adli sicil -arşiv kaydı ve gbt

Değerli meslektaşlarım
Müvekkil 1994 yılında hırsızlık,hırsızlık malı satın alma ve hırsızlık suçuna gözcülük etme suçlarından aynı dosayda yargılanmış ve ceza almış.Cezayı aldığı tarihte 18 yaşından küçük ve cezası paraya çevrilmiş.Yasal koşulları oluştuğunan adli sicil ve arşiv kaydı silinmiş.Özel güvenlik için başvuruda bulunmuş kurslara katılmış son olarak emniyete yaka kartı için başvuruda bulunduğunda emniyet tarafından gbt sorgusunda 94 yılının cezası göründüğü için güvenlik kartı verilmeyeceği beyan edilmiştir,
Adli sicil ve arşiv kaydı olmamasına rağmen gbt sorgusunda görünmesi normal midir?
Gbt kaydının olması gerçektenden de engel teşkil eder mi?
Saygılar...

bu gbt kaydının görünmesi en basta insan haklarına aykırıdır.daha dün tv de bu konu ile ilgili haber vardı.adli sicilin olması gereken sekilde tek elde tutulmadıgı,polis,jandarma durdurmasında gbt kaydında eski sucların göründügü seklinde.yeni düzenleme ile kayıtlar artık tek elde toplanacakmıs,müvekkilde bu düzenlemin magduru anlasılan

Cevabınız için teşekkür ederim.Peki şu an itibari ile yapılabilecek bir şey yok mu?

şu aşamada yeni düzenlemeyi beklemek dışında yapılacak bir şey yok sanırım

Kolluk kuvvetlerinin bu şekilde illegal bir sistem kullanması kabul edilemez.Adalet Bakanlığı ilgili birimleri çalışmalara başlamış ve kısa zamanda sonuç elde edileceğini düşünüyorum.Sizin olayınızla ilgili en pratik yol., beklemek idare bu talebi redddedip işlemin iptali yönünde dava ikame etmeniz uzun sürecektir.

2 sene evveldi...

Şeytan dürttü, KİHBİ'ye (Kaçakçılık ve İstihbarat .... gerisini bilmiyorum. GBT kayıtlarını emniyetin bu birimi tutuyor) bilgi edinme hakkı kapsamında başvuruda bulundum:

"Sevgili KİHBİ, hakkımda sayın devletimizin herhangi bir biriminin GBT diye bilinen kayda benim için yazdırdığı bir fiş - kayıt vs. var mı? Varsa bir zahmet örneğini gönder" dedim.

Demez olaydım...

Cevap, "yazınız ilgi gereği o bölüme.....", o bölümden cevap "yazınız ilgi gereği şu bölüme...." şu bölüm, "yazınız ilgi gereği o (ilk) bölüme....."...

"Bak KİHBİ" dedim. "Bilgi Edinme Yasası gereği şu kadar gün içinde yanıt vermek zorundasın. Beni ve sabrımı zorlama... Şikayet etmeyeyim sizi hem savcılığa hem de iç işleri bakanlığına..."

Üç beş yazışma daha oldu, tam hatırlamıyorum...

En sonunda, bir dosya için kalemine gittiğim bir sulh ceza mahkemesinde benim hakkımda yazılmış bir yazı gördüm katibin masasında: "Kaytlarınızın tetkiki ile, Hakan Eren adına......"

Gariban bir polis memurunu görevlendirmişler, Sultanahmet Adliyesi'nin altını üstünü getiriyor.

Fakülte yıllarında "izinsiz" gösteriye katılan ben hakkında, ne işlem yapıldığını bulmaya çalışıyor polis memuru... Dava mı beraat mi, ceza mı?

Beni aradı! O polis...

Durumu anlattı!

Dedim ki "savcılık o olayla ilgili takipsizlik kararı vermişti?"

BULAMIYORUM KARARI AVUKAT BEY! dedi.

Ben emniyetten bilgi istiyorum, emniyet te yanıtı verebilmek için benden bilgi istiyor! Alış-veriş...

"İyi" dedim, "gel ofisime, sana vereyim bir fotokopi!"

Geldi, çay içtik, takipsizlik kararından bir fotokopi verdim, "Allah razı olsun" dedi.

10 gün sonra (ama başvurumdan yaklaşık 5-6 ay sonra)) bana KİHBİ'den yazı:

Sayın Hakan EREN;
Hakkınızda herhangi bir fiş - kayıt bulunmamaktadır. Siz tertemiz bir vatandaşsınız. (En azından kayıtlara göre...) Bilginize...

Ben ettim siz etmeyin diye anlatıyorum bunları...