Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-02-2007, 20:37   #1
Av.Zeynep Sevgi

 
Varsayılan Yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi

Borçlunun ilamsız takibe ,hem yetki hem de borç yönünden itirazı üzerine ,dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra borçluya gönderilen yeni ödeme emrine borç yönünden ve diğer hususlarda itiraz edilmezse takip kesinleşir mi,yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan itirazları geçerli olup,burada yapmış olduğu borca itiraz nedeniyle itirazın kaldırılması davası açılmalı mı, katkılarınız için şimdiden teşekkür ederim
Old 17-02-2007, 20:54   #2
Av.Ayse E.

 
Varsayılan


sayın meslektasım..yetkısızlıkle gelen dosyada yetkılı ıcra mudurlugunden tekrar gonderılen odeme emrıne borclunun ıtıraz etmemesı durumunda takıp kesınlesır...ıtıraz edılmeyen dosyada ıtırazın ıptalı davası acmanıza gerek yoktur... cunku borclunun yetkılı ıcra mudurlugunce gonderılen ıkıncı odeme emrıne tekrar ıtıraz etmesı gerekır yoksa yetkısız ıcra mudurlugundekı ıtırazlar yetkılı ıcra mudurlugundekı takıbın durması ıcın gecerlı ve yeterlı degıldır...ıyı calısmalar
Alıntı:
Yazan Av.Zeynep Sevgi
Borçlunun ilamsız takibe ,hem yetki hem de borç yönünden itirazı üzerine ,dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra borçluya gönderilen yeni ödeme emrine borç yönünden ve diğer hususlarda itiraz edilmezse takip kesinleşir mi,yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan itirazları geçerli olup,burada yapmış olduğu borca itiraz nedeniyle itirazın kaldırılması davası açılmalı mı, katkılarınız için şimdiden teşekkür ederim


Old 17-02-2007, 22:52   #3
özgür

 
Varsayılan

Sayın Eroral
Sizce iik 78 e göre tebliğden önce yapılan itiraz ve mal beyanı usule uygun olarak yapılmış sayılır mı?Bu soruyu sorma gereği duydum sanki kanunda bir tezatlık var.Yetki itirazı ile yapılan takibe itirazı yetkili merciiye gönderilme durumunda kabul etmiyor, ancak tebliğ den önce yapılan itirazı kabul edebiliyor.Oysaki kanun itiraz hakkının tebliğ ile birlikte başladığı açıkça belirtiyor.

(Bu arada yukarıdaki açıklamınıza katılıyorum.13 örnek ödeme emrini istanbul icra müdürlüğünden göndermiştim yetkiye ve takibe itiraz edildi,üsküdar icra müdürlüğünden yeniden 13 örnek tebliğ ettirdim bu kez itiraz edilmedi.Açtıgım tahliye davasında icra mahkemesi önce yapılan itirazı usule uygun kabul edip davayı reddetti.Yargıtaydan bozularak döndü ve tahliyeye karar verildi.Güncel bir karar mevcut gerekli ise ulaştırabilirim)
Old 17-02-2007, 23:05   #4
recepbarlas

 
Varsayılan

Eğer yetkisiz icra dairesinde sadece yetkiye itiraz edilmişse ve yetkili icra dairesinde itiraz yoksa kesinleşir.Ama yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz ile takip durur.Yetkili icra dairesinde gönderilen ödeme emri ile yeniden itiraza gerek yok.Çünkü borcun olmadığına dair daha önce itiraz yapılmış.Sadece icra dosyası yetkili yere gönderilmiş ve itirazın iptali vs yetkili icranın olduğu yerde devam eder.Yani ilk itirazla takip durmuştur.Yetkili yerde itirazın iptali açılması gerekir.
Old 18-02-2007, 00:47   #5
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

