Elatmanın Önlenmesi Davasında İhitiyati Tedbir Talebi

Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkil, mülkiyeti belediyeye ait bir akaryakıt istasyonunda kiracıdır Tapuya da 10 yıllık kira şerhi işlenmiştir. Kira süresi 2026 yılında bitmektedir.Kiralananın yakınında yapılması planlanan bir üst geçit projesinin inşaatına başlanmıştır. Proje Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından uygulanmaktadır. Proje uygulandığı takdirde kiralananın yarısı proje alanında kalacak ve muhtemelen taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılma olanağı kalmayacaktır.
Bu nedenle (şerhten kaynaklı) üstün hakka da dayanarak KGM aleyhine açtığımız el atmanın önlenmesi davasında çok büyük maddi zararlar doğacağına ilişkin delilleri sunarak ihtiyati tedbir talep ettik.
Ancak Mahkeme "Yargılamanın sonucunu elde etmeye yönelik tedbire karar verilemeyeceği" gerekçesiyle talebimizi reddetti.
Yargıtay'ın hakim görüşü uyarınca bu (ara)karara karşı temyiz yolu da kapalı.
Ancak daha da önemlisi, Mahkemenin ret gerekçesi bana göre hiç doğru değil. Zira aksi yönden bakınca da, bir tedbir bulunmadığından, yargılama sürecinde inşaatın öngörülen zararı doğurması halinde bu davanın lehe sonuçlanmasının hiçbir anlamı kalmayacak. Kaldı ki, tedbir kararı vermek davanın da bu yönde sonuçlandırılacağı anlamına gelmemektedir.
Ne dersiniz, sizce Mahkeme haklı mı?
Saygılarımla.

Karayolları genel müdürlüğü tarafından da yapılsa her inşai faaliyet belli ruhsat izin ve projelere dayanır. Mutlaka kadastro ölçümleri vb. yapılmıştır.

Kamulaştırma (-sız) amacıyla da olsa çaplı taşınmazı (üstelik üzerinde akaryakıt istasyonu bulunan) ortadan kaldırmaya yönelik bir yapım faaliyetine girişilmesi nadir görülür.

Karayolları işlerini ihale ile yaptırır. İşlemleri idari yargı denetimindedir. Bence öncelikle idare mahkemesi yolu denenerek oradan bir yürütmenin durdurulması kararı alma yoluna gidilebilir.

Hukuk mahkemesinde henüz taşınmazın çapına müdahale olmadan dava açmış olmanız karşısında mahkemenin verdiği karar sonucu itibariyle doğru olmuş.

Projeyi Belediye'den valilikten vb. yerlerden iyice soruşturun. Müvekkiliniz durumu yanlış anlamış ve aktarmış olabilir. Zira tapulu taşınmaz üzerine böyle bir yapım faaliyetine ruhsat verilmiş olması pek olası değildir.

Sayın Meslketaşım,
Üst geçit projesinin iptali istemli dava halen idare mahkemesinde
derdest. Ancak YD talebi reddedildiğinden KGM, projenin uygulanmasına
fiilen başladı.
Esasen burada KGM'nin teklif ettiği bu projeyi imar
planına işleyen ve onaylayan belediye kusurlu. Çünkü onay aşamasında
müvekkilin kira şerhinden kaynaklı üstün hakkını (bilerek) dikkate
almadığı gibi, aynı proje alanında bir spor federasyonuna 49 yıllığına
yapılmış olan tahsisi de dikkate almamış.
Bununla birlikte projeyi uygulayan ve el atma durumunda olan KGM
olduğu için onu davalı gösterdik.
Saygılarımla.

Coşkun Bey, bu olayda mülkiyet hakkına haiz olmayan, bir kira sözleşmesinden doğan şahsi bir hak sahibi olan kiracı, velev ki bu hak tapu siciline şerh edilmiş de olsa, malike tanınan bir hakkı, müdahalenin men'ini talep edebilir mi? Üst geçidin yapılması işleminin iptalini isteyebilir mi? Öncelikle ve esasen bu açıdan konuya bakmak gerekir kanaatindeyim.
Bu olayda kiracı ancak sözleşme kapsamında zarar ziyanını, bu da bakiye kira süresi için ödediği bedelin istirdadını isteyebilir diye düşünüyorum. Kiranın tapuya şerhi bundan öte bir hak bahşetmez kanaatindeyim. Bu durumda malik belediyenin hakkı açısından olaya baktığımızda ise; ancak üst geçit için KGM. ile arasındaki idari devir işlemi, gerekliyse kamulaştırma (ki buna da gerek yok diye düşünüyorum, zira iki idari makam arasında bu da söz konusu olmaz) açısından bir hukuka aykırılık varsa malik belediye ancak buna dayanarak KGM. den bir talepte bulunabilir, bu talep de iki idari makam arasındaki idari ilişki bağlamında olabilecektir, diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan AV. COŞKUN ÖZBUDAK Bu nedenle (şerhten kaynaklı) üstün hakka da dayanarak KGM aleyhine açtığımız el atmanın önlenmesi davasında çok büyük maddi zararlar doğacağına ilişkin delilleri sunarak ihtiyati tedbir talep ettik. Ancak Mahkeme "Yargılamanın sonucunu elde etmeye yönelik tedbire karar verilemeyeceği" gerekçesiyle talebimizi reddetti. Ne dersiniz, sizce Mahkeme haklı mı?

Benden önce yanıtlayan Sayın Üyelerin görüşlerine katılıyorum. Ayrıca aşağıda sunulan adresteki Sayın Yücel Kocabaş'ın görüşünü de aktarıyorum.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8900

Saygılarımla

Sayın Meslektaşım;

Öncelikle belirtmem gerekir ki ; Kira şerhini "üstün hak" olarak nitelendiremeyiz. Burada asıl olan "mülkiyet" hakkıdır. Yasaya göre, kira sözleşmesinin tapuya şerhi, şahsi bir hakkında tapu siciline işlenmesinden ibarettir.

Kira şerhi, müvekkilinize tapu kaydı üzerinde ayni bir hak sağlamaz. Bu sebeple, kanaatimce, üstgeçidi inşa eden KGM'nin sizin müvekkilinize karşı hukuki bir sorumluluğu veya yükümlülüğü yoktur. Bununla birlikte, KGM aleyhine açtığınız idari davada ve müdahalenin meni davasında taraf sıfatınızın olup olmadığı dahi tartışmalıdır bence.

Burada yegane müracaat hakkınız, size bu yeri kiralayan Belediyeye karşı olabilir. Yasa gereğince, kiralayan belediye, sözleşme süresince mecuru kullanıma uygun halde bulundurmak zorundadır. Bu mümkün olmuyorsa, sözleşmeyi feshederek, Belediyeye karşı zarar ziyan ve tazminat davası açmanızı tavsiye ederim.