı yatıştırmaya çalış ve gel.
Old 27-03-2009, 00:51   #13
üye27169

 
Varsayılan Kurbağa Prens...

"Güzel prenses bir gün sarayın bahçesinde altından yapılmış pırıl pırıl topuyla oynarken topunu bahçedeki karanlık ve derin bir kuyuya düşürür. kuyunun başında çaresizce ağlarken yanı başında bir kurbağa belirir. küçük prenses kurbağanın o yağlı, pis, çirkin görüntüsü ve kokusu karşısında hafif bir tiksinti duyar. Ancak korkusundan kaçıp gidemez. kurbağa yumuşak bir sesle prensese neler olduğunu sorar, prenses de her şeyi çaresizce kurbağaya anlatır. Kurbağa güzel prensese altın topunu kuyudan çıkarabileceğini, ancak bazı şartları olduğunu söyler. Zavallı prenses o kadar çaresiz bir durumdadır ki şartları daha duymadan kabul eder ve kurbağaya topunu çıkarması için yalvarır. kurbağa hemencecik kuyuya dalar ve birkaç saniye sonra prensesin o ışıl ışıl parıldayan altın topuyla kuyunun ağzında belirir. prensese şartlarını söyler: prenses kendisiyle birlikte bir gece yemek yiyecek, aynı gece onunla birlikte uyuyacak ve sabah olunca da kendisini öpecektir. bunları duyan prenses şaşkınlıkla bir çığlık atar ve asla böyle bir şey yapmayacağını söyler. sonra da aldırmadan, mutluluk içinde elinde topuyla saraya doğru koşmaya başlar. koşarken arkadan kurbağanın yalvarmalarını duyar, içi hafifçe cız etse de aldırmadan koşmaya devam eder. tam sarayın kapısından içeri girecekken kralla burun buruna gelir. bu arada zavallı kurbağacık da nefes nefese saraya doğru koşmaktadır. kral prensese neler olduğunu sorar, ancak prenses cevap veremeden kurbağa tüm olanları bir çırpıda anlatır. o şefkatli, sevecen kral birdenbire sinirlenir ve sevgili kızına bağırmaya başlar. Verdiği sözleri tutması gerektiğini, aksi takdirde onu bir daha saraya kabul etmeyeceğini söyler. zavallı prenses de mecburen o iğrenç kurbağayı eline alır, odasına götürür. o gece kral, prenses ve kurbağa birlikte yemek yerler. sonra prenses kurbağayı odasına alır ve o gece aynı yatakta uyurlar. sabah olunca da iğrenerek ve korkarak da olsa kurbağayı öper, tam o sırada beklenmedik bir şeyler olur. O iğrenç, kötü kokulu kurbağa gitmiş, yerine çok yakışıklı bir prens gelmiştir. Prenses karşısındaki bu adamın güzelliği karşısında öylece kalakalır ve hiçbir şey söyleyemez. Prens yumuşacık sesiyle prensese hikayesini anlatır. Aslında büyük bir krallığın sahibiyken kötü bir cadı tarafından kurbağaya dönüştürülmüştür. Büyünün bozulmasının tek yolu ise güzel bir prensesin onu öpmesidir. Kulaklarına inanamayan prenses koşa koşa gidip bunları krala anlatır. Ertesi gün genç çift çok güzel bir törenle evlenirler, ve sonsuza dek mutlu yaşarlar....."

Var mı ya artık böyle bir şey,kadınların artık hiç bir adamın yakışıklığı karşısında kalakaldığını sanmıyorum
Şu cadılarda olmasa masalların hiçbir anlamı kalmayacak, masallardaki tüm atraksiyonları cadılar sağlıyor aslında

Masalın Ana Fikri:Kimse göründüğü gibi değildir, insanları dış görünüşü ile yargılamak hayatta yapacağımız en büyük yanlışlardan biri olacaktır.(Bunu alınacak ders kısmına yazmalısınJ)Ki; Kurbağadan prens olması olasılığı düşük olsa da; ilk görüşte önyargı ile yaklaştığınız insanların içlerindeki “harika insan’ ıJ) tanıdıkça keşfedebileceğiniz gibi, koyun postu içerisinde kurtlar olabileceğini de unutmamalısınız…
Başka bir açıdan bakarsak;basit bir sözün, altında çok derin anlamlar taşıyabileceğini de düşünebiliriz.

