Hakimleri Seçmek İster misiniz?

Yasama organı üyelerini seçiyoruz. Yürütme organı ve Yargı organını oluşturanları neden seçemiyoruz? Hakimleri görev yapacakları yerdeki avukatlar veya barolar neden seçmesin? Benim mesleğimi yaptığım yerde görev yapacak hakim için oy hakkım neden olmasın? Konu hakkındaki düşüncelerinizi yazmanızı bekliyorum.

Böyle bir yöntem yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına tamamen darbe indirmez mi? İyi bir bölgede hakimlik yapmak isteyen bir hakimin orada görev yapan avukatlarla gireceği sıkı ilişki daha sonra görevine nasıl yansır bunu düşünmek gerekir.bir bölgede birden fazla hakimin yarıştığını düşünürsek seçilen hakimden görevini yaptığı sırada karşılık beklenmez mi? oy ile seçilen kişiler bizleri temsil ederler oysa mahkemeler bizi temsil etmezler. devletin üç erkinden birisi olan yargı yetkisini kullanırlar.Bu nedenlerle düşüncenizi pek tutarlı bulmadığımı belirtmek isterim.

Alıntı: Yazan Murat Özyılmaz Böyle bir yöntem yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına tamamen darbe indirmez mi? İyi bir bölgede hakimlik yapmak isteyen bir hakimin orada görev yapan avukatlarla gireceği sıkı ilişki daha sonra görevine nasıl yansır bunu düşünmek gerekir.bir bölgede birden fazla hakimin yarıştığını düşünürsek seçilen hakimden görevini yaptığı sırada karşılık beklenmez mi? oy ile seçilen kişiler bizleri temsil ederler oysa mahkemeler bizi temsil etmezler. devletin üç erkinden birisi olan yargı yetkisini kullanırlar.Bu nedenlerle düşüncenizi pek tutarlı bulmadığımı belirtmek isterim.

Sayın Özyılmaz'ın düşüncelerine katılıyorum.

Alıntı: Yazan Murat Özyılmaz İyi bir bölgede hakimlik yapmak isteyen bir hakimin orada görev yapan avukatlarla gireceği sıkı ilişki daha sonra görevine nasıl yansır bunu düşünmek gerekir..

Kesinlikle katılıyorum. Yargının bağımlı bağımsızlığından muzdarip bir mesleğin mensuplarına bundan daha ağır bir boyunduruk ve haksızlık herhalde düşünülemez. Üstelik böylesi bir durumdan, kendileri kadar, tüm adalet çalışanları ve yolu adliyeye düşenler, külliyen adalet mekanizması zarar görür.

Sanıyorum forum sorusunun asıl amacı, hep "Birinci sınıfa ayrılmış" yargıçlarla çalışabilmek isteğinden kaynaklanıyor...Böyle bir düzen de yok ne yazık ki...

Saygılarımla

Hakimi reddetme durumu zaten yok mu?

Bunu duruşma da bile ifade edebiliyorsunuz?

Ve aynı şekilde hakimlerin de davadan çekilme durumu zaten var..

Konuya, ille de avukatlar hakimleri seçmelidir diye bakmamalı. Seçim halk tarafından da yapılabilir ve hakim adayları barolarca belirlenebilir. Bazı mahkemeler için seçim yapılabilir. Hakimlerin seçim yolu ile göreve gelmeleri halinde bağımsız olamayacakları, oy verenlerin çıkarlarını gözeteceği bir eleştiri olabilir; ama, mutlak doğru da değildir. Çünkü, seçimle göreve gelen hakim yeniden seçilebilmek için görevi süresince halkın adalete olan güvenini temin eden kararlar vermek zorundadır. Yine hakimin reddi müessesi işlerliğini sürdürecektir ve hakimin tarafsızlığından şüphe olan hallerde o mahkeme için hakimin görevde kalıp kalmayacağı oylanabilir.

Hakimler hukuka ve kanunlara göre karar vermek zorundadır.

Hukuk bence mantık bilimidir.

Adaleti ise insan elinden seçmek hiç adil gelmiyor bana..

Yargının bağımsızlığına aykırı olacağını düşünüyorum çünkü bizim oy verdiğimiz hakim seçilmezse karşıdaki hakime nasıl güvenebiliriz ki...

Seçimle gelen hakim önermesi üzerine tartışmanın anlamsız olduğu inancındayım.

