çocukların cinsel istismarı suçunda beraat kararı çıkma ihtimali

14 yaşında bir kız çocuğu 2 kuzeniyle birlikte gittiği pazarda bir kabinin içinde alışveriş yaptığı esnafın kendisini taciz ettiği gerekçesiyle savcılığa başvurmuştur ve pazarcı hakkında dava açılmıştır. Ancak olayın geçtiği iddia edilen pazar yerinde kabin vs yoktur. çocuğun tek bir beyanıyla pazarcı mahkum olma riskiyle karşı karşıya kalmıştır. pazarcınında şahitleri var ancak bu yeterli değil tabi.. pazarcı kızın annesini daha önce kendisinin tezgahından hırısızlık yaparken grdüğünü bunun üzerine kendisiyle tartıştıklarını ve kadının kendisinden intikam alacağını söylediği yönünde iddialrı var.. kızın iddialrına karşı başka nasıl bir savunma imkanı vardır yani beraat kararı alabilmem,z için başka ne gibi yöntemler kullnabilirim Ben olay yeri fotoğraflarını ve tanıklarımızı dosyaya bildirdim

Alıntı: Yazan avukatderyaozmutlu 14 yaşında bir kız çocuğu 2 kuzeniyle birlikte gittiği pazarda bir kabinin içinde alışveriş yaptığı esnafın kendisini taciz ettiği gerekçesiyle savcılığa başvurmuştur ve pazarcı hakkında dava açılmıştır. Ancak olayın geçtiği iddia edilen pazar yerinde kabin vs yoktur. çocuğun tek bir beyanıyla pazarcı mahkum olma riskiyle karşı karşıya kalmıştır. pazarcınında şahitleri var ancak bu yeterli değil tabi.. pazarcı kızın annesini daha önce kendisinin tezgahından hırısızlık yaparken grdüğünü bunun üzerine kendisiyle tartıştıklarını ve kadının kendisinden intikam alacağını söylediği yönünde iddialrı var.. kızın iddialrına karşı başka nasıl bir savunma imkanı vardır yani beraat kararı alabilmem,z için başka ne gibi yöntemler kullnabilirim Ben olay yeri fotoğraflarını ve tanıklarımızı dosyaya bildirdim

Siz gerekeni yapmışsınız gibi görünüyor, gerisi mahkemenin savunmayı samimi bulmasına, savunma tanıklarının beyanlarını lehe delil olarak dikkate almasına kalmıştır. Zaten çok çeşitli yöntemler yok emin olunuz.
Savunma dilekçenizi fevkalade özenli yazınız ve sadece olaydan bahsetmeyiniz; ceza usulünden, isbat kurallarından, şüpheden sanık yararlanır ilkesinden olayınızla karşılaştırmalı olarak bahsediniz ve Yargıtay kararları da ekleyiniz.
Saygılar.

Alıntı: Yazan avukatderyaozmutlu 14 yaşında bir kız çocuğu 2 kuzeniyle birlikte gittiği pazarda bir kabinin içinde alışveriş yaptığı esnafın kendisini taciz ettiği gerekçesiyle savcılığa başvurmuştur ve pazarcı hakkında dava açılmıştır. Ancak olayın geçtiği iddia edilen pazar yerinde kabin vs yoktur. çocuğun tek bir beyanıyla pazarcı mahkum olma riskiyle karşı karşıya kalmıştır. pazarcınında şahitleri var ancak bu yeterli değil tabi.. pazarcı kızın annesini daha önce kendisinin tezgahından hırısızlık yaparken grdüğünü bunun üzerine kendisiyle tartıştıklarını ve kadının kendisinden intikam alacağını söylediği yönünde iddialrı var.. kızın iddialrına karşı başka nasıl bir savunma imkanı vardır yani beraat kararı alabilmem,z için başka ne gibi yöntemler kullnabilirim Ben olay yeri fotoğraflarını ve tanıklarımızı dosyaya bildirdim

Cinsel istismar suçunda, suça sürüklenen çocuğun beyanı hemen hemen herşeyden önce gelir.

