Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kamulaştırmayla ilgili bi sorun

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-07-2008, 08:30   #1
Av.Selçuk Altay

 
Varsayılan kamulaştırmayla ilgili bi sorun

iyi gunler sevgili melektaşlarım goreve yeni başladım ve bir olay geldi goruslerinizi bekliyorum

şimdi bir arazim var paylı mulkiyet yaklaşık 40 hissedarı var ancak tapuda herhangi bir paylaştırma yok yani tüm ülkiyet üzerinde hisseleri var bu arazininde bir kısmının üzerine yaklaşık 20 yıl once yol yapılıyor kamulaştırma yapılmaksızın muvekkilim hariç diger paydasların bu tasınmaz uzerinde mulkleri var muvekklimde yol yapılan yer bize kalıyor o yuzden bunun bedelini isteyelm diyor ama tapuda bu yonde bi kayıt yok muvekkilimde en buyıuk paydas

şimdi benim dusuncem bir ortaklıgın giderilmesi davası acıp eger mahkeme kamulaştırma yapılan bolum bize duserse kamulaştırmasız elatma davası acmak ama ya bu kısım değilde baska bir bolum duserse ne yapabiliriz cunku diger evlerin yapılalı 20 yıldan fazla oluyor ve bina sahipleri bana fiili durum diyerek sorun cıkarabilir diye dusunuyorum

yardımlarınızı bekliyorum
Old 21-07-2008, 10:16   #2
avfatih

 
Varsayılan

T.C.YARGITAYHUKUK DAİRESİ 5
Esas No.2005/7984Karar No.2005/11638Tarihi27.10.2005
2709-TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI/35/46/1532942-KAMULAŞTIRMA KANUNU/384721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/705/999
KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA BEDELİNİN TAHSİLİHAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRERE'SEN DİKKATE ALMATAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN İKTİSABIANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI

ÖZET İDARE TARAFINDAN KAMULAŞTIRMASIZ ELKONULAN TAŞINMAZIN, FİİLEN EL KOYMA TARİHİNDEN İTİBAREN 20 YILLIK SÜRENİN GEÇMESİ HALİNDE, TAŞINMAZIN MALİK, ZİLYET VEYA MİRASÇILARININ HER TÜRLÜ DAVA HAKLARININ DÜŞER. MÜLKİYET BU SÜRE DOLMAKLA EL ATAN İDAREYE GEÇER. TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KAZINILMASI TESCİLLE OLUR. MİRAS, MAHKEME KARARI, CEBRİ İCRA, İŞGAL, KAMULAŞTIRMA HALLERİ İLE KANUN DA ÖNGÖRÜLEN DİĞER HALLERDE, MÜLKİYET TESCİLDEN ÖNCE KAZANILIR. ANCAK, BU HALLERDE MALİKİN TASARRUF İŞLEMLERİ YAPABİLMESİ, MÜLKİYETİN TAPU KÜTÜĞÜNE TESCİL EDİLMİŞ OLMASINA BAĞLIDIR. ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARLARININ GERİYE YÜRÜMEYECEĞİ İLKESİ UYARINCA, KAMULAŞTIRMA YASASININ 38. MADDESİNİN İPTAL EDİLMESİNDEN ÖNCEKİ KAZANILMIŞ HAKLARA UYGULANMASI İMKANI DA BULUNMAMAKTADIR. KAMULAŞTIRMASIZ ELATILARAK YOL HALİNE GETİRİLEN VE BEDELİNİN TAHSİLİNE KARAR VERİLEN BÖLÜMÜN TAPU KAYDININ İPTALİ İLE YOL DURUMUNA DÖNÜŞTÜĞÜNDEN TERKİNİNE KARAR VERMEK GEREKİR
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili ve davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada yapılan incelemede;
1- Dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından dava tarihinden uzun zaman önce yol olarak el atıldığı anlaşılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesinde; idare tarafından kamulaştırmasız el konulan taşınmazın, fiilen el koyma tarihinden itibaren 20 yıllık sürenin geçmesi halinde, taşınmazın malik, zilyet veya mirasçılarının her türlü dava haklarının düşeceği öngörülmüştür. Söz konusu Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi hak düşürücü süreyi içermekte olup, bu husus kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle, kamu düzenine ilişkin hususlar, tarafların talepleri olmasa bile mahkemece resen karara bağlanması zorunludur.
2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesine göre; idarenin el koyma tarihinden itibaren 20 sene geçmekle taşınmaz malikinin her türlü dava hakkı düşer. Başka bir anlatımla, mülkiyet bu süre dolmakla el atan idareye geçer. Bu husus 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 705. maddesindeki "Taşınmaz mülkiyetinin kazınılması tescille olur. Miras, Mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanun da öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Diğer taraftan Anayasa Mahkemesince; 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi iptal edilmiş ise de, Anayasanın 153/son maddesi uyarınca; Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi uyarınca, Kamulaştırma Yasasının 38. maddesinin iptal edilmesinden önceki kazanılmış haklara uygulanması imkanı da bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2005 gün ve 2005/5-288 Esas-2005/352 sayılı kararında da bu husus benimsenmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilme ve dava tarihine kadar 20 seneden fazla süre geçmiş ise taşınmaz maliki olan davacı tarafın her türlü dava hakkı düşeceğinden, bu husus araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
Kamulaştırmasız el atılarak yol haline getirilen ve bedelinin tahsiline karar verilen bölüm 1272,14 m2 olduğu halde 1820 m2'lik bölümün tapu kaydının iptali ile TMK.nun 999. maddesi uyarınca yol durumuna dönüştüğünden terkinine karar vermek gerekirken tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere iadesine 27.10.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Old 21-07-2008, 10:19   #3
avfatih

