Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

annenin çocuğu kaçırması

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 3,67 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-11-2006, 17:20   #1
AV.DİLEK

 
Varsayılan annenin çocuğu kaçırması

merhabalar
bilindiği üzere yeni medeni kanun çocuk üzerinde anne ve babayı müştereken veli kılıyor. yani anne ve baba müştereken bu hakkı kullanıyor. peki anne çocuğu evlilik birliği devam ederken kaçırdıysa ve baba doğal olarak bu hakkı kullkanamaz hale geldiyse ne olacak? bu durumda savcılığa suç duyurusunda bulunmak geldi aklıma ama burada da ancak mk 2 ye dayanarak hakkın kötüye kullanılmasından başka bir şey gelmedi. yani burada bir suç oluşuyor mu oluşuyorsa ne(çocuk kaçırma suçu mesala) işin içinden çıkamadım.ne bir yargıtay kararı ne de kitaplarda bir bilgi var bu konuya ilişkin. özellikle baba çocuğu için endişe ettiğinden ve başına bir şey gelmesinden korktuğundan bir an önce yanına dönmesini istiyor. bu konuda bana yardım edebilecekler varsa sevinirim. saygılarımla. herkese kolay gelsin.
Old 13-11-2006, 22:27   #2
özgür

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/3930
K. 2002/4731
T. 4.4.2002
• ÇOCUĞUN KİŞİSEL İLİŞKİSİNİN ENGELLENMESİ ( Aile Bağları ve Fikri Gelişmesini Kötü Etkileyecek Davranışlarında Bulunması - Velayetin Değiştirilmesi )
• VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Kişisel İlişkinin Engellenmesi - Çocuğun Aile Bağları ve Fikri Gelişmesini Kötü Etkileyecek Davranışlarında Bulunması )
743/m.149
4721/m.183
ÖZET : Davalının çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girdiği anlaşıldığından, velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Karar başlığında davacının soyadının Efesoy ve Atasoy yazılması doğru görülmemiştir.

2- Davalının celp edilen icra dosyasında kişisel ilişki günlerinde çocuğu bulundurmadığı, değişen adresini dosyaya bildirmediği ve müteaadit araştırmalara rağmen de adresinin bulunamadığı böylece çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği anlaşılmıştır. Davalı, çocuğun aile bağlarını özellikle fikri gelişmesini kötü etkileyecek bir davranış içerisine girmiştir.

Bu durumda velayetin değiştirilmesine ( 743 SK. 149, 4721 SK. 183 ) karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 4.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/876
K. 2002/3056
T. 7.3.2002
• ULUSLARARASI ÇOCUK KAÇIRMAYA İLİŞKİN DAVALARDA VELAYET VE TARAF TEŞKİLİ ( Velayet Davasının Cumhuriyet Savcısı Tarafından Açılabilmesi )
• VELAYET DAVASI ( Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine İlişkin Sözleşme Uyarınca Velayet Davasının Cumhuriyet Savcısı Tarafından Açılabilmesi )
• ÇOCUK KAÇIRMA ( Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine İlişkin Sözleşme Uyarınca Velayet Davasının Cumhuriyet Savcısı Tarafından Açılabilmesi )
1086/m.73
ÖZET : Uluslararası çocuk kaçırmanın hukuki yönlerine ilişkin sözleşme uyarınca velayet davası Cumhuriyet savcısı tarafından açılabilir. Ancak, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 73. maddesi uyarınca davanın mahkemenin esasına kayıt edilmesi, çocuğu kaçıran anne ve babaya davanın yönetilerek onun taraf olarak duruşmaya katılmasının sağlanması gerekir.

DAVA : Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : 1- Baba tarafından açılan bir dava olmadığı gibi, davaya müdahil olarak katılmadığından temyiz dilekçesinin reddine,

2- Cumhuriyet Savcısının temyizine gelince;

Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşme 4461 sayılı Yasa ile kabul edilmiş, 15.2.2000 günlü resmi gazetede yayımlanmıştır.