Ancak tabiki daha kesin deliller var ise, durumun sanık lehine şekillenebilecektir.

Öncelikli olarajk adli tıp kurumunun cinsel istismara ilişkin bulgunun olup olmadığı yönündeki raporu önemlidir.

Taraflar arasındaki husumetin varlığı, lehe olacağı kadar aleyhe de durum teşkil edebilir.

Buna benzer bir olayda, mağdurun anlattığı olay yeriyle ilgili olarak polis tarafından yapılan tespit tutanağında, çocuğun beyanına uygun bir ortamın tespit edilemediği yönünde bir tespit tutanağı hazırlanmıştı. şavunmanlığını yatığım şahıs beraat etmişti ama tabiki söz konusu tutanağın yanı sıra bazı bilgi ve belgelerin de önemi olmuştu.

Bu tür vakaalarda, sunulabileceği kadar delil sunmaktan kaçınmayınız. Zira bu tür davalarda, çocuğun beyanına itibar edilmesi yüksek olasılık. Ancak beraat etmek de imkansız değil.

Alıntı: Yazan av.kadirpolat Cinsel istismar suçunda, "suça sürüklenen çocuğun" beyanı hemen hemen herşeyden önce gelir. Ancak tabiki daha kesin deliller var ise, durumun sanık lehine şekillenebilecektir. Öncelikli olarajk adli tıp kurumunun cinsel istismara ilişkin bulgunun olup olmadığı yönündeki raporu önemlidir. Taraflar arasındaki husumetin varlığı, lehe olacağı kadar aleyhe de durum teşkil edebilir. Buna benzer bir olayda, mağdurun anlattığı olay yeriyle ilgili olarak polis tarafından yapılan tespit tutanağında, çocuğun beyanına uygun bir ortamın tespit edilemediği yönünde bir tespit tutanağı hazırlanmıştı. şavunmanlığını yatığım şahıs beraat etmişti ama tabiki söz konusu tutanağın yanı sıra bazı bilgi ve belgelerin de önemi olmuştu. Bu tür vakaalarda, sunulabileceği kadar delil sunmaktan kaçınmayınız. Zira bu tür davalarda, çocuğun beyanına itibar edilmesi yüksek olasılık. Ancak beraat etmek de imkansız değil.

Sayın av.kadirpolat;

Bahsedilen olayda adı geçen kızlar suça sürüklenen çocuk başlığında değerlendirilemezler. Onlar mağdur-müşteki çocuktur.

Suça sürüklenen çocuk yasada tanımlanmıştır. Suça sürüklenen çocuk, devamlı-itiyaten suç işleyen çocuktur.

Saygılar.

Alıntı: ÇOCUK KORUMA KANUNU: Tanımlar MADDE 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında; 2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu,

Alıntı: Yazan Av.Ömer Güntay Sayın av.kadirpolat; Bahsedilen olayda adı geçen kızlar suça sürüklenen çocuk başlığında değerlendirilemezler. Onlar mağdur-müşteki çocuktur. Suça sürüklenen çocuk yasada tanımlanmıştır. Suça sürüklenen çocuk, devamlı-itiyaten suç işleyen çocuktur. Saygılar.

Sayın Ömer Güntay, benim ifaden dava üzerine değil.

Suçlama yapılmışsa, birileri bunu yönlendirmiş ise Suça sürüklenen çocuk sıfatını almışlardır.

Dava bazında değerlendirmedim.

