Ödeme Taahhüdü - Borcun Eksik Hesaplanması

Sayın meslaktaşlarım, tüm araştırmalarıma rağmen bir sonuç alamadığım ve başımızı oldukça ağrıtan bir konu var. yardımlarınızı rica ediyorum.
Bir icra dosyası kapsamında borçludan ödeme taahhüdü alınmış. taahhüt miktarı hesaplanırken devre faizi (taahhüt sonuna kadar işleyecek faiz) icra memuru tarafından eksik hesaplanmış. fakat biz de bu hatayı gözden kaçırarak taahhüdü kabul etmişiz. bununla ilgili sorularım:
1- taahhüt metninde faizin eksik hesaplanması taahhüdü geçersiz kılar mı?
2- Taahhüdü kabul etmemiz, eksik hesaplanan devre faizinin geri kalan kısmından feragat ettiğimiz anlamına mı gelir, yoksa açıkça feragat olmadığından, devre faizinin hesaplanmayan kısmını da borçludan tahsil edebilir miyiz?
3- Bu haliyle taahhüt yerine getirilir ve/fakat devre faizinin geri kalan kısmı borçludan ayrıca tahsil edilirse, bu durum suç oluşturur mu?
suç oluşturursa
4- Borçlu ödemelerini ödeme taahhüdünde belirtilen süreleri bir-kaç gün ihlal ederek yatırmış (fakat bizim taahhüdü ihlalden şikayetimiz söz konusu değil) bu durumda biz "borçlu taahhüdünü ihlal etmiştir, taahhüt ettiği günleri geçirdikten sonra ödeme yapmıştır, bunun için biz de devre faizini tahsil ettik" diyebilirmiyiz?

Önemli bir husus daha var: Borçlu taahhüt ettiği miktarı ödedikten sonra, icra müdürlüğüne dilekçe yazarak "taahhüt ettiği bedeli ödediğini bu nedenle hacizlerin kaldırılmasını" talep ediyor. İcra müdürü dilekçeye verdiği cevapta "dosyada yapılan inceleme sonucu borcun bitmediğinin anlaşıldığını henüz .... TL borcu olduğunu (devre faizlerini hesaplayarak bakiye borcu hesaplıyor) bu nedenle talebin reddedildiğini" belirtiyor. bu karardan sonra da borçlu gelerek kalan bakiye borcu ödüyor.

5- İcra müdürünün bu kararına istinaden yapılan tahsilat avukat hakkında suç oluşturur mu?
Sayın meslektaşlarım çok önemli bir konu, borçlunun şikayeti söz konusu, bu hususta yardımlarınızı rica ediyorum. saygılarımla.

Sayın meslektaşım;

Borçludan alınan taahhütler konusunda bu husus bizim de karşımıza çıkıyor. Bildiğiniz gibi, taahhüdü ihlal ile ilgili merci kararları daha önceleri Yargıtay denetiminden geçiyordu. Bu aşamadaki Yargıtay kararlarında yaptığım incelemelerde esas itibariyle taahhüdün geçerlilik şartları arasında hesabın doğru yapılıp yapılmadığı ile ilgilenilmediğini tespit ettim. Bu husus tarafların kabulüne bırakılmış. Dolayısıyla, taahhüt sırasında siz kabulünüz ile borcu yapılandırmış oluyorsunuz. Yargıtay sadece alacak kalemlerinin ve kabul edilen rakamın belirgin olmasını istiyor. Bu konuda kabul ettiğiniz miktar geçerli olur. Hesaplamada faizin eksik hesaplaması taahhüdü geçersiz kılmaz, çünkü taahhüdün geçerlilik şartlarından değildir diye düşünüyorum.

Taahhüt tarihlerinde gecikmelerin olması halinde bu durum bir cezai sorumluluk doğurmaz. Çünkü bu nedenle düzenlenen hüküm zaten "tazyik hapsi" dir. Yani, ödeme gerçekleştiğinde bu ceza zaten kalkmaktadır.