sayın meslaktasım
yetkısız ıcrada yapılmıs olan yetkıye ve borca ıtıraz yetkılı ıcradakı takıbı durdurmaz..
zaten durdurmadıgı ıcındırkı yetkılı ıcradan tekrar bır daha odeme emrı gonderılır ve buradakı odeme emrıne yapılan bır ıtırazın olup olmamasına gore ya dava acılır ya takıp kesınlesır..
zaten eger sızın belırtmıs oldugunuz sekılde devamı olsa ıdı dosyanın ıcra mudurlugune degıl dırekt yetkılı yerdekı nobetcı mahkemeye gonderılmesı gerekmezmıydı...
yanlısda dusunuyor olabılırım meslektaslarımın ve sızın goruslerınızı beklıyorum...ıyı calısmalar...
Alıntı:
Yazan recepbarlas
Eğer yetkisiz icra dairesinde sadece yetkiye itiraz edilmişse ve yetkili icra dairesinde itiraz yoksa kesinleşir.Ama yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz ile takip durur.Yetkili icra dairesinde gönderilen ödeme emri ile yeniden itiraza gerek yok.Çünkü borcun olmadığına dair daha önce itiraz yapılmış.Sadece icra dosyası yetkili yere gönderilmiş ve itirazın iptali vs yetkili icranın olduğu yerde devam eder.Yani ilk itirazla takip durmuştur.Yetkili yerde itirazın iptali açılması gerekir.


Old 18-02-2007, 00:52   #6
Av.Ayse E.

 
Varsayılan


sayın meslektasım sorunuzu anlamadıgımı ıtıraf etmelıyım((39 derece atesım varken zagayı anlamaya calısırken bırde burdakı sorulara cozum bulmaya calısırken saatınde onıkıyı gecmesı nedenıylede anlayamamıs olabılırm..sorun bendedır buyuk ıhtımal)) bıraz daha acıklayıcı sekılde yazarsanız sevınırım...ıyı calısmalar...
Alıntı:
Yazan özgür
Sayın Eroral
Sizce iik 78 e göre tebliğden önce yapılan itiraz ve mal beyanı usule uygun olarak yapılmış sayılır mı?Bu soruyu sorma gereği duydum sanki kanunda bir tezatlık var.Yetki itirazı ile yapılan takibe itirazı yetkili merciiye gönderilme durumunda kabul etmiyor, ancak tebliğ den önce yapılan itirazı kabul edebiliyor.Oysaki kanun itiraz hakkının tebliğ ile birlikte başladığı açıkça belirtiyor.

(Bu arada yukarıdaki açıklamınıza katılıyorum.13 örnek ödeme emrini istanbul icra müdürlüğünden göndermiştim yetkiye ve takibe itiraz edildi,üsküdar icra müdürlüğünden yeniden 13 örnek tebliğ ettirdim bu kez itiraz edilmedi.Açtıgım tahliye davasında icra mahkemesi önce yapılan itirazı usule uygun kabul edip davayı reddetti.Yargıtaydan bozularak döndü ve tahliyeye karar verildi.Güncel bir karar mevcut gerekli ise ulaştırabilirim)

Old 18-02-2007, 01:13   #7
Av.Zeynep Sevgi

 
Varsayılan Güncel bir karar

Sayın Özgür,güncel bir karardan sözetmişiniz,gönderebilirseniz sevinirim.şimdiden teşekkür ederim.
Old 18-02-2007, 01:31   #8
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın recepbarlas'ın aktarımında hata bulunduğunu, Sayın Ayşe Erolal'ın verdiği bilgilerin doğru olduğunu düşünüyorum.

Sayın özgür, Sayın Ayşe Erolal'a katılarak; mesajınızın ilk paragrafını benim de anlamadığımı belirtmem gerek.

Ayrıca Sayın Zeynep Sevgi, aktarılan bilgiyle ilgili olarak, uygulamada herhangi bir yorum farklılığı ve ihtilaf yaşanmadığından, herhangi bir karar olmaksızın dahi haciz veya diğer icrai işlemlere dair talebinizin kabul edileceğini düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 18-02-2007, 01:41   #9
Av.Zuhat Kaya

 
Varsayılan

ilamsız takiplerde,icra takibi yetkisiz yerde başlatılmış olsa bile , bu takibe yapılan itiraz( bu itiraz sadece yetkiye yapılmış olsa bile) takibi durdurur.Duran takibi yeniden başlatabilmek için dava açılması gerekmektedir.İcra Müdürlüğünün, alacaklının talebi üzerine, kendiliğinden dosyayı yetkili yere gönderme yetkisi bulunmamaktadır.
Old 18-02-2007, 01:48   #10
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
ilamsız takiplerde,icra takibi yetkisiz yerde başlatılmış olsa bile , bu takibe yapılan itiraz( bu itiraz sadece yetkiye yapılmış olsa bile) takibi durdurur.Duran takibi yeniden başlatabilmek için dava açılması gerekmektedir.İcra Müdürlüğünün, alacaklının talebi üzerine, kendiliğinden dosyayı yetkili yere gönderme yetkisi bulunmamaktadır.