Bu konuda Savcı ve Hakimler biraz sert. Yani işiniz biraz zor. Sakın küçük çocuğun ifadesini değiştirmesini sağlamaya çalışmayın derim ben. Çünkü iyice şüpheleniyorlar. Diğer meslektaşlarımın da dediği gibi bolca delil bulun. Adli tıpın cinsel istismar ile ilgili vereceği rapor da çok ama çok önemli işin aslı. Orada istismarın vuku bulduğu yazarsa (içinizi karartmak istemem ama) müvekkilinizin işi çok zor. Şimdiden kolay gelsin diyorum size. En azından ne yapmamanız gerektiğini söylemiş oldum.

benzer bir olay da şu an benim karşıma çıktı. olayda sadece küçük S. camide müvekkilimin poposunu ellediğinden bahisle şikayetçi olmuş. olayı gören duyan herhangi bir kimse yok. müvekkilimin akıl sağlığının yerinde olmadığına ilişkin raporu var. ayrıca rehabilitasyon merkezinde uzun yıllardır eğitim görüyor. mahkemede olaya ilişkin görgüsü bulunmamakla birlikte rehabilitasyon merkezindeki öğretmenlerin tanık olarak dinlenmesini, cinsel istismara yönelik davranışlarının olup olmadığının tespiti için dinlenmelerini talep ettik ne yazık ki reddoldu. adli tıp gözlem ihtisas dairesine 3 haftayı geçmemek üzere gönderilmesine karar verildi. ara karardan dönülmesini talep etmek istiyorum ancak uygun karar bulamadım sadece savunma hakkımın kıstlandığından mı bahsetmeliyim? görünen şu ki sadece 10 yaşındaki müşteki beyanı ile dava aleyhimize sonuçlanacak. ne yapmalıyım yardımcı olur musunuz?

Alıntı: Yazan ayse1728 benzer bir olay da şu an benim karşıma çıktı. olayda sadece küçük S. camide müvekkilimin poposunu ellediğinden bahisle şikayetçi olmuş. olayı gören duyan herhangi bir kimse yok. müvekkilimin akıl sağlığının yerinde olmadığına ilişkin raporu var. ayrıca rehabilitasyon merkezinde uzun yıllardır eğitim görüyor. mahkemede olaya ilişkin görgüsü bulunmamakla birlikte rehabilitasyon merkezindeki öğretmenlerin tanık olarak dinlenmesini, cinsel istismara yönelik davranışlarının olup olmadığının tespiti için dinlenmelerini talep ettik ne yazık ki reddoldu. adli tıp gözlem ihtisas dairesine 3 haftayı geçmemek üzere gönderilmesine karar verildi. ara karardan dönülmesini talep etmek istiyorum ancak uygun karar bulamadım sadece savunma hakkımın kıstlandığından mı bahsetmeliyim? görünen şu ki sadece 10 yaşındaki müşteki beyanı ile dava aleyhimize sonuçlanacak. ne yapmalıyım yardımcı olur musunuz?

Daha önce de belirtiği üzere özellikle yağma ve cinsel istismar suçlarında müşteki beyanı önme arzediyor. Zira bu tür olayların aleni bir durumda işlenmesinin herzaman için söz konusu olamayacağı gerekçe olarak belirtilmektedir.

Ancak sizin olayda, müvekkiliniz TCK nın 32.maddesinden yararlanma durumu söz konusu olabilir.

MADDE 32. - (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.

Sayın Meslektaşım,
Bu tür davalarda genellikle, "bir kimse gerçekten böyle bir olay olmasaydı yargıya başvurmazdı" gibi bir düşünce ile hareket ediliyor. Oysa o çocukların çok kolay bir biçimde kullanılabileceği, hayaller kurabileceği, olmamışı olmuş gibi değerlendirebileceği, eyleme yanlış anlamlar verebileceği dikkate alınmıyor... Sadece çocuğun beyanına bakarak çoğu davada mahkumiyet çıkıyor. Ancak beraat imkansız değil.. Çocuğun beyanlarındaki çelişkiyi yakalamaya çalışmak gerekiyor. Önceki husumeti ispatlamak, çocuğa yer gösterme yaptırmak, çocuğun iddia ettiği olay anında sanığın nerede ve ne yapıyor olduğunu ispatlamak gerekiyor... kolay gelsin..