 
Varsayılan

KARŞI OY : 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 38. maddesi, Anayasa Mahkemesince Anayasanın 2, 13, 35 ve 46. maddelerine aykırı bulunarak 04.11.2003 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 10.04.2003 tarih ve 2002/112 esas, 2003/33 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Anayasanın 35. maddesinde mülkiyet hakkı güvence altına alınmıştır. Anayasanın 46. maddesinde belirtilen kamulaştırma, mülkiyet hakkına getirilen Anayasal bir sınırlamadır. İdare kamulaştırma yetkisini yasaya uygun olarak kullanmaksızın taşınmaza el atarak, Anayasada korunmayan bu davranış ile iptal edilen Kamulaştırma Kanunun 38. maddesine dayanarak 20 yıl geçmekle taşınmazın idare adına tapu kütüğüne tescilini sağlayacaktır. Ayrıca yirmi yıllık süre geçmesiyle taşınmaz malikinin her türlü dava hakkının düştüğü kabul edilmesi halinde taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi söz konusu olur. Bu durum mülkiyet hakkının özünü zedelemektedir. Kamulaştırmasız el koyma mülkiyet hakkına aykırıdır. ( Anayasa Mahkemesi 10.04.2003 gün ve 2002/112-2003/33 sayılı kararının gerekçesi )
Avrupa İnsan Haklarının ve Temel özgürlüklerin korunmasına ilişkin sözleşmenin ek protokol 1. maddesindeki kurala dayanarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kamulaştırmasız el koymayı mülkiyet hakkına aykırı bulmaktadır.
İdare; kamulaştırma yapmadan, kamulaştırmasız el atma yoluyla el atmadan itibaren 20 yıllık süre dolmakla taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını sona erdiremez. İdarenin bu yetkisini yaratan 38. madde yürürlükte değildir. Bu maddeye dayanılarak taşınmaz malikin mülkiyet hakkının sınırlandırılmasına devam edilemez. Mülkiyet hakkı ( 38. madde kalktığına göre )hukukumuzun genel prensipleri içerisinde zamanaşımına uğratılamaz. Kamulaştırma kanunun 38. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce ( 08.11.1983'ten önce )taşınmazına kamulaştırmasız el konulan taşınmaz malikini dava hakkının sınırlandırılamayacağı 16.05.1956 gün ve 1956/1-6, 16.06.1956 gün ve 1954/1-1956/7 sayılı içtihadı birleştirme kararları ile belirtilmiştir. Şu anda 38. madde iptal edilmiş olduğuna göre iptal edilen maddedeki gerekçe kullanılarak mülkiyet hakkı kısıtlanamaz.
Anayasanın 152. maddesinin 3. fıkrasına göre, Anayasa Mahkemesinin kararı, mahalli mahkemenin esas hakkındaki kararı kesinleşinceye kadar verilirse, mahkeme Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorundadır. Bir yasa kuralının Anayasaya aykırılığı iddiası ile itiraz yoluna başvuran mahkemeler, Anayasa Mahkemesince verilecek karara uymak zorundadırlar.
Bu durumda, iptal davası ya da itiraz üzerine bir yasa kuralının iptali sonucu, mahkemeler bakmakta oldukları davaları bu karara göre çözümlemekle yükümlüdürler. Bu sonuç Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı kuralı gereğidir.