Bu masal bayanlara hitap ediyormuş gibi gözüküyor sanırımJ
Keskin bir hâyal gücüne sahip olup prens olacak diye kurbağalara hak ettiğinden fazla değer de vermeyin.Bunu çirkinliğin arkasındaki güzelliğe bakmak olarak değil de; yakışıklı bir prens olan kurbağa, bay kaba canavara dönüştüğünde şansınızı fazla da zorlamayın derim,ilişki içerisinde çok fazla şartları olan adamlara da yolu gösterip güle güle demesini bilin.(Kendimi Güzin abla gibi hissettim ve erkeklerin şimşeklerini üzerime çekeceğim gibi geldiJ
Ben bir de düğüne yeşil dostlarını çağırmalarına da takıldım ama bu onların sorunuJ
Aslında bu masal insana çirkinin her zaman iyi,güzelin de kötü olduğu tezini de düşündürüyor ama yok, böyle bir genelleme büyük bir yanlışlık olur.
Gece gece güzelim masalı, basit bir güzel-çirkin hesaplaşmasına dönüştürmeyeyim.
Onlar sonsuza kadar mutlu yaşamışlar ya sorun yok.
Igghhhhhh
Kurrrbağa da öpülmez ki canım
Old 27-03-2009, 05:28   #14
üye18721

 
Varsayılan

Masallar'dan en çok Hansel-Gratel,Heidi ve Polllyana'yı severim..
Bazen de düşünürüm.
Old 27-03-2009, 05:32   #15
üye27169

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
Masallar'dan en çok Hansel-Gratel,Heidi ve Polllyana'yı severim..
Bazen de düşünürüm.


Old 27-03-2009, 05:41   #16
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ
Eh napalım?.
Bazıları "14 yaşında kalmışsın" dese de yaşam böyle sürüyor.
Old 27-03-2009, 09:42   #17
üye27169

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
Eh napalım?.
Bazıları "14 yaşında kalmışsın" dese de yaşam böyle sürüyor.

Old 29-03-2009, 12:24   #18
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Alernatif okuma

Ne güzel bir konu olmuş bu.

Masallara bayılırım. Şu anda da bir tesadüf eseri Hans Christian Andersen'in tüm masallarının birlikte basıldığı bir kitap okuyorum. Söylemem gerek ki, Andersen çocuklara okutulması tehlikeli (!?) olabilecek bir yazar.

Şimdi Sn.Işıl YILDIZ'ın alıntıladığı masalların "alternatif okuma"sına geçelim

Kırmızı Başlıklı Kız : Bu masalın verdiği mesaj pekala şöyle olabilir: Kızlar tek başınıza sokağa filan çıkmayın, sizi kurtlar kapar. Babacan bir avcı gelmeden de kurdun karnından zor çıkarsınız. Hele ormandı, fidanlıktı... Aman bilmediğiniz yerlere gitmeyin, maceraya kalkışmayın.

Sindirella : Nerede olursanız olun, mağdur olun. Mağdurlar hep kazanır. Onlar hep iyidir. Siz zaten kendi kendinize pek de birşey yapamazsınız. Bekleyin, önce peri gelsin, sizi iyi bir süslesin, bitinizden pasağınızdan arındırsın ( ki insan içine çıkabilin) sonra zaten zengin bir adam gelir sizi bu hayattan kurtarır. Kısaca boşu boşuna debelenmeyin, periyi ve beyaz atlı prensi bekleyin.

Pamuk Prenses : Güzelseniz, iyisinizdir. Çirkinseniz, cadısınızdır.

Rapunzel : Bir yerde hapis mi kaldınız? Saçınızı uzatın, fitness yapın, zayıflayın, güzelleşin... ki bir prens yoldan geçerken sizi fark etsin ve kurtarsın. Unutmayın, sizi kurtarması için fiziksel özeklliklerinizin yeterince (!) uygun olması şart.

