İcra Tazyiki Altında Haricen Ödemelerde Istırdat Davası

GSM aboneliklerinde bazen ele geçirilmiş kimlik fotokopileri ile abonelik yapılmaktadır. Kötüniyetli bir kişinin masum bir vatandaşın kimlik fotokopisini kullanarak abonelik yapması ve abonelikten kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine kimlik fotokopisinde ismi geçen kişi aleyhine GSM firması icra takibi yapmakta ve bir anda masum vatandaş haciz tehlikesiyle başbaşa kalmaktadır.
Böyle bir durumda hakkında icra takibi ve haciz işlemi yapılan masun vatandaşın "rızaen" "haciz korkusu" ve "haricen" alacaklı vekilinin hesabına yapmış olduğu ödeme ile ilgili olarak "ıstırdat davası" veya "sebepsiz zenginleşme davası" açılabilir mi?
Haricen yapılan ödemeye ilişkin Posta Havale Makbuzunda sadece icra dosya numarası bulunmaktadır. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

Bu konuyu daha önceden bende araştırmıştım. Haricen ödemelerde bir kısım ispat zorlukları yaşanıyor. Ancak savcılığa şikayet yaptı iseniz ve bu lehinize sonuçlanmış ise hukuki yollara başvurulabilir. GSM firmasının benim bundan haberim yoktu yapılan takip iyiniyetlidir savunması olabiliyor. Ancak burada firma adına işlem yapan bayilerin suistimallerinden GSM firmasının da sorumlu olma durumu var. Detaylı bir şekilde açıklayamasam da naçizhane görüşlerim bundan ibarettir.

Alıntı: Yazan Av. Dursun GSM aboneliklerinde bazen ele geçirilmiş kimlik fotokopileri ile abonelik yapılmaktadır. Kötüniyetli bir kişinin masum bir vatandaşın kimlik fotokopisini kullanarak abonelik yapması ve abonelikten kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine kimlik fotokopisinde ismi geçen kişi aleyhine GSM firması icra takibi yapmakta ve bir anda masum vatandaş haciz tehlikesiyle başbaşa kalmaktadır. Böyle bir durumda hakkında icra takibi ve haciz işlemi yapılan masun vatandaşın "rızaen" "haciz korkusu" ve "haricen" alacaklı vekilinin hesabına yapmış olduğu ödeme ile ilgili olarak "ıstırdat davası" veya "sebepsiz zenginleşme davası" açılabilir mi? Haricen yapılan ödemeye ilişkin Posta Havale Makbuzunda sadece icra dosya numarası bulunmaktadır. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

İcra tehditi altında ödemeden söz edebilmek için, ödemenin, ödeme süresi geçtikten sonra yapılmış olması gerekmektedir. Misal olarak; 7 günlük ödeme süresi içinde yapılan ödemelerde, icra tehditi yoktur, denilmektedir. 7 gün içinde icra gelmez ki, tehdit oluştursun. Kolay gelsin...

7 günlük ödeme süresi içinde yapılan ödemelerde de , bir kısım masrafların fazlalaşacağı ya da ticari/şahsi itibarın zedelenebileceği korkusu ile ödeme yapılmış olabilir. Somut olayın şartlarına göre değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Av. Bahadır 7 günlük ödeme süresi içinde yapılan ödemelerde de , bir kısım masrafların fazlalaşacağı ya da ticari/şahsi itibarın zedelenebileceği korkusu ile ödeme yapılmış olabilir. Somut olayın şartlarına göre değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

Yukarıdaki vermiş olduğum yanıtı, yıllar önce, İcra ve İflas Hukuku Profesörü Burhan Gündoğan'dan (Merhum) vicahi olarak öğrenmiş ve Kitabında da okumuştum. Kolay gelsin...

Öncelikle cevap veren arkadaşlara teşekkür ediyorum. Şimdi bu durumda;
1. Açılacak dava Istırdat davası mı, Sebepsiz Zenginleşme davası mı olmalı?
2. Ödemenin dosyaya değil de alacaklı vekilinin hesabına yapılmış olması bir şey değiştirir mi?
3. Soruşturma sonucunun beklenmesi zorunlu mu? (imza örnekleri alınmış)
4. Benzer davalarda elinde Yargıtay kararı olan var mı?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.