Dava aracı kurum tarafından açılmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 73. maddesi uyarınca davanın mahkemenin esasına kaydı yapılıp,

davanın çocuğu kaçırdığı iddia olunan anneye tevcihi dava, dilekçesi ve duruşma günü davalıya ( anneye )bildirilip, tarafların delilleri de toplanıp, deliller sözü edilen sözleşme çerçevesinde değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), babanın temyiz dilekçesinin reddine, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 7.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın Dilek
Ceza Hukuku açısından hiç bir yargıtay kararı bulamadım.Ancak kişisel ilişkinin kurulması için hukuk davası açılarak örnek 3 ile çocuğun teslimi sağlanabileceği gibi ÇOCUK KAÇIRMA ile ilgili ikinci yargıtay kararı umarım size yardımcı olacakyır.İmkanım olmadığı için bu konudaki uluslararası sözleşmelere bakamadım
Saygılarımla
Old 14-11-2006, 12:34   #3
AV.DİLEK

 
Varsayılan

sayın özgür ekin çok sağolun.benim de ilk etapta aklıma bunlar geldi ama çift boşanmış değil henüz. o nedenle zorluk var zaten boşanmış olsalar iş daha kolay ama müşterek velayet olduğu için nasıl bir hukuki dayanak gösterelim savcılığa bilemedik.ayrıca annenin akli melekeleri zayıf ve çocuğun zarar görmesinden korkuluyor.baba polise gitmiş annesi bir şey yapamayız biz demişler.!!!! bence burada bizim hukuk sistemimizde oldukça sık görülen kocaman bir kanun boşluğu var. kanun koyucu bence bunu düzenlemeyi unutmuş.başka bilgilere ulaşırsanız ya da ulaşırsam yazıcam. yardımlarınız için teşekkürler.saygılarımla. kolay gelsin.
Old 14-11-2006, 14:54   #4
avegunduz

 
Varsayılan

Sayın DİLEK. Evet velayet hakkını anne ve baba müştereken kullanır. Anne ve ya babanın tek başına çocuğu yurtdışına çıkarabilmesi için diğer eşin muvafakati aranır. Buradan şu sonuç çıkıyor. Anne ve ya baba bu hakkını kullanarak çocuğu bir yerlere götürmüşse makul süreyi aştıktan sonra artık hakkın kötüye kullanılması gündeme gelir. Böylece ceza kanununa göre suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Old 14-11-2006, 15:12   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.DİLEK
merhabalar
bilindiği üzere yeni medeni kanun çocuk üzerinde anne ve babayı müştereken veli kılıyor. yani anne ve baba müştereken bu hakkı kullanıyor. peki anne çocuğu evlilik birliği devam ederken kaçırdıysa ve baba doğal olarak bu hakkı kullkanamaz hale geldiyse ne olacak? bu durumda savcılığa suç duyurusunda bulunmak geldi aklıma ama burada da ancak mk 2 ye dayanarak hakkın kötüye kullanılmasından başka bir şey gelmedi. yani burada bir suç oluşuyor mu oluşuyorsa ne(çocuk kaçırma suçu mesala) işin içinden çıkamadım.ne bir yargıtay kararı ne de kitaplarda bir bilgi var bu konuya ilişkin. özellikle baba çocuğu için endişe ettiğinden ve başına bir şey gelmesinden korktuğundan bir an önce yanına dönmesini istiyor. bu konuda bana yardım edebilecekler varsa sevinirim. saygılarımla. herkese kolay gelsin.

Sayın AV.DİLEK,

Sorunuz açık değil. Ben anladığım şekilde ve olasılıklar üzerine yanıt yazmaya çalışacağım.

1- Taraflar evlidirler. Boşanma davası yoktur. Ancak fiilen ayrı yaşamaktadırlar.

2- Müvekkiliniz sadece kişisel ilişki kurulmasını talep etmektedir. Velayetin kendisine verilmesini talep etmemektedir.