Saygılar.
Old 29-03-2009, 12:45   #19
üye18721

 
Varsayılan

HEİDİ


Küçük Heidi annesini ve babasını küçük yaşta kaybeder. Teyzesi
Heidi’ye sekiz yaşına kadar bakar. Bundan sonra küçük kıza büyükbabası bakacaktır. Büyükbaba görünüşte aksi bir adamdır. Alm dağlarındaki kulübesinde yalnız yaşamaktadır. Heidi’nin gelişi ile her şey çok daha eğlenceli ve güzeldir. Heidi dağlarda küçük çoban Peter ve keçileriyle mutlu günler geçirir.
JOHANNA SPYRİ

En çok Heidi masalı cazip gelir bana.Zira; doğal ve özgür bir yaşam bu masalla çocukların çok ilgisini ve sevgisini çekiyor.
Old 11-04-2009, 07:47   #20
üye27169

 
Varsayılan Kibritçi Kız.

Soğuk bir Noel arifesinde, kentin caddelerinde herkes eğlenirken küçük kız onları seyredip kendi kendine eğleniyordur. Küçük kız kibritçi dir. Kutu ile kibrit satar. O soğuk havada insanlar eğlenirken küçük kız hayatın acımasızlığını, yoksulluğu tatmıştır. Ailesine yardım etmek için her geçene kibrit satmak ister, fakat o gece hiç satamamıştır. Havanın çok soğuk olması ve kızın yorgun oluşu yinede onu yıldıramamıştır. Birazcık olsun ısınmak için iki ev arasında bir aralığa girer ve hayallere dalar. Çocukluğunu mutlu bir şekilde yaşamak, iyi bir evde oturmak, yoksulluk çekmemek gibi; derken biraz ısınmak için bir kibrit yakar. Nasıl olsa üvey annem ve babam anlamaz diyerek sıcacık bir ev hayal ederken kibriti yakarak bitirir. Bu durumu fark edince ne yapacağını şaşırmış, korkmuş ve ölmüş büyük annesinden yardım dilenmeye, seslenmeye başlar. Durmaksızın yağan kar, küçük kibritçi kızın üstünü örter. Küçük kız, kaskatı ve donmuş kalakalır oracıkta. Büyük annesi elini uzatır ve küçük kibritçi kızı yanına alır.
Ertesi sabah, yoldan geçenler bir evin basamağında donmuş kalmış kızcağızın ölüsünü bulurlar.Yanı başında bir çok boş kibrit kutusu vardı.
-Zavallı kız ısınmak için bütün kibritlerini yakmış dediler.
Bu kibritlerin alevinde onun ne düşler gördüğünü bilemezlerdi ki!
Kibritçi kızı okuyunca tabi ki aklıma ilk gelen Kibritçi Kız!!
Yani bu;
Nereye kadar sadaka,
nereye kadar bu dilencilik?
Ben kimin neyim,
nereye bu yolculuk?

Derin bir üzüntü bu, geçmeyecek gibi...
Yaraya tuz basmak,
nefessiz kalmak,
ağrıya yatmak gibi...
Derin bir üzüntü bu,
ölüm çaresizliği gibi,
imkansızı umutsuzca bilerek beklemek gibi...

Ben kibritçi kız sabaha kadar üşüyorum...
Son kibritimi de yakıp sevdana veda ediyorum...
Sen buz gibi donuk gözlerle yine bakıyorsun,
her zamanki gibi kazanan sen oluyorsun!

Ne zaman pes eder bu kalp,
belki o zaman biter bu aşk...
Ne kadar sürerse o son nefes,
o kadar can çekişir bu aşk...

Derin bir üzüntü bu, geçmeyecek gibi...
Yaraya tuz basmak,
nefessiz kalmak,
ağrıya yatmak gibi...
Derin bir üzüntü bu,
ölüm çaresizliği gibi,
imkansızı umutsuzca yine de beklemek gibi...

Ben kibritçi kız sabaha kadar üşüyorum...
Son kibritimi de yakıp sevdana veda ediyorum...
Sen buz gibi donuk gözlerle yine bakıyorsun,
her zamanki gibi kazanan sen oluyorsun!