Sizi yargılayacak olanı seçmek hakkı tanınması demek, sizin benimsediğiniz ilkelere uygun düşüneni seçmek anlamına gelir. Adaletin nalıncı keseri misali işlemesini arzulamaktır diğer anlamı. Sizin ilkeleriniz (Menfaatiniz!), diğerininkiyle mutlaka az veya çok noktada örtüşmeyecektir. Bağımsızlığından kuşku duyulmaması gereken bir meslek mensubunun seçimle işbaşına gelmesini önermek, yargının bir mizansene dönüşmesine, ciddiyetten uzak bir yere oturtulmasına neden olur. Üstelik, yargıda, seçenin seçilen üzerinde ne gibi bir hakkı olabilir??!

Önemli olan sizi kimin yargıladığı, davalarınıza kimin baktığı değil. Önemli olan kurallar. Ve o kuralların, hangi doğrulukta uygulandığının izlenmesi. Ki bunun denetim mekanizması da, yine Yüksek Yargı organlarından başkasına ait olmamalı.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Salut Yasama organı üyelerini seçiyoruz. Yürütme organı ve Yargı organını oluşturanları neden seçemiyoruz? Hakimleri görev yapacakları yerdeki avukatlar veya barolar neden seçmesin? Benim mesleğimi yaptığım yerde görev yapacak hakim için oy hakkım neden olmasın? Konu hakkındaki düşüncelerinizi yazmanızı bekliyorum.

Hakim ve Savcıların görev yerleri ve mahkemeleri,yine hakim ve savcıların oyları ile oluşturulacak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından - bu kurulda hiç bir siyasi veya bürokrat olmaksızın- belirlenmelidir.

Keza belki şu olabilir: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı değiştirilerek, -ismi daha değişik olabilir- bu kurula Barolar Birliğinden bir veya iki kişi dahil edilebilir. Aynı şekilde Barolar Birliği Yönetiminde de bir veya iki yüksek hakim bulunabilir. Bu şekilde koordinasyon ve sağlıklı yönetim sağlanabilir...

Fakat Avukat veya vatandaşlar tarafından seçilmesinin, bir çok mahsuru vardır ki bunlardan bazılarını diğer meslektaşlarımız dile getirdiler.

Hakimler sadece ve sadece belirli bir süre Avukatlık ya da savcılık yaptıktan sonra bu mesleğe başlamalıdır.

Uygulamayı bilmeyen hakimin sudan çıkmış balık gibi davaya girmesi biraz ağır kaçıyor.Bütün avukatlar mesleğe başlarken zorlanmıştır.Hakimlerde öyle savcılarda.Uygulamayı öğrenip başlarlarsa bence daha iyi olur.
Bence hakimlerin savcıların vs tayin zorunluluğu olmamalı.İstedikleri yerde mesleklerini sürdürebilmeliler.

HSYK 'da TBB 'den temsilciler bulunabilir.

Hangi sebeple?

Hakimleri halk seçerse bu siyaset olur.. Öte yandan kömür yardımı yapan hakimler de görebiliriz..

Yargı herkesten bağımsız olmalıdır.Halktan, Avukatlardan, siyasetten....

Ciddi sakıncalar doğuracak bir fikir olduğunu düşünüyorum.Hayalden öteye gidemeyeceği için tartışılmasını yersiz buluyorum.Ama yine de soruya cevap vermek isterim.Hayır hakim ve savcıları ben seçmek istemem ama kimsenin de seçmesini istemem.Adaleti elinde tutanların özgür,bağımsız ve tarafsız olmalarını isterim.Kimsenin adamı olmalarını istemem.Kimse tarafından kadrolaştırılmalarını istemem.Hiçbir siyasi güç tarafından desteklenmelerini istemem.İstemem de istemem daha da yazmayayım foruma uygun düşmez.

Alıntı: Yazan Salut Yasama organı üyelerini seçiyoruz. Yürütme organı ve Yargı organını oluşturanları neden seçemiyoruz? Hakimleri görev yapacakları yerdeki avukatlar veya barolar neden seçmesin? Benim mesleğimi yaptığım yerde görev yapacak hakim için oy hakkım neden olmasın? Konu hakkındaki düşüncelerinizi yazmanızı bekliyorum.

Şu anki dünya düzeninde olacak iş değil bu,belkide hiçbi zaman olması doğru olmazdı.. belediye ya da milletvekili seçimine mi dönüşmeli herşey... pek anlamlı değil ve pratikte gerçekleşmesi imkansız gibi birşey...