Öyle mi gerçekten???
Old 18-02-2007, 01:57   #11
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

sayın meslektasım...
borca veyahutta yetkıye veya ıkısıne bırden yapılan ııtrazla zaten ıcra takıbı duracaktır...ıcra dosyasına yetkı ıtırazı yapıldı dıyelım...burada alacaklının 2 yolu vardır...
1-alacaklı yetkı ıtırazını kabul eder dosya yetkılı yere gıder tekrar odeme emrı cıkartılır vs vs
2-alacaklı ya ıcra mahkemesınden yetkısızlık ıtırazının kaldrılması ıcın dava acar kazanır bu halde dosya ılk ıcra dosyasından gorulur devam edılır ya kayber 1 numara yıne devreye gırer
ıyı calısmalar...ıtıraf etmelıyım bende kendımden suphelenmeye basladım artık...ıyı calısmalar
Alıntı:
Yazan Av.Zuhat Kaya
ilamsız takiplerde,icra takibi yetkisiz yerde başlatılmış olsa bile , bu takibe yapılan itiraz( bu itiraz sadece yetkiye yapılmış olsa bile) takibi durdurur.Duran takibi yeniden başlatabilmek için dava açılması gerekmektedir.İcra Müdürlüğünün, alacaklının talebi üzerine, kendiliğinden dosyayı yetkili yere gönderme yetkisi bulunmamaktadır.


Old 18-02-2007, 01:57   #12
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/2296
K. 1995/2489
T. 22.2.1995
• BORÇLUNUN İTİRAZ HAKKI ( Ödeme Emri Gönderilmeden )
• ÖDEME EMRİ GÖNDERİLMEMİŞ BORÇLUNUN İTİRAZI
2004/m.62
ÖZET : Borçluya henüz ödeme emri çıkmamış ve tebliğ edilmemiştir. Dolayısıyla borçlunun itiraz hakkı doğmamıştır.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 31.1.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de borçlulardan M.C.`a ödeme emri çıkmamış ve tebliğ edilmemiştir. Dolayısıyla borçlunun henüz itiraz hakkı doğmamıştır. Bu borçlu hakkındaki itirazın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken kararda yazılı olduğu şekilde her iki borçlunun da itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazları yukarıda yazılı nedenle kısmen yerinde görüldüğünden merci kararının borçlu M.C. bölümü yönünden İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.2.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Borçlunun yetki itirazından sonra alacaklı tarafından itirazın kabul edilmesi halinde veya itirazın iptali sonucunda itirazın iptali mümkün olmadığı takdirde asıl yetkili icra dairesine gönderilen takip yeniden ödeme emrinin tebliğ ettirilmesi sonucunda borçlunun yeniden itiraz hakları doğmuş olduğundan varsa itirazları itiraz mercilerine göre yeniden değerlendirilir. İtiraz icra dairesinin görev ve yetki alanında ise takip durur İcra Hukuk Mahkemesi alanında ise verilecek karara göre takibe devam edilir.İlamsız takiplerde itirazla icra dairesine yapılmışsa takip durur. herhangi bir itiraz söz konusu değilsi takip kesinleşecektir.
Old 18-02-2007, 01:57   #13
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Herşeye rağmen sn. recepbarlas'ın aktarımının hukuken olması gereken olduğunu düşünüyorum. Yetkisizlik halinde dosyanın yetkili daireye gönderilmesine karar verildiğıine göre ve dosya içerisinde borca dair itiraz da bulunduğuna göre söz konusu itiraz iradesinin tekrar ortaya konulmasına neden gerek olsun. Bir başka dayanağım da şudur. Yargıtay yetkisiz dairede yapılan takibin zamanaşımını kestiğini söylemektedir. O halde yetkisiz yerde yapılan takip yok hükmünde değildir. Alacaklı için hukuken sonuç doğuran takip iradesinin borçlu için de itiraz iradesi yönünden sonuç doğurması gerekir. Ne olursa olsun uygulama yanlıştır.
Old 18-02-2007, 02:03   #14
Av.Zuhat Kaya

 
Varsayılan

"- İTİRAZIN HÜKMÜ :

Madde 66 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/36 md.)

Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur."
Uygulamada İcra Müdürlükleri,YETKİ İTİRAZI YAPILMIŞ VE ALACAKLI TARAFINDAN BU İTRAZ KABUL EDİLMİŞ İSE ,dosyayı talep halinde alacaklının talep ettiği icra müdürlüklerine resen göndermektedirler.Ancak madde metni çok açık değilmi."İtiraz üzerine takip durur" demektedir.Duran takibin yeniden başlatılabilmesi için kanun öngördüğü davaların (itirazın iptali yada itirazın kaldırılması davalarından birinin) açılması ile mümkündür.
Old 18-02-2007, 02:09   #15
icra20

 
Varsayılan

Sayın Av.Zuhat Kaya
İtiraz üzerine takip durur.
Yetki itirazı ile takip durmuştur.tabiiki ben ilamsız takipleri kastediyorum.
Yapılan itiraz alacaklı tarafından itirazın iptaline gidilmeden kabul edilmiş ise asıl yetkili olduğu icra dairesine takip dosyasını göndertmesi lazım,
Ancak alacaklı yapılan itirazı kabul etmiyerek itirazın iptali için İcra Hukuk Mahkemesine dava açması ve alacağı karara göre işlem yapması lazım, şayet itirazın iptali davası sonucunda borçlu haklı çıktığı takdirde verilecek kararla birlikte icra dairesine müracaat ederek asıl yetkili icra dairesine dosyanın gönderilip presödürü işletmesi lazım.
Old 18-02-2007, 02:14   #16
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

sayın meslektasım...
burada alacaklının yetkı ıtırazını kabul etmesı ve yetkılı yere gonderılmesı talebının olması halınde bır yetkı sozlesmesı varlıgı kabul edılıyor bu yuzdendırkı borclu yetkılı yerde bır daha yetkı ıtırazında bulunamıyor...
dava ıse alacaklının bu ıtırazı kabul etmemesı halınde ortaya cıkıyor ve dava acması gerekıyor...
gorus bıldırecek meslektasların fıkırlerını merakla beklemekteyım...ıyı calısmalar
Alıntı:
Yazan Av.Zuhat Kaya
"- İTİRAZIN HÜKMÜ :

Madde 66 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/36 md.)

Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur."
Uygulamada İcra Müdürlükleri,YETKİ İTİRAZI YAPILMIŞ VE ALACAKLI TARAFINDAN BU İTRAZ KABUL EDİLMİŞ İSE ,dosyayı talep halinde alacaklının talep ettiği icra müdürlüklerine resen göndermektedirler.Ancak madde metni çok açık değilmi."İtiraz üzerine takip durur" demektedir.Duran takibin yeniden başlatılabilmesi için kanun öngördüğü davaların (itirazın iptali yada itirazın kaldırılması davalarından birinin) açılması ile mümkündür.
Old 18-02-2007, 02:33   #17
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın icra22'nin açıklamalarına katılıyorum. Yetki konusunda taraflar anlaşmışlar, sulh olmuşlardır. Üzerinde anlaşılan bir konuda yapılacak işlemi; iki tarafın uzlaşan iradesine rağmen, bir dava süreci ve mahkeme onayına/kararına tabi tutmak, bu kadar dolambaçlı bir yola gerek neden? Takibin durması, kanunun borçlu yararına düzenlediği, borçlu için hak ihdas ettiği bir durumsa ve borçlu da kendi yararını/hakkını, alacaklının yetki itirazını kabulü ile elde etmişse; mahkemeye düşen rol nedir?

Ayrıca belirtmek gerekirse; Sayın Can Doğanel'in "olması gerekene" yönelik yorumu, hak kavramına ve hukuk mantığına son derece uygundur. "Hukukçu kimliğimiz", "olana" isyan ederken; "avukat kimliğimiz", "olması gerekene" özlem duyabiliyor zaman zaman.

Saygılarımla.
Old 18-02-2007, 02:40   #18
Av.Zuhat Kaya

 
Varsayılan

yetki itirazını kabul etmenize rağmen ,dosyanın ,icra müdürlüğü tarafından, yetkili icra müdürlüğüne, gönderilmesi işlemini gerçekleştirememesi ,ilk başta kabul edilir bir durum olarak görünmemektedir .Ancak yasada İcra Müdürlüğüne tanınmayan bir yetkiyi ,icra müdürlüğünün kullanması yada kendisinde bu yetki varmış gibi hareket etmesine olanak bulunmamaktadır. Şimdi ,işlemi uzatmasına ve gereksiz bir prosedür gibi görünmesine rağmen ,yetki itirazını kabul etsek bile, bunu icra mahkemesi önüne götürmekten başka çare bulunmadığı görüşündeyim.Şunu kabul etmeliyiz ki yasa metni çok açık ve itirazla takibin duracağından bahsetmektedir.İcra dosyasına yapılan itirazla takip duracağından ,dosyayı yetkili yere gönderme talebimiz üzerine icra müdürlüğünün yapacağı her işlem, duran bir takibi işler hale getirmek olacağından,yasa karşısında bunun mümkün olmadığını düşünmekteyim.
Old 18-02-2007, 02:49   #19
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Borçlunun yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takip durur, tamam.

Alacaklının, duran takibe vaki borçlu itirazını yetki yönünden kısmen kabul ederek dosyanın iki tarafın da kabulünde olan icra dairesine gönderilmesini istemesi üzerine, yetkisizliği üzerinde taraflarca konsensusa varılan dairenin, icra takip dosyasını işaret edilen icra dairesine göndermesi, bir icra takip işlemi midir?

Bence değildir. İcra takip işlemi takibi "ileri" götürmek üzere yapılan işlemlerdir. Gönderme işlemiyle ise yetkisi itiraza uğrayan, itiraz keyfiyeti alacaklı yanca da kabul edilen icra dairesi, dosyayı göndermekle, tümüyle dosyadan elini çekmektedir.

Saygılarımla.
Old 18-02-2007, 02:58   #20
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Zuhat Kaya,
Yasa metni itiraz ile takibin duracağını söylemektedir. Öyle ise takibe devam edilebilmesi için ihtilafın halli gerekir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu haller dışında yetki sözleşmesi yapılması mümkündür. Yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi bu şartlar dahilinde mümkün olmalıdır. (Sn. icra22'nin de açıkladığı gibi zaten mümkün de hukuk mantığı açısından da bir engel yok) Bir ihtilafın çözümü hakkında taraflara sözleşme hakkı tanınmışsa ve yetki kamu düzenine ilişkin değilse en pratik ve ekonomik yolun tercihi gerekir. Kaybedeceğimi bile bile niye yetki itirazını merciye ya da mahkemeye götüreyim. Hatayı hatayla gidermeye çalışmak ya da kendi açtığımız davada aleyhimize hüküm kurulmasını talep etmek gibi bir durum ortaya çıkacaktır.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/455
Karar: 1999/2469
Karar Tarihi: 22.03.1999