Sonra o üvey anne ile babaya lanet edesi geliyor insanın! (İkisi de mi üveymiş)
İyi geçen bir gün nasıl bir uyku getirirse iyi geçe bir ömür de mutlu bir ölüm mü getirir?
Aslında küçük yaştaki çocuklara anlatılmaması gereken trajik bir masal diye düşünüyorum. Düşünün; bir çocuk annesinden (ya da babasından) bir masal istiyor. annesi bir varmış bir yokmuş diye başlıyor, ve ölmüş diye bitiriyor, ardından da hadi uyu bakalım deyip ışıkları kapatarak çıkıyor. o karanlıkta çocuk ne düşünecek? Nasıl uyuyacak.Evet Andersen masallarının bazılarının çocuklara okunmasında sakınca var diye düşünüyorum. Çocuklar için aşırı gerçekçi, bazıları da fesat…Büyük balo salonlarında, saraylarda geçen, annenin ışığı kapatıp çıktığı zaman çocuğu prens veya prenses olma düşlerine sürükleyen, herkesin mutlu yaşayıp kimsenin açlıktan, soğuktan ölmediği masallar okunmalı çocuklara…..
Ki bir büyük olarak benim bile Kibritçi kız a olumlu yorum yapasım gelmiyor.
Bir kibrit çöpü bütün dünyayı yakmaya yeter! Ama insanlar çoğunlukla o kibrit çöpünün ateşinin bile ne olduğunu anlamaya çalışmadan, farkında olmadan devam ediyorlar sürekli uykularına ve düşsüzlüklerine….
Her gülüşün bir mutluluk olmadığını,gülüşlerin ardında büyük üzüntüler,trajediler olabileceğini, çocukluğunda yüreğini ısıtamayan bu masal kahramanının yaşadığı gibi dramlar olabileceğini düşündürüyor.
Ve taa çocukluklardan kalan hüzünlü anıları…..
Old 23-04-2009, 15:14   #21
üye27169

 
Varsayılan

Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün anneler de ona sahiptir.


23 Nisan Kutlu Olsunvar gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www.");document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));var pageTracker = _gat._getTracker("UA-530237-5");pageTracker._initData();pageTracker._trackPage view();function fetchURL() {var url = "http://www.turkishmedia.com/gadget_sozler.asp";_IG_FetchContent(url, function(responseText) {_gel('content_div').innerHTML = responseText;});}_IG_RegisterOnloadHandler(fetchUR L);_IG_Analytics("UA-530237-4", "/gadget_sozler");_IG_TriggerEvent('domload');var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www.");document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));var pageTracker = _gat._getTracker("UA-530237-5");pageTracker._initData();pageTracker._trackPage view();function fetchURL() {var url = "http://www.turkishmedia.com/gadget_sozler.asp";_IG_FetchContent(url, function(responseText) {_gel('content_div').innerHTML = responseText;});}_IG_RegisterOnloadHandler(fetchUR L);_IG_Analytics("UA-530237-4", "/gadget_sozler");_IG_TriggerEvent('domload');
Old 23-04-2009, 15:15   #22
üye27169

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Işıl YILDIZ
Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün anneler de ona sahiptir.


23 Nisan Kutlu Olsunvar gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www.");document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));var pageTracker = _gat._getTracker("UA-530237-5");pageTracker._initData();pageTracker._trackPage view();function fetchURL() {var url = "http://www.turkishmedia.com/gadget_sozler.asp";_IG_FetchContent(url, function(responseText) {_gel('content_div').innerHTML = responseText;});}_IG_RegisterOnloadHandler(fetchUR L);_IG_Analytics("UA-530237-4", "/gadget_sozler");_IG_TriggerEvent('domload');var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www.");document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));var pageTracker = _gat._getTracker("UA-530237-5");pageTracker._initData();pageTracker._trackPage view();function fetchURL() {var url = "http://www.turkishmedia.com/gadget_sozler.asp";_IG_FetchContent(url, function(responseText) {_gel('content_div').innerHTML = responseText;});}_IG_RegisterOnloadHandler(fetchUR L);_IG_Analytics("UA-530237-4", "/gadget_sozler");_IG_TriggerEvent('domload');

Ne kadar anlamlı bir mesaj olmuş
Old 23-04-2009, 15:22   #23
üye18721

 
Varsayılan

"Kibritçi kız" masalını anımsattığınız için teşekkürler..
Bu masalı çocukluğumda okumuş ve çok etkisinde kalmıştım.
Bir 23 Nisan çocuk bayramı gününde; dünya üzerinde kibrit,v.s... satmak zorunda olmayan,çocukluğunu doyasıya yaşayan nesillerin her daim görülmesi dileğiyle...
Old 26-04-2009, 23:48   #24
Gülümse

 
Olumsuz

Kırmızı Başlıklı Kız masalını öteden beri sevmem... Düşünün ormanın içlerinde tek başına yaşayan hasta bir babaanne.