3- Diğer katılımcılar çocuğun yurt dışına kaçırılma ihtimalinden söz etmiştir. Ancak sorunuzdan bunu çıkarmak mümkün değildir. Bu olasılık var mıdır?

Öncelikle TMK'daki ilgili maddeleri aktarayım:

Alıntı:
C. Çocuk ile kişisel ilişki

I. Ana ve baba ile

1. Kural
MADDE 323.- Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir

2. Sınırları

MADDE 324.- Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.

III. Yetki

MADDE 326.- Kişisel ilişki kurulmasıyla ilgili bütün düzenlemelerde çocuğun oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.

Boşanmaya ve evlilik birliğinin korunmasına ilişkin yetki kuralları saklıdır.

Çocuk ile kişisel ilişkiye yönelik bir düzenleme yapılıncaya kadar, velayet hakkına sahip veya çocuk kendisine bırakılmış kişinin rızası dışında kişisel ilişki kurulamaz.


Ana ve baba evli ise

MADDE 336.- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.

Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir.
Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.



Bence 336 ıncı maddeden yararlanabilirsiniz. Boşanma davası açılmamış ancak ortak hayata son verilmiş gibi görünmektedir. Bu nedenle velayet ve tedbir talepli olarak bir dilekçe verin. İkinci mesajınızda da annenin akli melekelerinin zayıf olduğundan dem vurmuşsunuz.Bunu hele bir doktor raporu vs ile kanıtlarsanız, velayeti alabirsiniz.

Alıntısını yaptığım diğer maddelerden yararlanamazsınız. Çünkü ne açılmış bir boşanma davası vardır, ne ayrılık kararı, ne de kesinleşmiş ve velayete ilişkin hükümlerin bulunduğu bir boşanma kararı vardır.

Çocuğun yurt dışına kaçırılma ihtimali bulunuyorsa; Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lahey Sözleşmesi hükümlerinden yararlanabilirsiniz. Özellikle Lahey Sözleşmesinin 20 veya 21 inci maddesinde kişisel ilişki ile ilgili hüküm mevcuttur.Sayın Habibe Yılmaz Kayar'ın Çocuk Hakları HÇG da bu metinleri yayınladığını hatırlatayım. Linki bulursam yine yazarım, sözkonusu maddeden o forumlardan birinde bahsetmiştim.

Saygılarımla
Old 14-11-2006, 15:26   #6
magikarda

 
Varsayılan

Sayin meslektasim bir sure once benzer bir olayla bende karsilastim. Taraflar halen evli olmasina ragmen. Türk kadin Fransiz uyruklu kocasina cocugu gostermiyordu. Hatta kadin kocasinin eve yaklasmasinida engellemk icin gercek disi iddialarla ailenin korunmasi hakkindaki kanun kapsaminda temyizi kabil olmayan kararlar larak adamin eve dahi yaklasmasina izin vermiyordu. Maalesef mahkemelerimiz bu durumda davali tarafa tebligat yapilmadan gorusu sorulmadan temyizi kabil olmayan bu kararlari rahatlikla verebiliyorlar. Savciliga karakola sikayetler budurumda pek bir ise yaramiyor. Ben cozum olarak tarafların fiilen ayri oldugu ve kadinin cocugu gostermiyor olmasi nedeniyle babanin cocukla sahsi munasebet kurmasi icin oncelikle aile mahkemesininde şahsi munasebetin tesisi icin dava actim. Davam kabul olundu. Babasi kızna kavusabildi. Umarim isinize yarar.
Old 16-11-2006, 13:27   #7
AV.DİLEK