Anayasanın 153. maddesine göre "iptal kararları geriye yürümez" ilkesi kesinleşmiş yargı kararları için geçerlidir. 10.03.1969 gün 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında açıklandığı gibi henüz çözümlenmemiş kesin hüküm halini almamış uyuşmazlık konusunda Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uygulanacaktır. İptal kararından önce verilmiş ve kesinleşmiş yargı kararları bakımından iptal kararı geriye yürümez.
Bu duruma göre taraflar arasındaki uyuşmazlık henüz kesinleşmediğinden Kamulaştırma Kanunun 38. maddesinin iptal edildiği göz özüne alınarak; taşınmaz malikinin her türlü dava hakkını 20 yılla sınırlayan yasal engel ortadan kalktığı gibi, kamulaştırma yetkisine sahip idarenin 20 yıllık süreye dayanarak kamulaştırmasız el attığı taşınmaz bedelini ödemeden mülkiyetini tapu iptal ve tescil yoluyla kazanması imkanı da ortadan kalkmıştır.
Diğer taraftan Medeni Kanunun 705. maddesinde taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi mülkiyetin tapu siciline tescil edilmiş olmasına bağlıdır ilkesi getirilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.12.1998 gün ve 1996/4 Esas, 1998/3 karar sayılı kararına göre kazandırıcı zaman aşımı yoluyla tapusuz taşınmazların edinilmesine ilişkin Türk Medeni Kanunun 639/1 maddesine göre verilen tescil kararları inşai-ihdasi, yapıcı, kurucu, yenilik doğrucu nitelikli kararlarıdır. Mülkiyet hakkı bu kararların kesinleştiği anda kazanılır. Öyle ise tescil kararı açıklayıcı bir karar değildir. Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın mülkiyetinin ancak tescil kararı ile kazanılabileceğine ilişkin bu İçtihadı Birleştirme Kararı ve MK.nun 705. maddesindeki ilke göz önüne alındığında, 2942 sayılı Kanunun 38. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden önce kamulaştırmasız el atma tarihinden, dava gününe kadar 20 yıllık hak düşürücü süre geçtiği takdirde, tapuda kayıtlı taşımazın mülkiyetinin idareye kendiliğinden geçtiği de kabul edilemez.
Malikin; kamulaştırmasız el atılan taşınmazdaki mülkiyet hakkının, el atma tarihinden dava tarihine kadar ( Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce )20 yıllık süre geçmesi nedeni ile idareye geçtiği kabul edilemez. Anayasa Mahkemesince iptal edilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 38. maddesine dayanılarak hüküm kurulması artık mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taşınmaz malikinin; kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının süreye bakılmaksızın işin esasına girilerek sonuçlandırılması gerektiği düşüncesi ile çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çekle ilgili bir sorun damista Meslektaşların Soruları 10 02-03-2007 13:09
İcranın iadesiyle ilgili bir sorun? Av.Firdevs Meslektaşların Soruları 3 19-01-2007 23:46
Aşılmaz Bir Sorun(Mu)? Dertli Avukat Hukuk Soruları Arşivi 4 17-02-2002 02:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10838509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.