Kadıncağız o kadar hastaysa neden tek başına yaşar, ailesi neden bu yaşlı kadına sahip çıkmaz ve bu ne biçim ailedir, o yaşlı kadına yemek göndermek için küçüçük bir kızı görevlendirir. Üstelik o düşüncesiz anne kalkıp kızına, "ormanda bir kurt var, aman dikkat et" der. Bir kurttan küçük bir kızın kurtulması için sadece dikkatli olması yeterli midir?

Kurt ise ayrı bir tartışma konusudur. Önce kırmızı başlıklı kızı yemek yerine gidip nineyi yer, sonra kızı kandırır. Sipsivri dişleri ile hava atmakta kullanır ama nineyi ve kızı yutarken kullanmaz.

En büyük sorun ise masalın isminde yatar. Tüm ressamlar masalı kırmızı pelerinli ve kapşonlu bir kız olarak çizerken neden kırmızı başlıklı kız olarak adlandılır. Bu da ayrı tartışma konusudur.

Diyorum ya ben Kırmızı Başlıklı Kız masalını hiç sevmemiştim halen de sevmem.
Old 27-04-2009, 07:33   #25
üye18721

 
Varsayılan

Haklısınız Gülümse; Sonra küçücük zihinlerde kurt, kurt' un çocuğu yemesi gibi kavramlara yer verilmesi,düşündürülmesi bence hoş değil.
Old 31-08-2009, 20:39   #26
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bana bir masal anlat baba
İçinde denizler balıklar
Yağmurla kar olsun
Güneşle ay

Baba bir masal anlat bana
İçinde bütün oyunlarım
Kurtla kuzu olsun
Şekerle bal

Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakın beni

Bana bir masal anlat baba
İçinde tüm sevdiklerim
İçinde İSTANBUL olsun

Old 08-09-2009, 15:30   #28
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ


Kırmızı Başlıklı Kız : Bu masalın verdiği mesaj pekala şöyle olabilir: Kızlar tek başınıza sokağa filan çıkmayın, sizi kurtlar kapar. Babacan bir avcı gelmeden de kurdun karnından zor çıkarsınız. Hele ormandı, fidanlıktı... Aman bilmediğiniz yerlere gitmeyin, maceraya kalkışmayın.

Sindirella : Nerede olursanız olun, mağdur olun. Mağdurlar hep kazanır. Onlar hep iyidir. Siz zaten kendi kendinize pek de birşey yapamazsınız. Bekleyin, önce peri gelsin, sizi iyi bir süslesin, bitinizden pasağınızdan arındırsın ( ki insan içine çıkabilin) sonra zaten zengin bir adam gelir sizi bu hayattan kurtarır. Kısaca boşu boşuna debelenmeyin, periyi ve beyaz atlı prensi bekleyin.

Pamuk Prenses : Güzelseniz, iyisinizdir. Çirkinseniz, cadısınızdır.

Rapunzel : Bir yerde hapis mi kaldınız? Saçınızı uzatın, fitness yapın, zayıflayın, güzelleşin... ki bir prens yoldan geçerken sizi fark etsin ve kurtarsın. Unutmayın, sizi kurtarması için fiziksel özeklliklerinizin yeterince (!) uygun olması şart.

Saygılar.

Evet masallar tehlikeli gördüğünüz gibi
Old 09-09-2009, 12:15   #29
üye18721

 
Varsayılan

Artık masallara karnım tok... ))
Old 09-09-2009, 12:50   #30
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
Artık masallara karnım tok... ))

Aksine ben masalları seviyorum Kızıma her gece yatmadan önce 7 yıl (hatta okumayı öğrendikten sonra da bazen isterdi küçükken) masal okuduktan sonra bilmediğim masal da yok sanırım))) Bu konuda repertuarımız geniştir İşin garibi , hoşuma da gidiyor masalları bu yaşımda okumak da))
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
AnlaŞilmak İster Mİsİnİz? İstemez Mİsİnİz? üye27169 Site Lokali 12 18-01-2010 19:35
Bir masal kahramanı olsanız.. yağmurdamlası Site Lokali 44 29-09-2009 04:36
İyi bir Avukat mısınız? caner87 Konumuz : Hukukçular 13 04-05-2008 22:05
Bİr Masal.. Şİİr.. sevgiperisi Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 1 02-04-2008 23:35
Bach Sever Misiniz? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 0 14-09-2002 19:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11834192 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.