Alıntı: Yazan Nur Deniz Hakimler hukuğa ve kanunlara göre karar vermek zorundadır. Hukuk bence mantık bilimidir. Adaleti ise insan elinden seçmek hiç adil gelmiyor bana..

Sayın Nur Deniz hanım, saygısızlık olarak algılamazsanız bir bilgi paylaşmak istiyorum sizinle; "hukuk" kelimesi tamlayan durumu ve durum eki aldığında, sonundaki "k" harfi yumuşamaz. (bk.TDK-Türkçe Sözlük.) Yani "hukuğa" değil "hukuka" olacak. Türkçe'mizi düzgün kullanmak açısından küçük bir paylaşım...

Bu paylaşımın haricinde, konu başlığıyla ilgili olarak sayın Salut'a şunu söylemek isterim; hukuk devleti ilkesi gereğince tüm hukukçuların kanunların uygulayıcısı olması gerekir, şüphesiz ki her kanun metninin adaletli uygulamalar öngördüğü söylenemez, bu tartışılabilir, ama sizin görüşünüze göre "seçilmiş" yargıcın halkın arzuladığı adaleti uyguladığı ve bu yönde karar verdiği bir düzen adaletli olabilecektir. Sadece toplumun belli bir kesiminin yaşadıkları bölge sınırları içerisinde arzuladığı adaletten bahsetmek, çok da mantıklı gelmiyor doğrusu. Ki bunu yargıçlar aracılığıyla sağlamaya çalışmak daha da vahim. Çünkü bence de, sadece yargıç değil, hukuk mesleğini icra eden her şahsın bağımsız, özgür ve siyasetten uzak davranması gerekir.

Saygılar

Hakimlerin göreve alınmasında T.B.B.'nin de söz hakkı olmalıdır. Bunu istemeliyiz. Hem mesleğimiz irtifa kaybediyor diye söyleniyor hem de irtifa kazanmasını sağlayacak siyaseti yapamıyoruz. Hep muhalefet olmaz; azıcık iktidar.

Alıntı: Yazan Salut Hep muhalefet olmaz; azıcık iktidar.

"TBB aracılığıyla hakimler üzerinde söz sahibi olmak" ..???

"Avukatlığı muhalefet, hakimliği iktidar" olarak algılıyorsanız; neden Hakim olmayı seçmediniz yahut seçmiyorsunuz? (-Hakimliğinizde de avukatları muhalefet olarak değerlendirmediğiniz sürece bence sakıncası olmaz...- )

Saygılarımla...

Seçim'in söz konusu olacağı her yerde ister istemez çıkar çatışmaları v.b. durumlar paralelinde oluşacaktır.

Bu gibi risklere girmeye değmez kişisel kanaatimce..

Alıntı: Yazan Salut Hakimlerin göreve alınmasında T.B.B.'nin de söz hakkı olmalıdır. Bunu istemeliyiz. Hem mesleğimiz irtifa kaybediyor diye söyleniyor hem de irtifa kazanmasını sağlayacak siyaseti yapamıyoruz. Hep muhalefet olmaz; azıcık iktidar.

Hakimlerin halk tarafından seçilmesi ,bu seçimde meslek grubumuzun da söz hakkı sahibi olması "yargı bağımsızlığına darbe" olmaktan öteye gidemeyen bir durum olur bence.
Adaletin olmadığı bir yerde,yargının bağımsız olmadığı bir yerde ,ne avukatlığın değeri kalır ne de savunma bağımsızlığının.

Demokrasinin diğer seçimlerde bile gölgelenmeye çalışıldığını düşünürsek bunu bir de adalet sistemine taşımak çok yersiz ve tehlikeli olacaktır bence.Bu seçimlerin öncesi ve sonrasında yapılması muhtemel hareketler hukuk sistemine olan güveni tamamen ortadan kaldıracaktır.

Alıntı: Yazan Güldal Demokrasinin diğer seçimlerde bile gölgelenmeye çalışıldığını düşünürsek bunu bir de adalet sistemine taşımak çok yersiz ve tehlikeli olacaktır bence.Bu seçimlerin öncesi ve sonrasında yapılması muhtemel hareketler hukuk sistemine olan güveni tamamen ortadan kaldıracaktır.

Böylesi bir seçim dünyanın en demokratik, en şeffaf,en sağlıklı seçimi bile olsa bize getirisi bağımlı bir yargı sistemi olacaktır.