11-10-2006, 11:32 | #1 |
|
ceza davasında zamanaşımı
ceza davasında zamanaşımı Dolandırıcılık suçundan savcılık iddianamesi düzeyinde kalmış bir ceza davası geçenlerde zamanaşımına uğradı. Çünkü 7 yıldır sanıkların tamamının ifadesi alınamamıştı. Ancak burada özel bir yardımlaşma sandığının zarara uğratılmış olması söz konusuydu ama dava açılmadığı için suçlu da yok. Şimdi bu vakıfın uğratıldığı zararın temini mümkünmüdür? Özetle dava görülemediği için suçluda bulunamadı sadece sanıklar var, para kimden talep edilebilir? ve nasıl? Şimdiden böyle bir forum açmış olduğunuz ve cevaplarınız için teşekkür ederim. |
11-10-2006, 14:07 | #2 |
|
cevap???
Dikkat ederseniz benim sorum forumda cevaplanmayan tek soru.
Acaba soru çok mu zor? |
11-10-2006, 14:36 | #3 |
|
Sayın atlasumut,
Ceza davası zamanaşımına uğradıysa, hukuk davası da zamanaşımına uğramıştır. Genellikle ceza zamanaşımı hukuk zamanaşımından fazla olmaktadır. Sanıkların zamanaşımından dolayı hüküm giymemeleri; hukuk davası açmanıza engel teşkil etmez.Davalılar, yine sözkonusu kişiler olacaktır. Açacağınız davada zamanaşımı itirazında bulunmazlarsa davanız dinlenecektir. Saygılarımla |
11-10-2006, 15:20 | #4 |
|
Teşekkürler
Cevabınız için teşekkür ederim. Ancak anladığım kadarıyla karşı taraf zamanaşımı itirazında bulunursa hukuk davasıda görülemeyecek ve zarar temin edilemeyecek sanırım.
|
11-10-2006, 19:57 | #5 |
|
Sayın atlasumut
Dolandırıcılık nedeniyle uğranılan zararlar Borçlar Kanunu'nda yer alan haksız fiilden doğan borçlardır. Haksız fiilden doğan borçlar, zararın öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde ve her durumda haksız fiilden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Bir başka deyişle, zarara uğrayan kişi haksız fiili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açmazsa, borç zamanaşımına uğrar. Ve zarara uğrayan mutlaka 10 yıl içinde dava açmalıdır: 10 yıldan sonra öğrense bile borç zamanaşımına uğrar. Bu konuda ÖĞRENME kavramı önem taşımaktadır. Eğer zarar verenin kim olduğunu ve zararın yaklaşık miktarını yeni öğrendiğinizi iddia edebilecek durumdaysanız 10 yıllık süreden yararlanarak, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde dava açtığınızda karşı taraf zamanaşımı savunmasında bulunsa bile mahkemece reddedilir. Karşı taraf belki de zamanaşımı savunmasını yapmaz. Daha ayrıntılı bilgi için Borçlar Kanunu'nun 60. maddesini ve bu maddeyle ilgili Yargıtay kararlarını okuyunuz. Saygılarımla |
12-10-2006, 11:18 | #6 |
|
Sayın Konyalı
Sayın Konyalı,
Bu olay için 4 yıl önce savcılığa başvuruldu ve ceza davası açılmadan daha iddianame safhasında zamanaşımı gerçekleşti. Biz orada tahmini zararı ve şüpheli kişileri belirtmiştik ancak ceza davası açmıştık, mahkemece suçlu bulunan kişiye hukuk davası açarız diye düşünmüştük. Oysa ki zamanaşımı işleri bozdu ve bizim yeni öğrendik deme şansımız yok. Sizce halen birşey yapılabilirmi? Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla. |
12-10-2006, 14:16 | #7 |
|
Sayın atlasumut
Konuya benim kadar uzaktan bakılınca yapılacak bir şey yok gibi gözüküyor; ancak tüm bilgi ve belgeleri inceleyecek bir avukat belki yapılacak bir şey bulabilir. Saygılarımla |
12-10-2006, 14:38 | #8 |
|
Dava zamanaşımı Madde 66- (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl, b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl, c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl, d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl, e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer. (2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer. (3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur. (4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır. (V) MÜRURU ZAMAN Madde 60 – Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz. Sayfa 9
578 Şukadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik olunur. Eğer haksız bir fiil, mutazarrır olan taraf aleyhinde bir alacak tevlit etmiş olursa, mutazarrır kendisinin tazminat talebi müruru zaman ile sakıt olsa bile o alacağı vermekten imtina edebilir. VIII - Ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet Madde 53 – Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de Sayfa 8
577 mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez. Dolandırıcılık Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir |
12-10-2006, 14:55 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Taslak, Suç 7 yıl önce işlendiğine göre;eski TCK 503 üncü madde demeliydiniz. O maddede ceza 1-3 yıldır. Kaldı ki, soruda "yardımlaşma sandığı" denildiğine göre, eski TCK 504' e göre cezalandırılma düşünülebilir. Yeni TCK da ise 158 inci maddeye tekabül etmektedir.158 ise 2-7 yıl hapsi öngörmektedir. Saygılarımla |
12-10-2006, 15:09 | #10 |
|
sayın ergin;
genel olarak yürürlükte olan ;bakılması gerekeni;yazdık artık lehe aleyhe uygulamalarını da bize bırakmayın; |
12-10-2006, 15:29 | #11 |
|
Bu suç 1999'da işlenmiş ancak biz 2002'de haberdar olduk ve iddianame nitelikli dolandırıcılık şeklindeydi. Ancak o tarihte eski TCK nedeniyle bu suçun azami cezası 5 yıl olduğundan ve zamanaşımını kesen nedenlerde bulunduğundan iddianame 7,5 yıl sonra dava görülemeden zamanaşımına uğradı. Yeni TCK uygulansaydı zamanaşımı 10 yılı geçkin bir süre olcaktı.