Dava: Taraflar arasındaki davanın Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 27.10.1998 tarih ve 540 - 1244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete Sakarya'da bulunan dava dışı Nejdet Hız firmasına teslim edilmek üzere dekota ve folyo emtiası teslim ettiğini, taşıma sırasında emtianın taşıyıcının işçileri tarafından hasara uğratıldığını, alıcının emtiayı kabul etmeyip kendilerine iade ettiğini, müvekkilinin bu kez davalıya yeniden aynı emtiayı gönderdiğini ancak birinin bedelini tahsil ettiğini, zararlarının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının yaptığı itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra Dairesi'nin yetkili olmadığını, öncelikle bunun çözümlenmesi gerektiğini, hasarın ambalaj yetersizliğinden meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının isteyebileceği alacağın 60.099.000 lira olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, Üsküdar 2. İcra Müdürlüğü'nün 1998/1082 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da, anlaşılacağı üzere iş bu dava, icra takibine vaki itirazın iptali davası olarak açılmış bulunmaktadır. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için ortada yetkili icra dairesinde mevcut bir icra takibi bulunmalıdır.
İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra tetkik merciine aittir. Yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra tetkik merciinden isteyebileceği İİK.nun 50/2 maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edildiği durumda ise alacaklı icra tetkik merciine başvurmadan aynı Kanun'un 67'nci maddesi hükmü gereğince, itirazın iptali davasını mahkemede açmışsa, öncelikle icra Dairesi'nin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise işin esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır. Böyle değil ise, yani icra Dairesi'nin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyor ise o zaman mahkemece borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın bu yönden reddine karar verilmelidir. Bu durumda alacaklı taraf icra takip dosyasının yetkili icra Dairesi'ne intikalini sağlayıp, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden, ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi mümkün değildir.
Dava konusu olayda, davalı borçlu Üsküdar İcra Dairesince çıkarılan ödeme emrine karşı yetkili icra Dairesi'nin Şişli İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunmuş ayrıca borcun esasına da itiraz etmiş bulunmaktadır. Alacaklı davacı ise, itirazın iptaline ilişkin bu davayı Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açarak davalı borçlunun icradaki yetki itirazını benimsemiş bulunmaktadır. Nitekim dava dilekçesinde de yetki itirazına hiç değinilmemiş, sadece borçlunun borca vaki itirazının geçersiz olduğu ileri sürülmüş bulunmaktadır. Böyle bir durumda Üsküdar İcra Dairesi'nde yapılmış olan icra takibi, yetkisiz icra dairesi olması itibariyle ortada geçerli bir icra takibi bulunduğundan söz edilemez. Zira, davacı alacaklı yetkili icra dairesinde davalı borçluya yeni bir ödeme emri tebliği ile yükümlü bulunmakta ve bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmaktadır.
O halde, ortada geçerli ve yetkili yer dairesinde yapılmış bir icra takibi mevcut bulunmadığından koşulları oluşmayan icra takibine vaki itirazın iptali davasının bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde hiç durulmadan davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın (BOZULMASINA), bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 22.3.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

**************************************
Old 18-02-2007, 03:22   #21
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

sayın meslaktasım...
pekı buradakı dava usuldenmı red edılıyor yoksa esastanmı...
bence usulden red edılıyor ama bu konuda farklı goruslerı olan meslektaslarım olması sebebı ıle kesın bır sonuca varamadım...sımdıden tesekkurler...ıyı calısmalar...
Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Sn. Zuhat Kaya,
Yasa metni itiraz ile takibin duracağını söylemektedir. Öyle ise takibe devam edilebilmesi için ihtilafın halli gerekir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu haller dışında yetki sözleşmesi yapılması mümkündür. Yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi bu şartlar dahilinde mümkün olmalıdır. (Sn. icra22'nin de açıkladığı gibi zaten mümkün de hukuk mantığı açısından da bir engel yok) Bir ihtilafın çözümü hakkında taraflara sözleşme hakkı tanınmışsa ve yetki kamu düzenine ilişkin değilse en pratik ve ekonomik yolun tercihi gerekir. Kaybedeceğimi bile bile niye yetki itirazını merciye ya da mahkemeye götüreyim. Hatayı hatayla gidermeye çalışmak ya da kendi açtığımız davada aleyhimize hüküm kurulmasını talep etmek gibi bir durum ortaya çıkacaktır.

Old 18-02-2007, 03:53   #22
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Bence de usülden.
Old 18-02-2007, 05:13   #23
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

Böyle değil ise, yani icra Dairesi'nin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyor ise o zaman mahkemece borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın bu yönden reddine karar verilmelidir. Bu durumda alacaklı taraf icra takip dosyasının yetkili icra Dairesi'ne intikalini sağlayıp, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden, ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi mümkün değildir.