Alıntı: Yazan ayse1728 benzer bir olay da şu an benim karşıma çıktı. olayda sadece küçük S. camide müvekkilimin poposunu ellediğinden bahisle şikayetçi olmuş. olayı gören duyan herhangi bir kimse yok. müvekkilimin akıl sağlığının yerinde olmadığına ilişkin raporu var. ayrıca rehabilitasyon merkezinde uzun yıllardır eğitim görüyor. mahkemede olaya ilişkin görgüsü bulunmamakla birlikte rehabilitasyon merkezindeki öğretmenlerin tanık olarak dinlenmesini, cinsel istismara yönelik davranışlarının olup olmadığının tespiti için dinlenmelerini talep ettik ne yazık ki reddoldu. adli tıp gözlem ihtisas dairesine 3 haftayı geçmemek üzere gönderilmesine karar verildi. ara karardan dönülmesini talep etmek istiyorum ancak uygun karar bulamadım sadece savunma hakkımın kıstlandığından mı bahsetmeliyim? görünen şu ki sadece 10 yaşındaki müşteki beyanı ile dava aleyhimize sonuçlanacak. ne yapmalıyım yardımcı olur musunuz?

8 ve 9 no.lu mesajlara katılıyorum. Öncelikle müvekkilinizin akıl sağlığının derecesi önemlidir.Gözlem ihtisas dairesinden lehinize bir rapor gelme olasılığı da mevcuttur. Bunu aleyhe bir husus olarak görmemek lazım.

Ancak, çocuğun beyanının sıhhatinden şüpheye düşülmesini gerektirecek somut olay özellikleri ve birtakım ilişkiler varsa onları da incelemek gerekir. Dinlenme talebinin reddinde ise bence bir isabetsizlik yok.

Öncelikle sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması noktasına ve şüpheden sanık yararlanır (in dubio pro reo) ilkesine göre beraat ve sonra TCK.m.32 sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı üzerine aşamalı bir savunma yapmanızı öneririm.
Saygılar.

Maalesef bu konu son derece sıkıntılı. Sadece mağdurun beyanıyla bırakın tutuklu kalma durumunu hüküm giydiği takdirde, Yargıtay tarafından "Hiçbir kız-kadın kendisini bu suçun mağduru olarak gösterecek duruma düşürmez" gerekçesiyle kararları onamaktadır. Avukat olarak kanaatim, sanığın Cinsel taciz-istismar suçlamalarından kurtulmasının yolu kamera kayıtlarından geçer. Yoksa çok yazık olur. Ama gerçekten çok yazık olur.

Benim karşılaştığım ve son derece üzüldüğüm bir hadisede; 18'den küçük kız babasıyla kavga eden eniştesiyle birlikte (aynı apartmanda yaşıyorlar) asansöre bindiler. 7. katta asansörden inen kız cinsel saldırıya uğradığı gerekçesiyle şikayette bulunuyor. Herhangi bir darp ve ekimoz oluşmamasına rağmen psikolojisinin bozulduğuna kanaat ediliyor. ve sonuç tutuklama...

Kızın psikolojisinin bozulmasının tespitide harika sorulan sorular 3 tane...

1- Gece uyuyabildin mi?
2- Kabuslar gördün mü?
3- Sabah kahvaltı veya yemek yiyebildin mi?

Bu sorulara 2 hayır 1 evet cevabıyla kızın psikolojisinin bozulduğuna kanaat getiriliyor. Bu da işin diğer düşündürücü boyutu...

Bence burada elinizde olabilecek en önemli koz, olay yerine ait tespit tutunaklarıdır. Tabii ki küçük kızın olaya ait açıklamaları önemli, ancak görgü tanığı olmaksızın ve olaya ait kabin..v.b. gibi gerçek olmayan ifadeler mahkemece dikkate alınmaz. Siz olaydaki çelişkiler üzerine yoğunlaşın. Geçmişte olanlar sizin lehinize gibi görünsede devam eden süreçte değişebilir. Tek başına küçük kızın savunmasıyla mahkumiyet kararı alınmaz. Yinede itibar edileceğinden dilekçenizde dikkatli olmanızda fayda var.