 
Varsayılan

öncelikle herkese çok selamlar ve çok teşekkürler.
asıl olarak konu şudur ki;
evlilik birliği devam ederken ve hatta birlikte yaşam da devam ederken anne çocuğu alıp bir gün ortadan kayboluyor. yurt dışına gitti mi gitmedi mi o da meçhul maalesef. müvekkilimizin bize anlatıklarından şu çıkıyor. annenin dengesi bozuk hem akli olarak hem ahlaki olarak son 5 senedir de zaten böyleymiş arada da kaçtğı oluyormuş.yurt dışına kaçtığı/kaçırdığını pek sanmıyoruz o nedenle. biz savcılığa suç duyurusunda bulunduk zaten daha önce de boşanma davasını da açmıştık ama bizim amacımız çocuğun başına her hangi bir şey gelmeden bir an önce çocuğu bulmak.bunu da en iyi kolluk kuvvetleri yardımıyla yapabiliriz dedik ama polis mahkeme kararı vs. bir şey elimizde olmadığı için annesidir götürür dedi!!!o yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunduk ama dediğim gibi burada ne suçu oluşuyor bu durumda savcılık ne gibi bir karar verip soruşturma yapacak ben de merak ediyorum.tekrar herkese çok teşekkürler.saygılarımla.kolay gelsin.
Old 22-11-2006, 16:15   #8
av.filiz

 
Varsayılan

peki evlilik dışı bir çocuk olursa ve baba çocuğu tanımışsa ancak çocuğu alıp kaçırmışsa ne şekilde dava açılabilir.
zira velayet zaten kanunen annede.
savcılığa suç şikayette bulunmuş ancak aile mahkemesini ilgilendirir dava açman gerek demişler
bu durumda ne şekilde bi dava açılabilir.
Old 31-07-2012, 11:01   #9
naif

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.DİLEK
öncelikle herkese çok selamlar ve çok teşekkürler.
asıl olarak konu şudur ki;
evlilik birliği devam ederken ve hatta birlikte yaşam da devam ederken anne çocuğu alıp bir gün ortadan kayboluyor. yurt dışına gitti mi gitmedi mi o da meçhul maalesef. müvekkilimizin bize anlatıklarından şu çıkıyor. annenin dengesi bozuk hem akli olarak hem ahlaki olarak son 5 senedir de zaten böyleymiş arada da kaçtğı oluyormuş.yurt dışına kaçtığı/kaçırdığını pek sanmıyoruz o nedenle. biz savcılığa suç duyurusunda bulunduk zaten daha önce de boşanma davasını da açmıştık ama bizim amacımız çocuğun başına her hangi bir şey gelmeden bir an önce çocuğu bulmak.bunu da en iyi kolluk kuvvetleri yardımıyla yapabiliriz dedik ama polis mahkeme kararı vs. bir şey elimizde olmadığı için annesidir götürür dedi!!!o yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunduk ama dediğim gibi burada ne suçu oluşuyor bu durumda savcılık ne gibi bir karar verip soruşturma yapacak ben de merak ediyorum.tekrar herkese çok teşekkürler.saygılarımla.kolay gelsin.

Sayın AV.DİLEK,
Aradan epey yıl geçmiş acaba bahsettiğiniz durumla ilgili olarak nasıl bir çözüm yöntemi, hukuki yol denediniz?
Evlilik birliği içerisinde eş tarafından evin terki ve müşterek çocuğun kaçırılması hadisesinde yargı yolu olarak sadece hukuk adli yargı yolu mu caridir?
Ceza hukuku ve idare hukuku açısından bir düzenleme veya hukuki yöntem yok mudur?
Tecrübe ve fikirlerinizi paylaşmanızı bekliyorum.
Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şehit çocuğu sayılma stekin Meslektaşların Soruları 11 15-01-2007 09:30
Annenin soyadını alabilir mi atk Meslektaşların Soruları 3 07-12-2006 14:56
Annenin Resit Olmayan Cocuk Adina Miras Devri chime Hukuk Soruları Arşivi 0 04-03-2005 14:39
86 Çocuğu Bilirkişiler Gömdü Av.Fahri ALİMOĞLU Hukuk Sohbetleri 0 03-10-2004 00:03
Velayetin Anneye İadesi,annenin Baska Bir Ulkede Yasamasi Nora Hukuk Soruları Arşivi 0 08-04-2003 04:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06903601 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.