Yukarıdaki karardan alıntı. Kararın esastan veya usulden reddedilmesinin ne önemi olduğunu anlamadım ama adamlar alacaklının yetkili icra dairesine intikalini sağlaması olgusundan bahsediyorlar. Ben bu tartışmayla ilgili eklemiştim. Başka bir nedenle soruyorsanız bence de usulden.. Zaten esasa girmeye imkan yok çünkü usulüne göre açılmış bir takip yok..
Old 18-02-2007, 11:34   #24
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Başka bir nedenle soruyorsanız bence de usulden





Sayın Doğanel'e teşekkürler.

Anlatıma ve benim de katıldığım görüşe (yalnızca katılmak değil, birden çok kez fiilen de talep ettim, kabul de edilerek gönderildi, yani uygulamam da var) uygun bir karar eklemiş. Herhalde artık yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ve yetkili daireye gönderme istemi üzerine icra dairesince "duran" dosyanın gönderilebileceği konusunda hemfikirizdir

Saygılarımla
Old 18-02-2007, 12:27   #25
özgür

 
Varsayılan

Çok sey kaçırmısım konunun bu kadar hızlı tartışılacağını düşünmemiştim

Sorum su
olay bir :

Yetkisiz icra müdürlüğünde açılan takibe yapılan yetki itirazı sonucu alacaklı tarafından itiraz kabul edilip yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği zaman yeniden gönderilen ödeme emrine itiraz yapılmaması takibi kesinleştirir.Böylelikle borçlunun yetkisiz icra müdürlüğündeki dosyaya sunmuş olduğu takibe itirazların hiç bir geçerliliği olmadığı düşünülüyor.

Olay 2:Yetkili icra dairesine açılan bir takibe borçlu ödeme emrinin tebliğinden önce sadece takibe itiraz ediyor.Oysa kanun açık itiraz hakkı tebliğden itibaren başlar.Ancak bildiğim kadarıyla yargıtay ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itirazı borçlu lehine olması sebebiyle kabul ediyor.Olay bir deki yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan takibe itirazda yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrinden önce yapılmış bir itiraz gibi algılanması gerekmez mi?Olay iki de borçlunun iradesini dikkate alan yargıtay oly bir de neden aynı yolu seçmiyor.Bana göre bu iki olay arasında anlamsız bir çelişki mevcut.Bu konuda siz neler düsünüyorsunuz.
Old 18-02-2007, 17:12   #26
Av.Zeynep Sevgi

 
Varsayılan Yeniden ödeme emri

Sayın Doğanel'in sunmuş olduğu yargıtay kararına göre ,yetkisiz icra dairesinde yapılan icra takibi geçerli olmamakta ve borçluya yetkili icra dairesinde yeniden ödeme emre tebliğ edilmeli.Bu durumda borçlunun yetkisiz icra dairesinde yapmış olduğu borca itirazda geçersiz olmalı ve yetkili daireden yapılan ödeme emrine karşı borca ve sair hususlara itiraz edilmediği takdirge takip kesinleşmeli diye düşünüyorum.Bunun aksi yetkisiz icra dairesinde yapılan itarazlar geçerli ise alacaklı dosyayı yetkili yere gönderilmesinden sonra yeniden ödeme emri tebliği ettirmeden direk olarak itirazın kaldırılmasını talep edebilmelidir.
Old 18-02-2007, 18:25   #27
Av.Zuhat Kaya

 
Varsayılan

Arkadaşlar
konu ya verdiğim ilk cevapta uygulamada "icra müdürlerinin yetkisizlik itirazında dosyayı alacaklın kabul etmesi halinde yetkili icra dairesine gönderdiğini " kabul etmiştim. Uygulamada icra müdürleri bu talepleri red etmediklerinden ve alacaklının talebi ile işlem gerçekleştinden ve borçlu tarafta bu hususu mahkeme önünde şikayet yolu ile ileri sürmediğinden bu işlemin ( icra müdürülüğünün dosyayı kendiliğinden -bir mahkeme kararı olmadan durmuş olan takibi yeniden başlatma anlamına gelecek bir işlemle- yetkili olduğu öne sürülen bir icra müdürlüğüne göndermesi işlemi )ve uygulamanın kanuni düzenlemeye uygun olup olmadığı da denetlenememektedir.
Ancak iddiamız şudur ki itiraz üzerine takip durur ve dosyanın yetkili icra müdürlüğünde tekrar işleme konularak yeniden ödeme emri gönderilmesi de durmuş olan takibin devamı anlamına gelir.
Böylesi bir işlemin de kanuni düzenlemeye aykırı olacağını düşünüyorum.
Old 18-02-2007, 18:28   #28
NURHANOKURÖZCAN