Bu konuda birşey yapılabilirmi? Teşekkür ederim. Saygılarımla. |
12-10-2006, 15:37 | #12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Taslak,
Diyorsunuz ama, tam benim dile getireceğim endişeyi soru sahibi dile getirmiş zaten. Ben soruya göre yanıt vermeyi seviyorum. Sizin verdiğiniz yanıtla zamanaşımı 15 yıla çıkabilmektedir. Sayın Üye de haklı olarak cevabınıza göre "yapılabilecek bir şeyler var mı?" diye sormaktadır. Ben cevabı yine de size bırakayım. Saygılarımla |
12-10-2006, 16:11 | #13 |
|
sayın ergin;
lütfen önden buyurun |
12-10-2006, 16:40 | #14 |
|
eski ceza kanunu
Madde 102 – (Değişik: 29/6/1938 - 3531/1 md.) Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası: 1 – Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene, (2) 2 - Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim cürümlerde on beş sene, 3 - Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden ziyade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müstelzim cürümlerde on sene, 4 - Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün veya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müstelzim cürümlerde beş sene, 5 - Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para cezasını müstelzim fiillerde iki sene, 6 - Bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstelzim kabahatlerde altı ay geçmesile ortadan kalkar. Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis veya müebbed yahud muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurt dışında işlenmesi halinde dava müruru zamanı yoktur. (2) Dolandırıcılık ve iflas Madde 503 – (Değişik: 21/11/1990 - 3679/25 md.) Bir kişiyi kandırabilecek nitelikte hile ve desiseler yaparak hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına haksız bir menfaat sağlayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve sağladığı haksız menfaatin bir misli kadar ağır para cezası verilir. Fiili, mağdurda esasen var olan hatadan, hile ve desise kullanmak suretiyle yararlanarak gerçekleştiren kişi hakkında da birinci fıkrada yazılı ceza uygulanır. Madde 504 – (Değişik : 21/11/1990 - 3679/26 md) Yukarıdaki maddede belirtilen dolandırıcılık suçu; 1. Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, 2. Sigorta bedelini almak maksadıyla, 3. Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesinin haberleşme araçlarını veya banka veya kredi kurumlarını veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunu vasıta olarak kullanmak suretiyle, 4. Yurt dışında iş bulmak, ikamet izni veya vize almak bahanesiyle, 5. Bir kimseyi içinde bulunduğu tehlikeli veya zor durumdan kurtarmak bahanesiyle, 6. Bir kimseyi askerlikten tamamen veya kısmen kurtarmak bahanesiyle, 7. Kamu kurum ve kuruluşlarının veya kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına olarak, 8. Meslek ve görevlerini yaptıkları sırada avukatlar, dava vekilleri, vekiller veya kurum yöneticileri tarafından, İşlenirse, faile iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve sağladığı haksız menfaatin iki misli kadar ağır para cezası verilir. Suçun işlenmesinde yukarıda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse hapis cezasının asgari haddi üç yıl ağır hapistir |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ceza Zamanaşımı | glossator | Meslektaşların Soruları | 9 | 03-03-2014 12:53 |
maddi manevi tazminat davasında zamanaşımı | avukatcivanım | Meslektaşların Soruları | 6 | 20-05-2013 12:14 |
karşılıksız çeklerde ceza zamanaşımı | av.figen | Meslektaşların Soruları | 9 | 11-05-2008 23:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |