Ailesi Tarafından Kötü Bir Yola Sürüklenmek İstenen Kıza Nasıl Yardım Edebiliriz

Merhaba Değerli Meslektaşlarım
Sizden bir konu hakkında düşüncelerinizi almak istiyorum.

Yaklaşık bir ay önce CMK avukatı olarak 15 (kendisi 16 yaşında olduğunu kimliğe küçük yazıldığını iddia etmekte) yaşında bir kız çocuğunun annesi tarafından yapılan şikayet üzerine cinsel taciz dosyasında mağdur vekili olarak katıldım.Annesi kızının erkek arkadaşı tarafından cinsel tacize maruz kaldığını iddia etmekte kız ise bu iddiayı kesinlikle kabul etmemekte.Adli tıp raporlarına göre dava açılmasına yer olup olmadığına karar verecek savcı.Ama benim sizden yardım istediğim alan biraz farklı.Bu kızımızla ifade öncesi yapmış olduğum görüşmede "Annesinin hayat kadını olduğunu, kendisini de çalıştığı yerlere götürdüğünü, gitmek istememesi sebebiyle sürekli kavga edip evden kaçtığını ve bu sebeple kendi isteği ile İstanbulda bulunan bir çocuk esirgeme kurumuna yerleştirildiğini ve halen orada kalmakta olduğunu erkek arkadaşının, kendisini annesinden koruduğu için annesi tarafından sürekli savcılığa şikayet edildiğini" belirtti.
Kaldığı yurtta sokak çocuklarının ve gasp, hırsızlık vb suçlardan yakalanan çocukların olduğunu kendisine bu çocuklar tarafından sürekli baskı yapıldığını ve bu yurtta daha önce kız çocuklarına tecavüz olayları yaşandığını bu sebeple bu yartta kalmak istemediğini ama annesine de teslim edilmek istemediğini söyledi.
Annesi ile yaşamak istemiyor, Sosyal hizmetlerin mevcut kaldığı yurdunda da barınmak istemiyor, babası ölmüş ve anneannesi dışında hiçbir akrabası yok.
CMK görevlendirmem ifade ile sınırlı olduğu için avukatı olarak birşey yapmam mümkün değil ancak anneannesi beni arayarak ona yardım etmemi istiyor bu konuda fikirlerinizin ışığına ihtiyacım var.
Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.Bu kız çocuğu için nerelere başvuru yapılabilir ya da sahip çıkması için hangi kurumlardan yardım alınabilir?

Bu durumda fikrime göre çocuğu koruyabilecek bir yakını varsa velayetin kaldırılması istenerek bu yakının vasi olarak atanması uygun bir çözüm olur. Çünkü gerçekten kızın iddia ettiği gibi ise velayetin kaldırılmasını gerektirecek kadar çocuğun yararının tehlikeye düştüğü ortadadır. Örneğin anneanne bakabilecek durumda ise vasi olarak atanması düşünülebilir.
Çocuk ayırt etme gücüne sahip olduğuna göre kendisi de aile mahkemesine velayetin kaldırılması yönünde istemde bulunabilir, zaten mahkeme kendiliğinden harekete geçmekle yükümlüdür. Daha sonra da vesayet makamına durum bildirilir.
Saygılarımla

Dün biraz kaldığı yurdu araştırdım gerçekten ailesi tarafından dışlanan,sokakta çalışmaya zorlanan çocukların gönderildiği bir yurt.Özellikle son dönemde hızla artan gasp olaylarında çocukların kullanılması sebebiyle, sokak çocuklarının ıslah edilmesi amacıyla açılmış.Ancak küçüğün bu yurda hangi gerekçe ile gönderildiğini bilmiyorum.Daha sonra bu yurtta kalmaya devam etmesi ihtimali sebebiyle de yurt yönetimi ile onu zor durumda bırakacak bir görüşme yapmaktan kaçınıyorum.Bu gün anneannesi gelecek görüşmeye ondan aldığım bilgiler sanırım daha sağlıklı olacak ama bu arada fikri olanlar da paylaşırsa sevinirim.
Teşekkürler

Benceöncelikle velayetin kaldırılması davası açılmalı, eğer annesi dediği gibi hayat kadını ise velayetin kaldırılması açısından bu durumun ispat edilmesi gerekir.Daha sonra sonuçta akrabası olduğu için vesayet davası açılması gerekmektedir. Zira anneannesinin yanı yurttan daha güvenlidir. Sayın Araf, butür durumalrda CMK dan gelen görevlendirmelerde bu duruma duyarlı olup hareket eden çok az insan bulunmakta. Bu sebepten duyarlılığınızdan ötürü sizi takdir ediyorum. Ayrıca annein hayat kadını olduğu ispat edilirse TCK 233. madde uyarına aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihmali maddesi uyarınca anne hakkında da suç duyurusunda bulunulabilir diye düşünüyorum.