Yalnız, cezai sorumluluk doğurmasa da, ödemelerin geç yapılması hali, borçlunun taraflar arasındaki anlaşmaya uymadığı anlamına gelerek, alacaklının kabulünden caymasına ve dosya borcunu taahhüt dışında tahsil imkanı kazanmasına sebep olabilir mi konusunda ben de çelişkide kaldım.

Bu konuda, eğer imkanınız varsa(dosya borcu tamamlanmamış, ödemeler icra dairesine yapılıyor ve geç ödemeler olduğu icra dosyasında sabit ise ) , icra dairesine bir taleple başvurarak, borçlunun taahhüdünü yerine getirmediğini, bu nedenle taahhüdün geçersiz kaldığını ve dosyadaki işlemlere devam edilmesini ve bu kapsamda, taahhütte kabul ettiğiniz miktarın dışında kalan faizin de tahsilini talep edebilirsiniz. İcra dairesi muhtemelen talebinizi reddedecektir. Daha sonra İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet yolu ile başvurarak konunun en azından yargıya intikalini ve daha sağlıklı bir çözüme kavuşmasını sağlayabilirsiniz diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

Sevgili meslektaşım, öncelikle gösterdiğiniz ilgi ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. yazınızın son kısmında belirttiğiniz şekilde icra müdürlüğüne beyanda bulunamıyorum. çünkü biz borçludan hesap edilmeyen devre faizlerini tahsil ederek dosyayı infaz ettik. dosya infaz nedeniyle işlemden kaldırıldı. Zaten borçlu da son ödemeyi yaptıktan sonra şikayet yoluna başvurmuş.

Merhaba. Sadece kişisel düşüncemi yazıyorum. Tahattüt, <i.<i.<k.daki sürelerin işlemesini (haciz-satış isteme) durdurur. tahaddüd yerine getirilmezse, ilk ihlal tarihinden itibaren bu süreler yeniden işlemeye başlar. Dolayısıyla, asıl borcun ferisi olan faizde işlemeye başlar. O nedenle, sizin, İcra Müdürlüğü tarafından dosya hesabı çıkartılarak borçluya bildirilen ve borçlu tarafından dosyaya yatırılan, faizli parayı almanızda sakınca yoktur diye düşünüyorum. Saygılar

Benim kendi kanaatimce; borçlu ilk taahhüdünü zamanında ödemeyerek zaten taahhüt anlaşmasını bozmuştur.
Gecikmeli ödemesi anlaşmayı tekrardan yürürlüğe koymaz.
Borçlu her ne kadar fazla ödeme yaptım diye şikayette etse bir şey tutturamayacağını düşünüyorum.

Usulüne uygun taahüt haciz takibi durdurduğu gibi kanımca faizi de durdurur kanaatindeyim, e o zaman İİK 111. maddenin bir esprisi olmaz ki...
Daha önce de reddetmiştim merciye taşımadı avukat adkadaşlar.
Benimdayandığım nokta şu; Dökümü 10000 TL olan bir borç 5 eşit taksitte ödenmesi konusunda alacaklının kabulü ile taahhüt tutanağı düzenleriyor. Borçlu sürelere uyarak yatırıyor, (bu süre zarfında haciz duruyorsa ) faiz yönünden BK 84 e göre ayrıca talepte bulunamaz, eğer bulunabilme hakkına sahipse o zaman şöyle bir durum ortaya çıkar... "Her ne kadar borçlu süresi içerisinde taksitlerini yatırmışsa da, 4 aylık sürede borca faiz işlemiştir, faizden dolayı (5. taksi de yatmadan) haciz talep ediyorum" E o zaman icra müdürü madem haciz hakkını kesiyor, neye göre haciz talebini kabul edecek? Böyle bir hak doğuyorsa taahüdün mantığı nerede kalıyor... Ben şahsım adına hiç merciye tanınmıyor ama taahhüt alacaklıca/ vekilince de kabul edilen borçlarla ilgili haciztaleplerini bugüne kadar reddettim... Bu konuda Yargıtay kararı henüz bulamadım, ama bulur-bulmaz da, ya da bulan olursa paylaşırsa sevinirim...