 
Varsayılan

Av.Zeynep'e katılıyorum.Nitekim uygulama da bu yöndedir.Yetkisiz İcra Dairesinde borca haksız yere itiraz eden borçluya bir kez daha düşünme fırsatı vermiş oluyoruz böylece..
Old 19-02-2007, 12:30   #29
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Jeanne D'arc
Sayın icra22'nin açıklamalarına katılıyorum. Yetki konusunda taraflar anlaşmışlar, sulh olmuşlardır. Üzerinde anlaşılan bir konuda yapılacak işlemi; iki tarafın uzlaşan iradesine rağmen, bir dava süreci ve mahkeme onayına/kararına tabi tutmak, bu kadar dolambaçlı bir yola gerek neden? Takibin durması, kanunun borçlu yararına düzenlediği, borçlu için hak ihdas ettiği bir durumsa ve borçlu da kendi yararını/hakkını, alacaklının yetki itirazını kabulü ile elde etmişse; mahkemeye düşen rol nedir?

Ayrıca belirtmek gerekirse; Sayın Can Doğanel'in "olması gerekene" yönelik yorumu, hak kavramına ve hukuk mantığına son derece uygundur. "Hukukçu kimliğimiz", "olana" isyan ederken; "avukat kimliğimiz", "olması gerekene" özlem duyabiliyor zaman zaman.

Saygılarımla.
Açıklamalarınıza tamamen katılıyorum.Yetki itirazını kabul ediyorsam yetki itirazını hakimin önüne getirmenin hiçbir mantığı yoktur,zira zaten kabul ettiğim bir hususta hakimden ne isteyeceğim,talebim ne olacak.Abesle iştigalin yanında borçlu kendisini vekille temsil ediyorsa konuyu mahkeme önüne getirdiğimizde gereksiz yere vekalet ücreti ödemek zorunda da kalacağız.Yanlız benim görüş belirten tüm arkadaşlardan farklı düşündüğüm bir husus var ki o da yetkisizlik verilen dosyanın yetkili icra dairesine gittiğinde bir daha ödeme emri göndermeye gerek olmadığıdır.Zira hernekadar yetkisiz icra dairesi de olsa burada borçluya ödeme emri çıkarılmış borçlu da tebliğle tüm hak ve itirazlarını zaten ileri sürmüştür ve borçlu bu itirazlarını ve diğer haklarını ileri sürerken yasal süreci de takip etmiştir.Böyle bir durumda alacaklının alacağını tahsilini zorlaştırıcı yönde uygulamaların içerisine girmek adil değildir.Yetkili icra dairesine dosya gelmekle işlemlere kalındığı yerden devam etmek gerektiğini düşünüyorum.Zira aynı zamanda devamlılık da esastır.Burada borçlunun bir hak kaybından da söz edilemez.Aksini düşünmek kötü niyetli borçluların zaman kazanmasına ve alacaklıdan mal kaçırmasına yol açar.Yeniden tebligatın sağlanmasının bazen aylarca sürebileceği hatta imkansız olabileceğini de gözardı etmemek lazım.
Old 19-02-2007, 12:45   #30
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Bence, basit bir mevzuda fikir cimnastiği gibi gözüken bu forumdan, İcra İflas Hukuku Çalışma Grubu'nda tartışılır düzeyde epey konu çıkar!

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşılıksız çek yetkili icra dairesi Burak Demirci Meslektaşların Soruları 20 20-08-2007 14:59
icra dairesine yatırılan paraya faiz işler mi? antalya Meslektaşların Soruları 4 18-02-2007 12:49
itirazın iptali davasında yetkili icra dairesi av.asen öznur Meslektaşların Soruları 8 25-01-2007 15:13
İspatlanamayan Kira Sözleşmesi- İcra Dairesine İtiraz roni Meslektaşların Soruları 7 19-12-2006 16:49
Karşılıksız çek yetkili icra dairesi Burak Demirci Meslektaşların Soruları 1 12-06-2006 13:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08914804 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.